TÜRKİYE - AB İLİŞKİLERİ
"Türkiye’ye evet: Bunu tereddütsüz söylüyorum çünkü, Avrupa’nın geleceğinin Türkiye’den geçtiğine her geçen gün daha fazla inanıyorum. Avrupa Birliği Türkiye’yi içine almalı. Avrupalılar olarak, bu ülkeyi kıtamıza katarak elde edeceğimiz çıkar en az Türklerinki kadar. Müslüman, güçlü ve ekonomik kalkınma içinde olan bu ülkenin katılımı sadece onun isteklerine hizmet etmeyecek. Türkiye’nin üyeliği Avrupa için bir hayat sigortası. Türk sorunu, daha erken ve düzgün biçimde yapamadığımızı yapmak, Avrupa için kimliğiyle ilgili soruları sormak, genişlemeye karar verdiğine göre halkların yakınlaşmasına katkıda bulunacak dünyadaki gerçek misyonunu nihayet sorabilmemiz için harika bir fırsattır: Ve tam da Müslüman olduğu için Türkiye’nin Avrupa’ya katılması gerektiğini düşünüyorum. " Michel Rocard, Michel Rocard, Fransa Eski Başbakanı ( ), Fransa Eski Başbakanı ( ), “Türkiye’ye Evet” isimli Kitabın Yazarı
AB-Türkiye İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi 31 Temmuz 1959 ortaklık başvurusu 11 Eylül 1959 AET Bakanlar Konseyi Yunanistan ve Türkiye’nin ortaklık başvurularını kabul etti 17 Mart 1960 Türkiye, AET ülkelerinin Ankara Büyükelçilerine “Yunanistan ile müzakerelere başlanırken Türkiye’nin geri bırakılamayacağını” belirten bir memorandum verdi 21 Nisan 1960 AET Komisyonu, Türkiye’nin Yunanistan gibi ağır yükümlülükler altına giremeyeceğini belirtmiştir. 27 Mayıs 1960 ordu yönetime el koydu, Türkiye-AET ilişkileri donduruldu.
14 Ekim 1960 Türkiye en kısa sürede bir anlaşma imzalanması için “tüm yükümlülükleri almaya hazır olduğunu” açıklamış, 27 Mayıs sonrası kurulan yeni Hükümet, AET’den Yunanistan ile yapılan anlaşmanın aynısının Türkiye ile yapılmasını talep etmiştir. Türkiye en kısa sürede bir anlaşma imzalanması için “tüm yükümlülükleri almaya hazır olduğunu” açıklamış, 27 Mayıs sonrası kurulan yeni Hükümet, AET’den Yunanistan ile yapılan anlaşmanın aynısının Türkiye ile yapılmasını talep etmiştir. Mart 1961 AET Bakanlar Konseyi, Komisyon’un önerisini dikkate alarak Türkiye’ye iki seçenekli bir teklifte bulunmuştur. Bu seçeneklerden birincisi 5 yıllık bir “Ticaret Anlaşması” yapılması ve Türk ekonomisinin istenen seviyeye ulaşması halinde Gümrük Birliği anlaşmasının imzalanmasını içerirken, ikincisi Yardım Anlaşması yapılmasını öngörmüştür. AET Bakanlar Konseyi, Komisyon’un önerisini dikkate alarak Türkiye’ye iki seçenekli bir teklifte bulunmuştur. Bu seçeneklerden birincisi 5 yıllık bir “Ticaret Anlaşması” yapılması ve Türk ekonomisinin istenen seviyeye ulaşması halinde Gümrük Birliği anlaşmasının imzalanmasını içerirken, ikincisi Yardım Anlaşması yapılmasını öngörmüştür.
21 Ağustos 1961 Türkiye AET ülkeleri başkentlerine gönderdiği bir memorandum ile AET’nin Yunanistan ile anlaşmasına rağmen Türkiye ile görüşmelerin başlamamış olmasını protesto etmiş, Gümrük Birliği’nden başka bir modeli kabul etmeyeceğini bildirmiştir. Türkiye AET ülkeleri başkentlerine gönderdiği bir memorandum ile AET’nin Yunanistan ile anlaşmasına rağmen Türkiye ile görüşmelerin başlamamış olmasını protesto etmiş, Gümrük Birliği’nden başka bir modeli kabul etmeyeceğini bildirmiştir. AET Konseyi Türkiye’deki demokratikleşme sürecini desteklemek hedefiyle, Gümrük Birliği’ne giden bir anlaşma için Türkiye ile resmi görüşmelerin açılmasını kararlaştırmıştır 12 Eylül 1963 Ankara Antlaşması
AB YOLUNDA TÜRK SİYASİ LİDERLERİ ö TARİHGİRİŞİMKİŞİ PARTi Ortaklık Başvurusu A. Menderes DP Ortaklık müzakerelerine devam isteği C. Gürsel MBK Ankara Anlaşması imzalanması İ. İnönü CHP Katma Protokol imzalanması S. Demirel AP Tam üyelik başvurusu T. Özal ANAP G. Birliğinin tamamlanması T. Çiller DYP Aday sayılma isteği B. Ecevit DSP Türkiye’nin aday kabul edilmesi B.EcevitD.BahçeliM.YılmazDSPMHPANAP Müzakerelere başlama kararı R.T.ErdoğanAKP Müzakerelere başlanması R.T.ErdoğanAKP
22 Temmuz 1970 Geçiş Dönemi’nin gereklerini içeren Katma Protokol kabul edildi. 13 Kasım 1970 tarihinde imzalanan ve 1 Ocak 1973 yürürlüğe giren Katma Protokolde geçiş döneminin hükümleri ve tarafların üstleneceği yükümlülükler belirlenmiştir Katma Protokol, AET üyesi ülkelerin Parlamentolarında onaylanana kadar, ticari hükümleri işletecek olan “Ara Anlaşma” Eylül 1971 yürürlüğe girdi. 1971’den itibaren AT, Türkiye çıkışlı sanayi mallarına uyguladığı tüm gümrük vergilerini sıfırladı. Türkiye ise, 12 ve 22 yıllık sürelerde Topluluk çıkışlı sanayi mallarında gümrük vergileri ve eş etkili vergileri kaldırmayı taahhüt etti.
25 Aralık 1976 Türkiye, tek yanlı bir kararla Katma Protokoldeki korunma maddesi olan madde 60’ı işletip tüm yükümlülüklerini dondurdu Türkiye, tek yanlı bir kararla Katma Protokoldeki korunma maddesi olan madde 60’ı işletip tüm yükümlülüklerini dondurdu 1977 ve 1978 yıllarında gümrük indirimini yapamayacak ve 1978 yıllarında gümrük indirimini yapamayacak. 12 Mayıs yılları arasında Türkiye’ye 310 milyon E CU tutarında kredi sağlayacak olan III. Mali Protokol imzalanmıştır yılları arasında Türkiye’ye 310 milyon E CU tutarında kredi sağlayacak olan III. Mali Protokol imzalanmıştır. 4-11 Ekim 1978 Türkiye, Dördüncü Beş Yıllık Plan süresince kendine düşen sorumlulukları dondurdu. 21 Eylül 1979 anlaşma karşılıklı olarak ilişkiler 5 yıllık donduruluyor. Türkiye, Dördüncü Beş Yıllık Plan süresince kendine düşen sorumlulukları dondurdu. 21 Eylül 1979 anlaşma karşılıklı olarak ilişkiler 5 yıllık donduruluyor. 8 milyar Dolarlık yardım talebinde bulunmuştur 8 milyar Dolarlık yardım talebinde bulunmuştur 28 Aralık 1979 Ecevit hükümetinin yerine geçen Demirel hükümeti AET ile ilişkileri geliştirmek istediklerini açıklamış ve Katma Protokol çerçevesindeki sorumlulukları dondurma isteğini geri çekmiştir. Ecevit hükümetinin yerine geçen Demirel hükümeti AET ile ilişkileri geliştirmek istediklerini açıklamış ve Katma Protokol çerçevesindeki sorumlulukları dondurma isteğini geri çekmiştir.
24 Ocak 1980 İstikrar Paketi 30 Haziran 1980 Dışişleri Bakanı H. Erkmen Brüksel’de basın toplantısında, Türkiye’nin sonbaharda tam üyelik için başvuracağını açıkladı. Ortaklık Konseyi tarım ürünlerinin tamamına yakın bir kısmında Türkiye’ye uygulanan gümrük vergilerinin 1987 yılına kadar sıfıra indirilmesini kararlaştırmıştır. Ayrıca, Türkiye’ye 600 milyon ECU tutarında destek verilmesini öngören IV. Mali Protokol üzerinde anlaşmaya varılmıştır. 12 Eylül 1980 ordu yönetime el koydu.
22 Ocak 1982 AT ilişkileri dondurdu. 26 Kasım 1983 Türkiye’de seçimler yapılmıştır. 17 Ekim 1986 AT ilişkilerinden sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Ali Bozer AT ilişkilerinden sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Ali Bozer 1 Aralık 1986 AT Türkiye’nin Katma Protokol hükümlerinden doğan iş gücünün serbest dolaşım hakkının yürürlüğe girmesini durdurmuştur. AT Türkiye’nin Katma Protokol hükümlerinden doğan iş gücünün serbest dolaşım hakkının yürürlüğe girmesini durdurmuştur. 14 Nisan 1987 AT’ye tam üyelik başvurusu 18 Aralık 1989 AT Komisyonu Görüşü
1 Ocak 1996 Türkiye-AB Gümrük Birliği : Taraflar arasında bir gümrük birliğine dayanan ve ilerde ortaklık anlaşması 1963 Ankara Antlaşması: Taraflar arasında bir gümrük birliğine dayanan ve ilerde tam üyeliği öngören ortaklık anlaşması : Geçiş Dönemi 1970 Katma Protokol: Geçiş Dönemi Katma Protokol’ün yürürlüğe girmesinden 22 yıl sonra tarihinde GB tamamlandı. 1995, 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı: Katma Protokol’ün yürürlüğe girmesinden 22 yıl sonra tarihinde GB tamamlandı.
Gümrük Birliği ile ilgili Tartışmalar Gümrük Birliği ile ilgili Tartışmalar Gümrük Birliği iyi müzakere edilmemiş, Türk sanayinin Avrupa sanayi karşısında rekabet gücünün henüz düşük olduğu bir dönemde iç piyasada pazar kaybına yol açmıştır. Gümrük Birliğiyle gerçek bir ithalat patlaması yaşandı! Serbest Ticaret Anlaşmaları Türkiye 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın 16.maddesi uyarınca kararın yürürlüğe girmesini takip eden beş yıl içinde Topluluğun tercihli gümrük rejimine aşamalı olarak uyum sağlar. Bu uyum, hem otonom rejimleri hem de üçüncü ülkelerle tercihli anlaşmaları kapsar
Hassas ürünler 5 yıl süreyle korumaya tabi tutulmuştur. Hassas Ürünlere İlişkin 2/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı Hassas Ürünlere İlişkin 2/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı Türkiye’nin üçüncü ülkelere karşı 1 Ocak 2001 tarihine kadar 5 yıl süreyle Ortak Gümrük Tarifesinin üzerinde vergi uygulayabileceği “hassas ürünler” tespit edilmiş(otomotiv sanayi ürünleri, deri ve köseleden bazı eşyalar, ayakkabı ve ayakkabı aksamı, porselen ve seramikten bazı sofra ve mutfak eşyaları ile mobilya). Türkiye’nin üçüncü ülkelere karşı 1 Ocak 2001 tarihine kadar 5 yıl süreyle Ortak Gümrük Tarifesinin üzerinde vergi uygulayabileceği “hassas ürünler” tespit edilmiş(otomotiv sanayi ürünleri, deri ve köseleden bazı eşyalar, ayakkabı ve ayakkabı aksamı, porselen ve seramikten bazı sofra ve mutfak eşyaları ile mobilya).
Gümrük Birliği sonrası üçüncü ülkelerle gerçekleştirdiği ticarette de belirgin bir değişiklik olmadığı görülmektedir. Gümrük Birliği Avrupa Birliği lehine bir ticaret sapması yaratmamış ve Türkiye’nin diğer dış ticaret pazarlarında bir kayba yol açmamıştır. Türk ekonomisinin rekabet edebilirliğini arttırmasında GB itici bir güçtür. GB sonrası teknik mevzuata uyum,fikri ve sınai mülkiyet hakları ve rekabet kanununun yürürlüğe girmesi, kaliteli üretimi, teknoloji kullanımını ve özellikle de AR-GE’ yi teşvik edici etkisi olduğu söylenebilir.