Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden
Avrupa Konseyi’nin Dil Politikası Yabancı Dil Öğretimine, Öğrenimine ve Ölçme ve Değerlendirmeye Yeni Bir Bakış Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden
2
Avrupa Konseyi’nin Dil Politikası
“Avrupa’daki dil ve kültür çeşitliliği, korunması ve geliştirilmesi gereken ortak ve değerli bir hazinedir; bu dil ve kültür çeşitliliğinin, bir engel olmaktan çıkıp, karşılıklı anlaşmayı sağlayabilecek zenginleştirici bir kaynak haline getirilmesi, eğitim alanında çok çaba gerektirir. Farklı anadillerine sahip olan Avrupalılar arasında, iletişim ve etkileşimi kolaylaştırmak, Avrupa’daki hareketliliği artırmak, ortak anlayış ve işbirliğini teşvik etmek, önyargı ve ayırımcılığın üstesinden gelebilmek, modern Avrupa dillerini daha iyi bilmekle mümkündür. Üye ülkeler, modern dil öğretim ve öğrenimindeki ulusal ilkelerini saptayıp geliştirerek, Avrupa genelinde sürekli işbirliği ve eşgüdüme ilişkin sözleşmelerle politik önlemler açısından daha çok yakınlaşma sağlayabilirler.”
3
Bu ilkeleri uygulamak amacıyla, Bakanlar Komitesi üye ülkelerin aşağıdaki maddeleri göz önüne almalarını talep etmiştir: F(14) “Modern dil öğreniminde, öğrenim yöntem ve değerlendirmesi, materyal geliştirme ve kullanımı ile ilgili resmî ve özel kamu kuruluşlarının ve kurumlarının arasındaki – multimedya materyallerinin üretimi ve kullanımı da dahil olmak üzere – ulusal ve uluslararası işbirliğinin geliştirilmesini sağlamak.” F(17) “Dil öğrenim, öğretim ve araştırma boyutlarının tümünü kapsayan – tüm bilgi teknolojisinin de katılımıyla – etkili bir Avrupa bilgi alışverişi düzeninin kurulması için önlemler almak.” Bu talepler doğrultusunda CDCC’nin (Kültürel İşbirliği Konseyi), CDCC Eğitim Komitesinin ve CDCC Modern Diller Bölümü’nün etkinlikleri; üye ülkelerin ve sivil toplum örgütlerinin bu temel ilkeleri baz alarak dil öğrenimini geliştirmesini desteklemeye, teşvik etmeye çaba gösterir ve eşgüdümlü çalışmayı amaçlar;
4
Bu, özellikle R(82) 18’in ekinde belirtilen genel önlemlerin uygulanmasına ilişkin adımları kapsar:
1. Bütün halk kesimlerinin, diğer üye devletlerin (ya da kendi ülkelerindeki diğer dil gruplarının) dillerini öğrenmek ve bildirişim gereksinimlerini karşılayabilmek için, söz konusu dillerde gereken dil becerilerini edinebilmelerini, etkili araç ve olanakları kullanabilmelerini sağlamak ve böylece: 1.1 Başka bir ülkedeki günlük yaşamın üstesinden gelebilmek ve kendi ülkesindeki yabancılara günlük yaşamlarında yardımcı olabilmek. 1.2 Başka dil konuşan genç ve yetişkinlerle görüş ve düşünce alışverişinde bulunabilmek ve kendi düşünce ve duygularını dile getirebilmek. 1.3 Diğer ülkelerdeki bireylerin yaşam tarzlarını, düşünce yapılarını ve kültürel miraslarını daha iyi ve derinlemesine anlayabilmeyi sağlamak.
5
2. Öğretmen ve dil öğrenenlerin tüm basamaklardaki çalışmalarını geliştirmek, teşvik etmek ve her durumda dil öğrenim sisteminin (Avrupa Konseyinin dil programı çerçevesinde adım adım geliştirildiği gibi) oluşturulmasıyla ilgili ilkeleri uygulamalarını desteklemek: 2.1 Dil öğretim ve öğrenimini öğrenenlerin gereksinim, güdüleme, eğilim ve öğrenme olanaklarına göre uyarlanması. 2.2 Uygun ve gerçekçi öğrenim hedeflerinin mümkün olduğunca kesin olarak tanımlanması. 2.3 Uygun yöntem ve materyallerin geliştirilmesi. 2.4 Öğrenim programlarının değerlendirilmesine yönelik uygun yöntem ve araçların geliştirilmesi.
6
3. Farklı sınıfların ve öğrenci türlerinin gereksinimlerine en uygun dil yeterliği edinimini sağlamak amacıyla, bir eğitim sisteminin tüm eğitim düzeylerinde yöntem ve materyallerin kullanılmasını sağlamak, araştırma ve geliştirme girişimlerini teşvik etmek. R(98) 6’nın giriş bölümünde modern diller alanındaki politik hedefler tekrar onaylanmıştır: “Tüm Avrupalıları, yalnız eğitim sistemleri, kültür ve bilim konularında değil, ticari ve sanayi alanlarında da gittikçe yoğunlaşan uluslararası hareketlilik ve sıkı işbirliğinden kaynaklanabilecek sorunlara uygun bir şekilde hazırlamak. Karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü, kimlik ve kültürel çeşitliliğe saygıyı, daha etkili uluslararası bildirişim aracılığıyla artırmak. Az öğretilen dilleri de içeren ulusal ve yöresel dillerin bilinmesini sağlayarak Avrupa’daki kültürel yaşamın zenginlik ve çeşitliliğini korumak ve geliştirmek. Çokdilli ve çokkültürlü Avrupa’nın gereksinimlerini karşılamak için, Avrupalıların dilsel ve kültürel sınırları aşarak birbirleriyle bildirişim kurabilmelerini artırmak. (Bu onları sürekli ve yaşam boyu çalışmaya teşvik etmeyi gerektirir; bu uğraşıların da sağlam temellere dayandırılarak düzenlenmesi ve eğitim sisteminin her alanında ilgili kurumlar tarafından finanse edilmesi sağlanmalıdır). Etkileşim içinde olan Avrupa’da bildirişimi sağlayabilmek için gerekli becerilere sahip olmayan bireylerin dışlanmasından doğabilecek tehlikeleri önlemek
7
Çokdillilik Ne Demektir?
Son yıllarda, Avrupa Konseyi’nin dil öğrenim anlayışında, çokdillilik programları ön plana çıkmıştır. “Kişisel çokdillilik” ile birçok dilin bilinmesi ya da bir toplumda aynı anda birçok dillin kullanılması, yani “toplumsal çokdillilik” aynı anlama gelmez. Toplumsal çokdilliliğe, okul ya da eğitim sisteminde çeşitli yabancı dil derslerinin verilmesi ya da öğrencilerin birden fazla yabancı dil öğrenmeye teşvik edilmeleri veya İngilizcenin uluslararası bildirişimdeki rolünün kısıtlanmasıyla erişilebilir. Buna karşın kişisel çokdillilik, bireyin dil deneyimlerinin kültürel yapı içinde geliştiğini, yani ev dilinden toplum diline ve diğer ülkelerin dillerine kadar uzanan bir olgu olduğunu vurgular; bu dilleri okulda, üniversitede ya da birebir deneyimlerle edinir. Bu dil ve kültürler birbirlerinden tam ayrı zihinsel alanlarda değildir, daha çok birliktelik içinde bildirişimsel yeterlik oluştururlar; buna tüm dil bilgileri ve deneyimleri, dillerin birbirleriyle ilişki ve etkileşimleri de dahildir. Birey, belirli bir konuşma arkadaşı ile etkili bir bildirişime girebilmek için bu yeterliği farklı yönleriyle çeşitli durumlarda esnek bir şekilde kullanabilir. Konuşma arkadaşını anlayabilmek için, bir dilden ya da bir lehçeden diğerine atlayabilir ve böylece söz konusu dil ve değişkelerinin tüm olanaklarından faydalanabilir; örneğin, kendini bir dilde ifade edip konuşma arkadaşlarını başka bir dilde anlayabilir. Bilmediği bir dilde yazılmış olan yazılı ya da sözlü bir metni anlamak için, bildiği birçok dilden yararlanabilir; örneğin, başka şekilde kullanılan uluslararası sözcükleri tanıyarak. Bir dili az bilen bir birey de, ortak bir dilleri olmayan konuşanlar arasında köprü kurarak (dil aktarımı) hiç bilmeyen birine bildirişim esnasında yardımcı olabilmek için bu yöntemden faydalanabilir. Dil aktarımı yapan biri olmasa bile, söz konusu bireyler tüm dilbilgisi birikimlerini kullanarak ve çeşitli dil ve lehçelerdeki alternatif ifade formlarını deneyerek ve mimik, jest gibi di lötesi araçları katarak konuşmaya çalışırlar ve dili aşırı derecede basite indirgerler.
8
Çokdillilik Ne Demektir?
Bu açıdan bakıldığında, dil derslerinin amaçları tamamıyla değişir. Bir anadili konuşurunu ideal bir örnek alarak ve dilleri birbirinden bağımsız şekilde öğrenerek, bir, iki hatta üç dile hâkim olmak söz konusu değildir. Amaç aslında, tüm dilsel becerileri kapsayan bir dil repertuvarı oluşturmaktır. Tabii bu da, eğitim kurumlarında öğretilen dillerin farklılaştırılmasını ve böylece öğrencilerin çokdilli olabilme yeterliğini kazanmalarını sağlar. Bundan başka, dil öğreniminin yaşam boyu bir görev olduğu kabul edilirse gençlerin okul dışı dil deneyimlerinde de güdüleme, yetenek ve özgüvenlerini geliştirmeleri çok önemlidir. Yeterliği tespit eden eğitim yönetici ve sınav sunucularının ve öğretmenlerin sorumlulukları – ne kadar önemli olursa olsun – bireylere belirli bir dilde, belirli bir zamanda ve belirli bir yeterlik düzeyinin kazandırılmasıyla sınırlandırılamaz.
9
Çokdillilik Ne Demektir?
Bu paradigma değişikliğinin sonuçta neler getirdiği araştırılıp pratik uygulamalara geçirilmesi gerekir. Avrupa Konseyi Dil Programı’ndaki son gelişmeler, kişisel çokdilliliğin teşvik edilmesi için, dil öğretiminde etkinlik gösteren tüm elemanlara gerekli araç ve gereçleri sunmaktır. Özellikle Avrupa Dil Portfolyosu, birçok farklı dil öğrenim yollarının ve kültürlerarası deneyimin belgeleneceği ve resmî olarak kabul göreceği bir dosya sunar. Bu amaçla Öneriler Çerçevesi sadece genel dil kullanımına yönelik basamak kümelerini değil, bunun yanı sıra, dil kullanımı ve yeterliğini sınıflandıran özel kategorileri de saptar; bu da uygulayıcılara dil öğrenenlerin değişen gereksinimleriyle, kişisel yeterlikleriyle ve öğrenim koşullarıyla bağdaşan öğrenim amaçlarının saptanmasını ve çok çeşitli alanlarda gösterilen öğrenim başarılarının tanımlanmasını kolaylaştırır.
10
Avrupa Dil Politikası Türkçe: Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi( Common European Framework of Reference for Languages (CEFR) Avrupa Dil Portfolyosu Deutsch: Gemeinsamer europäischer Referenzrahmen für Sprachen (GER; auch GeRS; Das Europäische Sprachenportfolio (ESP) Englisch: Common European Framework of Reference for Languages (CEFR) The European Language Portfolio (ELP) Français: Le Cadre européen commun de référence pour les langues - Apprendre, Enseigner, Évaluer (CECRL) Le Portfolio européen des langues (aussi connu comme PEL ou ELP)
11
Diller için Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi
Diller için Avrupa Ortak Kriterler Çerçevesi Diller için Avrupa Ortak Ölçütler Çerçevesi
12
Gemeinsamer europäischer Referenzrahmen für Sprachen (GER; auch GeRS)
13
Common European Framework of Reference for Languages (CEFR)
The European Language Portfolio (ELP)
14
Cadre européen commun de référence pour les langues (CECR)
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.