TÜRKÇE DERS KİTABI İNCELEMELERİ 10 ve 11. HAFTA

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
PARAGRAF.
Advertisements

Betül gürlek SÖZCÜKTE ANLAM.
Kelimede anlam Cümlede anlam Paragrafta anlam
SÖZCÜKTE GENEL VE TERİM ANLAM
DERS: TÜRKÇE KONU: ANLAM BİLGİSİ.
ZiHiNSEL ÖZELLiKLER.
Dilin Tanımı ve Özellikleri
9. Sınıf Dil ve Anlatım ŞUBAT
İlksen Uysal BOZYEL/Türkçe Öğretmeni
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
1.İsimler Kainattaki varlıkları karşılayan kelimelere “isim” denir. İsimler değişik yönlerden incelenir.
BİÇİMBİLİM Bugün biçimbilim adı altında yapılan araştırmaların, sözcüklerin kökenlerinin saptanması,ek ve kök olarak belirlenmeleri, dilbilgisinin en.
TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2. SINIF
ÜNİTE 2: KILASİK MANTIK KONU KAVRAM ÇEŞİTLERİ.
ANLAMLARINA GÖRE SÖZCÜKLER.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Ders Kitapları Hazırlayan: Yrd. Doç Dr. Mustafa Akdağ Ders Kitapları.
9. Sınıf Dil ve Anlatım ŞUBAT
ANLATIM BOZUKLUKLARI.
türkçe performans ödevi
T.C. Erciyes Üniversitesi Ziya Eren Eğitim Fakültesi
TÜRKÇE / Sözcükte Anlam
3.Ünite Öğrenme,Bellek,Düşünme DÜŞÜNMENİN YAPITAŞLARI
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BİLDİREN KELİMELER (SIFAT-ÖN AD)
9. Sınıf Dil ve Anlatım MART
YAPI BİLGİSİ.
ANLAMLARINA GÖRE KELİMELER
Hazırlayan Aysun BİLGİÇ Türkçe Öğretmeni
Gösterge Türleri ve Resim Sanatında Uygulamalar
SÖZCÜKTE ANLAM.
KELİME (SÖZCÜK) Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime denir.
Anlamlandırma.
Yrd. Doç. Dr. Özcan PALAVAN
Buruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı
SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİ - 2
SÖZ ÖBEKLERİ (GRUPLARI)
SÖZCÜKTE ANLAM (Mecaz-Soyut-Somut)
DİZİMBİLİM (SÖZDİZİMİ)
CÜMLEDE ANLAM Ahmet Eren Köksal.
Bu çalışma ilköğretimin
SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ
Yrd. Doç. Dr. Özcan PALAVAN
DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİ Yrd. Doç Dr. Ş. Dilek BELET.
TÜRKÇE Birey ve Toplum.
Eğitim Fakültesi 2. sınıf
Ebru SEVİM Meltem DEMİR Ders: Türkçe Sınıf: 5
SÖZCÜKTE ANLAM Duygu Şarvan 9/A.
Kelime Türleri İsim soylu sözcükler de yediye ayrılır:
DEYİMLER.
İZMİT ERENLER TOKİ İ.Ö.O 3/B SINIFI
ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN. BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN.
KELİMEDE ANLAM VE KAVRAM. Sözcükler, farklı anlamları, anlam birimlerini içinde barındıran bir yapıdır. Bunlar sırasıyla şöyledir: Kavram: Bir varlığın.
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
DİL-DÜŞÜNCE-DUYGU İLİŞKİSİ
SÖZCÜKTE ANLAM Anlamı olan ya da tek başına anlamı olmadığı halde cümle kuruluşunda görev yapan anlatım Birimlerinin en küçüğüne sözcük (kelime) denir.
İSİMLER (ADLAR) Varlıkları veya kavramları karşılayan sözcüklerdir.
ADLAR a:Cins Ad b:Özel Ad c:Ad Tamlamaları 2-Sevim’in babası İstanbul’dan bugün geldi. Örnekte gördüğünüz her sıra bir cümledir.Çünkü,her sırada birtakım.
Bölüm 1 : Genel Kavramlar
SÖZCÜK ANLAMI Anlamı olan en küçük ses birliğine sözcük denir.
Atasözlerİ.
Dil Gelişimi Dilin Temelleri
SÖZCÜKTE ANLAM 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ.
ADANA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
HAZIRLAYAN ONUR BUĞTEKİN 5/A 232
İSİM (AD). Nesneleri, varlıkları ve kavramları karşılayan kelimelere isim denir.  1-) Varlıklara Verilişlerine Göre İsimler a-) Özel İsimler : Tek bir.
Dilin Bileşenleri Dr. Gökçe Karaman Benli
Zihin Haritalama Tekniği. 1.Kavramı merkeze yerleştirin.
Çağdaş Gelişmeler Işığında Ana Dili Öğretimi
Sunum transkripti:

TÜRKÇE DERS KİTABI İNCELEMELERİ 10 ve 11. HAFTA YRD. DOÇ. DR. SELİM EMİROĞLU

BU HAFTA ve GELECEK HAFTA 9. BÖLÜM Türkçe Ders Kitaplarındaki Metinlerin Sözcüksel Görünümü (S. 157-187)

Anlamı olan ses ya da ses birliğine ne denir? Kavram Sözcük Terim İmge Tasarım

Anlamı olan ses ya da ses birliğine ne denir? Kavram Sözcük Terim İmge Tasarım

Kavram nedir, sözcükle kavram arasında bir fark var mıdır?

Kavram: Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımı Sözcük: Anlamı olan ses ya da ses birliği Kavram: gösterilen, sözcük: gösterendir. (Gösteren, dilin sese ilişkin somut bölümü, ses imgesi. Gösterilen, gösterenin zihinde uyandırdığı düşünce, kavram)

Kavram ve sözcük farkını Sausssure’ün kuramına göre açıklamak mümkündür: KAVRAM (Gösterilen) SÖZCÜK (Gösteren) NESNE (Gönderge)

Üçgendeki ögelerden kavram anlam, sözcük ise simge olarak açıklanmaktadır. Nesne, dil dışı dünyaya, kavram ve sözcük ise dilsel dünyaya özgüdür. Şemada görüldüğü gibi, sözcükle nesne arasında doğrudan ilişki yoktur; bu nedenle ikisinin arası kesik çizgi ile gösterilmiştir. Buna karşılık sözcükle kavram ve kavramla nesne arasında doğrudan ilişki vardır. Sözcük nesneyi belirten sesli ve yazılı bir simgedir. Sözcüklerin hiçbiri «daha uygun, yakışıyor» gibi bir özellik düşünülerek yaratılamaz. Bu sembolik ilişki keyfidir ve o dili konuşanların ortak dünyasından, yaşantılarından kaynaklanan sosyal bir anlaşma söz konusudur.

Kavram ile sözcük arasındaki ilişkinin, sözcüğün kavramla ilgili bir etiket oluşu nedeniyle «tanımsal» olduğunu, kavram ile nesne arasındaki ilişkinin ise gözlemden kaynaklanan ve bizim dışımızda oluşan «nedensellik» taşıdığını görürüz. Nesne ile sözcük ise kavram aracılığıyla birbirlerine bağlanır ve buradaki ilişki de uzlaşımdır. Sözgelimi günlük yaşamımızda kullandığımız ütünün kendisi göndergedir (nesne). Kulağımızla duyduğumuz «ÜTÜ» seslerinden oluşan ve gözümüzle gördüğümüz ütü diye yazılan sözcük gösterendir. Son olarak zekamızla ve deneyimlerimizle kavradığımız ütünün içeriği ve açıklaması ise kavram yani gösterilendir. (s. 158)

Buna benzer örnekler bulalım.

Kavramlar insan zihninde dağınık bir biçimde depolanmaz Kavramlar insan zihninde dağınık bir biçimde depolanmaz. İnsan belleği, ilişkili kavramları yan yana getirir ve kümeler. Sausssure’ün gösterge kuramına göre insan zihnindeki sözcükler çeşitli çağrışımların odak noktasıdır. Bunlar; 1-Aynı kökten gelen ögeler 2-Anlamca yakınlığı olan ögeler 3-Biçim yönünden eşlik gösterenler 4-Ses imgesi açısından yakınlığı olan ögeler

Ses imgesi yakınlığı olan sermek galeri sev-gi dergi seriyorum fuar bil-gi yergi serilmek kermes sergen Sergi Aynı kökten gelen Anlam yakınlığı olan Biçim eşliği gösteren Ses imgesi yakınlığı olan

Sözcük ile kavram arasındaki ilişki toplumsal anlaşmaya bağlı olarak kurulmaktadır. Kavramlar değişmemekte ancak sözcükler dilden dile değişmektedir. Örneğin köpek, der hund (Almanca), dog (İngilizce), le chien (Fransızca) ve perro (İtalyanca) sözcükleri farklıdır ancak tek kavram anlatılmaktadır. Sözcük ile nesne arasındaki ilişkinin keyfi olmadığı durumlar da vardır. Örneğin guguk kuşu sözcüğünün kuşun çıkardığı ses ile ilişkilendirildiği ve sözcük nesne bağının keyfi olmadığı söylenebilir. (s. 159)

Aynı şekilde çocukların bazı sözcükleri daha kolay edinebilmeleri için yetişkinlerin ya da çocukların kendilerinin tasarladıkları sözcükler olduğu üzerinde durulmaktadır. Saat yerine tik-tak, köpek yerine hav hav, kedi yerine miyav gibi. (s. 159)

Sözcük ile nesne arasındaki ilişkiyi keyfilikten kurtaran bağlantı unsuru nedir? İkilemeler Yansımalar Anlam ilişkisi Zihinsel imge Görsel tasarım

Sözcük ile nesne arasındaki ilişkiyi keyfilikten kurtaran bağlantı unsuru nedir? İkilemeler Yansımalar Anlam ilişkisi Zihinsel imge Görsel tasarım

Kıskançlık kelimesinin zihninizde uyandırdığı simgeyi belirtiniz.

Kıskançlık, cömert, sevimli, adalet, acımasızlık vb Kıskançlık, cömert, sevimli, adalet, acımasızlık vb. soyut kavramlar her dilde bulunur. Soyut kavramların gösteren ve gösterileni bulunmaktadır ancak göndergeleri bulunmamaktadır. Buna karşın at, balık ve süt gibi somut kavramların hem gösteren ve gösterileni hem de göndergeleri bulunmaktadır.

Adalet

Bazen somut sözcükler de zihinlerde farklı nesneler (göndergeler) uyandırır. Ekmek denilince aklınıza ne/neler gelmektedir?

Türkçedeki ekmeğin önemi ve insan yaşamındaki değeri öteki dillerde aynı değildir. Türkçede ekmek parası, ekmeğini kazanmak, ekmek yemek vb. kullanımlar, deyimler bulunur. Fransızcada ekmeğin yerini çorba alır. (s. 159)

BİLGİ İlkellerin dilleri her ne kadar kelime hazinesi ve sentaks -cümle yapısı/kuruluşu- yönünden basitlik gösterirse de, anlam yönünden en az bizim dillerimiz kadar karmaşık ve zengindir. Hemen hemen bütün ilkel diller, özel olanla, somutla sınırlanmıştır. Öyle ki, sözgelimi Avusturalya yerlilerinin dilinde köpekkuyruğu için ayrı, inek kuyruğu için ayrı kelimeler bulunduğu halde, genel olarak kuyruk diye bir kelimeye rastlanmaz. Bunun gibi, Tasmanyalılarda da ayrı ayrı ağaçlar için ayrı ayrı isimler vardır, ama genelde ağaç diye bir kavram yoktur. Choctaw Kızılderilileri kara meşe, ak meşe, kızıl meşe demesini bilirler de, sadece meşe demesini bilmezler.

Türkçe ders kitaplarında sözcük öğrenimi ile kavram öğrenimi arasındaki farklılık ayırt edilmeden yapılacak bir değerlendirmeyle olumsuz sonuçlara ulaşmak kaçınılmaz olacaktır. Kavram ve sözcük öğreniminin ayrı ama ilişkili süreçler olduğu bilinmelidir. Çocuğun bilişsel gelişimine uygun sözcük öğrenimi gerçekleştirilmelidir.

Söz varlığını geliştirme amacına dayalı olarak ilköğretim ikinci kademe Türkçe ders kitaplarında bulunan metinlerin, metnin………………. geçmemek şartıyla anlamı bilinmeyen kelime barındırması gerekli görülmüştür. Yüzde beşini Yüzde onunu Yüzde on beşini Yüzde yirmisini Yüzde yirmi beşini

Söz varlığını geliştirme amacına dayalı olarak ilköğretim ikinci kademe Türkçe ders kitaplarında bulunan metinlerin, metnin………………. geçmemek şartıyla anlamı bilinmeyen kelime barındırması gerekli görülmüştür. Yüzde beşini Yüzde onunu Yüzde on beşini Yüzde yirmisini Yüzde yirmi beşini

Kavramlaştırma sonucunda sözcükler arasındaki farklar anlaşılır. Oturmak için Ayaklı Bir kişilik Arkalıklı Kolçaklı Sert maddeden yapılmış Sandalye + - Koltuk +/- Tabure Kanepe (+) Puf

Türkçe Ders Kitaplarında Türkçe Sözcük Kullanımı Her dilde başka dillerden ödünç alınmış (ödünçleme ya da aktarma) sözcükler vardır. Dışarıdan çok sayıda sözcük alınması durumunda bunun ilgili dilde bazı sorunlara yol açacağı bilinmelidir. Ödünç alınan sözcükler kimi zaman aynen kullanılmakta kimi zaman da kullanıldığı dilin sözcük ve sesdizimsel özelliklerine uygun değişimler geçirmektedir. örneğin Arapçadan Türkçeye geçen velet sözcüğü çocuk demektir ve velet sözcüğünün çoğulu evlattır. Türkçede bu sözcük evlatlar olarak kullanılabilmektedir ama evlatların anlamı çocuklarlar olarak algılanmamaktadır.

Türkçe ile diğer dillerdeki bazı sözcükler birlikte kullanılarak yeni sözcükler türetilmiştir. Örneğin Emektar sözcüğündeki emek Türkçe, -dar Farsçadır. Resmigeçit sözcüğünde resm Arapça ve geçit Türkçedir.

Türkçede öyküntü anlatımlara (Farsça ab-ı rû’dan yüzsuyu, Fransızca ide fixe’den sabit fikir, İngilizce cold war’dan soğuk savaş gibi) da rastlanmaktadır. Ödünçlemede başka dilden bir sözcüğün aynen aktarımı gerçekleştirilir; öyküntüde ise başka dilden bir sözcüğün değil, kullanımının ödünç alınması söz konusudur. (s. 161)

TARTIŞMA Ders kitaplarında bir sözcüğün aynı anda hem Türkçesi hem de yabancı dildeki karşılığı olmamalıdır. Sözgelimi kitabın bir yerinde Türkçesini seçerek özgürlük sözcüğü kullanılır, bir başka yerinde ise Arapçası seçilerek hürriyet denirse birörnek kuralına uyulmamış olur, bu durum ise içsel tutarsızlık olarak değerlendirilmektedir. (Demirel, Kıroğlu vd. 2005) Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Bugün Türkçenin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan biri, bilinçli ya da bilinçsiz olarak yabancı sözcük kullanma eğilimidir. Bu tutumun önüne ise ancak okul yaşamının ilk yıllarından başlayarak özellikle Türkçe derslerinde yapılan etkinliklerle bu derslerde kullanılan araç-gereçlerle geçilebilir (Aslan, 2006). (S. 162)

Öğrencilerin öğretmen rehberliğinde sözlük kullanmaya yönlendirilmeleri ve sözcüklerin kökenini bulmaları gerekmektedir. Sözlüklerde, sözcüklerin kökeni kısaltmalarla (Ar., Far., İng., Fr. vb.) gösterilmektedir. Bu durumda öğrenciler sözcüğün kökenini bulabilir ve eğer sözcüğün Türkçe karşılığı varsa onu kullanmaya yönelebilirler. (s. 162)

Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alacak Sözcüklerin Seçimi Türkçe ders kitaplarında yer alacak sözcüklerin seçiminde; 1-Öğrencilerin bilişsel ve dil gelişimine uygunluk 2-Sözcüklerin kullanım sıklığı, imgelem, çağrışım ve somutluk durumları 3-Farklı söz varlığı öğelerinin örneklendirilmesi gibi ölçütler dikkate alınmalıdır.

İlköğretim ikinci dönemde kullanılacak Türkçe ders kitaplarında soyut kavram ve sözcükler yer almalıdır. Daha karmaşık durumları çözebilme yetisine bağlı olarak ders kitaplarındaki metinlerde öğrencilerin anlamını bilmediği ve onlar için yeni olan sözcükler kullanılmalıdır. Bu sözcüklerin sayısı aşamalı olarak artırılabilir. (s. 164)

Ders kitapları yazılmadan önce o kitapta yer alacak sözcüklerin kullanım sıklığını, imgelem, çağrışım ve somutluk durumlarını değerlendirmek önemlidir. Bireylerin hangi sözcükleri bilmesi ve kullanması gerektiği üzerinde araştırma yapmak, ders kitaplarının niteliğini artırabilir. Sözü edilen araştırmayı gerçekleştirebilmek için kullanım sıklığı, imgelem, somutluk ve çağrışım terimleri bilinmelidir. (s. 165)

Kullanım sıklığı, bir sözcüğün yazılı Türkçedeki (kitap, dergi, gazete vb.) kullanım sıklığını belirtir. Bir milyon sözcük içinde sıklığı 100 ve üzerinde olanlar yaygın, 20 ve 100 arasında olanlar orta, 1 ile 20 arasında olanlar nadir ve sadece 1 olan sözcükler çok nadir olarak sınıflandırılır. S. 165

İmgelem; sözcüklerin imge ya da hayal uyandırma gücüne işaret eder İmgelem; sözcüklerin imge ya da hayal uyandırma gücüne işaret eder. Somutluk; bir sözcüğün ne derece somut ya da soyut olarak algılandığı ile ilgilidir. Çağrışım seti; bir sözcüğün bireye ilk anımsattığı/çağrıştırdığı sözcüklerin listesidir. S. 165

Kullanım sıklığı, somutluk durumu, imgelem düzeyi ve çağrışımları yüksek olan sözcüklere ders kitaplarında sıklıkla ve öncelikle yer vermek önemlidir. s. 165

Piaget’e göre soyut işlemler döneminde olan ortaokul öğrencisi, Bruner’e göre hangi dönemdedir? Motor dönem Eylemsel dönem Sembolik dönem İmgesel dönem Somut dönem

Piaget’e göre soyut işlemler döneminde olan ortaokul öğrencisi, Bruner’e göre hangi dönemdedir? Motor dönem Eylemsel dönem Sembolik dönem İmgesel dönem Somut dönem

1-Öğrencilerin bilişsel ve dil gelişimine uygunluk Bruner’in bilişsel gelişim kuramına göre, eylemsel dönem ve imgesel dönemden geçilerek sembolik döneme ulaşılmaktadır. Piaget’e göre soyut işlemler ve Bruner’e göre ise sembolik dönemde yer alan ilköğretim ikinci dönem çocuklarının aşağıdaki davranışları sergilemesi öngörülmektedir: Soyut düşünme başlar. Dikkati yoğunlaştırma yeteneği ve bellek gücü artar. Olayları zamandizimsel sıralama becerisi gelişir.

Belli bir sorunu çözebilmek için denenceler ortaya atılır ve denenceler tek tek denenir. Tümevarım biçimindeki akıl yürütme yerini tümdengelime bırakır. Böylece hem tümevarım hem de tümdengelim akıl yürütme biçimi kullanılır. Karmaşık sorunların çözümü daha kolay gerçekleşir (Cüceloğlu, 2000; Gander, Gardiner, 2004; Senemoğlu, 2010) (s. 163)

TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDA SÖZ VARLIĞI Sözcükler: Türkçe ders kitaplarındaki sözcüklerin ölçünlü (standart) dilde olup olmadığı, yöresel dilde yer alıp almadığı, yansıma sözcüklerden oluşup oluşmadığı incelenmelidir.

İkilemeler: Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasıdır (Dil Derneği Sözlüğü, 1999).

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ön seste veya son seste benzerlik oluşturan bir ikileme örneği değildir? Bağ bahçe Yılan çıyan Çoluk çocuk Fıldır fıldır Kanlı canlı

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ön seste veya son seste benzerlik oluşturan bir ikileme örneği değildir? Bağ bahçe Yılan çıyan Çoluk çocuk Fıldır fıldır Kanlı canlı

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ad çekimine giremez? Giyim kuşam Güzeller güzeli Çoluk çocuk Kanlı canlı Kitap mitap

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ad çekimine giremez? Giyim kuşam Güzeller güzeli Çoluk çocuk Kanlı canlı Kitap mitap

Karı koca ikilemesi anlamsal özellik bakımından hangi gruptadır? Sözcük yinelemesiyle oluşan Eşanlamlı sözcüklerle kurulan Yakın anlamlı sözcüklerle kurulan Aynı anlam alanından sözcüklerle kurulan Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan

Karı koca ikilemesi anlamsal özellik bakımından hangi gruptadır? Sözcük yinelemesiyle oluşan Eşanlamlı sözcüklerle kurulan Yakın anlamlı sözcüklerle kurulan Aynı anlam alanından sözcüklerle kurulan Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi tamlama oluşturmuştur? Güzeller güzeli gelmiş Su şıpır da şıpır aktı Sokur sokur sokurdanır Ölüp ölüp dirildim Burun buruna gelmek

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi tamlama oluşturmuştur? Güzeller güzeli gelmiş Su şıpır da şıpır aktı Sokur sokur sokurdanır Ölüp ölüp dirildim Burun buruna gelmek

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ikisi de yakıştırma olan sözcüklerle kurulmuştur? İt köpek Ak pak Odun kömür Abur cubur Börtü böcek

Aşağıdaki ikilemelerden hangisi ikisi de yakıştırma olan sözcüklerle kurulmuştur? İt köpek Ak pak Odun kömür Abur cubur Börtü böcek

Deyimler: Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan kalıplaşmış anlatım olarak tanımlanmaktadır (Dil Derneği Sözlüğü, 1999). Ders kitaplarında farklı türden deyimler örneklendirilmelidir. (s. 166)

Aşağıdaki deyimlerden hangisi farklı biçimsel özelliktedir? Yaka silkmek Kör topal Çat kapı Baştan ayağa Laf aramızda

Aşağıdaki deyimlerden hangisi farklı biçimsel özelliktedir? Yaka silkmek Kör topal Çat kapı Baştan ayağa Laf aramızda

Aşağıdaki deyimlerin hangisinde «deyimlerin sözdizimi genellikle bozulmaz» kuralı ihlal edilmiştir? Yine kazı koz anladın Bu adamı gözüm hiç tutmadı Bizimki bırakır mı peşlerini Sende şeytan tüyü var Yangından mal kaçırır gibi uzaklaştı

Aşağıdaki deyimlerin hangisinde «deyimlerin sözdizimi genellikle bozulmaz» kuralı ihlal edilmiştir? Yine kazı koz anladın Bu adamı gözüm hiç tutmadı Bizimki bırakır mı peşlerini Sende şeytan tüyü var Yangından mal kaçırır gibi uzaklaştı

Aşağıdaki deyimlerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır? Dut yemiş bülbüle dönmek Tereyağından kıl çeker gibi Suya sabuna dokunmamak Ağzına bir şey koymamak Yüreği ağzına gelmek

Aşağıdaki deyimlerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır? Dut yemiş bülbüle dönmek Tereyağından kıl çeker gibi Suya sabuna dokunmamak Ağzına bir şey koymamak Yüreği ağzına gelmek

Atasözleri: Uzun deneme ve gözlemlere dayanarak kısaca söylenmiş ve halka mal olmuş özlü sözdür (Dil Derneği Sözlüğü, 1999). Ders kitaplarında farklı türden atasözleri örneklendirilmelidir.

Aşağıdakilerden hangisi atasözlerinin biçimsel özelliklerinden biri değildir? Genellikle söz dizimi bozulmaz. Sözcüklerin yerine başka sözcük gelmez. Eylem çekimine girmezler. Sözcükler ek almazlar. Genellikle mecaz anlamda kullanılırlar.

Aşağıdakilerden hangisi atasözlerinin biçimsel özelliklerinden biri değildir? Genellikle söz dizimi bozulmaz. Sözcüklerin yerine başka sözcük gelmez. Eylem çekimine girmezler. Sözcükler ek almazlar. Genellikle mecaz anlamda kullanılırlar.

Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmamıştır? Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter. Dost dostun ayıbını yüzüne söyler. Dost ile ye iç, alışveriş etme. Emanete hıyanet olmaz. Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir.

Aşağıdakilerden atasözlerinden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmamıştır? Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter. Dost dostun ayıbını yüzüne söyler. Dost ile ye iç, alışveriş etme. Emanete hıyanet olmaz. Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir.

Kalıp söz: Belli durumlarda söylenmesi gelenek olmuş sözlere kalıp söz denir. Türkçe ders kitaplarında kalıp sözlere yer verilmelidir. Karşılaşma-vedalaşma: merhaba, iyi günler Kutlama: tebrik ederim, aferin Yas: başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun Doğum: Tanrı bağışlasın Nişan-evlilik: Allah mesut etsin, mutluluklar dilerim İyilik üzerine: teşekkür ederim, eksik olma Dua: ömrün uzun olsun, Allah utandırmasın Beddua: adı batasıca

Özdeyiş: bir duygu veya düşünceyi en özlü biçimde anlatan bir ya da birkaç tümceden oluşan sözdür. Türkçe ders kitaplarında özdeyişler bulunmalıdır. «Eğitimin kökleri acı, meyvesi tatlıdır.» (Aristo) «Yurdu savunmanın en ucuz yolu eğitimdir.» (Buckel)

Terim: Bilim, sanat, uzmanlık dalı ya da bir konu ile ilgili özel bir anlamı olan, belli bir kavramı karşılayan sözcüklerdir. Türkçe ders kitaplarında terimler bulunmalıdır. Açı, inme, belirteç, satürn vb.

Argo: Kışlalar, okullar ve tutsak kampları vb Argo: Kışlalar, okullar ve tutsak kampları vb. çevrelerde doğan özel bir dildir. Genellikle külhanbeyi ağzı olarak algılanmaktadır. Ancak diğer kesimler tarafından kullanıldığı da unutulmamalıdır. Fırça atmak (azarlamak), bilezik (kelepçe), inek (çalışkan) Türkçe ders kitaplarında argo sözcük olmalı mı?

Dil üç bileşenden oluşur: Biçim İçerik Kullanım Biçim, ses, biçim ve sözdizimi yapılarını, İçerik, dilin anlam bilgisini, Kullanım ise dilin iletişim amacına yönelik işlevlerini açıklar.

Aşağıdakilerden hangisi dili oluşturan sistemlerden biri değildir? Edim bilgisi Ses bilgisi Biçim bilgisi Cümle bilgisi Kavram bilgisi

Aşağıdakilerden hangisi dili oluşturan sistemlerden biri değildir? Edim bilgisi Ses bilgisi Biçim bilgisi Cümle bilgisi Kavram bilgisi

Dilbilimde, dilin ses bilgisi (fonoloji), biçim bilgisi (morfoloji), sözdizimi (sentaks), anlambilgisi (semantik) ve edimbilgisi (pragmatiks) olarak tanımlanan beş kurallı sistemden oluştuğu kabul edilir.