ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI
Anlatımda Anlatıcının Tavrı : Bir olay, bir durum kar ş ısında ki ş inin takındı ğ ı davranı ş a tavır denir. Anlatıcı, konuyu i ş lerken öznel ya da nesnel, somut ya da soyut, do ğ rudan ya da dolaylı bir anlatım seçebilir. Dolayısıyla anlatımı, anlatıcının seçti ğ i bu tavır belirler.
Öznel anlatım: Ki ş iden ki ş iye de ğ i ş en yargıların kullanıldı ğ ı anlatıma öznel anlatım denir. Öznel anlatımda yargılar kanıtlanamaz. Çünkü söyleyenin be ğ enilerini, duygu ve yorumunu ta ş ır. Öznel anlatım daha çok, edebî metinlerde kullanılır. Örnek“Bu ş irin sahil kasabası yaz aylarında kalabalıkla ş ır.” cümlesinde öznellik vardır. Burada “ ş irin” sözü ki ş isel bir ifadedir. Bir ba ş kası bu kasabayı “ ş irin” bulmayabilir. Nesnel anlatım: Ki ş iden ki ş iye de ğ i ş meyen yargıların kullanıldı ğ ı anlatıma nesnel anlatım denir. Nesnel anlatımda yargıların do ğ rulu ğ u veya yanlı ş lı ğ ı kanıtlanabilir. Çünkü bu anlatımda söyleyenin be ğ enileri, duygu ve yorumu yer almaz. Nesnel anlatım bilimsel metinlerde kullanılır. Örnek:“Bu sahil kasabası yaz aylarında kalabalıkla ş ır.” cümlesinde ise nesnellik vardır. Cümlede ki ş isel duygu ve dü ş ünceye yer verilmemi ş tir.
Do ğ rudan anlatım: Anlatıcının kendi gözlem ve deneyimlerine yer verdi ğ i veya bir ki ş inin sözünde herhangi bir de ğ i ş iklik yapmadan yaptı ğ ı aktarmaya do ğ rudan anlatım denir. Örnek: Okul müdürü: “Okullar 16 Haziranda tatile girecek.” dedi, cümlesi do ğ rudan anlatıma örnektir. Çünkü yukarıdaki cümle, herhangi bir de ğ i ş ikli ğ e u ğ ramadan aktarılmı ş tır. Dolaylı anlatım: Anlatıcının, bir ki ş inin sözlerini, de ğ i ş iklik yaparak kendi cümleleriyle aktarmasına veya duyduklarını, ö ğ rendiklerini ifade etmesine dolaylı anlatım denir. Bu anlatımda ki ş i, aktaraca ğ ı sözde kendine göre söyleyi ş de ğ i ş ikli ğ i yapar. Örnek:“Müdür, okulların 16 Haziranda tatile girece ğ ini söylemi ş.” cümlesinde ise dolaylı anlatım vardır. Cümlede bazı de ğ i ş iklikler yapılmı ş (okulların, girece ğ ini) fakat cümlenin anlamında bir de ğ i ş im olmamı ş tır.
Somut anlatım: Yazarın, okurun be ş duyusuna seslenen yani somut sözcüklerle yapılan bir anlatım kullanmasına somut anlatım denir. Örnek: “Çocuklar bahçede top oynuyor.” cümlesinde gözlemler aktarılmı ş tır. Somut anlatımdır. Soyut anlatım: Yazarın, duygu veya dü ş ünceyi duyu organları ile algılanamayan yani soyut kavramlardan hareketle anlatmasına ise soyut anlatım denir. Örnek: “Oyun oynayan çocukların tatlı ne ş esi ve co ş kusu hepimizi sardı.” cümlesinde duygular aktarıldı ğ ından soyut bir anlatım vardır. Soyut bir sözcü ğ ün anlam geni ş lemesi yoluyla somut bir anlam kazanmasına somutlama; Somut anlamlı bir sözcü ğ ün anlam geni ş lemesi yoluyla soyut anlam kazanmasına soyutlama denir. Bu kafayla sen daha çok beklersin. (Somutlama) Babam bizi bu gibi konularda hep aydınlatırdı. (Soyutlama)
Ki ş iye göre anlatım: Ki ş iye göre anlatımın birinci ve üçüncü ki ş ili anlatım olmak üzere iki çe ş idi vardır. Birinci ki ş ili anlatımda, ço ğ unlukla olayların kendi çevresinde döndü ğ ü ya da kendisine ba ğ landı ğ ı asıl ki ş i vardır. Bu anlatımda “ben ve biz” sözcükleri kullanılır. Ki ş i ba ş ından geçenleri, gözlem ve izlenimlerini yazar olarak aktarır. Örnek: “Sabah erkenden kahvaltımı yaptım ve deniz kenarına balık tutmaya indim”, cümlesinde birinci ki ş ili anlatım vardır. Üçüncü ki ş ili anlatımda, ço ğ unlukla “sen, siz, o ve onlar” sözcükleri kullanılır. Bu anlatımda yazar, ba ş kalarından, onların yapıp ettiklerinden bahseder. Örnek: “Sabah erkenden kalkıp kahvaltısını yaptı, araç ve gereçlerini alarak deniz kenarına balık tutmaya indi.” cümlesinde ise üçüncü ki ş ili anlatım vardır.
HAZIRLAYAN: SELAM İ İ PEK HAZIRLAYAN: SELAM İ İ PEK TÜRK D İ L İ VE EDEB İ YATI Ö Ğ RETMEN İ TÜRK D İ L İ VE EDEB İ YATI Ö Ğ RETMEN İ