Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

REFAH SİSTEMLERİ Ders - 5.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "REFAH SİSTEMLERİ Ders - 5."— Sunum transkripti:

1 REFAH SİSTEMLERİ Ders - 5

2 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
A) Kalıntı ve Kurumsal Refah Yaklaşımı 1- Kalıntı (Residual) Refah Yaklaşımı Bu yaklaşıma göre, bireylerin gereksinimleri aile ve piyasa ekonomisi gibi diğer sosyal kurumlar tarafından uygun bir biçimde yerine getirilmediği taktirde, devlet kurumlarının sosyal refah hizmetlerini sağlaması gereği üzerinde durulmaktadır. Ancak gereksinim içinde olan ve belli koşullara sahip kişiler bu olanaklardan yararlanabileceklerdir.

3 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
1- Kalıntı (Residual) Refah Yaklaşımı Kalıntı bir refah devletinde yalnızca kendilerine bakamayan ve aileleri de bunu gerçekleştiremeyen kimselere bir güvenlik ağı olarak destek sağlanacaktır. Bu yaklaşıma göre sosyal refahın sağlanması için, gereksinim duyulduğunun (muhtaç olunduğunun) kanıtlanması gerekmektedir. (Gelir testi)

4 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
1- Kalıntı (Residual) Refah Yaklaşımı Bu yaklaşımın geçerli olduğu toplumlarda refah yardımı alan bireyler, kendi yetersizlikleri ve kusurları sebebiyle yardım alma noktasına geldikleri için adeta suçlanmakta ve damgalanmaktadır. Tipik olarak dünyada tam anlamıyla bu yaklaşımı uygulayabilen bir ülke olmasa da Amerika ve Japonya’da bu yaklaşım hakimdir.

5 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Kurumsal (Institutional) Refah Yaklaşımı ‘İyileştirmeye’ değil, ‘önlemeye’ yöneliktir. Yoksulluk kaynağında önlenebilecekken, insanların yoksulluk içine düşmelerine izin verilmemelidir. Bireylerin karşı karşıya kaldığı güçlükler onların kontrolleri dışındaki sebeplerden kaynaklanmaktadır. Yararlanabilme koşullarının esnekliği, yardım talep etme veya almada damgalamanın olmaması kurumsal görüşün ilkeleri arasındadır.

6 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Kurumsal (Institutional) Refah Yaklaşımı Kurumsal yaklaşımın temelleri 3 düşünceye dayanmaktadır. Bunlar; Bir ülkenin vatandaşı olan herkes, sunulan hizmet ve yararlardan faydalanma hakkına sahiptir. Sosyal hizmetler evrensel olup herhangi bir fark gözetmeksizin herkese yöneliktir. Sosyal refah hizmetleri, hiç kimsenin yoksulluk sınırının altında olmayacağı bir yaşam standardını baz almaktadır.

7 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
B) Evrensellik ve Seçicilik Yaklaşımı 1- Evrensellik (Universality) Bu yaklaşımın temel düşüncesi; toplum geliştikçe bireylerin daha fazla yardıma gereksinim duyacağı ve muhtaç durumdaki bu kişilere yardım etmenin kolektif bir sorumluluk olduğudur. Evrensel yararlar ve hizmetler bir hak olarak herkese ya da en azından yaşlılar veya çocuklar gibi belirli bir grubun hepsine yöneliktir. Seçici yarar ve hizmetler ise yalnızca gereksinim duyan kişilere yöneliktir.

8 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
1- Evrensellik (Universality) Herkes evrensel hizmetlerden aynı koşullarda yararlanabilir. Tıpkı yol ve kanalizasyon hizmetleri gibi bir kamu hizmetidir. En büyük problemi maliyetli olmasıdır. Hak sahibi olabilmek için gelir araştırmasının söz konusu olmamakta ve destek alınmadan önce katkıda bulunulmaması gerekmemektedir.

9 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
1- Evrensellik (Universality) Verilen ödenekler vergilerden karşılanmakta ve devletin sorumluluğunda bulunmaktadır. Evrensel bakış tarzı temel olarak Kuzey Avrupa ülkelerinde (Sosyal Demokrat Refah Rejimleri) başvurulan bir yöntemdir. Küreselleşme süreci ile zayıflamış, ülkeler seçiciliğe yönelmeye başlamışlardır. Bu ilkede görülen ilk gerileme, genel bütçeden finanse edilen, katkıya dayalı olmayan gelir güvencesi programlarıdır. Bu programlar, gelire bağlı olmaksızın bütün vatandaşlara yönelik olan aile ödenekleri ve yaşlılık aylıkları gibi haklardır.

10 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
Evrensellik (Universality) Yaklaşımına Yönelik Eleştiriler Yoksulluğu ve eşitsizliği azaltma konusunda etkili olamama, Kaynakları gereksinim duyanların haricindeki kişilere de transfer etme, Ödeneklerin kapsamı çok geniş olduğundan örgütlü çıkar grupları (sendikalar) tarafından savunulamama.

11 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Seçicilik (Selectivity) Bu yaklaşıma göre, üst düzeyde gereksinim içerisinde olanlara, sosyal refah hizmetleri seçici bir yöntem kullanılarak sunulmaktadır. Seçici yaklaşım, toplumdaki farklı gruplar arasında normatif bir seçimi, yani kimin destekleneceği ve kimin desteklenmeyeceği arasında öncelik oluşturmayı ifade etmektedir.

12 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Seçicilik (Selectivity) Sosyal yardım programlarının merkezinde yer alır. Amacı, yoksulluğun giderilmesidir. Finansmanı, genellikle merkezi hükümet veya yerel makamların kontrolü altında vergilerden karşılanmaktadır. Sadece minumum geçim düzeyinin altındakilere yarar sağlandığı ve hak sahipliğinin gelir araştırmasına tabi olduğu sosyal yardım programlarında karşımıza çıkar.

13 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Seçicilik (Selectivity) Refah programlarından yararlanacak kişilerin belirlenmesinde kullanılacak kişilerin belirlenmesinde kullanılan seçicilik eleştiri konusudur. Çünkü bu kişilerin seçiminde kullanılacak gelir testi damgalanmaya neden olabilecek; bu da düşük katılım problemini beraberinde getirecektir. Böylece gereksinim içinde olan kişiler hak ettikleri yararları alamama durumu ile karşı karşıya kalacaklardır.

14 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
Refah rejimleri dikkate alındığında; evrensellik ilkesinin baskın olarak sosyal demokrat refah devletlerinde, seçicilik ilkesinin ise liberal refah devletlerinde görüldüğünü söylenebilmektedir. Ancak bununla birlikte, her ülke uygulamasının yalnızca bir kategoriye girmesi gerekir düşüncesi doğru değildir. (Örneğin İngiltere genelde liberal bir refah devleti olarak bilinmesine rağmen, ülkedeki sosyal politika ve sağlık düzenlemeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yapılan düzenlemelerin evrensel anlayışa daha yakın olduğu görülmektedir)

15 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
C) Refah Sistemlerinde Yakınlaşma ve Uzaklaşma Yaklaşımı 1- Refah Sistemlerinin Yakınlaşması (Convergence) Yakınlaşma teorisine göre, refah devletinin ekonomik büyüme, sanayileşme ve demografik değişim gibi çeşitli belirleyicileri vardır. Bu belirleyiciler doğrultusunda ülkeler kamu yardımı ve sosyal güvenlik gibi büyük oranda birbirine benzer kurumsal sosyal koruma düzenlemeleri geliştirmek için kamu harcamalarını artırmaya yönelmektedirler.

16 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
1- Refah Sistemlerinin Yakınlaşması (Convergence) İleri sanayi toplumlarında refah devletlerinin program ve politikaları, büyük oranda birbirine benzer şekilde gelişmektedir. Kurumsal yapılarda görülen ulusal gelenek ve farklılıklara rağmen, karşılıklı ilişki ve ortak dayanışma, farklı ülkelerin sistemleri arasında bir yakınlaşmanın gerçekleşmesi yönünde baskı yaratmaktadır. Burada söylenmek istenen, bütün ülkelerin tek bir modele doğru gittiği değil; ancak birbirlerine yakınlaştıklarıdır. Yakınlaşma düşüncesine en açık şekilde uyan ülkeler Anglo-Sakson ülkeleridir.

17 REFAH SİSTEMLERİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR
2- Refah Sistemlerinin Uzaklaşması (Divergence) Bu teoriye göre, her ne kadar benzer kurumsal düzenlemeler söz konusu olsa da yakın bir inceleme, refah devletlerinin farklı türlerden oluştuğunu ortaya koymaktadır. Uzaklaşma teorisinin ele alındığı en etkin çalışma, Gosta Esping Andersen’in ‘The Three Worlds of Welfare Capitalism’ adlı kitabıdır. Bu kitapta 18 gelişmiş ülkeden elde edilen sosyal politika verilerinin incelenmesi sonucunda, üç farklı (liberal, muhafazakar, sosyal demokrat) refah devleti rejimi belirlenmiştir.

18 Dersimiz tamamlanmıştır…


"REFAH SİSTEMLERİ Ders - 5." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları