Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ
2
ÇED YÖNETMELİĞİNDEKİ TANIMI
Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar.
3
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin, çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Bu süreç, kendi başına bir karar verme süreci değildir; karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analizi ve değerlendirilmesidir.
4
AMACI Ekonomik ve sosyal gelişmeye engel
olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan bir faaliyetin yol açabileceği bütün olumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır.
5
TEMEL GÖREVİ Projelerle ve gelişmelerle ilgili karar
vericilerin daha bütünsel, yani karara etkiyecek birden fazla faktörü göz önüne alır bir şekilde daha sağlıklı karar vermelerini sağlamak için, onlara projelerden kaynaklanabilecek çevresel etkileri net bir şekilde göstermektir.
6
FAYDALARI Tasarım aşamasında ortaya çıkabilecek olumsuz durumları önceden görerek “etkisiz hale getirmesi için gerekli tedbirleri ortaya koyması, olumsuz etkilerin minimize edilmesini sağlaması” Proje sahibi için maliyet-azaltıcı seçenekler sunması, Karar verme sürecine yönelik daha güvenilir, bütünsel ve işbirlikçi bir yaklaşım, demokrasiye katkı.
7
1969 yılında ABD’de yürürlüğe giren Ulusal
Çevre Politikası Kanunu (National Environmental Policy Act) kapsamında dünya ile tanışan ve gerek ABD, gerek AB ülkeleri, gerekse diğer dünya ülkelerinde halen en etkin çevre yönetim aracı olarak yerini alan ve gün geçtikçe de bu yeri sağlamlaştıran ÇED, ülkemizde 7 Şubat 1993 tarihinden bu yana uygulanmaktadır.
8
ÇED'İN ANA İLKELERİ Planlama süreciyle bütünleştirme
Çevresel değerlendirme süreci, çevresel konuların dikkate alınmasını sağlamak için,planlama süreciyle bütünleştirilmelidir. İdeal bir durumda, değerlendirme projenin hazırlık süreciyle bütünleştirilir. Bu aynı zamanda değişik kısımlardan sorumlu ekiplerin veya kişilerin birbirlerinin çalışmalarına etkin şekilde katılmaları veya projeyi hazırlayanlarla değerlendirmeyi yürütenler arasında daha yakın temas ve bilgi alışverişi sağlamak anlamına gelir.
9
Mümkün olan en erken aşamada diyalog
Çevresel değerlendirme karar verme sürecinin mümkün olan en erken aşamasında uygulanmalıdır. Sürecin doğru şekilde çalışması açısından, değerlendirme verilerinin projenin hazırlanması sırasında elde olacağı şekilde bir zamanlama gereklidir. ÇED’in projeye ilişkin kritik kararlar verildikten sonra başlatılması, proje tasarımını, resmi olarak kabul edilmiş olmasa bile, değiştirilmesi zor bir hale getirmektedir.
10
Sorumluluk Proje sahibi, proje hedefleri gerçekleştirilirken
etkileri indirgemek açısından en iyi konumda bulunduğu için, ÇED Raporunu hazırlamakla sorumludur. Proje sahibi, çevresel hedeflerin gerçekleştirilmesinden sorumlu olan çevre makamlarıyla işbirliği yapmalıdır.
11
Karar Verme ÇED Raporu karar vericilere, proje teklifiyle
birlikte sunulmalıdır. Yetkili makam, karar verilirken raporu da göz önünde bulundurmalıdır. Yetkili makam, teklif edilen bir plana ilişkin karar verdiği zaman, çevresel etki değerlendirme raporuna açık şekilde atıf yapmalıdır. Siyasi irade ve bilginin doğru kullanımı etkili bir ÇED süreci için gereklidir.
12
Çevresel değerlendirmeyi başlatma ve kullanma konusundaki siyasi iradenin artırılması için şu araçlar kullanılabilir: Politikacıların ve kamuoyunun yeterli bilince sahip olmaları; Çevresel konular üzerine eğitim, Karar vericilerin üzerinde baskı oluşturmak üzere, karar verme sürecinde şeffaflık.
13
Danışma ve katılım Projelerin çevresel değerlendirmeleri
sürecinde ilgili tarafların geniş katılımı önem arzetmektedir. Halk da çevresel değerlendirme sürecine katılmalıdır. İlgili ve etkilenen gruplar projelerin çevresel değerlendirme sürecindeki adımlardan ve mevcut katılım fırsatlarından haberdar olmalıdır. Çevresel değerlendirme sürecinin sonuçları bu grupların anlayabileceği şekilde kendilerine iletilmelidir.
14
Esneklik ÇED süreci danışma ve katılımdan sağlanan girdilere uygun şekilde cevap verebilmelidir. ÇED prosedürü bu nedenle esnek olmalıdır. Danışma ve halk katılımından elde edilecek muhtemel sonuçların tahmin edilmesi Erken bir aşamada ve sıkça ilgili gruplar ve kurumlarla iletişim kurulması, sinyallerinin alınması ve ÇED sürecinin net bir şekilde açıklanması; Beklenmedik sonuçlara cevap verebilmek için danışmanlarla kısa dönemli veya çerçeve sözleşmeler yapılması.
15
Demokrasi Çevresel değerlendirmenin, bir ülkede
projelere ilişkin karar verme sürecindeki demokrasi düzeyini yükseltebileceği görülmektedir: çevresel değerlendirmenin, değişik politika alanları ile devletin değişik düzeyleri ve halk katılımı arasında temin edeceği tutarlılık nihai olarak bu iyileşmeyi sağlayabilir.
16
STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME NEDİR?
Sürdürülebilir kalkınmanın uygulamaya dönük bir aracı olan Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD), plan, program ve politikaların çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerinin değerlendirilmesi ve bu etkilerin en aza indirgenmesi süreci şeklinde tanımlanmaktadır.
17
Sürdürülebilirlik plan, program ve politikalar
ve birim projelerin çevre üzerinde olası zararlarını ölçme ve engelleme değerlendirmesinin ötesine gitmektedir. Sürdürülebilirlik, politikaların gerçek bir parçası olmalı, planların, programların ve projelerin içinde yer almalıdır.
18
Stratejik Çevresel Değerlendirme,
sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında yöntem ve uygulamayı sağlayan önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
19
Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD), çevre yönetiminin teknik araçlarından olan ve faaliyetler düzeyinde uygulanan çevresel etki değerlendirmesinin ileri bir aşaması olarak, çevre üzerinde önemli etkiler yapması muhtemel belli plan ve programlar hakkında bir çevresel değerlendirme yapılmasını temin ederek, üst düzeyde bir çevre korumasını sağlamak, plan ve programların hazırlanması ve onayı/kabulü aşamasına sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda çevresel faktörlerin entegre edilmesine katkıda bulunmak üzere uygulanan bir değerlendirme sürecidir.
20
Stratejik Çevresel Değerlendirme sürecinde, plan ya da programın uygulanmasının olası çevresel etkilerini tanımlayan, değerlendiren, plan ve programın amaçlarını ve coğrafi kapsamını dikkate alarak alternatifler belirleyen bir çevresel rapor hazırlanması, çevresel sorumluluklar taşıyan otoriteler ve kamuoyu ile konsültasyonlar yapılması, çevresel raporun ve konsültasyon sonuçlarının karar oluşturma mekanizmasında dikkate alınarak çevresel etkilerin ortaya çıkmadan önlenmesi sürecin en temel özellikleridir.
21
SÇD, plan ve program sürecinin en erken safhasında devreye girmelidir
SÇD, plan ve program sürecinin en erken safhasında devreye girmelidir. Planlama ile çevresel değerlendirme sürecinin eşgüdümlü ve eşzamanlı yürümesi sağlıklı ve çevre duyarlı bir gelişim sürecinin gerçekleştirilmesinde önemli noktalardan biridir. SÇD süreci şeffaf bir süreçtir ve bu süreç boyunca halk kendi geleceği hakkında fikir belirtme ve yön tayin etme hakkına sahiptir.
22
Alınan kararların yerel ya da bölgesel otoritelerle paylaşılması ve görüşlerinin karar mekanizmasına dahil edilmesi, gelişme kararlarının yerel ya da bölgesel düzeydeki uygulama başarısını arttırmakta, ilgili tüm tarafların fikir birliğiyle aldığı kararlar koordinasyonu güçlendirmektedir. SÇD sürecinde alternatiflerin varlığı çok önemlidir. Aksi taktirde bu süreç plan ve programların risk analizinden öteye gitmeyecektir.
23
ÇED Raporu Süreci Süreçte ilk olarak proje sahibi bir dilekçe, üç adet proje tanıtım dosyası, eklerinde yer alan bilgi belgelerin doğru olduğunu belirtir taahhüt yazısını ve imza sirkülerini bakanlığa sunar. Bakanlık toplam 25 iş günü içinde inceler. Sonrasında raporda eksiklikler varsa tamamlaması için proje sahibinden eksik bilgileri tamamlamasını ister. Sonuçta da ÇED’e ‘ÇED Gerekli’ veya ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilir.
24
Ülkemizde Gerçekleştirilen ÇED Uygulamaları
Ülkemizde ilk olarak 1993 yılında Muğla ilinde yapılan sanayi yatırım odaklı bir projede ÇED uygulanmıştır. Bugüne kadar da yapılmış olan ÇED Yönetmelikleri ise şöyledir: * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği *03/10/2013 tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği * tarih ve sayılı ÇED Yönetmeliği
25
26 Kasım 2007’ye kadar 1382 tane ÇED uygulaması vardır
26 Kasım 2007’ye kadar 1382 tane ÇED uygulaması vardır. En fazla ÇED uygulaması 2007 yılında gerçekleştirilmiştir. Günümüze kadar Yapılan ÇED Başvuruları ile Genel Bilgi Günümüze kadar yapılan ‘ÇED Gereklidir’ kararı verilen toplam 1382 projeden 22 tane proje olumsuz ve 1360 tanesi de olumlu kararını almıştır. Olumsuz kararlarının yaklaşık olarak %47’sini petrol ve maden yatırımları almıştır. Bunu sanayi ve atık-kimya yatırımları izlemektedir. 2014 sonu itibariyle 3858 ÇED projesinden sadece 33 tanesi için olumsuz kararı alınmıştır.
26
ÇED’lerin Özellikleri
ÇED’ler illere ve konularına göre değişiklikler göstermektedirler. Örneğin; denize kıyısı olan illerde ulaşım ve kıyı yatırımı, turizm-konut yatırımları ile ilgili Olan ÇED’ler ön plana çıkmaktadır.
27
İllere Göre ÇED’lerin Dağılımı
En fazla ÇED uygulaması olan il Antalya Antalya iline yapılan yatırımlara yönelik yapılan ÇED incelemelerinin toplam sayısı 96’dir. 96 projenin içerisinde de sadece 2 proje (1996 ve 2002 yılında yapılmış olan enerji yatırımı ile ilgili olan) olumsuz kararını almıştır. Hiçbir şekilde ÇED uygulaması olmayan il ise Bayburt ilidir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.