EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ORTAOKUL SONRASI EĞİTİM SEÇENEKLERİ
Advertisements

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME REFORMLARI
TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN İLKELERİ
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları Eser ÇEKER (M.Sc.)
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
EĞİTİMDE YENİ YAKLAŞIMLAR VE KÖY ENSTİTÜLERİ ÖRNEĞİNDE TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ VE 21. YÜZYIL BECERİLERİ.
CUMHURİYET DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞI
AYDINLANMA ÇAĞI.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ÇAĞDAŞ DEVLETE DOĞRU
Natüralist eğitim felsefesi
ATATÜRK İNKILAPLARI.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
SOSYAL BİLGİLER KONU TARAMA SORULARI
Zaman içinde bilim.
MEHMET TAŞ1. 2 BU GÜNDÜR. “NEDEN VARIZ?” SORUSUNUN CEVABIDIR. MİSYON.
OSMANLI’ DA EĞİTİM.
İLKÖĞRETİM REFORMLARI
‘’……eski dönemin hurafelerinden ve doğuştan var olan özelliklerimizle hiç de ilişkisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen etkilerden.
KÜTÜPHANE VE İLGİ ALANI
Öğretmenler Günü.
Eğitim Alanındaki Yenilikler
İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretim Programı
ŞAHİNBEY-GAZİANTEP ÖZEL İDARE ANADOLU LİSESİ
ÜNİVERSİTE REFORMLARI
TERCAN M.KUTSİ BEĞDEŞ İLKOKULU
SANAT TARİHİ.
Hasan Özbay İmam Hatip Ortaokulu
Türklerde Eğitimin Kısa Tarihi. İ slamiyeti kabul etmeden önce Türk toplulukları göçebe ve yarı göçebe biçimde yaşamlarını sürdürmekteydi.
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN AMAÇLARI YAPISI VE SORUNLARI
Eğitimin ve Toplum.
EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ
EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ
SPOR BİLİMLERİNE GİRİŞ
Bölüm 4: Eğitimin Tarihsel Gelişimi Dr. Oğuz ÇETİN
ÖĞRETMEN EĞİTİMİNDE GELİŞMELER VE UYGULAMALAR
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
RÖNESANS Nurdan Gül Kökten Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesi.
18. YY OSMANLI DEVLETİ’NDEKİ YENİLİK HAREKETLERİ
Öğretmenlik Mesleğinin Özellikleri
EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE EĞİTİMİN GENEL ÖZELLİKLERİ
EĞİTİM ALANINDAKİ İNKILAPLAR
19. YÜZYIL OSMANLI DEVLETİ ISLAHATLARI
Öğretmenlik Mesleğine Giriş
TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL AMAÇ VE İLKELERİ
IĞDIR ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ
Ortaçağlarda Bilim Ortaçağ düşüncesinin belirgin özelliklerinden birisi, dinî öğretilere dayanan dinsel bakışın ön plana çıkmasıdır. Ancak düşüncede.
FAKÜLTEMİZ HAKKINDA Fakültemiz tarihinde kabul edilen ve tarihinde Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı.
ATATÜRK’ÜN İLKELERİ.
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Harf İnkılabı
Eğitim Kültür Alanında İnkılaplar
TÜRKİYE’DE EĞİTİMİN TARİHİ
KUZEY EFTAL SESLİOKUYUCU
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Darülfünundan Üniversiteye
YAYGIN EĞİTİM.
Karşılaştırmalı Eğitim
Atatürk ‘ÜN İlke İnkIlaplarI
Laikliği Doğuran Nedenler Deniz ÇAPAR Kaan CANLI
Laikliği Doğuran Nedenler Deniz ÇAPAR Kaan CANLI
TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
CUMHURİYET DÖNEMİNDE EĞİTİM
CUMHURİYET DÖNEMİNDE EĞİTİM
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
 Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte, Roma.
Rönesans. Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte,
1 ATATÜRK’ÜN İLKELERİ 2 1. Cumhuriyetçilik Cumhuriyet bir devlet biçimidir. Geniş manası ile halkın kendi kendisini yönelmesidir. Cumhuriyet, devlet.
2018/2019 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YIL SONU SEMİNERLERİ
Sunum transkripti:

EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Konu Örüntüsü Eğitimin Tarihsel Temelleri Giriş Avrupa ’da eğitimin tarihsel gelişimi Antik Yunan ’da eğitim Helenizm döneminde eğitim Antik çağda Roma’da eğitim Erken Hıristiyan çağda eğitim Rönesans dönemi Aydınlanma çağı Doğu toplumlarında eğitim Türklerde eğitimin tarihsel gelişimi İslamiyet öncesi dönemde eğitim İslamiyet sonrası dönemde eğitim Selçuklu devleti döneminde eğitim Osmanlı döneminde eğitim Sıbyan okulları Enderun okulları Osmanlı yenileşme dönemi Tanzimat sonrası eğitim Cumhuriyet sonrası Türkiye ’de Eğitim

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ Batı uygarlığının temeli özellikle düşünce sistemleri açısından Eski Yunan ve Roma kültürüne dayanmaktadır. Bu nedenle bu kısımda Yunan ve Roma eğitimine değinilecektir.

ANTİK YUNANDA EĞİTİM Antik Yunan’da “kahramanlık” ideali eğitimin özünü oluşturmaktadır. Bu da kuvvet, beceriklilik, kibar, ahlak, ruh güzelliği, şan ve şeref başarılı ve savaşçı olmak … vb gibi öğeleri içerisinde barındırılmıştır. Yunan eğitimini Sokrates, Platon Aristoteles gibi düşünürler yeniden yapılandırmaya çalışmışlardır. Bu düşünürlerin ortak bir yönü dünyevi sorunları doğanın kuralları açısından ele almış olmalarıdır.

HELENİZM DÖNEMİNDE EĞİTİM Kültür tarihi yönünden Helenizm adı verilen dönem Yunanlıların bağımsızlılığını kaybedilişinden Roma imparatorluğunun kurulmasına kadar sürmektedir . Bu dönemde eski edebiyat türlerinden bazıları ortadan kalkmakta zamanın gereksinimlerine ve değişen karakterine daha uygun bazı edebi çeşitler gelmekte bazıları ise şekil değiştirmektedir. Bu dönem şiir daha eski şiir şekillerine dayanmakla birlikte yeni ve orijinal birçok eserler konulmaktadır.

Helenizm tarihçileri hem yunanlıların hem de barbarların yakın ve uzak geçmişlerine karşı büyük ilgi göstermekte ancak aynı zamanda çağdaş olaylar üzerinde de oluşturulmaktadır. Helenizm döneminde felsefe her şeyden önce insanı etüd konusu olarak ele almakta en çok … hareket biçimini sağlamak üzere metafizik ve ahlak sorunlarıyla ilgilenmektedir. Pozitif bilimlerde ilerlemeler gerçekleştirilmektedir. Matematik ve geometride önemli gelişmeler sağlamaktadır Tıp alanında özelikle cesetler üzerinde ameliyatlar yapılarak cerrahi alanda ilerlemeler kaydedilmektedir.

ANTİK ÇAĞDA ROMA’DA EĞİTİM Eski Roma eğitiminin temel amacı “iyi yurttaş yetiştirmektir”. Bu amaç bu dönemde aileye yüklenmektedir iyi yurttaş becerikli, erdemli ve sağlam karaktere sahip kişidir. Eski Romalılar da eğitimde “alıştırma”nın yeri ve önemi büyüktür.

ANTİK HIRİSTİYAN ÇAGDA EĞİTİM Batının Eski Yunan ve Roma eğitim anlayışı Hıristiyanlık etkisinde değişmeye başlamıştır. Daha önceki dönemlerde genel olarak insan dünyevi bir varlık olarak görülüp vatandaşlık eğitimine önem verilirken, Hıristiyanlıkla birlikte din ve tanrı merkezli eğitim anlayışı egemen olmaya başlamıştır.

RÖNESANS DÖNEMİ Kültürel düşüncede “yeniden doğuşu” ifade eden Rönesans, 1350’lerden İtalya’da biçimlenmiştir. Rönesans’la birlikte kültür ve eğitim canlılık kazanmıştır; edebiyat, mimari, sanat ve fen gelişmiştir. Canlanma İtalya’dan sonra kuzey Avrupa ve İngiltere ye de yayılmıştır. İtalyan şehirlerinde akademiler ve kütüphaneler kurulmuştur. İlk üniversite 1348’de Floransa da açılmıştır. Daha sonraları Hollanda da ticaret, eğitim ve kültürün geliştiği görülmektedir. Matbaanın icadı da gerek genel biçimde Rönesans’ın ve gerekse bu dönemin eğitim anlayışının yayılmasına etki etmiştir.

AYDINLANMA ÇAĞI Aydınlanma felsefesi eğitimle ilgili uygulamalarda değişmeler yaşamasına yol açmıştır. Aydınlama felsefesine bağlı olan Locke’ a göre her çocuk eğitimcilerin elinde biçimlendirilecek “boş bir levha” gibidir. İnsan eğitimle insanlaştırılır. Eğitimin süreci öğretme ve öğrenme ile ilgili konular psikoloji biliminin ışığında yeniden gözden geçirilmiştir. Bu durum eğitimin psikolojik temellerini oluşturan ilk hareket olarak görülebilir.

DOĞU TOPLUMLARINDA EĞİTİM Doğu toplumlar batılı toplumlarından farklı olarak kendi aralarında kültürel yönden ortak bir takım özelliklere sahip oldukları gibi farklı özelliklerde taşımaktadırlar. Dinsel inançlar yönünden doğu toplumları daha fazla çeşitlilik göstermektedir.

Çin (m.ö 1000-200)eğitim sistemi geleneklere, aileye topluma bağlı insan yetiştirmek üzere kurulmuştur. İlk, orta ve yüksek okulları vardır. Kızlar annelerinin yanında ev işlerini; erkekler 10-13 yaşına kadar okuma yazma hesap öğrenirler. Yüksek okulda edebiyat, tarih, doğa bilgileri ve alim-bilim felsefesi okutulurdu. Hintlilerde Brahman adı verilen din adamları, aynı zamanda toplumda bir öğretmen rolü de üstlenmişlerdir. Bu toplumda eğitim genelde dini içerikli olup, temel amaç, insanın ahlaki, manevi ve ruhi yönden geliştirilmesi olmuştur.

TÜRK TOPLUMLARINDA EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ Türkiye’de eğitim; İslamiyet öncesi İslamiyet sonrası ve Cumhuriyet sonrası eğitim olmak üzere üç dönemde ele alınacaktır.

İSLAMİYET ÖNCESİ DÖNEMDE EĞİTİM Türklerin İslamiyet’ten önceki dönemlerinde; çocuk ve gençlerin toplumsallaştırılıp eğitilmesinde toplumun töresi önemli rol oynamıştır. Türklerde alp insan tipine önem verilmiştir. Alp insan tipi cesur olduğu kadar bilge bir bilim sevgisini de ortaya çıkarmıştır. Mesleki eğitim önemli bir yer tutmaktaydı. Türklerin bu döneminde göçebelik ve yöneticilik, bazı el sanatları ve çocuk yetiştirmeye yönelik koşullar eğitime damgasını vurmuştur.

İSLAMİYET SONRASI DÖNEMDE EĞİTİM SELÇUKLU DEVLETİ DÖNEMİNDE EĞİTİM Örgün eğitimin ilk örnekleri olan medreseler bu dönemde kurulmaya başlandı. Temelde din eğitimine dayanmasına rağmen, bilimlere de önem verildiği görülmektedir. Batı örneklerinde rastlanmayan medreseler, din eğitiminin yanı sıra, matematik, astronomi, tıp, fen alanlarında çağının bilgilerini veren okullar olmuştur.

OSMANLI DÖNEMİNDE EĞİTİM Osmanlı İmparatorluğu Asya nın kuzeybatısında küçük bir sınır beyliği olarak kuruldu. Devletin kuruluşunda otuz yıl kadar sonra Orhan gazi tarafından ilk Osmanlı medresesi kuruldu. Medreselerin etkinlik alanına şunlar girmektedir. Ulema sınıfını yetiştirmek, sübyan mektebine hoca yetiştirerek, imam, vaiz yetiştirerek, devlet memurları yetiştirerek medrese öğrencilerinin kutsal sayılan recep, şaban, ramazan aylarında en küçük köylere dağılması geleneği (öğreticilik görevlisi) padişahların huzurunda dini metinleri yorumlama ve tartışmaları anlamına gelen “hutur dersleri” verilmesidir.

SIBYAN OKULLARI Sıbyan okulları ve medreseler, halk çocuklarının parasız öğrenim gördükleri, hayırsever zenginler tarafından yaptırılan belli bir miktar gelirle birlikte vakıf haline getirilen okullarıdır Genellikle devlet yetkilileri ve padişahlar tarafından kulübelerin içerisinde, camilerin bitişiğinde veya müstakil bir yapı halinde kurulan sübyan mektepleri ağırlıklı olarak dini eğitim vermiştir.

ENDERUN OKULLARI Enderun yüksek okulu niteliğindedir. Enderun okulları Fatih Sultan Mehmet tarafından açılan okullardı. Bu eğitim kurumların içinde askerlik,yöneticilik,güzel sanatlar bölümleri bulunmaktadır HİRİSTİYAN ailelerden devşirilen küçük çocuklar önce Müslüman Türk ailelerin yanında yetişip, sonra acemi oğlanlar saray ve kışlalarında eğitim görmüşlerdi. Buralarda alınan eğitimden sonra “çıkma” adı verilen dağıtıma tabi tutularak çeşitli askeri zümreler içerisine gönderilirlerdi. Bu zümrelerde başarılı gösterenler daha yüksek seviyede eğitilmek üzere Enderun’a alınırdı.

OSMANLI YENİLEŞME DÖNEMİ OSMANLI devleti, 1773’ten 1839’a kadar geçen dönemde batılı ülkeler karşısında aldığı yenilgiler sunucu, başta askerlik olmak üzere çeşitli alanlarda bir takım yenilikler yapma gerektiğini hissetmiştir. XVIII YÜZYILDA başlayan askeri ıslahatlar çerçevesinde kurulup gelişen askeri eğitim veren kurumlar, klasik Osmanlı eğitiminden farklı olarak yeni bir eğitim anlayışı gelmesine neden olmuştur. Mühendis hanelerde ilk uygulamalarını gördüğümüz bu yeni tarz bilim ve eğitim anlayışına değişiklik yaratmıştır.

TANZİMAT SONRASI EĞİTİM Tanzimat Döneminde (1839-76), eğitim, imparatorluğun yeniden örgütlenmesinde ve bu yeni örgütü yaşatacak liderlerin yaratılmasında, gerekli bir temel olarak görülüyordu. Hasta adamın kurtarılması ölümle değil eğitimle sağlanacaktı. Bu nedenle bu dönemde ilk defa öğretmen okulları açılmıştır. Rüştiye, idadi ve sultani adları altında orta dereceli okullar açılmıştır Darülfünun(Üniversite), Azınlık okulları, darulmuallimlerin açılması, ilköğretimin ilk defa zorunlu kılınması yönünde karar alınması bu dönemin önemli gelişmelerindendir.

CUMHURİYET SONRASI Atatürk yeni kurulan Cumhuriyetin geliştirilmesi, yaygınlaştırılmasında anahtar öğe olarak eğitimi görmüştür. Bu nedenle, ülkenin eğitim sorunlarını tartışmak için, Maarif Kongresini toplamıştır. Cumhuriyet döneminde eğitim ve öğretiminde birliği sağlamak amacı ile, 3 Mart 1924 tarihinde 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkartılmıştır

Atatürk eğitimim bilimsel ilkelere uygun biçimde ve ulusal temelde ele alınması gerektiğine inanmış ve eğitim sisteminin bu yönde şekillenmesi için uğraş vermiştir. Latin harflerinin kabulünü Türkiye’de geniş bir eğitim seferberliği izlemiştir. Eğitim Bakanlığı,ulus mektepler adı altında kurslar açarak yeni yazıyı okul dışında kalan vatandaşlara öğretmeye girişmiştir. 1929 yılında başlayan “Ulus’’ (Millet) Mektepleri ilk açıldığında yarım milyon yurttaş bu kurslara katılarak okuma-yazma öğrenmiştir.

Genç Cumhuriyetin kültür atılımları, laikleşme ve batılılaşma politikaları içinde halkevleri ve halkodaları özgün yapıları ile başlı başına bir yer tutmuştur. 1930’lar ilkokul öğretmenlerinin sayısal olarak düşüşüne sahne olmaktaydı. Bu duruma çözüm olarak 17 Nisan 1940 günü on dört yerden birden Köy Enstitüleri kuruldu. 1941 yılında yedi köy enstitüsü daha açılarak sayıları yirmi sekize yükseltilmiştir. Köy enstitüleri, dünya eğitim tarihine en özgün ve en verimli eğitim projelerinden biri olarak geçen bir deneme olarak değerlendirilmektedir. 24.01.1954 tarihinde kabul edilen yasa ile köy enstitüsü sistemiyle ilgili eğitim ve öğretim ilkelerine ve yöntemlerine son verilmiştir.

İlk kez kapsamlı ortaokul programı 1947’de ele alındığı görülmektedir İlk kez kapsamlı ortaokul programı 1947’de ele alındığı görülmektedir. 1949 yılına kadar, müfredat denilince her bir derste işlenecek konuların başlıklarını içeren bir liste anlaşılmaktaydı. 1949 programında ise okulun bir eğitim süreci olduğu için programın ve dersin genel, özel amaçları, hedefleri öğretim stratejileri belirlenmiştir

4936 sayılı kanunla 1946 yılında üniversiteler kanunu çıkarılmıştır 4936 sayılı kanunla 1946 yılında üniversiteler kanunu çıkarılmıştır. Üniversitelerin özerkliği ve tüzel kişiliğini kazanması ve amaçlarının netlik kazanması bu kanununla sağlanmıştır 1982’de çıkartılan 2547 sayılı YÖK kanunu ile, üniversiteler ve 1982’e kadar üniversiteler kapsamı dışında kalan bütün yüksek öğretim kuruluşları, Milli Eğitim Bakanlığı ’na bağlı enstitü ve meslek okulları tek kanun çerçevesine alınmış ve tek bir merkezi üst yönetim olan YÖK’e bağlanmıştır

ÖZET ÖZET Eğitimin tarihsel temelleri; Avrupa’da,,doğu toplumlarında ve Türklerde ele alınmaktadır.Bu sınıflandırmanın içerisinde ki toplumlar,düşünsel ve eğitim dünyasına damgasını vurmuşlardır. Eski Yunan eğitiminin, kahramanlık ideali,erdem,adalet ve cesaret gibi kavramları vurguladığı görülmektedir. Helenizm döneminde eğitimde ilklere imza atan gelişmeler yaşanmıştır.Kadavra üzerinde ilk defa cerrahi uygulamaların yapıldığı dönemdir. Antik çağ’da, Roma’da eğitimin temel alanını “iyi yurttaş yetiştirmek” oluşturmaktadır. Yine bu dönemde eğitimde “alıştırma” nın yeri ve önemi büyüktür. Erken Hrıstiyan çağda,din kurumu eğitimi etkileyen kurumların başında gelmiştir.Bunun anlamı,eğitim dinsel kimliğe bürünmüştür. Rönesans dönemi eğitimi insanı merkeze almıştır.Kültürel anlamda olduğu gibi eğitim açısından da önemli gelişmeler gözlenmiştir. Aydınlanma döneminde bilim olarak eğitimin geliştirilmesine katkıda bulunan düşünürlerin çabalarının yeri ve önemi tartışılamaz.Locke, J.J. ,Rousseau bunların başında gelmektedir. Doğu toplumlarında Çin’de topluma,aileye ve geleneklere bağlı bireylerin yetiştirilmesi önem taşımaktadır. Türklerde, İslamiyet öncesi dönemde çocukların toplumsallaştırılmasında ve eğitilmesinde Türk toplumunun töresi ve yaşam tarzı eğitim üzerinde etkili olan etkenler arasındadır. Müslümanlığı benimseyen Türkler, Selçuklular döneminde dini temel alan medreseler açmışlardır..

Osmanlı döneminde medreseler açılmaya devam etmiştir Osmanlı döneminde medreseler açılmaya devam etmiştir. Bu medreseler, genel anlamda liderleri yetiştirme misyonunu üstlenmişlerdir. Aynı dönemde, yetiştirdiği insan gücü açısından medreselerle benzer niteliklerde Enderun okulları açılmıştır. Osmanlının yenileşme döneminde, özellikle askerlik alanında gelişmeler sağlanmıştır. Tanzimat döneminde, ilk öğretmen okulları,Rüştiye,İdadi ve Sultani adları altında orta dereceli okullar açılmıştır. Cumhuriyet sonrasında ilk olarak “maarif” kongresi yapılmıştır. Tevhidi-i Tedrisat kanunu ,yeni alfabenin kabulü,ulus (millet) mektepleri ve halk evlerinin kuruluşu, bu dönemin eğitim yenilikleri arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizin toplumsal gerçekleriyle uyumlu güzide eğitim kurumlarımızdan köy enstitüleri kuruldu;ve 1954 tarihinde kapatıldı. Yine 1940’lı yıllarda üniversitelerimiz bağımsız ve tüzel kişiliğe kavuşmuştur.1947’li yıllarda ilk defa bilimsel anlamda okul programları çıkartılmıştır. 1950’li yıllarda eğitimde fırsat ve imkan eşitliliğinin aleyhine olacak şekilde özel öğretim kurumları açılmıştır. 1.GÜRSEL hükümeti eğitim tarihimizde yetişkin eğitimine önem vererek halk eğitim müdürlüğünü kurmuştur. Aynı dönemlerde halkın sosyo-ekonomik ve coğrafi koşulları göz önünde bulundurularak yatılı bölge okulları açılmıştır