Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAygül Tandoğan Değiştirilmiş 8 yıl önce
3
Allah'ın Peygamberi (S.A.V.) şöyle der idi: "Kıyamet günü kâfir kişi getirilir de ona: “Reyini haber ver (hangini tercih ederdin)”: Senin yer dolusu altının olsaydı şu azaptan kurtulmak için onu feda eder miydin? diye sorulur. Oda: — Evet feda ederim! der. Bunun üzerine ona: — Fakat senden, bundan daha kolay olan şey (yani Tevhîd) istenilmişti! Denilir." Bunun bir rivayeti Peygamberler Kitâbı'nda, el-Bakara: 30'da geçiyor.
4
Resulullah (A.S.V.) şöyle buyurdu: “” Kıyamet gününde Ademoğlu âdeta bir kuzu gibi getirilir. Allahü Teala'nın huzurunda durdurulur. Allahü Teala ona: 'Sana verdim, ihsanda bulundum, nimet verdim, sen bütün bunlarla ne yaptın?' diye sorar. Kul: 'Ey Rabb'im onları biriktirdim, nemâlandırdım, elde ettiğimden daha fazla olarak sonrakilere bıraktım. Beni geri gönder, onları sana getireyim, der. Bu kul, önceden bir iyilik göndermemiş ise cehenneme atılır". Tirmizî: Kıyame: 6
5
ALLAH, ALTMIŞ SENE YAŞAYAN KİMSEYE ÖMÜR HUSUSUNDA MAZERETİNİ GİDERİP REDDETMİŞTİR. Çünkü Yüce Allah: Kur’an-ı Kerim Fatır Suresi 37. Ayette; "... Size iyice düşünecek kimsenin düşünebileceği, öğüt kabul edebileceği kadar ömür vermedik mi? Size korkutan da gelmişti... " buyurmuştur. İbn Abbâs (R.A.) : Saç ağarmasını kastediyor, demiştir. Bu ayet, gafil yaşayan, hâlini ve gidişini düzeltmeyen kimseler için bir azarlamadır. Bu azarlamanın daha da uzun yaşayanlar hakkında büyük olacağı şüphesizdir. Tecrübe zamanı dahi tabir olunan bu müddeti yaşayan bir kimse için Yaratanını bilmekte özür kalmamıştır. Altmıştan sonra küfre hiç mazeret kalmıyor demektir. (Hakk Dini, V, 3994)
6
Hz. Peygamber (S.A.V.) buyurdular: "Allah Taâlâ altmış seneye kadar yaşatıp ölümünü geri bıraktığı hâlde yaratanı ve yaşatanı tanımayan kimsenin özrünü izale ve reddeder." Bu hadîsi el-Makburî'den rivayet etmekte Ebû Hazım ile İbnu Aclân da, Ma'n ibn Muhammed'e mutâbaat ettiler. Allah'ı bilmek, dini ve dünyevî hayır ve saadet yollarını öğrenmek için tecrübe zamanı demek olan bu müddet, bu hadiste altmış yaş olarak sınırlandırılmıştır ki, artık bu yaşa varan kimsenin kusurları hakkındaki özürlerini Allah reddediyor. Bundan sonra ancak tövbe ve istiğfar etmek ve bütün varlığı ile Allah'a yönelmek yolu açık bulunuyor....
7
Resulullah (A.S.V.) şöyle buyurmuştur: "Cennete ne zengin cimri, ne de kaba merhametsiz girer." [Ebu Davud, Edeb 8, (4801).] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/458. Cennete giremeyecekler hakkında alimler şöyle demişlerdir: * Batıl sebeplerle düşmanlığı devam ettirenler. Katı kalpli olanlar. Çok biriktirip harcamaktan ve hayır yapmaktan kaçınanlar.. Yürürken kibirlenenler.. Merhametsizler.. Hak’tan sapanlar, facirler.. Kaba insanlar.. Kibirli olanlar ve övünenler.. Gibi kötü huylar ifade edilmiştir. İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/458. …
8
Resulullah devamla buyudular ki: "Allah Teala hazretleri, bana mütevazi olmanızı emretti. Öyle ki, hiç kimse hiç kimseye karşı böbürlenmesin.. Hiç kimse hiç kimseye karşı tecavüzde bulunmasın." [Müslim, Cennet 63, (2865).]
9
Resulullah (A.S.V.) Buyurdular ki; Cennetlikler üç kısımdır: * Kuvvet sahibi, adaletli, sadaka veren ve muvaffak olanlar. * Bütün yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve yumuşak kalpli olanlar. * İffetli, namuslu ve çoluk çocuk sahibi olanlar." Resulullah (a:S.V.) devamla dedi ki: "Cehennem ehli de beş kısımdır: * Aklı olmayan zayıflar. Bunlar, aranızda tabi olarak bulunurlar, hiçbir ehle ve mala tabi değildirler. * Tamahkarlığını açık etmeyen hain kişiler. Böylesi, bir kapıyı çalsa mutlaka ihanet eder. * Akşam, sabah her fırsatta malın ve ehlin hususunda seni aldatan adamlar. * Cimrilik ve yalanı da zikretti. * Bir de kötü huylu kaba sözlü insan.“
10
Resulullah (A.S.V.) buyurdular ki: " Kâfir, bir iki fersah uzunluğundaki dilini kıyamet günü yerde sürür, insanlar onun üzerine basarlar." [Tirmizî, Cehennem 3, (2583).] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/463.
11
Hz. Peygamber (S.A.V.) buyurdular: "Sizden önceki ümmetlerden bir adam vardı. Allah ona mal ve evlat vermişti.” "Kendisine ölüm yaklaşınca oğullarına: “Ben sizler için hangi çeşit bir baba oldum?” dedi. Oğulları: “Sen bize hayırlı bir baba oldun,” dediler. Oda: “Şu muhakkak ki, bu baba, Allah yanında bir hayır biriktirmemiştir,” dedi. Ve şöyle devam etti: “Bu baba, Allah huzuruna vardığında Allah onu azap edecektir. Bunun için bakınız! Ben öldüğüm zaman siz beni yakınız, kapkara kömür olduğum zaman beni ezip öğüterek ufalayınız. Sonra şiddetli esen bir rüzgâr olduğu zaman benim zerrelerimi rüzgâra verip uçurunuz, dedi. Sonra oğulları onun kendilerine söylediği bu işleri yaptılar. Allah Taâlâ o kimseye "Ol!" buyurdu, o da hemen bir adam olup ayakta durdu. Sonra Allah (C.C.) ona: — Ey kulum, bu yaptığın vasiyete seni sevk eden nedir? diye sordu. O zat: “Sen'in korkun, Sen'den korkmaktır, dedi. Allah (C.C.) : “Kusuru, elden kaçan fırsatı, Allah'ın merhamet etmesi telâfi eder, buyurdu.”
12
Kur’an-ı Kerim Müdessir Suresi 8-10. Ayetler. "O sura üfürüldüğü zaman var ya, işte o gün zorlu bir gündür.. Hele kafirler için (hiç de) kolay değildir.“ İnsanların önünde, sura üfürülmenin haricinde başka hiçbir şey olmasa bile, korkutucu olarak bu yeter de artardı. Zira o öyle bir ses ve gürültüdür ki, onun şiddetinden, Allah'ın diledikleri müstesna (ki onlar da meleklerdir) yerde ve gökte ne varsa hepsi ölecektir. Bunun için Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Sur sahibi (İsrafil), boynuzu (üfürme aletini) eline almış, boynunu uzatmış ve ne zaman kendisine emredilecek de üfleyeceğim diye beklemekte iken ben nasıl sevinebilirim ki?"‘ Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame, 8; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/326; Taberani, el-Mu'ce-mü'l-Kebtr, nr. 12670; Hakim, el- Müstedrek, 4/559; ibn Hibban, es-Sahih, nr. 723.
13
O sura ilk üfleyişinde, yerde ve gökte ne varsa hepsi ölecektir. Allah'ın kalmalarını istediği Cebrail, Mikail, israfil ve ölüm meleği Azrail bunun dışındadır. Ardından Allah (c.c) ölüm meleğine sırasıyla, Cebrail, Mikail ve İsrail'in ruhlarını almasını emredecek, sonra da ölüm meleğinin kendi canını almasını emredecek ve hayatta zat-ı Bariden başka hiçbir varlık kalmayacaktır. İmam- ı Gazali “Ahiret Hayatı” Adlı Kitabından Alınmıştır.
14
Resulullah (A.S.V.) buyurdular ki: "Hz. İbrahim aleyhisselam, kıyamet günü, babası Azer'i [yüzü] üzerinde bir siyahlık ve toz toprak olduğu halde görür. Babasına: "Ben sana dünyada iken, "Bana asi olma!" demedim mi?" der. Babası ona: "İşte bugün ben artık sana asi olmayacağım!" der. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam: "Ey Rabbim! Sen yeniden diriltme gününde beni rüsvay etmeyeceğini vaat etmiştin. Rahmetten uzak babamın halinden daha rüsva edici başka ne var?" diye yakarır. Allah Teala hazretleri: "Ben cenneti kâfirlere haram kıldım!" cevabında bulunur. Sonra şöyle nida edilir: "Ey İbrahim, ayaklarının altında ne var, biliyor musun?" İbrahim yere bakar ve kana bulanmış bir sırtlan görür. Derhal ayaklarından tutulup ateşe atılır. (İşte bu, İbrahim'in babasıdır, o çirkin surete sokulmuştur)." [Buhârî, Enbiya 8, Tefsir, Şuara 1.] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/464.
15
Ölecek olan kişinin yaşadığı, sekerat-ı mevt dediğimiz can çekişme olayının şiddetini.. Ölümle başlayan tehlikeleri.. Son nefeste iman ile gidememe korkusunu.. Kabir karanlığının ürkütücülüğünü.. Kabrin sıkmasını ve oradaki yalnızlığı.. Haşeratın insanın vücudunu nasıl yiyip bitirdiğini.. Münker-Nekir meleklerini ve onların sorgulamalarını.. Eğer günahlar ağır basarsa kabir azabının ne denli şiddetli olacağını düşünmenin yanında, hepimizin önünde bundan daha büyük ve korkutucu tehlikeler vardır. Sura üfürülmesiyle birlikte kıyametin kopuşu.. Tekrar dirilmek ve mahşer meydanına toplanmak.. Cebbar olan Allah'ın (c.c) huzuruna getirilmek.. Az çok yapılan her işten sorgulanmak.. Herkesin sevabının ve günahının eksiksiz olarak ölçülmesi için terazilerin kurulması.. İnceliği ve keskinliğiyle bilinen sırat köprüsünden geçmek.. Ameller tartılıp neticeye varıldığında, gideceği yerin (cennet ya da cehennem) çağrısını beklemek.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.