Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Kent kültürü ve sanat Bir Bellek ve Aidiyet Mekanı Olarak Kent, İnsan İlişkileri ve Sanatçı NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © Sanat Tasarım Fakültesi stf.nisantasi.edu.tr
2
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Bir bellek mekanı, kent İnsan kimliğini hafızasına borçludur. Doğduğumuz, büyüdüğümüz, gezdiğimiz, terk ettiğimiz, bir kereliğine bir parçası olduğumuz şehirler, yerler bizim algı dünyamızın gerçekliğini oluşturur. Özellikle çocukluk, yaşadığımız yerin açık ve örtülü kodlarıyla bezenmiştir. Bu nedenle de bir mekan sadece fiziksel bir olgu değildir. Bedenimizle ve hayatımızla bütünleşen mekanlar kimliğimizi yansıtır. Çünkü çoğu zaman içgüdüsel biçimde düşüncelerimizi ve duygularımızı; içinde yaşadığımız mekanlarla birlikte üretiriz. Çocukken farkına varmadığımız bu gerçeklik, yetişkinliğimizde bize kendimizle ilgili anahtarlar verir. Mekanlardan, imgelerden, kokulardan azade bir hatırlama edimi söz konusu değildir. Anımsamak gayet seçici ve özel bir edimdir NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
3
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Bir bellek mekanı, kent Daima bir amaçla, bir güdülenmeyle anımsarız ve bütün anımsamalara mekanlar eşlik eder. Bu bağlamda kent, kendini oraya ait hisseden tüm insanlar için kocaman bir bellektir. Hem büyük ve sonsuz bir imgedir hem de her birimiz için kendi gerçekliğimizin küçük, parçalı algı nesnesidir. İnsan ilişkileri, komşuluk, gündelik yaşamın yeniden üretildiği tüm bağlamlar, içinde yaşadığımız mekanlarla anlam kazanır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
4
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Mekan kavramı Mekanları çekip aldığınızda, bu ilişkiler ve bu büyük hafıza da çöker. Bu bağlamda ani kentsel dönüşüm hareketleri, inşaat sektörünün kentin tarihi ve kültürel dokusunu hiçe sayan genişlemesi; hem ulusal hem kişisel kültürel mirasın yok olması anlamına gelir. 50 yıllık bir sokağın adının değişmesi, asırlık bir yalının yanması hiç de gündelik, önemsiz olgular değildir. . NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
5
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Mekan kavramı Sanatçı bu kayıplardan ve olumsuz değişimlerden en fazla etkilenen kişidir. Ancak sıradan kent sakininden tek farkı, sanatçı; çürüyen kent dokusundan duyduğu acıyı sanatının başkaldırı nesnesine dönüştürme yetisine sahip kişidir. Sanatçı içinde bulunduğu ortamdan her haliyle beslenir; onun duyarlılıkları zaten acıdan müteşekkildir. Hayal gücü ve yeteneği sayesinde olguları, nesneleri, bakışı dönüştürür ve yeniden yaratır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
6
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
kaynaklar Winterson, J., (2018). Sanat Başkaldırır, Çev. Zeynep Baransel, İstanbul, Sel Yayınları. Eren, Işık, (2006). Sanat ve Bilgi İlişkisi, Bursa, Asa Yayınları. May, Rollo, (2005). Yaratma Cesareti, Çev. Alper Oysal, İstanbul, Metis Yayınları. Özkaya, Serkan, (2000). Sanatta Deha ve Yaratıcılık, İstanbul, Pan Yayınları. Bauman, Zygmunt, (2016). Postmodern Etik, Çev. Alev Türker, İstanbul, Ayrıntı Yayınları. Gombrich, E.H., (1992). Sanatın Öyküsü, Çev. Bedrettin Cömert, İstanbul, Remzi Yayınları. Lynton, Norbert, (1991). Modern Sanatın Öyküsü, Çev. Cevat Çapan & Sadi Öziş, İstanbul, Remzi Yayınları. Harvey, David, (2016). Kent Deneyimi, Çev. Esin Soğancılar, İstanbul, Sel Yayınları. Lefebvre, Henri, (2015). Mekanın Üretimi, Çev. Işık Ergüden, İstanbul, Sel Yayınları. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.