Kızılderili Reisi Seattle’ın, kabilesinin yaşadığı toprakları satın almak isteyen ABD başkanı’na 1885’te yazdığı mektup..
19.yüzyıldan, 21.yüzyılı gören mektubun özeti...
Çam ağaçlarının pırıldayan iğneleri, Gökyüzünü, toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak bizler için çok güç... Çam ağaçlarının pırıldayan iğneleri, Vızıldayan böcekler, ak kumsallı kıyılar, karanlık ormanlar ve sabahları çayırları örten buğu, Halkımın anılarının ve yüzlerce yıllık deneyimlerinin bir parçasıdır.
Ormanlardaki ağaçların damarlarında dolaşan su, atalarımızın anılarını taşır.Biz buna inanırız... Washington’daki büyük reis bizden toprak istediğini yazıyor.Bu bizim için çok büyük bir özveri olur... Çayırların ve ırmakların suyu bizim için yalnızca akıp giden su değildir; atalarımızın kanıdır aynı zamanda.
Biz çayırları ve ırmakları kardeşlerimiz gibi severiz... Bu toprakları size satarsak,bu suların ve toprakların kutsal olduğunu çocuklarınıza da öğretmeniz gerekecek. Biz çayırları ve ırmakları kardeşlerimiz gibi severiz... Biliyorum, beyazlar bizim gibi düşünmezler. Beyazlar için bir parça toprağın ötekinden ayrımı yoktur. Beyaz adam topraktan almak istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır...
Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlamayız biz Kızılderililer. Beyaz adam anası olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak şeyler gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecek. Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur.Bir çiçeğin taçyapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz...
Biz yalnızca yaşayabilmek için öldürürüz hayvanları. Ben bir vahşiyim. Başka türlü düşünemiyorum.Yaylalarda cesetleri kokan binlerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken vurup vurup öldürüyordu bunları. Dumanlar püskürten bir demir atın buffalodan daha değerli sayılışına aklım ermiyor. Biz yalnızca yaşayabilmek için öldürürüz hayvanları. Tüm hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz?
Canlıların yok edildiği bir dünyada insanın ruhu yalnızlıktan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün canlıların başına gelen yarın insanların başına gelir... Birgün bakacaksınız ki; göklerdeki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş. Yabani evcilleştirilmiş ve her yer insan kokusuyla dolmuş.
İşte o gün insanoğlu için yaşamının sonu ve varlığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip çatmış olacak.
Kızılderili reisi Seattle’ın mektubu, dünyanın içinde bulunduğu durumu BM’nin raporundan çok daha acı ve gerçekçi biçimde anlatmaya yetiyor.
Temiz bir atmosfer edinebilir misiniz?” Reis Seattle, BM raporunu duyduysa bulutların üzerinden acı acı gülümseyip söylenmiştir: “Gidecek başka dünyanız var mı? Doğayı yok etme pahasına kazandığınız milyarlarla bir gezegen satın alabilirmisiniz, Temiz bir atmosfer edinebilir misiniz?”