İSLAM TARİHİNDE BİR EĞİTİM MERKEZİ OLARAK:CAMİ ŞİŞLİ MÜFTÜLÜĞÜ İSLAM TARİHİNDE BİR EĞİTİM MERKEZİ OLARAK:CAMİ FETTAH ÇİMEN FERİKÖY KULE MEVKİİ CAMİ İMAM HATİBİ
CAMİ’NİN FONKSİYONLARI EĞİTİM YÖNETİM İBADET
İSLAM TARİHİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN DÖNEMLERİ MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM MEDRESE DÖNEMİ MEDRESE SONRASI DÖNEM
MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM İBNU’L ERKAM’IN EVİ -DÂRÜLERKAM - دار الأرقم Bir başka deyişle "Dâru'l-İslâm" veya "Beytü'l-İslâm” Safâ tepesinin eteklerindeki İslamın ilk vakfedilen evi. Gizlilik devresinde Hz. Peygamber Efendimiz ile Müslümanların ilk medresesi. Peygamberimiz (sav) burada Ashab-ı kirama eğitim verirken, bir yandan da tebliğ vazifesini yürütüyordu. Mekke’de ilk, Kur’an- Kerim’i tâlim eden kişi olan Abdullah b. Mes‘ûd ve daha sonra Medine’ye öğretmen olarak gönderilen ve kendisine “kāri” veya “mukrî” denilen Mus‘ab b. Umeyr’de Dârül Erkam’ın talebelerindendir.
KUR’AN EĞİTİMİ YAPILAN DİĞER EVLER MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM KUR’AN EĞİTİMİ YAPILAN DİĞER EVLER Peygamber Efendimizin evi Hazreti Ebubekir’in evi Esat Bin Zürare’nin evi: Mahreme Bin Nevfel’in Evi Kulsüm bin Hidm’in Evi: Sa’d Bin Heyseme’nin Evi Menzilet’ul- Ğuraba Divanu’l-İnşa
İslamın Model Camisi: Mescid-i Nebevi MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM İslamın Model Camisi: Mescid-i Nebevi Model cami Mescid-i Nebevi'nin fiziki yönden öne çıkan üç bölümü vardır: 1. Mescid/Cami: Bu bölüm ibadet edilen bölüm idi. 2. Hz. Peygamber (s.a.s)'in, mescide bitişik olan ve kapısı mescide açılan odalarının bulunduğu bölüm. 3. Ashab-ı Suffe: Sayıları 400'e kadar çıkan ve önemli bir bölümü ilim irfanla uğraşan sahabelerin bulunduğu bölüm.
MESCİD-İ NEBEVİ Mescitteki öğretim faaliyetleri "Meclis" kelimesiyle ifade edilir. Hz. Peygamber'in Mescid-i Nebevi’deki derslerine "Meclisü'l-ilm" denilmiştir. Hz. Peygamber'in etrafında iç içe daire şeklinde oturan dinleyici grubuna "Halka" denilmiştir. Abdullah bin Revaha, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah bu halkalarda ders veren sahabilerdir. Kadınlar için de Mescid-i Nebevi’de ayrı bir gün tahsis edilmişti. Bazı kaynaklarda “SUFFET’ÜN- NİSA” kavramıyla bizzat bu konu işlenilmiştir.
EHL-İ SUFFE SUFFE: Mescid-i Nebevî’nin bitişiğinde yoksul sahâbîlerin barınması için yapılan ve giderek bir eğitim kurumu haline gelen yer. Çeşitli zamanlarda kalanların toplam sayısının 400’e ulaştığı ifade edilmektedir. En çok hadis rivayet eden “muksirun” sahabelerden üçü ehl-i Suffe’dendir. (Abdullah bin Mesud, Ebu Hureyre ve Sa’d bin Hudri) Ubade bin Samid ve Abdullah bin Said ehli suffedekilere okuma yazma öğretiyorlardı. Ehl-i hadîs ve ehl-i re’y ekollerinin ilk temsilcileri kabul edilen Abdullah b. Ömer ile Abdullah b. Mes‘ûd gibi birçok sahâbî de Suffe’den yetişmiştir. İlk dönem zühd hareketlerinin ehl-i Suffe ile başladığı, Suffe’nin tasavvufun nüvesini teşkil ettiği kabul edilmektedir.
İSLAM COĞRAFYASINDA İLK DÖNEM CAMİ DERS HALKALARI VE ÖNEMLİ HOCALAR MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM İSLAM COĞRAFYASINDA İLK DÖNEM CAMİ DERS HALKALARI VE ÖNEMLİ HOCALAR Mekke: Muaz b. Cebel ve Abdullah b. Abbas Kufe Camii:Abdullah b. Mes'ud Basra Camii:Ebu Musa Eş'ari, Şam’da Dimeşk Camii: Ebu'd-Derda Kur'an öğretmişlerdir. Bağdat’ta İbn Hanbel ve Ebu Hanife, Medine'de Malik İbn Enes, Şam'da İbn Teymiye, Kurtuba'da İbn Rüşt sayılabilir.
Mezhep İmamları da Cami’de Eğitim Vermişlerdir MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM Mezhep İmamları da Cami’de Eğitim Vermişlerdir İmam Şafii küçük yaşlarda mescitlerdeki ders halkalarına katılmış, daha sonra buralarda ders okutmuştur. Ebu Hanife kendi mescidinde ders okutur, talebelerinin mescitte yüksek sesle müzakere yapmalarına müsaade ederdi. İmam Malik Mescid-i Nebevi'de ders okutmuştur. Ahmed ibn Hanbel Bağdat Camiinde ders okutmuştur. Hasarı-ı Basri, Basra Camii'nde eğitim ve öğretimle meşgul olmuştur. Taberi gününün bir kısmını eser yazmaya, bir kısmım mescitte ders vermeye ayırırdı.
MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM Cami içerisinde öğrenciler, her bilim dalının hocası çevresinde halka'lar halinde yer alırlar. Aynı zamanda birden çok halka bulunur ve öğrenciler bunlar içerisinden kendilerine uygun olanını seçerler. Dımaşk ve Kahire camilerinde zaviyeler (kur sistemi) bulunurdu. Nitekim Emeviyye Camii'nde ve Kahire'deki El- Ezher camisi sekizer zaviye vardı ki bu sayı Osmanlılar döneminde Fatih ve Süleymaniye Medreseleri'ne örnek teşkil etmiştir. H.V (M. XI.) yüzyıldan itibaren hocalara kendilerini tamamıyla görevlerine verebilmelerini sağlamak için, düzenli ücret ödenmesi usulü benimsendi. Bunu bizzat devlet veya vakıflar üstleniyordu.
MEDRESE ÖNCESİ DÖNEM Bağdat camilerinde çeşitli konularda dersler verilirdi. Buralara hoca tayini "nakibü'n-nükaba" veya "nakibü'l-Haşimiyyin" denilen resmi bir görevli tarafından yapılırdı. Mescitlerde bilhassa eski Arap şiiri de cami derslerinin konuları arasına girmiştir. Tabiinden Said b. Müseyyeb, Mescid-i Nebevi'deki meclisinde sık sık Arap şiiri üzerinde dururdu. Daha sonra camilerde nazari tıp dersleri dahi verilmiştir. Mesela V. (XI) yüzyılda Hakim-Biemrillah devrinde İbnü'l-Heysem Ezher Camii'nde tıp dersleri vermiştir.
Yine camilerde, orta ve yüksek düzeyde kurlar vardı. Orta derecedeki öğretim 5 sene devam eder ve dini ilimler, felsefe, matematik, fizikten oluşur. Yüksek derecedeki öğretim ise 1 senedir. İslam Hukuku , Arap Dil ve Edebiyatı, Kelam- Akaid dallarında yoğunlaşlır. Yakın bir geçmişte bunlara dördüncü bir ihtisas kolu, tıp ilave edilmiş bulunmaktadır.
MEDRESE DÖNEMİ Medrese kelimesinin IX. asırda kullanıldığı belirtilmekle birlikte, medreselerin resmi teşekkül olarak devlet eliyle kurulmasının X. onuncu asırda gerçekleştiği bazı kaynaklarda yer almaktadır. Nizâmülmülk tarafından Nîşâbur ve bilhassa Bağdat’ta açılan Nizâmiye medreseleri akla ilk gelmektedir. Bunların yanında Merv, Herat, Belh, Basra, İsfahan, Âmül, Musul, Cizre (Cezîretü İbn Ömer) ve Rey gibi şehirlerde de Nizâmiye medreseleri inşa edilmiştir.
MEDRESE DÖNEMİ Hakim Güç: Fatimiler Hakim olunan Coğrafya: Mısır Hakim güç: Selçuklu Devleti Hakim olunan coğrafya: İran Irak Anadolu Şam bölgesi Eğitim müessesi: Nizam’ül-Mülk Medreseleri Tercüme ve araştırma evi: Beytü’l- Hikme Şii Dünya Sünni Dünya Hakim Güç: Fatimiler Hakim olunan Coğrafya: Mısır Eğitim Müessesi: El- Ezher Medreseleri Tercüme ve araştırma evi: Daru’l hikme
OSMANLI DÖNEMİ Osmanlı bir cami medeniyetidir. Osmanlıda camileriyle ünlü medrese sistemi vardır, Fatih Medreseleri Süleymaniye Medreseleri vb. Osmanlı medreselerinde mevcut odalarda öğrenci ikamet etmekte, medrese dershanesinde belirli dersleri görmekte, bunun dışında genel dersleri camilerde takip etmekteydi. Takrir şeklinde halka açık olarak verilen bu dersler için XVII. yüzyıldan itibaren dersiamların tayin edildiği bilinmektedir.
Bunun yanında hat meşki, Kur'an talimi ve hıfzı gibi uygulamalı derslerin camilerde verildiği de bilinmektedir. Hatta o dönemde İstanbul'da bazı camiler dersleriyle meşhur olmuştur. Mesela Nuruosmaniye ve Amasya Beyazıt gibi bazı camilerde hat meşk edilirdi.
OSMANLI DÖNEMİ Osmanlı döneminde camiler, şehir, kasaba, köylerde ve sıbyan mektebi olmayan yerlerde, çocukların ilk eğitim mekanlarıydı. Osmanlı’da eğitimin ilk kademesi olan Sıbyan mektepleri ya camilere bitişik yapılıyor ya da cami içerisinde okul için ayrılan bir odada yapılıyordu. Dersleri ise imamlar, müezzinler veya eğitim için görevlendirilen yetkililer veriyordu. Tedrisat genel olarak elifba, okuma ve yazı yazma, Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenme, namaz surelerinin ezberlenmesi, namaz kılınışını öğrenme, ilmihal/muamelat, Türkçe ahlak risaleleri okutmak ve amel-i erbaa (dört işlem) gibi alanlarda yapılırdı.
CUMHURİYET SONRASI DÖNEM Cumhuriyet döneminde çıkarılan 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile; - Türkiye’deki bütün eğitim-öğretim kurumları Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığına) bağlandı. - Şer’iye ve Evkaf Vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bütün medrese ve mektepler Maarif Vekaleti’ne devredildi ve bağlandı. (Diğer bütün medreseler de kapatıldı ve kuruluşundan yaklaşık 857 yıl sonra medrese adı tarihe karıştı.) - “Dinî hizmetlerin ifasıyla görevli memurları yetiştirmek üzere ayrı mektepler (İmam ve Hatip Mektepleri) açılması” kabul edildi. - “Darulfünun’da bir İlâhiyat Fakültesi açılması” kabul edildi.
CUMHURİYET DÖNEMİ Medreseler 1926 tarihli Maarif Teşkilat Kanunu ile de tamamen kaldırılmıştır. Ancak dönemin Diyanet İşleri başkanı Rıfat Börekçi’nin, Darü’l-Kur'an’ların birer ihtisas okulu olduğu ve bunların başkanlığa bağlı olarak öğretime devam etmesi gerektiği yönündeki görüşü üzerine bu kurumlar Kur'an Kursu’na dönüştürülerek on iki yaşın üstündeki öğrenciler için hizmetlerini sürdürmelerine izin verilmiştir .
CUMHURİYET SONRASI DÖNEM 10.12.1930 Diyanet İşleri Reisliği bilgisi dahilinde, İstanbul Müftülüğü’nün tarihli tamimi ile, İstanbul’da “12 yaşından küçüklere hiçbir şey öğretilmemek, büyüklere ise sadece Kur’an-ı Kerim ve namaz sure ve dualarını öğretebilmeleri” için bazı Hocalara izin verildi. Hâfız Ömer Ödem (Fatih Camii) Hâfız Hasan Akkuş (Nuruosmaniye Camii) (v.1972) Hâfız Necati Bilgin Hâfız İsmail Bayrı (Kesik Bacak) (v.1972) Hâfız İdris Okur Hâfız Mehmet Hilmi Bilge Hâfız Said Çayırlı Hâfız Mustafa İlter Hâfız Ömer Aköz (v.1952) (Fatih Camii eski başimamı, Mushafları Tetkik Heyeti Reisi, dönemin reîsü'l-kurrâsı)
YAZ KUR’AN KURSLARI Ülkemizde Yaz Kur’an Kurslarının tarihçesi şöyle özetlenebilir: 1950'lerden itibaren yaz aylarında ilkokul öğrencilerine camilerde Kur'an öğretilmesi ve bazı surelerin ezberletilmesi şeklinde bir eğitim süreci başlatılmıştır.
1961 Anayasası’nın 154. maddesi doğrultusunda “isteyen vatandaşlara müftülüğün izni ile uygun görülecek yerlerde ve müftülükçe belirlenecek esaslar çevresinde Kur’an-ı Kerim okumayı öğretmek” hususundaki ifade ile gerçek anlamda resmilik kazanmış oldu.
02.06.1980 tarihinde vali ve kaymakamlıklara gönderilen genelge ile, “yaz aylarında ilk ve orta dereceli okulların öğrencilerine ve yaş sınırlaması yapılmaksızın bütün vatandaşlara Kur’an okumayı öğretmek ve dini bilgi birikimini artırmak amacıyla yaz kursları açılmıştır.”
İlköğretimin zorunlu ve kesintisiz olarak sekiz yıla çıkarılmasından sonra 1997 yılında, bu yasaya uygun olarak 1990 Kur’an Kursları yönetmeliğinin bazı maddelerinde değişikliklere gidilmiştir. Yaz Kur’an Kursuları ile ilgili şu hükme yer verilmiştir: “İlköğretimin beşinci sınıfını bitirenler için yaz tatillerinde Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetiminde Yaz Kur’an Kursları açılır.
YAZ KUR’AN KURSLARI 12/07/2005 - 2005/9169 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile öğreticilere ek ders ücreti verilmeye başlanılmıştır. 2005 Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği camilerde Yaz Kur’an kursları için bir öğretim programı hazırlandı. Yaz Kur’an kurslarında “kur” sistemine geçildi. 17 Eylül 2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan 663 sayılı kanun hükmünde kararname ile kuran kurslarından yaş sınırı kaldırılmıştır.
FETTAH ÇİMEN Feriköy Kule Mevkii Camii İmam Hatibi Teşekkür Ederim FETTAH ÇİMEN Feriköy Kule Mevkii Camii İmam Hatibi