MEDYA
MEDYA ÜZERİNE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR İşlevselcilik Çatışma Kuramları Ekonomi Politik Jürgen Habermas Jean Baudrillard John Thompson
İŞLEVSELCİLİK Toplumun bütünleşmesi için medya nasıl harekete eder? Enformasyon: Dünyada neler olduğu hakkında bizi bilgilendirir. Bağıntı (korelasyon): Kurulu toplumsal norm ve değerler etrafında enformasyonu anlamımızı sağlar. Süreklilik: Yeni toplumsal gelişmeleri fark eder ve içselleştirirken genel kültürü açıklar. Eğlence: Toplumsal gerilimi azaltıcı oyalanma ve eğlenme yolları sunar. Hareketlilik: Sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşmak için cesareti teşvik eder.
EKONOMİ POLİTİK Medya sahipleri kimlerdir ve bu sahiplik onlara toplum içinde nasıl bir nüfuz kazandırır? Medya zenginlik ve güç sahibi kişilerin çıkarların korunması ve eleştirel seslerin ve güçsüzlerin seslerinin kısılması için nasıl hareket eder? İki yaklaşım vardır: Chomsky Frankfurt okulu
EKONOMİ POLİTİK: CHOMSKY Büyük medya kuruluşları: Halka verilen enformasyonun denetlenmesi Dış tehdit kaynaklı bir korku ortamının yaratılması Güçlü kuruluşların hesap verebilir olmayışlarının sorgulanmaması Büyük şirketler ile devlet arasındaki ilişkilerin sorgulanmaması
EKONOMİ POLİTİK: FRANKFURT OKULU Kültürel ürünler diğer başka ürünler gibi aynı yollarla kitlesel olarak üretilir. Film, popüler müzik ve bunun gibi kültür üretimleri, boş ve ruhsuz ve yatıştırıcı haline gelir. Sanat ve “yüksek kültür” bayağı hale gelir ve dönüşüm ve meydan okuma gücünü yitirir.
JÜRGEN HABERMAS Kamusal alan kavramı ilk kez felsefik aydınlanmanın ve bilgiye dayalı, demokratik, kamusal tartışmanın mümkün olabildiği politik dönüşümün bir parçası olarak gelişmiştir. Medya kamusal alanın genişleme ve derinleşmesinde bir güce sahiptir. Medya esasında eğlence ve oyunları desteklemektedir. Siyaset fotoğraf fırsatlarına ve ses parçacıklarına indirgenmiş olmaktadır – kamusal alanın değerini düşürme
George Galloway 2006 yılında, Biri Bizi Gözetliyor şovuna katılmıştır George Galloway 2006 yılında, Biri Bizi Gözetliyor şovuna katılmıştır. Çünkü O’nun iddiasına göre genç insanlara ulaşmanın ve onları siyasi fikirlere yaklaştırmanın yolu budur…
JEAN BAUDRİLLARD Önceden medya ile onun temsil ettiği ve hakkında bilgi verdiği sosyal dünya arasında bir ayrım olduğunu düşünmek mümkündü. Şimdi: Modern medya her yerde ve artan şekilde sosyal dünyayı tanımlıyor ve onu inşa ediyor: Gerçeklik televizyonda ne var ise o. Haber kanalları olayları olmadan önce ve olmaları esnasında haber olarak sunuyor dolayısıyla onları zaman içinde şekillendiriyorlar. Bu hipergerçeklik içerisinde imajlar başka imajlara atıfla oluşturuluyorlar, herhangi bir dışsal sosyal gerçekliğe dayanmıyorlar.
JOHN THOMPSON Etkileşimin üç tipi: Yüzyüze Aracılarla Sözde- aracılarla Frankfurt Okulu, kitle iletişim mesajlarını tüketenlerin (aracılı sözde-etkileşim) bu mesajları ne dereceye kadar başka etkileşimlerin etkisiyle anladıklarını hafife alıyorlar. Baudrillard, aracılı sözde-etkileşimin sosyal yaşam üzerindeki hakimiyetini abartıyor.