05.Hafta Devlet Yrd.Doç.Dr.Yıldırım TURAN.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Post-yapısalcılık Hakan Övünç Ongur
Advertisements

Siyaset Bilimine Giriş
TÜRKİYE’DE ÇAĞCIL DEMOKRASİ, DEMOKRATİK KÜLTÜR VE OLGUNLUK
21. Yüzyılda Yeni Güvenlik Anlayışları ve Yaklaşımları
MALİ SOSYOLOJİ
KİMLİK Bahar Rumelili Uluslararası İlişkilere Giriş: Tarih, Teori, Kavram, Konu, Der. Şaban Kardaş ve Ali Balcı, [İstanbul: Küre Yayınları, 2014]
Siyaset Bilimine Giriş
İşbirliği Bezen Balamir Coşkun
DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI SOSYAL HİZMETLERİN Doç.Dr.Ertan Kahramanoğlu
MATEMATİK EĞİTİMİ FELSEFESİ
Yorumlayıcı Paradigma ve Nitel Araştırmanın Bilimsel Araştırma Geleneğindeki Yeri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
Medya ve Kültür Emperyalizmi Kuramları
Siyaset Bilimine Giriş
Bilimsel Araştırmanın Alternatifleri
BİLGİ BAZLI YENİLİKÇİ GELİŞME STRATEJİSİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN KURUMSAL DÖNÜŞÜM İHTİYACI Prof. Dr. Hüsnü ERKAN DEÜ İİBF İktisat Bölümü Yrd. Doç. Dr. Canan.
Sunuş Sıralaması Tezin Konusu, Amacı, Hipotezleri ve Yöntemi
BİLİMSELLİK GÜNCELLİK FAYDALILIK Öğretimde Planlama ve Değerlendirme Dersi Danışman: Prof.Dr.Mustafa ERGÜN Hazırlayan: Özlem K.GENELİOĞLU.
PSİKOLOJİ İLE DİĞER BİLİM DALLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
SOSYOLOJİ NEDİR?.
KENTSEL SİYASET. KENTSEL SİYASET Kentsel Siyaset-2 Doç.Dr. Ahmet MUTLU.
KENTSEL SİYASET-5. KENTSEL SİYASET-5 Kentsel Siyaset-5 Doç.Dr. Ahmet MUTLU.
Bölümün Amacı Bu bölüm, yöneticilerin uluslararası çevre için örgütleri nasıl tasarladığını keşfediyor. Bölüme, öncelikle, küresel büyümeyi harekete.
Klasik Sosyoloji Tarihi
06.Hafta Kimlik Yrd.Doç.Dr.Yıldırım TURAN.
KÜRESELLEŞME NEDİR?.
01.Hafta Uluslararası İlişkiler Disiplininin Doğuşu, Kimliği
Sosyolojide Temel Yaklaşımlar
YENİ SOSYOLOJİ KURAMLARI
Klasik Sosyoloji Tarihi
09.Hafta Güç Yıldırım TURAN Saü.
Marksizm.
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
BÖLÜM 1 Sosyal Bilgiler Nedir?. BÖLÜM 1 Sosyal Bilgiler Nedir?
EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ
KARŞILAŞTIRMALI EĞİTİM
Tarih Sosyolojisi-4- Yöntem-1- Tarihsel Materyalizm.
Uluslararası Örgütler
ULUSLARARASI EKONOMİ POLİTİK
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Program Geliştirmenin Felsefi Temelleri
Yapılandırmacılık (Oluşturmacılık / Constructivism)
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
DERSİN AKIŞI VE TEMEL KAVRAMLAR: ÖRGÜT
Bilimsel Araştırmanın Alternatifleri
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
NEO LİBERAL POLİTİKALAR VE
. DERS.
SOSYAL BİLGİLER AMACINA ULAŞMAK İÇİN NELER YAPMIŞTIR
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ. TOPLUMSAL CİNSİYET-1 Toplumsal cinsiyet, bireyin belirli bir cinsten olduğuna ilişkin bilgiye, bu bilgi dahilinde olmak üzere.
EĞITIME FELSEFI YAKLAŞıMLAR IDEALIZM REALİZM NATÜRALİZM PRAGMATİZM VAROLUŞÇILIK (EGZİSTANSİYALİZM)
“Bilgi” Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir?.  Bilgi edinme insanın en temel güdülerinden birisidir.  İnsan bu özelliği sayesinde diğer canlılardan ayrılır.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
1. Hafta: Tanışma ve dersin içeriğinin tanıtılması
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sosyoloji Tarihi-A- Klasik Sosyoloji Tarihi
1/17 BİLİM TARİHİ VE FELSEFESİ Musa çankaya. 2/17 Bilim; doğruyu ve bilgiyi araştırma, bilgi edinme ve bilgiyi düzenleme süreci, evreni anlama ve tanımlama.
ULUSLARI İLİŞKİLER TEORİLERİ VE ÖRGÜTLER
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Siyaset Bilimi II 9. Hafta: milliyetçilik.
Uluslararası İlişkiler Disiplininin Kuramsal Gelişimi
TEST 1.
Çağdaş Gelişmeler Işığında Ana Dili Öğretimi
İNŞACILIK(CONSTRUCTIVISM)
III. SİYASAL İKTİDAR.
İş ve Meslek Sosyolojisi
SOS407 – Kadın Çalışmaları
Sunum transkripti:

05.Hafta Devlet Yrd.Doç.Dr.Yıldırım TURAN

Öğrenme Hedefleri Devlet Nedir? Uluslararası İlişkilerde Devlet Dersin sonunda öğrencilerin aşağıdaki yeterlilikleri geliştirmeleri hedeflenmektedir: Devlet Nedir? Uluslararası İlişkilerde Devlet Küreselleşme ve Devlet Türk Uluslararası İlişkiler Çalışmalarında Devlet Kavramı

İçindekiler Devlet Nedir? Uluslararası İlişkilerde Devlet Dersin Haftalık İçeriği Devlet Nedir? Uluslararası İlişkilerde Devlet Küreselleşme ve Devlet Türk Uluslararası İlişkiler Çalışmalarında Devlet Kavramı

Devlet Nedir? Devlet sabit bir tanımı olan bir kavram ve olgu değildir. ‘Tartışmalı’ bir kavramdır. Bir görüş: Dev­leti yaşanabilecek tek siyasal örgütlenme biçimi olarak görürken, Diğer bir görüş: Devleti baskı ve sö­mürü aracı olarak ele alır.

Devletin Te­mel Özellikleri Sınırları belirli bir toprağının olması Egemen olması Mer­kezi bir karar ve zorlama mekanizmasının olması Sürekli bir nüfusunun olması Diğer devletler tarafından bir devlet olarak tanınması

Devletin En Te­mel Özelliği (Egemenlik) Bir devletin en önemli özelliği ‘egemen’ olmasıdır. Egemenlik bir devle­tin kendi toprakları ve nüfusu üzerinde nihai karar mercii ve son otorite olması anlamına gelir. Bu bir devleti uluslararası kuruluşlardan ya da sadece üye­leri için bağlayıcı kararlar alabilen devlet dışı örgütlerden ayıran ve bir devletin bağlayıcı kararlar ala­bilme kabiliyetini gösteren özelliğidir.

Devletin En Te­mel Özelliği (Egemenlik) Devletler hukuku, devletlerin egemen eşitliği ilkesine dayanır. Devletlerin egemen eşitliği pratikte bir anlam ifade etmese de, devletler arası ilişkilerde düzenleyici bîr norm olarak önemini korumaktadır.

Uluslararası ilişkilerde Devlet Uluslararası İlişkiler de temel teorik tartışmalar çok genel hatlarıyla pozitivizm ve post-pozitivist dönem olarak ikiye ayrılır.

Uluslararası ilişkilerde Devlet (Pozitivist Dönem) Pozitivist döneme ait teoriler devleti ontolojik bir veri, Uluslararası İlişkiler’in değişmez başlangıç noktası olarak alır. Pozitivist dönem: Realizm Liberalizm Davranışsalcı gibi bilimsel yaklaşımı benimse­yen teorilerden/yaklaşımlardan oluşur. Bu anlayışa göre “devletlerin olmadığı, devletlerden önce veya devletlerden bağımsız bir siyasal hayat düşünüle­mez”.

Uluslararası ilişkilerde Devlet (Post-pozitivist Dönem) Post-pozitivist dö­nem ise eleştirel dönem olarak da bilinir. Post-pozitivist dö­nem: Eleştirel Teori Tarihsel sosyoloji İnşacılık Postmodemizm Femi­nizm Yeşil teori gibi bilimsel yaklaşımı benimse­yen teorilerden/yaklaşımlardan oluşur.

Uluslararası ilişkilerde Devlet (Post-pozitivist Dönem) Post-pozitivist dö­nem ayrıca: Pozitivizmi reddeder Devleti ontolojik bir veri olarak almaz Devleti sorunsallaştırır Devle­te daha tarihsel ve toplumsal olarak yaklaşır.

Devlet’e İlişkin Yaklaşımlar Uluslararası İlişkilerde devlete ilişkin farklı yaklaşımları: Realist devlet anlayışı Liberal dev­let anlayışı Eleştirel devlet anlayışı olarak üçe ayırabiliriz.

Realist Devlet Anlayışı Uluslararası İlişkilere hâkim olan devlet anlayışı realizmin devlet anlayışıdır. Realizm Uluslararası İlişkilerde devletin en önemli aktör olduğunu ileri süren bir teoridir. Realizme göre; Devletler birbirleriyle re­kabet içinde olan ve çıkarlarını kollayan rasyonel, özerk aktörlerdir. Devletlerin esas amacı ya güven­liklerini sağlamak (defansif realizm) ya da saldır­maktır (ofansif realizm).

Realist Devlet Anlayışı Realist teori çerçevesinde devlet tartışmaları ile ilgili önemli başlangıç nokta­larından birisini Kenneth Waltz’ın (1979) yapısalcı neorealist teorisi oluşturur. Waltz, devlet davranışlarını sistemin yapısıyla değil, devletlerin iç özellikleriyle açıklayan teorilere (emperyalizm teo­rileri, demokratik barış teorisi, insan doğasına ağır­lık veren klasik realizm) indirgemeci teoriler adını verir.

Realist Devlet Anlayışı Waltz’a göre; Devletlerin davranışlarını belirleyen, birimlerin davranışları değil, uluslararası sistemin yapısıdır. Devletler, anarşik ve rekabetçi bir sistemde kendi varlıklarını korumak zorunda olan birimlerdir.

Liberal Devlet Anlayışı Liberalizmin devlet anlayışı, siyaset biliminde ‘çoğulculuk’ olarak bilinir.

Liberal Devlet Anlayışı Realizmin rasyonel aktör modelini ve devletin üniter yapısını sorgular. Devleti farklı grupların çıkarlarının temsil edildiği bir alan ola­rak ele alır. Devlet’i, realizmin düşündüğü gibi kapa­lı, otonom, monolitik bir yapı olarak görmez. Uluslararası ilişkileri, sadece devletlerarası ilişkiler olarak değil devlet dışı aktörlerin de yer aldığı bir karşılıklı-bağımlılık durumu olarak tanımlar.

Liberal Devlet Anlayışı Liberal devlet an­layışında, dış politika kararları sabit bir ulusal çıkarı değil, devletlerin değişen ‘tercihlerini’ yansıtır. Odak noktası devlet kurumları ara­sındaki ilişki ve bu ilişkinin devletin politikalarını oluşturmadaki etkisidir.

Eleştirel Devlet Anlayışı Post-pozitivist dönem de var olan teorilerin hepsi eleştirel ama farklı devlet anlayışlarını benimsemişlerdir. Geleneksel teorilerin bireyselci ve rasyonalist devlet anlayışını eleştirerek, “toplumsal bir devlet teorisi” geliştirmeye çalışırlar. Devleti stratejik bir nesne olarak değil, sosyo-ekonomik bir kurum olarak kuramsallaştırırlar.

Eleştirel Devlet Anlayışı (Marksizm) Maksizmin tarihsel materyalist bir devlet anlayışı vardır. Devlete tarih­sel olarak bakar ve devletin anlaşılmasında üretim biçimine ve sınıf ilişkilerine öncelik verir. Özellik­le kapitalizmin devlet anlayışına odaklanır. Devletin sınıfsal niteliğini gösteren araçsalcı yaklaşım, yapısalcı yak­laşım, neo-Gramşiyanizm, siyasal marksizm, açık marksizm ve stratejik-ilişkisel yaklaşım gibi farklı devlet teorilerini benimsemektedir.

Eleştirel Devlet Anlayışı (Marksizm) Marksist yaklaşımlardan Uluslararası İlişkileri en çok etkileyen Gramsci’nin devlet teorisi olmuştur. Gramsci; Devleti, sadece ekonomiyle ilişkisi açısından değil, sivil toplumu da içine alacak şekilde bütün­cül bir perspektiften tanımlar.

Eleştirel Devlet Anlayışı (Yeni-Weberci Yaklaşım­) Uluslararası ilişkilerdeki devlet tartışmalarında son yıllarda etkili olmuş olan bir diğeri görüş yeni-Weberci yaklaşım­dır. Weber’e göre devlet; “belli bir top­raksal alanda fiziksel gücün meşru kullanımım tekelinde bu­lunduran bir insan topluluğudur.’’ Max Weber’in devlet tanımını ve çoklu neden­selliğe dayanan toplum bilim anlayışını temel alır. Toplumsal değişimde ulusal ve uluslararası fak­törleri bir arada inceler.

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (Yeni-Weberci Yaklaşım­) Yeni-Weberci yaklaşım birinci ve ikinci dalga olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki dalga da başlangıç noktası olarak Weber’in devlet tanımını benimser. Birinci dalga yeni-Weberci ça­lışmalar, toplumsal değişimde (devrimler, toplumsal hareketler) devletler sisteminin yerini inceleyen çalışmalardan oluşur. İkinci dalga yeni-Weberci yaklaşım, John Hobson’un görüşlerinden oluşur. Hobson devletlerin fail olarak düşünül­mesi ve devletlerin gerek kendi toplumlarında gerekse de uluslararası sistemde değişiklik yapabilme kapasitesinin kavramsallaştırılmasına olan ihtiyacı vurgular. Uluslararası ekonomiyi de içine alan ve devletin toplumla ilişkisini inceleyen bir yaklaşım geliştirir.

Devletin hem ulusal hem de uluslararası boyutunu içine alması Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (Yeni-Weberci Yaklaşım­) Yeni-Weberci yaklaşımların uluslararası ilişkiler kuramı açısından en önemli sonuçları: Devletin hem ulusal hem de uluslararası boyutunu içine alması Araçsal/yapısal görüşlerin aşılarak yapı/fail iliş­kisinin diyalektik ilişkisine (yapılaşmasına) ağırlık vermeleri Realist devlet anlayışından farklı olarak devleti tarihsel/toplumsal bir gelişme süreci içine yerleştirmeleri

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (Frankfurt Okulu & Habermas) Uluslararası ilişkiler çerçevesinde Frankfurt Okulu ve Habermas’ın görüşleri içeren yaklaşımlar­dan bilineni Linklater’in insan/vatandaş ilişkisinin yarattığı ahlaki ikilemi çözmeye yönelik sosyolojik yaklaşımıdır. Linklater; Modern devletin dışlayıcı pratiklerini sorgular ve daha kapsayıcı ve kozmopolit siyasal topluluk biçimlerinin nasıl yaratılabileceği üzerine düşünür.

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (İnşacılık) İnşacılık, neorealizmin eleştirisinde en ön plana çıkan yakla­şım olmuştur. İnşacılık, egemenlik, kimlik, vatandaşlık gibi kavramları idealist bir bakış açısıyla yeniden temellendirir. Gerçeğin toplumsal (fikirler, normlar, inançlar) olarak inşa edildiğini ileri sürer.

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (Feministler) Eleştirel teoriler arasında feministlerin de uluslararası ilişkilerde devlet anlayışına önemli katkıları olmuştur. Fe­minist düşünce devleti cinselleşmiş gücü temsil etmekle eleştirir. Toplumun kamu ve özel alan olarak ikiye ayrılmış olmasının siyasal sonuçlarından söz eder. Feminist eleştirmenlere göre ana akım yakla­şımlarda siyaset, toplumun ataerkil yapısını yansıt­makta, kamusal alan da erkeklerin egemenlik alanı olarak tanımlanmaktadır.

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı (Post-Yapısalcı) Post-yapısalcı düşünce, devletin dışlayıcı pra­tikleriyle ilgili en ilginç görüşleri geliştiren düşünce akımlarından birisidir. Post-yapısalcı düşünürler ‘siyasal’ın yeniden düşünülmesi gerektiğini vurgu­larlar.

Uluslararası ilişkilerde Eleştirel Devlet Anlayışı Özetle eleştirel görüşler; Top­lumsal bir devlet anlayışı geliştirmeye yönelik farklı yaklaşımlardır. Devletin nasıl ortaya çıktığını, dev­letler arası ilişkileri yöneten hakim ilkelerin nasıl oluştuğu, hangi araçlarla kendini yeniden ürettiği ve devlet ötesi siyasal biçimlerin nasıl oluşabilece­ği üzerine odaklanırlar. Bu yaklaşımlar ortodoks uluslararası ilişkilerdeki devlet anlayışını temelden değiştirmiş ve uluslararası ilişkilere çok farklı açılardan bakmamızı sağlamıştır.

Küreselleşme ve Devlet Küreselleşmenin yoğunlaşması ve kapita­lizmin uluslararasılaşması devlet gücüne ve dav­ranışlarına etki etmektedir. Siyasal, kültürel ve ekonomik küreselleşme devletin konumunu önemli ölçüde etkilemiştir.

Küreselleşme ve Devlet Liberal görüşe göre; Küreselleşme ile birlikte ‘devletin geriye çekilmesinden’ ya da ‘sınırların olmadığı bir dünyadan’ bahseder. Marksist görüşe göre; Üretimin uluslararasılaşması ulusüstü bir kapitalist sınıfın ortaya çıkmasına ve devletin de uluslararasılaşmasına neden olmaktadır. Üretimin uluslararasılaşması ulusüstü bir yönetici kapitalist sınıf ortaya çıkarmıştır.

Türk Uluslararası İlişkiler Çalışmalarında Devlet Kavramı Türk uluslararası ilişkiler çalışmalarında devleti kavramsal düzeyde ele alan ve sorunsallaştıran çalışmalar yok denecek kadar azdır. Türkiye uluslararası ilişkiler disip­lininde genellikle problem çözücü bir teori anlayışı benimsenmiştir ve devlet denilince dış politika yap­mak anlaşılmaktadır. Realizmin yanı sıra, son yıl­larda dış politika analizinde inşacı ve yapısalcı ku­ramlar kullanılmış olsa da bu yaklaşımlar devletin kendisini sorunsallaştırmamış, sadece dış politika kararlarının farklı oluşum biçimlerini ve sonuçları­nı irdelemiştir.

Konunun Özeti -Bu derste olmaması gerekenler  

Değerlendirme Soruları Devlet nasıl tanımlanabilir? Neorealizmîn devlet anlayışı hangi açılardan eleştirilebilir? Uluslararası ilişkilerde tarihsel sosyolojik çalışmaların en önemli katkısı nedir? Birinci VVeberci tarihsel sosyolojinin devlet anlayışı nedir? Gramsci'nin devlet teorisinin temel özellikleri nelerdir? Hegemonya kavramı Uluslararası ilişkilerde hangi anlamlarda kullanılmaktadır? Uluslararası İlişkiler teorisinde niye devlet bir veri olarak alınmış, tarihselliği sorgulanmamıştır? Marksist düşüncede ekonomik alan ile politik alan arasında kapitalizmde ortaya çıkan ayrım neye dayandırılmakta ve bu ayrım niye eleştirilmektedir? Devletin uluslararasılaşmasının nedenleri nelerdir? Küreselleşme devletin gücünü zayıflatmış mıdır?

Ek Okuma Önerileri E. Fuat Keyman, Küreselleşme, Devlet, Kimlik/ Farklılık: Uluslararası İlişkiler Kuramını Yeniden Düşünmek, istabul: Alfa, 2000 Ralph Miliband vd., Kapitalist Devlet Sorunu, İstanbul: iletişim, 1990 Erdem Özlük, Uluslararası İlişkilerde Devlet Tanım, Teori ve Devlet Istisnacılığı, Konya: Çizgi, 2012 Nicos Poulantzas, Siyasal İktidar ve Toplumsal Sınıflar, İstanbul: Belge Yayınları, 1992

Kaynakça Şaban Kardaş, Ali Balcı, (Editörler), Uluslararası İlişkilere Giriş, Küre Yayınları, İstanbul, 2014

Ders Bitti…