Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanEdiz Koçer Değiştirilmiş 6 yıl önce
1
Eğitim; bireyin içinde yaşadığı toplumda yeteneğini, tutumlarını ve olumlu değerdeki diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçler toplamıdır. Bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve amaçlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir. Bir diğer tanıma göre eğitim; insanın doğuştan kazandığı gizil güçlerin ve yeteneklerin açığa çıkarılmasına, onun daha güçlü, daha olgun, yaratıcı ve yapıcı bir varlık olarak gelişme ve büyümesine hizmet eden bir süreç olarak tanımlanmıştır. Yine bir diğer tanıma göre kazandırmayı hedeflediği vurgulanmaktadır..
2
eğitim; bireyin içinde yaşadığı çevre ile etkileşimi sonucu elde ettiği kalıcı izlenimlerin (öğrenme) sahip olduğu gizil güçlere işlerlik kazandırma (yetenek ve davranış geliştirme, kişilik oluşturma) sürecidir. Eğitim kavramı üzerinde buraya kadar yapılan tanımların hemen hemen tamamında, eğitimin bir süreç olduğu ve bireye sürekli yeni bir şeyler kazandırmayı hedeflediği vurgulanmaktadır. Ayrıca eğitimin, bireyin sahip olduğu gizil güçlere işlerlik kazandırarak, onların gelişmesini sağladığı belirtilmektedir
3
Öğretim; bireyin yaşam boyu süren eğitiminin; okulda, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmı bireyin öğrenimini oluşturur. Öğretim, öğrenmenin gerçekleşmesi ve bireyde istenen davranışların gelişmesi için uygulanan süreçlerin tümüdür.
4
Öğrenme; birey ile çevresi arasındaki karşılıklı etkileşimle oluşan kalıcı izlenimli yaşantı ürünlerinin bireyde oluşturduğu davranış değişimini ifade etmektedir. Öğretme; öğrenmenin kılavuzlanması ve sağlanması veya belirlenmiş özel hedeflere ulaşmak için gerekli bir seri öğrenme görevinin planlanması, organizasyonu ve uygulanmasıdır. İletişim; iki öğe arası etkileme olgusunun ifade eden karmaşık ve çok boyutlu bir kavramdır.
5
Sistem; belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere eğitim öğelerinin birbirleriyle etkileşim durumunda bir bütün oluşturacak şekilde organize edilmesi haline denir. Süreç; zaman içinde sürekli değişim gösteren herhangi bir olay, oluşum veya hareketi ifade etmektedir
6
Eğitim-Öğretim Kavramlarının Karşılaştırılması Bu iki sözcük çoğu zaman yanlış olarak birbirleri yerine kullanılmakta ve anlamları birbirine karıştırılmaktadır. Oysa bireyin yaşam boyu süren eğitiminin; okulda, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmı bireyin öğrenimini oluşturur. Bu, birey açısından dile getirildiğinde öğrenim olur. Bu açıdan yaklaşıldığında öğrenim, genişliği olan eğitim kavramının alt kesimlerinden biridir. Başka bir deyimle eğitimin içeriğinin bu dilimi, önemli bir dilimdir. Önemlidir, zira öğretim sağlamak için devlet büyük parasal yatırım yapmakta, birey yaşamının önemli çağlarını öğretimde geçirmekte ve sonuç olarak topluma katkıda bulunacak psikolojik, sosyal ve ekonomik güvencesi olan kişilerin yetişmesi beklenmektedir. Eğitim ise, zaman ve mekân yönünden kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur. Öğretimde zaman ve mekân kadar öğretmenin, velinin, öğrencinin beklentileri de önem taşır.
7
Eğitimde, bilgi dahil her türlü yaşantı üzerinde durulur; bu yaşantılar rastlantısal olabilir. Rastlantısal yaşantılar ise eğitsel olabilir fakat olmayabilir de. Öğretim ise güdümlüdür, planlıdır, programlıdır, desteklidir. Öğretimde öğrencinin öğretmen ile ve onun sağladığı ortamla etkileşimi önem taşır ve bütün öğrenme yaşantılarının eğitsel olması esastır. Eğitim de öğretim de süregeldiği toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik olgularından etkilenir. Her ikisi de yerel, ulusal ve uluslararası özellik taşır; yerel özellik taşır; zira, birey etkileşim halinde bulunduğu çevrede eğitim görmektedir. Ulusaldır; zira ulusal bütünlüğü, kalkınmayı ve hedefler.
8
öğrenmenin gerçekleştirilmesi için öğretimde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle belirlemektedir: 1. Öğretirken öğrencinin kavrama gücünü göz önünde bulundurmak gerekir. 2. uyarılan bir insan (motivasyon) uyarılmayana göre daha kolay öğrenir. 3. Uyarımın (motivasyon) ölçülü olmasına çok dikkat etmek gerekir. 4. Ödüllendirme ile kontrol edilen öğrenme genellikle, ceza ile kontrol edilen öğrenmeye oranla daha etkin olur. 5. Bireyin içinden gelen uyarım, dışından empoze edilen uyarıma oranla daha etkili öğretim sağlar. 6. Öğretimde esas olan başarıdır. 7. Bireylerin, kendileri için gerçekçi olan amaçları saptamaları hususunda yetişmeleri gerekir. 8. Öğrenmede geçmiş yaşantıların önemli bir yeri vardır.
9
9. Bireyin öğretime aktif olarak katılması, pasif alıcılığa tercih edilir.
10. Öğrenciye göre anlamlı olan konular, anlamsız ve anlaşılması güç olan konulara oranla daha kolay öğrenilir. 11. Becerilerin iyi öğrenilmesinde tekrarlanan alıştırmaların yerini hiçbir şey tutamaz. 12. Bireyin çalışma alışkanlıkları öğrenmeye yardım eder. 13. Öğrenci öğrenme yaşantıları arasındaki ilişkileri bizzat bulur ve ilişkileri gerekli durumlara uygulama deneyimi kazanırsa, öğrendiği şeyleri başka konulara transfer etmesi kolaylaşır. 14. Uzun süre hatırlanması istenen konuları sabitleştirmek için, ayrı zamanlarda ara sıra yapılan hatırlamalar yararlı olmaktadır.
10
Yukarıdaki öneriler, öğrenimin etkinliği için gerekli koşulları dile getirmektedir. Bu öneriler incelendiğinde, öğretim mesleğinin ve öğretim süreçlerinin geliştirilmesinin amaçlandığı görülür. Bu ise, ilk planda öğretim süreçleri konusunda objektif bulguları izleyen ve uygulayan öğretmen ile öğrenmek üzere sürece katılan öğrenci boyutunun etkileşim halinde bulunduğu okul yaşantılarının geliştirilmesi anlamına gelir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.