Son Dönem -devam 11. Ders
Arap Dünyasında Hadis Çalışmaları Son dönemde Arap dünyasında hadis çalışmalarının en önemli merkezi Mısır olmuştur. Hadisleri reddedenler: Muhammed Tevfik Sıdki (ö. 1920): Menar Gazetesi’nde 1906 yılında yayımladığı el-İslam hüve’l-Kur’an adlı makalesinde, İslam’ın tek kaynağının Kur’an olduğunu ileri sürmüştür. Gerekçelerini şöyle sıralayabiliriz: Eğer dinin kaynaklarından olsaydı, Hz. Peygamber ona gerekli özeni gösterir ve yazdırırdı. Kur’an’da Hz. Peygamber’e itaati emreden ayetler, Kur’an’daki emirlerle sınırlıdır. İbadetlerle ilgili Kur’an’da bulunmayıp sünnette yer alan detaylara uymak ihtiyaridir.
Sünnet, geçici ve değişkendir. Hz Sünnet, geçici ve değişkendir. Hz. Peygamber’in sünneti, yasama faaliyetinin başlangıcı hükmündedir. Hz. Peygamber’in sünneti, yalnızca kendi çağı için geçerlidir. Hz. Peygamber’e nispet edilen rivayetlerin yalnızca az bir kısmı gerçekten ona aittir. Tevfik Sıdki, başta derginin sahibi Reşid Rıza olmak üzere birçok alim tarafından eleştirilmiştir.
Mahmud ebu Reyye (ö. 1970): Edva ala’s-Sünne adlı eserinde sünnetle ilgili görüşlerini açıklamıştır. Hadisleri reddedenlerin görüşlerini paylaşmış, özellikle Ebu Hüreyre ile ilgili iddiaları çok tartışılmıştır. Bu kitaba birçok reddiyeler yazılmıştır. Ahmed Emin ve Taha Hüseyin gibi tarihçi/edebiyatçılar da hadisleri tenkit eden kişiler arasındadır. Hadisleri savunanlar: Mustafa Sibai (ö. 1964): es-Sünne ve mekânetüha... isimli eserinde oryantalistler ve bazı Müslüman araştırmacılar tarafından dile getirilen eleştirilere cevap vermiştir. Muhammed Ebu Şehbe de Difa ani’s-sünne adlı eserinde hadisleri savunmuştur.
İhyacı/Islahatçılar Muhammed Abduh’un (1905) öncülüğündeki ıslahatçıların görüşlerini şöyle özetleyebiliriz: Din yeniden hayatın merkezinde yer almalıdır. Dinin mezhep bağımlılığından kurtulması gerekir. Alimler Kur’an ve sünnetten hareketle yeni durumlar için yeni içtihatlar yapmalıdır. İçtihat yaparken akla ve maslahata önem verilmelidir. Akıl ile nakil çelişmez. Çelişme varsa nakil tevil edilir. Batı’nın bilgisi ve teknolojisi alınmalı, ancak ahlak ve değerleri alınmamalıdır. Muhammed Abduh, Reşid Rıza, Muhammed Gazzali, Yusuf el-Karadavi gibi alimler de benzer görüşleri paylaşmışlardır.
Türkiye’de Hadis Çalışmaları Babanzade Ahmed Naim (ö. 1934): Tecrid-i Sarih Tercümesini başlatmış, bu kitabın mukaddimesinde hadis ilimleriyle ilgili bilgiler vermiştir. İsnad tenkidinin hadisçiler, metin tenkidinin ise fakihler tarafından yapıldığını ifade etmiştir. Musa Carullah (ö. 1949): Kitabü’s-sünne adlı kitabını, hadisleri reddedenlere karşı yazmıştır. Carullah’a göre sünnet, Kur’an’ı da içine alan bir medeniyettir. İbadetlerle ilgili uygulamalar sünnetle başlatılmış, Kur’an ayetleri daha sonra bunları teyit etmiştir. Tarih boyunca İslam ümmeti sünnet-i hasene oluşturmaya ehildir ve bu sünnetler Hz. Peygamber’in sünneti gibi bağlayıcıdır. Sened tenkidi hadislerin sıhhatini belirlemek için yeterli değildir.
Muhammed Tayyib Okiç (ö Muhammed Tayyib Okiç (ö. 1977): Türkiye’de akademik hadis çalışmalarının kurucusudur. Bazı hadis meseleleri üzerine tetkikler adlı eseri bulunmaktadır. Mehmet Said Hatiboğlu ve Talat Koçyiğit onun talebeleridir. Fuad Sezgin: Buhari’ni kaynakları üzerine araştırmalar adlı doktora tezi, Türkiye’de doktora alanında yapılmış ilk akademik çalışmadır. Hadislerle İslam: Diyanet tarafından hazırlanan bu kitapta, çeşitli kitaplardan seçilmiş hadisler konularına göre sıralanmış ve her bir konu özet biçimde açıklanmıştır. Açıklamalarda, konuyla ilgili birçok hadise de mealen yer verilmiştir.
Son Dönemin Genel Özellikleri Bu dönemin karakteristik özelliği, oryantalistlerin hadis alanında yaptıkları çalışmalardır. Hindistan başta olmak üzere İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde, dinin kaynağının yalnızca Kur’an olduğunu iddia eden hareketler ortaya çıkmıştır. Ehl-i hadis, ehl-i rey ve ıslahatı savunan kimseler, çeşitli hareketler başlatmıştır. Hadis ve hadis kaynaklarıyla ilgili hararetli tartışmalar yapılmıştır. Hadisi reddedenler, onu İslam’ın modern hayata uyumuna engel görmüş; onu savunanlar ise onu İslami yaşamın bozulmasına karşı en önemli kale olarak kabul etmişlerdir.
İçtihat hareketleri canlanmıştır. İslami yenilenme / ıslahat akımları ortaya çıkmıştır. Modern hayatta problem teşkil eden hadislerin metinleri üzerinde araştırmalar çoğalmış ve bu tür hadislerdeki problemlerin giderilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Mustafa Ertürk’ün Hadis Çözümlemeleri bunlardan biridir.