Resimdeki kişileri tanıyor musunuz? Bu kişilerin ünlü olmasını sağlayan nedir?
Resimdeki kişileri tanıyor musunuz? Bu kişilerin ünlü olmasını sağlayan nedir?
B metni ……………. bir metindir. Boşlukları doldurunuz. Bir maddenin kapladığı yeri aynı anda ikinci bir madde dolduramaz. Hava bir maddedir ve havayı boşaltmadığınız sürece yerine başka bir madde (su) giremez. -B- Şad olup gülmedim Eller içinde Benim gülüm soldu Güller içinde Bir bahtı karayım Kullar içinde Gitti benim nazlı Yarim gelmedi Gurbete gidende Dönmez diyorlar Akar gözyaşların Dinmez diyorlar Sevenler murada Ermez diyorlar Gitti benim nazlı Yarim gelmedi A metni …………… metindir. B metni ……………. bir metindir. Boşlukları doldurunuz.
SEPET - SEZAİ KARAKOC Bir vakitler niçin Böyle büyük tutulmuş ölçüleri Çocuklar bile biliyor Filistin'in ekmek sepetleri Anne ne koysun içine Ekmek mi çocuk mu Düşmanın ilk baktığı Ekmek sepetleri Dolmayı bekleyen Ekmek sepetleri Ve boşalmayı Ekmek sepetleri Her eşya gitse Kalacak tek eşya İnsana en aykırı Filistin'de ekmek sepetleri Sanat Dalı Konu Kullanılan malzeme Sanat türü Filistinli çocukların /insanların mağduriyeti Edebiyat İşitsel-fonetik Söz-kelimeler
“Sürtünen cisim hızını kaybeder. ” cümlesi bir sanat metnine aittir Sanat duygulara, bilim akla hitap eder. ( ) Sanat güzellik, bilim gerçeklik peşindedir. ( ) Sanat objektif, bilim subjektiftir. ( ) “Özlem acısından sine kor olur Kütük kök salınca sökmek zor olur Kanaat bitince gözler kör olur Kuşkular şüpheler güdüyor bizi” dizeleri işitsel-fonetik sanata örnektir. ( )
ANNECİĞİM Ak saçlı başını alıp eline , Kara hülyalara dal anneciğim ! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim ! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim ! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim !..
“Fonetik sanat”, “plastik sanat” ve “dramatik sanatlar” ne demektir?
d d d y Aşağıdaki ifadeleri doğru ve yanlış olarak değerlendiriniz. Sanat: İşitsel(fonetik), görsel(plastik) ve dramatik(ritmik) olmaz üzere üç kısımda sınıflandırılır. ( ) Sanat eserleri, güzellik amacı güder. ( ) Edebi metinlerde günlük hayatta kullanılan kelimelere yeni anlamlar yüklenir. ( ) Şiirde kullanılan dille günlük hayatta kullanılan dil arasında fark olmamalıdır. ( ) d d d y
SANAT İŞİTSEL(FONETİK) SANATLAR DRAMATİK(RİTMİK) SANATLAR GÖRSEL(PLASTİK) SANATLAR MİMARİ TİYATRO MÜZİK HEYKEL EDEBİYAT DANS RESİM SİNEMA HAT EBRU BALE TEZHİB OPERA MİNYATÜR
Aşağıdaki sanat dallarından hangisi görsel sanatlardan değildir? A) Mimari B) Heykel C) Fotoğraf D) Resim E) Müzik
DOĞRU-YANLIŞ (_) Güzel sanatların temelinde güzellik, etkileyicilik, öğreticilik, evrensellik ve yaratıcılık vardır. (_) Sanat eseri sadece insanın doğayı anlatma biçimlerinden doğmuştur. (_) Sanat eseri öğretmez, açıklamaz; sezdirir, çağrıştırır, hissettirir, duygulandırır ve düşündürür. (_) Sanat eseri kendinden önceki eserlerin devamı niteliğinde olmalıdır. (_) Sanat eseri, eseri oluşturan sanatçının düşünce dünyasından izler taşır. (_) Sanat, insanların, kendileri ve doğa karşısında duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi unsurlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kişisel bir üslupla ifade edilmesidir. D Y D Y D D
Sosyoloji Tarih Coğrafya Tıp Psikoloji insan dil Edebiyat ………………, …………….., …………, …………, ……………… gibi bilim dallarından yararlanır. Edebî metnin konusu, en geniş anlamıyla doğa ile ilişki halindeki duyan, düşünen, tasarlayan ve yaşayan ………………….dır. Resmin malzemesi fırça, boya, tuval; edebiyatın malzemesi ise ….……dir. Coğrafya Tıp Psikoloji insan dil
CANIM İSTANBUL Sesi açınız. Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizde toprak, yalnız onda ermiş visale; Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul.... Tarihin gözleri var, sularda delik delik; Servi, endamlık servi, âhirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her bakışta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken, ağlar Karacaahmet... O mânayı bul da bul ! İlle İstanbul'da bul ! İstanbul, İstanbul.... Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği ; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak , koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi ? Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i..... Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul.... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler ! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Gecesi sümbül kokan Türkçesi bülbül kokan İstanbul, İstanbul.... Sesi açınız.
CANIM İSTANBUL Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizde toprak, yalnız onda ermiş visale; Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul.... Tarihin gözleri var, sularda delik delik; Servi, endamlık servi, âhirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her bakışta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken, ağlar Karacaahmet... O mânayı bul da bul ! İlle İstanbul'da bul ! İstanbul, İstanbul.... Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği ; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak , koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi ? Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i..... Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul.... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler ! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Gecesi sümbül kokan Türkçesi bülbül kokan İstanbul, İstanbul.... İstanbul, Avrupa ile Asya kıtaları arasında köprü görevi gören, bunların birbirine en çok yaklaştığı iki uç üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Bu uçlar Avrupa kıtasında Çatalca, Asya kıtasında ise Kocaeli; güneyden Marmara ve Bursa, güneybatıdan Tekirdağ ve kuzeybatıdan Kırklareli ile çevrilidir. Şehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl İstanbul 253 km², bütünü ise 5712 km²'dir. Bu metinleri imgeleri, gerçekliği ele alış şekilleri, amaçları, dil işlevleri, kelimelerin anlamları, yan anlam değerleri, uzak çağrışım değerleri, anlamın/anlamların değişkenliği… bakımından karşılaştırınız.
d y d d Aşağıdaki ifadeleri doğru ve yanlış olarak değerlendiriniz. ( )Sanat metinlerinin anlamı yoktur, anlamları vardır. ( ) Sanat eserleri bilgilendirici ve nesnel olmalı. ( )Sanat eseri biricik ve özgündür. ( )Bir sözcüğün veya bir ifadenin ait olduğu metnin yapısı ve bütünlüğü içerisinde, değer ve anlam kazanmasına “bağlam” denir. d y d d
Bana kara diyen dilber Gözlerin kara değil mi Yüzünü sevdiren gelin Kaşların kara değil mi (Karacaoğlan) Bu şiir için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? a) Ayrılıktan şikâyet etmektedir. b) Sitem etmektedir. c) Sevgilisini savunmaktadır. d) Siyah rengin avantajlarını anlatmaktadır. e) Hayalindeki güzelin tipini betimlemektedir.
( ) Edebi metinler yan anlam değeri açısından zengindir. ( ) Şairin hayatı, edebi kişiliği ve dünya görüşünün bilinmesi, şiirin yorumlanmasına yardımcı olur. ( ) Aynı şiir, farklı okuyucular tarafından farklı yorumlanabilir. ( ) Şiirin teması yazıldığı dönemle ilişkilidir. d d d d
Güzel sanatlar ile zanaatlar arasında ne fark vardır? Edebi metnin kurmaca metin olması ne demektir? Bir bilim adamıyla bir sanatçının aynı durum ve olaylar karşısında farklı tutum takınmalarının nedenlerini açıklayınız. "Güzel sanat eserlerinin biriciklik niteliğini taşıması" ne demektir?
Bilimsel bilgiyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Gözlenebilir olgulara dayanmak zorundadır. B) Genelleyicidir. C) Kendi içinde tutarlı olmalıdır. D) Öznel verilerden yola çıkar. E) Eleştiriye açıktır.
Bilimdeki her kuram ya da görüş, olgular tarafından desteklendiği sürece "doğru" kabul edilir. Yeni olguları açıklama gücü gösteremeyen ya da bazı gözlem verilerinin doğrulamadığı bir kuram daha önceki statüsüne bakılmaksızın ya yeniden değerlendirilir ya da reddedilir. Bu, bilimin ----------olmasının doğal bir sonucudur. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) mantıksal C) eleştiriye açık E) paylaşılabilir B) evrensel D) objektif
Aşağıdakilerden hangisinde verilenler aynı tür güzel sanat dalı içinde değerlendirilebilir? A) Bale - resim B) Edebiyat - müzik C) Mimari - opera D) Tiyatro - heykel E) Şiir - ebru
Geleneksel sanatlarımızdan olan tezhip, yazma eserleri, levha, albüm ve padişah tuğralarını altın yaldız ve boya ile süsleme sanatıdır. Bu açıklamalardan yola çıkılarak tezhiple ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Fonetik bir sanattır. B) Günümüzde de eski önemini korumaktadır. C) Plastik sanatlar içinde ele alınır. D) Güzel yazı yazma sanatı olarak da kabul edilir. E) Ritmik sanatlardan biridir.
Aşağıdakilerden hangisi edebi metinlerin ayırıcı özelliğidir? A) Noktalama kurallarına uyularak yazılmaları B) Belli şekilsel özelliklere sahip olmaları C) Kurmaca olmaları D) Nesnellikleri E) İnsan temalı olmaları
bir / millet / hayat / süreklilik / sağlan- / etkili / ol- / önemli / unsur / baş / kültür / taşıyıcı / vazife / üslen- / dil / gel- Yukarıdaki kelimelerin sırasını değiştirmeden, kelimeler arasına yeni bir kelime sokmadan istediniz kelimeye istediğiniz eki getirmeniz serbest olmak üzere, yapı bakımından bozukluğu olmayan anlamlı bir cümle oluşturunuz.