BÖLÜM 9 DİKKAT VE AKTİVİTE BOZUKLUKLARI
TANIM VE YAYGINLIK Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, dikkat ve aktivite bozuklukları için artık günümüzde en yaygın olarak kullanılan terimdir.
Tanım ve terminoloji ile ilgili hâlâ önemli tartışmalar ve karışıklıklar söz konusudur. Ancak, birçok tanım, DEHB’nin, yedi ya da sekiz yaşlarında ortaya çıkan, yaşam boyu devam eden, hem akademik hem de sosyal problemleri içeren ve sıklıkla diğer bozuklukların belirtilerinin eşlik ettiği dikkat ve aktivite düzeyine ilişkin gelişimsel bir bozukluk olduğunu ileri sürmektedir. TANIM VE YAYGINLIK
DEHB’nin pek çok tanımı, DEHB’nin yaşamın ilk yıllarında (yedi ya da sekiz yaşından önce) ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, hem akademik hem de sosyal becerileri içeren ve sıklıkla başka bozuklukların da eşlik ettiği dikkat ve aktivitedeki gelişimsel bir bozukluk olduğunu ileri sürmektedir.
TANIM VE YAYGINLIK Diğer Bozukluklarla İlişkisi Dikkat ve aktivite bozuklukları, çocuk ve gençlerde sıklıkla başka türde bozukluklarla birlikte görülmektedir. Neredeyse bütün öğretmenler, anne-babalar ve klinisyenler, dışa yönelim bozuklukları ya da otizm gibi farklı DDB olan çocukların, akademik ve sosyal görevlere ilişkin olarak dikkatlerini kontrol etmede güçlükleri olduğu ve yıkıcı oldukları konusunda hemfikirdirler.
TANIM VE YAYGINLIK Yaygınlık Bölüm 2’de de belirtildiği gibi, tanımla ilgili tartışmalar, bir bozukluğun yaygınlığının tahmin edilmesini de çok fazla güçleştirmektedir. Birçok uzmana göre DEHB’nin okul çağı çocuklarındaki yaygınlık tahminleri %3 ile %5 arasındadır.
Önde gelen araştırmacılara göre tam olarak anlaşılamamış bazı nörolojik etmenler problemi tetiklemekte ve fiziksel ve sosyal çevredeki çeşitli etmenlerin de etkisiyle bu problemler şiddetlenmektedir. NEDENSEL ETMENLER VE ÖNLEM
Tarihsel olarak, beyindeki bir işlev bozukluğu, günümüzde artık DEHB olarak bilinen bozukluğun nedeni olarak kabul edilmiştir. Günümüzde araştırmacılar, beyine kan akışını, nörotransmitterleri ve bu gibi testleri (beyin dokularındaki elektriksel akımları, manyetik rezonans görüntüleme) kapsayan çok daha gelişmiş anatomik ve fizyolojik testlerle biyolojik nedenleri incelemektedirler.
DEĞERLEME DEHB’nin değerlemesi genellikle tıbbi bir muayeneyi, psikolog ya da psikiyatrist tarafından yapılan klinik bir görüşmeyi ve anne-babanın/öğretmenin davranış derecelendirmelerini içerir
MÜDAHALE VE EĞİTİM DEHB ve ilgili bozuklukların önlenmesi, birincil olarak problemler ortaya çıktığı anda müdahale edilerek mümkün olmaktadır.
MÜDAHALE VE EĞİTİM Çok farklı müdahale yöntemi hem ev, hem okul ortamında denenmiştir. En yaygın ve en başarılı iki yaklaşım ilaç tedavisi ve çocuğun davranışını nasıl yöneteceklerine ilişkin olarak anne-babaları ve öğretmenleri eğitmektir.
İlaç tedavisi çok tartışmalıdır, ancak araştırmalar doğru şekilde uygulandığında etkisinin çok büyük olduğunu ortaya koymuştur. Alternatif yaklaşımlar, ilaç tedavisi kadar ya da ilaç tedavisi ile davranışsal müdahalelerin bileşimi kadar başarılı değildir. MÜDAHALE VE EĞİTİM
İlaç tedavisi, çocuğa beceri kazandıramaz ya da sorunları çözemez, ancak çocuğu daha öğretilebilir hâle getirir. Anne- baba ve öğretmen eğitimleri, tipik olarak davranış yönetimi becerilerinin öğretilmesini içerir.
Okul personeli ve aileler öncelikli olarak bir müdahale programının düzenlenmesine yardım edecek bir değerlemeyle ilgilenirler. Eğitimciler için en yararlı olanları öğretmen ve akran değerlendirme ölçekleri ve farklı okul ortamlarında problem davranışın doğrudan gözlemidir. MÜDAHALE VE EĞİTİM
Müdahalelerin hedefi; çocukların problemlerini mümkün olduğu kadar başarıyla yönetmek, kesin bir tedavinin olmadığının ve kronik bir yetersizlik koşuluyla ilgilenmek için anne-babalar ve öğretmenler için başa çıkma stratejilerinin önemli olduğunun farkına varmak olmalıdır. MÜDAHALE VE EĞİTİM