ANLATIMDA SINIRLANDIRMA
Anlatımda Sınırlandırma Soyut temalar bağlam, kişi, zaman ve anlatım biçimiyle somut hale getirilebilir. Başlık da temayı sınırlandıran ve somutlaştıran bir göstergedir. Anlatıcının tavrı ve amacı temanın sınırlandırılmasında etkilidir. Konu sınırlandırılırsa düşünceler netlik, belirginlik kazanır, anlatımda yoğunluk sağlanır, konu dışına çıkılması önlenmiş olur. Olay sınırlandırıldığı gibi kişiler, zaman ve mekân gibi yapı unsurlarının da sınırlandırılması gerekir.
Çevre kirliliği soyut bir temadır, ancak İstanbul’daki sanayi tesislerinin çevreyi kirletmesi denince tema somutlaştırılmış ve sınırlandırılmış olur. “Evlat sevgisi” soyut bir temadır, ancak “hasta, yaşlı bir kadının bu durumda evlatlarını düşünmesi” denince tema sınırlandırılmış, somutlaştırılmış ve konu haline getirilmiş olur. Ne iş yapıyor, nerede çalışıyor, ne fabrikasında çalışıyor, ne üretiyor sorularına verilen her cevapta konu biraz daha sınırlandırılmıştır. Sevgi, insan sevgisi, çocuk sevgisi, Atatürk’ün çocuk sevgisi sınırlandırma örneğidir. Sanat, edebiyat, roman, psikolojik roman, Eylül sınırlandırma örneğidir. Şiir, Türk şiiri, Divan şiiri, gazel, Fuzuli’nin gazeli sınırlandırma örneğidir. İnsanlık, Asya insanları, Türk milleti, Doğu Anadolu halkı, Akçadağlılar, Güde ailesi bir sınırlandırma örneğidir. Tiyatro, Türk tiyatrosu, Cumhuriyet Dönemi Türk tiyatrosu, Haldun Taner’in tiyatro eserleri.
HAZIRLAYAN: SELAMİ İPEK TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ