Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanPinar Güvenç Değiştirilmiş 8 yıl önce
3
Selçuklular döneminde, eğlenmek için de tiyatro oynanmaya başlanmıştı.Osmanlılar dönemindeyse eğlendirmek bir uğraş haline geldi.Evlenme,doğum,sünnet düğünü gibi törenlerde insanları eğlendirmek için tiyatro yapılmaya başlandı. Bu dönemin en sevilen oyunu orta oyunudur. Bu oyunların tümü sözlü ürünlerdir.Belli bir metne dayanmazlar.Bir kısmında bilinen bir plan vardır ve her defasında bilinen bir olayı yeni bir üslupla yazılır. Oyunlarda karşıtlıklardan yararlanılır. Oyunlar, söz,dans,mimik ve şaklabanlık üzerine kurulmuştur. Usta-çırak ilişkisiyle gelişmiştir. Sözlü oyunlar, gerçekliğe dayanmayan, kişileştirmeye yöneliktir. Batı etkisindeki tiyatronun girmesiyle uzun süre sadece güldürmeye dayalı işlevini sürdürür.
4
Geleneksel Türk Tiyatrosu Gölge Oyunu(Karagöz) Orta OyunuMeddah Köy Seyirlik Oyunu
5
Karagöz;gerili bir perdenin arkasında, ışık önünde söz, tef, şarkı eşliğinde bir takım tasvirlerin gölgelerinnin perdeye yansıtılması ve oynatılmasıdır. Türk toplumunun dilini, inançlarını, geleneklerini, siyasi ve sosyal olaylara bakışını yansıtmasıdır.Usta- çırak ilişkisine bağlı kalarak günümüze kadar gelmiştir. Yazılı metni yoktur,doğaçlamadır. Karagöz ve Hacivat belirli bir mesleği, zihniyeti ya da çevreyi temsil eden, kalıplaşmış davranışlar sergileyen, aynısı veya benzeri başka eserlerde de karşımıza çıkabilecek kahramanlardır.Bu yönüyle Karagöz ve Hacivat birer tiptir. Karagözün dört bölümü vardır:Mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş.
6
Mukaddime:Oyunun başlangıç bölümüdür.Bu bölüm Hacivat gelene kadarki bölümdür.Göstermelik adı verilen görüntüler yer alır, ardından tef çalınır.Karagöz semai okur,semaiden sonra Hacivat “Of Hay Hak”diyerek perde gazeline başlar. Muhavere:Genellikle oyunun baş kişileri olan Karagöz ve Hacivat arasında geçen bölümdür.Karşılıklı konuşmalardan oluşur, olaylar yoktur.Hacivat karagöze gösteriş yapar,karagöz Hacivat’ın dediklerini yanlış anlar. Fasıl:Asıl oyundur.Olayın gelişimine göre oyuna diğer tipler girmeye başlamıştır. Bitiş:Genellikle kısadır.Karagöz ve Hacivat oyun sırasında giydikleri kıyafetleri çıkarmış olarak sahneye dönerler.aralarında kısa bir sözleşme olur.Konuşmaları genellikle kavgaya dönüşür.
7
Aktör:Karagözcü, çok yönlü gerçek bir sanatçıdır. Toplumsal, sosyal, ekonomik ve siyasal bilgiyle başta Karagöz ve Hacivat olmak üzere diğer tipleri de kendi kimlikleri perdeye taşır. Aktörün iki de yardımcısı vardır:Çırak ve yardak Tasvirler:Deve derisinden ve mukavvadan kesilerek hazırlanmış renkli kuklalardır. Tipler: Karagöz:Hiç okumamış; ama zeki, anlayışlı bir halk adamıdır.İçinden geldiği gibi konuşur.Kararsız, gözü pek, rahat bir kişidir.Belli bir mesleği yoktur, ekmeğini havadan kazanır,boğazına düşkündür. Hacivat:Karagözün zıt bir karakteridir.Okumuş, ukala bir kişidir. Karagözü sık sık imtihan ederek bilgisini ona göstermek ister.Kibarlık budalasıdır. Çelebi:Zengin, mirasyedi, çıtkırıldım bir tiptir.İstanbul ağzı ile konuşur. Tuzsuz Deli Bekir:Perdede görünen bir zorba tipidir.Kaba ve argo konuşmalarıyla ve naralarıyla tanınır. Frenk:Perdenin aşırı alafranga tipidir. Zenne:Kadın tipleridir. Beberuhi:Cüce ve aptal bir tiptir.
8
İzleyicilerle çevrilmiş bir alanda, yazılı metne bağlı olmayan bir konunun çatısına uyularak doğaçlamayla geliştirilen bir oyundur. Orta oyunu meddahın çok aktörlüsü veya Karagözün sahneye taşınmış biçimidir. Konu bir hikaye ya da efsane olayının taslağından ibarettir.Oyuncular, bu taslağı istedikleri biçiminde genişletip değiştirerek oynarlar.Bilinen bir konu, her temsilde yeniden yaratılmış olur. Usta-çırak ilişkisi içinde varlığını sürdürmüştür. Dekor yok denecek kadar azdır. Orta oyunundaki kişiler Karagöz’de olduğu gibi “tip” özelliği gösterirler.temel tipler “Pişekar” ve “Kavuklu”dır. Orta oyundaki güldürü öğesi Karagöz’deki gibi yanlış anlamalara,nüktelere ve gülünç hareketlere dayanır. Orta oyununda oyuncu birden çok kişiye laf yetiştirmek zorundadır.Bu yüzden söz hüneri,taklit,mimik diğer oyunlarına göre orta oyununda daha önemlidir. Orta oyunu dört bölümden oluşur:mukaddime,muhavere,fasıl ve bitiş.
9
Mukaddime:Zurnacı Pişekar havası çalar.Pişekar meydana çıkar.İki eliyle seyircileri selamlar.Zurnacıyla oyunun başlayacağı ile ilgili konuşurlar.Pişekar kenara çekilir ve Kavuklu’nun girmesini beklerler. Muhavere:Karagöz’deki muhavere gibi ustalık isteyen bir bölümdür. Kavuklu ile Pişekar arasındaki söz düellosudur.Bu bölüm iki kısımdan oluşur. Arzbar:Söyleşenler birbirlerinin sözlerini ters anlar.Ustaca imalar ve zengin nüktelerle yüklü olan bu bölüm, oyunun kalitesini ortaya koyar. Tekerleme:Kavuklu bir olayı başından geçmiş gibi anlatır. Sözleşmenin sonunda anlatılan olayın gerçek değil, rüya olduğu anlaşılır. Fasıl:Asıl oyundur.Çoğu kez Kavuklu iş aramaktadır.Pişekar ona bir iş bulur.Her oyund Kavuklu başka bir iş yapar.Oyunlar, bu bölümde anlatılan olaylara göre isimlendirilirler. Bitiş:En kısa bölümdür.Pişekar giriş bölümünde başlattığı oyunu bu bölümde bitirir, seyirciden özür diler, gelecek oyunun adını ve yerini duyurur.
10
1-Olay:Çoğunlukla basit bir maceradır.Sıradan bir olay anlatılırken üsluptaki ustalık, söz arasına sıkıştırılan nükte ve esprilerle seyircinin ilgisi çekilir.Seyirciyi çeken oly değil, olayın işlenişi sırasındaki söz ustalığıdır. 2-Kişiler:Asıl kişileri Kavuklu ve Pişekar`dır. Pişekar:Orta oyununun baş aktörüdür.meydana önce o çıkar.Oyun bitiminde meydanı son o terk eder.Oyunun yönetmenidir.Hali vakti yerinde,okumuş,orta sınıf şehirliyi temsil eder.Kavukluya iyi bir dost, taşralılara ve ırk tiplerine karşı alaycı bir İstanbulludur. Kavuklu:Deli dolu halleri,taşkın şakaları ve bir iş tutmamış, parasız tutumu ile Karagözü andırır;fakat bazı yönleriyle de karagözden farklıdır.Oyuna ikinci sırada çıkar.Cahil ve ahmak görünür; ancak kurnaz ve zekidir.Oyun boyunca süren neşeli tavrı, başındaki kavuğu, komik hareketleri ve ince zekası ile oyunu sürükleyen en önemli kişidir.Halk Türkçesiyle konuşur.
11
B ir anlatı türü olarak dramatik türlerden ayrılsa da anlatılan olay seyircilerin önünde hareket ve taklitle canlandırıldığı için meddah da dramatik bir tür sayılır. Hikaye etme ve taklit yapma sanatıdır.Meddah her türlü insan sesini, ağlama,gülme gibi her türlü duyguyu, doğayla ilgili durumları taklit eder. Meddah, nadir yetişen sanatçılarıdır.Doğuştan sahip oldukları yetenekleri araştırma, gözlem, inceleme ve çalışmayla arttırırlar.Günümüzün “stand-up”çıları gibidirler. Özel bir sahnesi yoktur. Meddah bir iskembeye oturarak söze başlar; elinde bir baston omzunda mendil bulunur.Mendili değişik tipteki kişilerin kıyafetlerini göstermek ve ağzını kapatarak seslerini taklit etmek için kullanılır.Sopadan da oyunu başlatmak ve değişik sesler çıkarmak için kullanılır. Konuşma dili kullanılır. Meddah, kalıplaşmış bir tekerleme ile söze başlar ve “Her ne kadar sürç-i lisan etmiş isek affola!” söyleriyle hikayeyi, bitirir.
12
Geleneksel Türk tiyatrosunun köye yönelik bir biçimidir. Bütün yönleriyle köy gerçekliğini işler. Oyunlar konusu köy hayatıdır.Köydeki sosyal hayat, köyün geleneksel yapısı işlenir.Kimi oyunlarda doğu taklit edilir. Bu oyunlar kapalı veya açık yerlerde oynanır. Gerektiğinde basit ve doğal dekor görünümü veren malzemelerden yararlanılır.Yerine göre kostüm ve makyajdan yararlanılır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.