PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI DR. AYHAN ÇAKICI. Psikolojik Danışmada Amaçlar 1.Kendini aşağılama ve küçük görme duygularının yoğunluğunu azaltmaya çalışmak.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Varoluşçu Yaklaşım Muharrem EROĞLU.
Advertisements

ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
Bilişsel Alan Kuramları ve Eğitim Programları S.37-47
MANTIK Mantığın Konusu.
ÖZGÜVEN NE DEMEKTİR? Kendine güvenmenin ne anlama geldiği konusunda birçok yanlış görüş vardır ve bunlar özgüven kazanmada insanın önünde engel oluştururlar.Kendi.
Rehberliğin Amacı ve Eğitimdeki Yeri
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
ETKİN İLETİŞİM BECERİLERİ GELİŞTİRME
HÜMANİSTİK ÖĞRENME Hümanistik yaklaşımlar bireyin öznel algıları üzerinde yoğunlaşırlar. Buna göre bireyin kendine dünyayı ve olayları yorumlama biçimi.
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞI
ALGILAMA YÖNETİMİ BÖLÜM 7.
REHBERLİK.
Yorumlayıcı Paradigma ve Nitel Araştırmanın Bilimsel Araştırma Geleneğindeki Yeri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
Mahmut Fehime Güleç İlköğretim Okulu
PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI
4.Ünite Ruh Sağlığının Temelleri PSİKOLOJİK DESTEK TÜRLERİ
Evrim Suna ARIKAN Özlem YAŞAR UĞURLU
DEĞERLER EĞİTİMİ DÜRÜSTLÜK.
Okul Rehberlik Servisi
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
Öğretmenlerin Mesleki ve Kişisel Gelişimlerine Yönelik Çalışmalar
SINAV KAYGISI.
ÇOCUĞUN OKULA UYUM BAŞARISINI ARTTIRMAK İÇİN VELİYE DÜŞEN GÖREVLER
AHLAK NEDİR?.
REHBERLİK SERVİSİ TANITIMI
REHBERLİK SERVİSİNİN TANIMI VE İLKELERİ
*Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler. *Bağımsızlıklarına çok.
PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ : Sahne Işıkları Ve Yanılsama Benlik Kavramı: Ben Kimim? Özsaygı Algılanan Öz Denetim Kendine Hizmet Eden Yanlılık.
Kişilik Kuramları Giriş ve kavramlar.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE GENÇLİK
BİR YAŞAM TARZI OLARAK SPOR Doç.Dr.Sebahattin DEVECİOĞLU
KENDİNİ TANIMA Ses tonumuzun ve davranışlarımızın, yani iletişimde mesajlarımızın % 90'ının kontrolünü elimizde tutabilmemiz ancak kendimizi tanımamızla.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
İNCELEME Bilimin İşlevleri İstatistiksel Yöntemler Değişken Türleri
KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE DİLİN KULLANIMI
Sosyal Hizmet Kuram ve Yaklaşımları
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK
BÖLÜM 4 KURAMSAL MODELLER: NASIL DÜŞÜNMELİYİZ?.
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
GİRİŞ.
Varoluşçuluk Temelini özgürlüğe dayandıran varoluşçuluk özgürlük ile insanın kendi kendini yarattığını savunur. Bilgi edinmenin yolu sezgidir. Özgürlük,
VAROLUŞÇU TERAPİ.
IV. Ünite Ahlak Felsefesi ETİK.
BİREY MERKEZLİ TERAPİ.
Kişilik Yapısı Kesin bir kişilik yapısı tanımlanamamakla birlikte, dikkate değer ölçüde narsisistik özellikler taşıyan ve yalnızlığa eğilimli kişiler olduğu.
KİŞİLERARASI İLETİŞİM
TANIMLAR PSİKOLOJİ: İnsan ve hayvan
SANAT FELSEFESİ.
EĞİTİMDE YARATICI DRAMA
Erken Çocukluk Dönemi Fen ve Matematik Eğitimine Kuramsal Bakış
ERGENLİK.
ERGENLİK.
Prof. Dr. Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Adler’in Yaklaşımı Temel Kavramlar Aile bütünlüğü:
ŞİDDET.
REHBERLİK PSİKOLOJİKDANIŞMANLIK VE İLGİLİ BİLİMLER
Din,Ahlak, Değer İlişkisi Ve Eğitimi
KİŞİLİK GELİŞİMİ PSİKOANALİTİK KURAM.
Eğitim; bireyin içinde yaşadığı toplumda yeteneğini, tutumlarını ve olumlu değerdeki diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçler toplamıdır. Bireyin.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
AİLEDE İLETİŞİM.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
“TEARUF” Kavramı ve İlişkili Görülen Kavramlar Açısından Metin Analizi- Kuruluma esas olan metin: M. Selçuk, Birlikte Yaşamaya Kur’anî Bir Yaklaşım ( Kültürel.
MOTİVASYON ve FARKINDALIK
1 EĞİTİMDE YARATICI DRAMA EĞİTİMDE YARATICI DRAMA.
Sunum transkripti:

PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI DR. AYHAN ÇAKICI

Psikolojik Danışmada Amaçlar 1.Kendini aşağılama ve küçük görme duygularının yoğunluğunu azaltmaya çalışmak. 2.Hastanın olayları algılama ve değerlendirme biçiminde o güne kadar edinmiş olduğu yanlış alışkanlıklarını ortadan kaldırmak. 3.Hastanın davranışlarına yön veren abartılmış amaçlarında gerekli değişikliklerin olmasını sağlayarak, daha gerçekçi ve diğer insanlara da yararlı olabilecek amaçların geliştirilmesini sağlamak.

4.İnsanlara karşı sevecenlik geliştirmesini, gruplara katılmasını ve daha yapıcı ilişkiler kurabilmesini desteklemek. 5.Kişinin etkinliklerini ve toplum yapısı içinde eylemde bulunma çabalarını artırmasına yardımcı olmak.

Tedavide Psikolojik Danışmana Düşen Görevler 1.İnanç:Hastanın umudunu devamlı destekleme durumda olmalıdır. 2.İçtenlik:Terapist tarafından benimsendiğini ve kendisiyle içten ilgilenildiğini hissetmelidir. 3.İşbirliği:Nevrotik belirtilerden arındırarak sınırlanmış olan toplumsal ilgisinin gelişimidir.

4.İlişki:İki kişi arasında dostlukla oluşur. Hastaya Yaratıcı bir varlık olduğu, kendi güçlerini kendinin oluşturduğunu, eylemlerinden sadece kendisinin sorumlu olduğu anlatılır. Tedavide hasta etkin rol oynar. 5.Analiz:İki biçimde incelenir. Önce hastanın yaşam biçimini anlamaya çalışır, sonra bu yaşam biçiminin hastanın günlük davranışlarını nasıl etkilediğini araştırır.

Psikolojik Danışmada Kullanılan Teknikler 1.Yaşam Biçimi Soruşturması : Hastanın ailesi ve ailedeki yeri incelenir. 2.Rüyalar : Çocukların, yetişkinlerin gündüz- gece rüyalarının çoğu ideal üstünlük amacının çizdiği yönü izlerler. 3.İçgörü: Yapıcı eyleme dönüşebilen bir anlayıştır. 4.Yorumlama : İçgörü kazanılması, yorumlama tekniği ile gerçekleştirilir. Yaşamı nasıl sürdürmeye çalıştığını gösteren bir ayna tutar.

Eleştiriler -Öznel yaşantıya önem vermiş, ancak bu konuda aşırı genellemeye gitmiştir. -Adler’in en önemli katkılarından biri insan davranışlarında büyük önem taşıyan bir olguya, amaca yönelik davranışlara dikkat çekmiş olmasıdır. -Yetersizlik duyguları ve üstünlük çabaları uç örnekleri yansıtan aşırı bir genellemesi vardır. Birçok insan bu duyguları yaşamadan yaşantısını sürdürmektedir.

-Toplumsal ilgi kavramını yeterince açıklamamıştır. -Büyüklere ait özellikleri(eksiklik-üstünlük yargıları) çocuklar için de geçerli sayar.Bu görüşü eleştirilmektedir.

Varoluşçu Psikolojik Yaklaşım Anahtar Kavramlar: Varoluş: İnsan diğer varlıklardan farklı olarak varoluşun farkında olan ve onu sorgulayan tek yaratıktır. İnsanın varolması kendini varlaştırmasıdır. Yaşam önceden belirlenmiş bir kaderle, ya da içsel veya dışsal bir başka dayanakla kesinleşmiş değildir.

Özgürlük – Sorumluluk – Kaygı: İstediği zaman ve uygun görüldüğü koşullarda kendi tercihleri ile kendi benliği ve esasını, kısaca yaşamını veya varoluşunu şekillendirir. Kendi kendinin mimarı, heykeltraşı, eğiticisi, yargıcı ve gözlemcisidir. Kendi sorumluluğunu üstlendikçe kişinin özgürlüğü artar. Ancak, bunun bilincinde olma anksiyeteyi artırır. Anlamsızlık: Varoluşçular anlamsızlığı yüceltmeye çalışmazlar. Amacını, ya da yaşamının anlamını yitirdiğini hisseden kişi varoluşsal bir boşluk ve anksiyete yaşar.

Özgünlük – Kendini Gerçekleştirme: Özgün varoluş, kendi bireyselliğini yaşayabilmektir. İnsanın bireyselliği statik bir nitelik değildir. İnsan sürekli ilerleme, gelişme ve bir şey olma durumundadır. Özgün kişinin düşünce ve davranışları bağımsızdır. Özgün/kendini gerçekleştirmekte oluş canlıdır. Yaptığı seçimleri ve bunların getireceklerini kabul eder, özerklik gösterir ve kültürlemeye karşı dirençlidir, daha bütünleşmiştir. Başkalarına karşı daha toleranslı ve kabul edicidir. Gelecekten çok “şimdi ve burada” önemli yer tutar.

Yalnızlık: İnsan yalnızdır. Kendini anlamsız bir evrende yabancı olarak hissetmesi, onda umutsuzluk, sıkıntı, tiksinti vb. duygular yaratabilir. Kötü İnanç: Bilinçdışı veya bilmiyorum kavramı yerine varoluşçular, özellikle Sartre, kötü inanç ve kendini aldatma kavramlarını kullanmıştır. Varoluşculara göre insanın kendinden saklı sırları olamaz. Böylece kendini aldattığını da bilir. Kendini aldatma kısaca sorumluluktan kaçma amacıyla gerçeklerin saptırılarak örgütlenmesidir.

Bunaltı : Temel kaynağı tüm hayatın aslında bir hayal olduğunun farkına varmaktır. Sadece biz değil yakınlarımız dahil tüm çevremizdeki insanlar fanidir. Dolayısıyla bunaltının temel kaynağı insanın ölümlü olduğunu bilmesidir. Yaşamın bir anlamının bulunmaması hayatın her an saçma hale gelebileceği duygusu da bunaltının önemli bir kaynağıdır. Son bunaltı ise insanın çevresindeki kimselerin bir gün kendisini terk ederek, yalnız bırakabileceklerini ya da çevredeki birçok insana rağmen kimsenin kendisini anlamadığını düşünmesidir.

Varoluşçu Psikoloji Medard Boss, Ludwig Binswanger’in geliştirdikleri “daseinanalysis” adıyla anılan tedavi biçimiyle varoluşçu psikolojinin temelleri atılmıştır. Varoluşçu psikolojinin önde gelen isimleri, Heidegger,Jaspers, Marcel, Sartre, May, Binswanger, Husserl, Laing ve diğerleridir.

Varoluşçu psikolojide kaygı önemli bir kavramdır. İnsanın özgürlüğe mahkum oluşu, kendisini kendisi için var etme sorumluluğunu ona yükler. Bu da insanda kaygıyı oluşturur. Bu kaygı var olmanın temel enerjisini oluşturur. Varoluşçu psikoterapi kitabının yazarı Irwin Yalom, kitabında konu ettiği varoluşçu psikodinamiklerin esasını oluşturan 4 nihai kaygıyı ele almaktadır. Bunlar ölüm, özgürlük, yalıtım(yalnızlık) ve anlamsızlıktır.

Varoluşçu psikolojinin amaçları şu şekilde ifade edilmektedir: 1.İnsanı kendisine karşı daha dürüst yapmak. 2.İnsanın kendisi ve çevresi üzerindeki perspektifini(bakış açısı) genişletmek. 3.Geçmişten dersler çıkarıp şimdide yaşamak için değerli bir şey yaratırken, geleceğe nasıl yürülüneceğini bulmak.

Varoluşçu Psikolojinin İnsan Görüşü İnsan özgür, kendi yaptıklarından sorumlu ve davranışlarını belirleme gücüne, kendi geleceği ve şimdiki durumu için karar verme yetisine sahip bir varlıktır. İnsan dünyayı ve çevresini kendi öznelliği içerisinde algılar ve yaşar. Bireyin özgürlüğü, bir bakıma kendi bireyselliğini yaşayabilmesidir. İnsan hiçbir kalıp içerisinde değildir. İnsan ne yaparsa ne isterse, ne görür ve duyarsa “o” dur.

İnsan doğası diye de birsey yoktur. Her insanın kendisi için yarattığı gerçekler, yaşam tarzı ve tercihlerde bunların bedelleri vardır. Kişinin varoluşunun iki boyutu bulunmaktadır. Bunlar yer ve zaman boyutlarıdır. Yer boyutu kişinin dünyayla birlikte bulunurken bir şeye yakınlık ya da uzaklık duyması; zaman boyutu ise kişinin varoluşunu belirleyen bir geçmişinin, birlikte olmasını anlatan bir şimdiki zamanın ve kendinden ötede varoluşunu dile getiren bir geleceğin bulunmasıdır.

Varoluşçu Psikolojik Yaklaşım, insanın bu dünyada üç tür varoluş alanı olduğunu belirler. 1.Biyolojik Dünya : Bu varoluş alanı insanın biyolojik gereksinimlerini karşıladığı ve varlığını sürdürmeye çalıştığı alandır. 2.İnsanlar Dünyası: Kişinin diğer insanlarla birlikte varolduğu dünyadır. 3.Öznel Dünya:İnsanın kendi varoluşunun bilincinde olmasıyla ilişkilidir ve varoluşçu psikolojinin özellikle önem verdiği dünyadır.

Varoluşçu Terapinin Süreci: Hastanın problemlerinden çok, şimdiki deneyimlerine odaklaşır. Geçmiş ve gelecek eğer şimdiyle ilgiliyse, kayda değerdir. Terapinin Amacı: Kişi kendi kendini aldattığını bilir. Dolayısıyla kendisini aldatma bir tercihtir. Bireyin gördüğünü ve bildiğini reddetmeyi tercih etmesidir. Kendini aldatma kısaca insanın sorumluluktan kaçması ve gerçekleri saptırmasıdır. Bu durum da ruh hastalıklarının başlıca nedenidir. Başlıca amacını, kişinin görmemeyi tercih ettiği bu gerçekleri görmesini sağlamaktır.

Terapide Kullanılan Teknikler Varoluşçu psikolojinin sistematize edilmiş bir terapi teknikleri yoktur. Psikolojik danışma süreci, bir makinenin tamir edilmesi gibi ele alınmamalıdır. Önemli olan danışanın duygu ve düşünce dünyasının takip edilmesi ve uygun tepkinin verilmesidir. Olmasını istenen şey danışmanla açık dürüst bir ilişkiye girmesine yardımcı olmaktır. “Şimdi ve burada” ya odaklaşılır. Danışanın şimdiyi yaşaması şimdiki duygu, tutum ve davranışları önem kazanır.

Kaynak -Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları / Dr. Gerald Corey / Editör:Ayhan Sağlam. Mentis Yayınları.