ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ VE UYUM SORUNLARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ERDAL YILMAZ PSİKLOJİK DANIŞMAN
Advertisements

YALAN SÖYLEMEK.
YARINA KALMAK ADINA SORUMLULUK EĞİTİMİ
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Özlem DEMİRKAN Psikolojik Danışman
ANA BABA VE ERGENLİK.
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
OKUL KORKUSU NEDİR? Uzm. Psikolog Arzu YILDIRIM
Ş İ D D E T ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
FARKI BİRLİKTE YAŞAYALIM
KONYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ANNE BABA TUTUMLARI.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI.
EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR Davranışlarımızla çocuğumuza model olmalıyız.
Hazırlayan Psk.Dan. Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
Ruh Sağlığı.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
Hazırlayan Psk.Dan. Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
HAZIRLAYANLAR NURTAÇ ÜNLÜ DERYA DEMİR GÜLŞAH BAŞARAN
Mesane kontrolü gündüz 2-3 yaş gece 3-4 yaş civarında kazanılmaktadır.
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
ALTINI ISLATMA (Enürezis)
EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ANASINIFI VELİ SEMİNERİ
Çocuklarda Davranış Problemleri ve Kardeş Kıskançlığı
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
Uyum ve Davranış Sorunları
Çocuğun Eğitiminde Disiplin ve Sınırlar
Çocuklarda Tırnak Yeme Alışkanlığı
VE ÇOCUGUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
ANNE-BABA TUTUMLARI İLKNUR NURKAN
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
VAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Etkili Anne - Baba Tutumları ve Çocuklarda Görülen Davranış Sorunları
AİLE MODELLERİ VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
HACI KADRİYE ARSLAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇOCUKLARDA TİKLER İLKNUR NURKAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VELİ SUNUMU
KISKANÇLIK VE UTANGAÇLIK. KISKANÇLIK  İnsanların sahip oldukları ya da sahip olmak istedikleri şeyleri paylaşma durumunda kaldıklarında duydukları hisler.
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
“OKUL KORKUSU” SEMİNERİ
YARINA KALMAK ADINA SORUMLULUK EĞİTİMİ
HOŞGELDİNİZ.
Çocuğu doyuran, büyüten, eğiten ve ilk terbiyeyi veren anne, verdiği eserin sorumlusudur. (anonim)
ANNE BABA TUTUMLARI VE OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ÖNEMİ
A.PAKSOY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
TurkPDR.com ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ SORUNLARI PDR. Gizem YILDIZ Karaçulha İlköğretim Okulu.
Davranış Sorunları.
AİLE MODELLERİ VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
VE ÇOCUGUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
OKUL SEMİNERLERİ:2 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI.
OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI
EYVAH ÇOCUĞUM ARTIK ERGEN!
ÇOCUKLARIYLA İLETİŞİMDE AİLELERE ÖNERİLER
Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneği İlkokulu
Rehberlik Servisi.
AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne-Baba Tutumu
ANA BABA VE ERGENLİK.
ALTINI ISLATMA (Enürezis)
Hazırlayan Psk.Dan. Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
AİLE MODELLERİ VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
TRAVMATİK OLAYLARDA PSİKOLOJİK DESTEK
BAŞARIDA AİLENİN ROLÜ SAMET YAN. “ BAŞARI ” Nedir? Belirlenen bir hedefe ulaşılması durumu. “ BAŞARILI İNSAN ” Kimdir? Hedefine ulaşan kişi.
Sunum transkripti:

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ VE UYUM SORUNLARI

Gelişim basamaklarında çocukların karşılaştığı sorunlar çok çeşitlidir Gelişim basamaklarında çocukların karşılaştığı sorunlar çok çeşitlidir. Bunların bir çoğu döneme özgü olan ana babanın desteğiyle çözümlenebilir sorunlardır.

İstenmeyen uyum ve davranış sorunlarının çocuğun gelişim döneminin getirdiği normal bir davranış sorunu mu yoksa gerçekten bir davranış problemi söz konusu mu şeklindeki soruları doğru yanıtlayabilmek için bu davranışları dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekir.

Bunun içinde dikkate alınması gereken bazı kriterler aşağıdaki gibidir: ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMİ: Davranış belli bir gelişim döneminde görülen geçici bir durum olabilir. Örn: 4-5 yaşına kadar olan gece işemeleri, 2-3 yaşlarında ortaya çıkan uyku bozuklukları normaldir. BELİRTİNİN SIKLIĞI: Çocuğun yaptığı davranışın ne kadar sıklıkta yapıldığı önemlidir. Ara sıra söz dinlememe, yaramazlık yapma, evde huysuz ve hırçın ama dışarıda uyumlu olan çocukların davranışları olağandır.

DAVRANIŞIN ŞİDDETİ: Davranışın yoğunluğu hat safhalara geldiğinde sorun sinyali verir. Örn: çocuk mikrop korkusundan sürekli ellerini yıkıyorsa, titizliği sorun boyutlarına ulaşmış demektir. DAVRANIŞIN SÜREKLİLİĞİ: Süreklilik gösteren davranışlarla bir müddet olup kaybolan davranışlar aynı düzeyde tutulamaz. Örn: kardeş kıskançlığı nedeniyle hırçın ve huysuz olan çocuk davranışı normal problem davranış olarak nitelendirilebilir.

NEDENLERİ Olumsuz anne-baba tutumları, Aile içi şiddet ve huzursuzluklar, Yangın, deprem, tüp patlaması gibi travmatik olaylara maruz kalma, Fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik istismar veya ihmal, Ölüm veya boşanma nedeniyle ebeveynlerden uzak kalma gibi kayıp veya ayrılıklar.

Çocukta güven duygusu geliştikçe, beklemeyi ve tepkisini dizginlemeyi öğrenir. Gereksinimleri doyuruldukça yatışır. YALAN SÖYLEME

Çocuğun gerçeği çarpıtarak anlatması veya var olmayan şeyleri dile getirmesi olarak tanımlanır. Ancak çocuklarda yalan söyleme davranışında aldatma gibi kasıt güden bir amaç çoğunlukla yoktur.

Çocukların söylediği yalanlarda, çocuğun gerçeği iyi değerlendirememesi, gördüğü ve duyduğu şeyleri uydurması veya olmamış şeyleri olmuş gibi anlatması söz konusudur.

Çocukları yalana iten çoğunlukla yetişkinlerin gerçek karşısındaki çelişkili tutumlarıdır. Kimi çocuklar yalan söylerken bir özlemini dile getirebilir veya bunun tam karşıtı bir tutum takınabilirler. Çocuk; anne ve babasının beklentilerini karşıla- makta güçlük çekiyorsa ya da ceza korkusu varsa yalana başvurur.

Çocuğun Yalan Davranışı İle Başa Çıkmaya Yönelik Öneriler Anne baba tutumlarında çelişkili durumlardan kaçınılmalıdır. Çocuğa uygun modeller sunulmalıdır. Kapasitesinin üzerinde performans beklenmemelidir.

Çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Çocuğun söylediği yalanı doğrudan yargılamak yerine yalan söylemeye teşvik eden nedenleri araştırılmalıdır. Çocukların en fazla gereksinim duyduğu; anne ve babasının sevgisi ve ilgisidir. Çocuğa gerekli güven verilmelidir.

İ N A T Ç I L I K

İnatçı çocuk saldırganlığını pasif direniş yoluyla açığa vurur İnatçı çocuk saldırganlığını pasif direniş yoluyla açığa vurur. Her işi ağır yapar. Ağır giyinir. İnatçı çocuk gergin ana çocuk ilişkisinin bir sonucudur ve başlangıcı özerklik dönemine kadar gider. Annenin tuvalet eğitimi veya yemek konusunda çok katı ve ısrarcı oluşu çocuğu inatçılığa sürükler.

Çocuğun İnatçı Davranışı İle Başa Çıkmaya Yönelik Öneriler Aile tutum ve davranış çeşitlerinden olan baskıcı ve katı olma çocuğun inatçılık davranışını artırır. Aile sosyalleşmeyi öğrenebilmesi için kabul edilmiş uygun davranış biçimlerini içeren birer model oluşturmalıdır. Çocuğa isteklerini ertelemesi ve bu istekleri kontrol altına alması konusunda destek olunmalıdır. Çocuğun benlik saygısını geliştirmesine destek olun.

Arkadaşları ve diğer yetişkinlerle nasıl sağlıklı iletişim kurulabileceği konusunda yardımcı olun. İnatçı olan bir çocuğun inatçılık davranışını pekiştirebilecek ve devamını sağlayacak her türlü tutum ve davranışlardan kaçının. Çocuk yetiştirme konusunda uygulanacak disiplin ve konacak kurallar konusunda tutarlı ve kararlı bir davranış sergileyin.

ÇALMA

Çalma davranışı yalandan daha çok ayıplanan sıklıkla da cezalandırılan bir suçtur. 2 yaş çocuğunda sahiplik kavramı yoktur her şey onundur. Çocuk yaşı ilerledikçe kendinin olan ile olmayanı ayırt etmeye başlar ama bencil tutumu uzun süre değişmez. 18

Çalma Davranışının Nedenleri Yaşına uygun olgunlukta olmayan bir çocuk durmadan almaya alışmış olabilir ne istediyse alınmış olduğundan ve çocuğun istekleri kısıtlanmadığı için sürekli almakta sakınca görmez. Çalmanın en önemli nedeni kısa süreli ya da uzun süreli çocuğun doyumsuz olmasında aranmalıdır. Sevgi eksikliği ile çalma davranışı arasında belirli bir ilişki vardır.

Çocuğun Çalma Davranışını Önleme Yolları Çocuğa karşı ağır suçlamalar yapılmamalı ve çocuğu örseleyici cezalar verilmemelidir. Anne babaların çocuğa olan sevgi ve ilgisini her zaman göstermesi ve çocuğun bunu hissetmesini sağlamak gerekir. Çocuğun yaptığı bu olumsuz davranış karşısında duyarsız kalınmayıp çocukla açık olarak konuşulmalıdır. Çocuğu bu davranışı yapmaya iten nedenler araştırılmalıdır.

Çocuğun her istediği şeyi anında yapmak yerine kendi isteklerini erteleyebilmesini ve kontrol etmesini öğreterek destek olunmalıdır. Anne baba alınan eşyaların özür dileyerek sahibine verilmesi konusunda çocuğu teşvik etmelidir.

PARMAK EMME

3-4 yaşlarında görülen parmak emme normal gelişimsel bir davranıştır. Emme davranışı bebeklerin daha anne rahminde öğrendikleri ve doğuştan sahip oldukları en güçlü reflekslerden biridir. 3-4 yaşlarında görülen parmak emme normal gelişimsel bir davranıştır. 5-6 yaşlarında bu davranışın kaybolması beklenir.

Çocuğun Parmak Emme Davranışını Önleme Yolları Aile içerisindeki olumsuz ilişkilerde çocuğun utanma, kendini suçlu hissetme, gergin olma ve kendini güvende hissetmeme durumlarında çocuğa destek olunmalıdır. Aileye yeni bir bebeğin gelmesi ile çocuk ona olan ilginin azaldığını düşünüp parmak emme davranışını gösterebilir. Bu yüzden çocuğa olan ilgi arttırılmalıdır.

Parmak emme davranışını bir arkadaşından veya yetişkinden model almasını sağlayıcı durumlardan kaçınılmalıdır. Çocuğa parmak emme davranışının ne kadar zararlı olduğunu, parmağını acıttığını, ağız ve dişlerine zarar vereceğini anlatmak gerekir.

TIRNAK YEME

Tırnak yeme alışkanlığına 3-4 yaşlarından önce sıklıkla rastlanılmaz. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, kıskançlık, yetersiz sevgi tırnak yemeye neden olan etkenler arasında sayılabilir.

Tırnak Yeme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler Çocuğun tırnak yeme davranışı küçük yaşlarda görmemezlikten gelinmelidir. Çocuğun kendine olan güveninin arttırılması gerekir. Çocuğun çevresindeki yetişkinler ve arkadaşları ile olan iletişimin etkili olması sağlanmalıdır.

Baskıcı ve otoriter aile tutumlarından kaçınılmalıdır. Çocuğu örselemeden bu davranışın onun çirkin ellere sahip olmasını sağlayacağı açıklanmalıdır.

ALTINI ISLATMA

Çocuklar mesane kontrolü gerçekleşinceye kadar gece ve gündüz altlarını ıslatırlar. Gündüz kontrol 2 yaş dolaylarında, gece kontrol ise 3,5 - 4,5 yaşları arasında kazanılır. Çocuğun yetersiz ilgi, kıskançlık, korku ve kaygı gibi nedenlerden kaynaklanabilir.

Ailesel bir yatkınlık durumu söz konusu olabilir. Anne baba tarafından kendi kendine bir şeyler öğrenerek olgunlaşmasına fırsat verilmeyen çocuklarda da çocuksu kalmak isteğiyle ilgili altını ıslatma görülebilir.

Altını ıslatma davranışının tıbbi bir nedenden olup olmadığını belirlemek gerekir. Ailenin çocuğu ile kurduğu iletişimde tutarlı ve kararlı olması önemlidir. Ailenin tuvalet eğitimi için çocuğun idrar kontrolü konusunda belli bir olgunluğa ulaşmasını beklemesi gerekir.

Anne baba tuvalet eğitimi verirken çocuğa korku ve endişe vermemeye özen göstermelidir. Anne baba hiçbir zaman çocuğunun altına yapması konusunda çocuğun yanında yada çocuğa rahatsızlığını dile getirmemelidir. Çocuğun uykusunun derin olması nedeniyle oluşan altını ıslatma sorununun çözümüne yönelik çocuğu sık sık tuvalete kaldırmak ve gece yatarken çok sulu besinleri vermemek uygun olur.

KORKULAR

Korkular çevresel tehlikeye normal bir reaksiyondur. Korku bebeklik döneminde yüksek gürültü, ani hareketler, tanımadığı insanlar ve hayvanlardan korkma şeklindeyken; okul öncesi dönemde trafik kazaları, yangın, ceza, hayali yaratıklar ve kabuslardır. Çocuklarını korku ile yetiştiren veya aşırı koruyucu olan ailelerin çocuklarında korku oranı daha fazladır.

Korkunun Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler Çocuğu disipline etmek için onun korktuğu durumlar kullanılmamalıdır. Aşırı koruyucu olmak çocuğun karşılaştığı durumlarla başa çıkma becerisini geliştirmez ve çocuğu ürkek yapar.

Korkularından dolayı çocuğu ayıplamak, utandırmak, alay etmek ve korkunun üstüne gitmekten kaçınılmalıdır. Çocuğun korkuları tanınmalı ve onları bastırmamalı ve bir korkuyu diğer bir korku ile yenmeye çalışılmamalıdır.

Çocuğun korkuları karşısında sert tepkilerden kaçınılmalıdır. Çocuğa korkularını yenme konusunda küçük adımlarla başlayarak destek olun. Örneğin denizden korkan çocuğu sadece su ile barışmasını sağlamak için kumsalda küçük bir su havuzu yapın.

SALDIRGANLIK

Eğer çocuklarda öfke ve saldırganlık eğilimleri dozu artarak devam ediyorsa temelde iki durumdan söz etmek mümkün. 1) Yanlış Eğitim 2) Bastırılmış duygular,kızgınlık ve ruhsal gerginliktir.

YANLIŞ EĞİTİM Çocuğun öfke nöbetleri ve saldırganlığının nedeni yanlış eğitim ise nöbetler çocuğun seçkin seyirciler karşısında özellikle de anne baba önünde sergilediği dramatik bir gösteri haline gelir.

RUHSAL NEDENLER Çocuğun öfke nöbetlerinin ve saldırganlığının nedeni ruhsal bir sorundan kaynaklanıyorsa, çocuk birikmiş saldırganlık duygularını uzun süre taşıyamaz.

Çocuğun saldırgan davranışlarda bulunmasının nedenleri arasında Hatalı Anne-Baba Tutumları yer almaktadır. BU TUTUMLAR; 1. Çocuğun davranışlarını gereksiz yere engellemek. 2. Çocuğun davranış ve isteklerini eleştirmek ve alay etmek. 3. Çocuğu sıklıkla cezalandırmak.

Çocuğun Davranışlarını Gereksiz Yere Engellemek; Kısıtlanmak ve engellenmek çocuğun hoşuna giden davranışlar değildir. Özellikle oyun çağındaki çocukların engellenmesi saldırganlık dürtülerini yavaş yavaş besleyen bir durumdur. Evde gürültü yaptığı için oyun oynaması engellenen ya da ev dağılacak diye oyuncakları ile oynamasına izin verilmeyen çocuklar zamanla saldırgan davranışlar ve öfke nöbetleri göstereceklerdir.

Çocuğun Davranış Ve İsteklerini Eleştirmek Ve Alay Etmek; Devamlı olarak davranış ve istekleri eleştirilen, alay edilen çocuklarda “ Saldırganlık” bir davranış bozukluğu olarak yer eder.

Aşırı eleştirip Yargılamayın! HATALI DAVRANIŞLARINI KONUŞARAK UYARIN VE ONA DOĞRU OLANI ANLATIN 47

Çocuğu Sık Sık Cezalandırmak; Ceza istenmeyen davranışı ortadan kaldırmada bir yöntem olarak kabul görse de uygulanması çok da istenen bir yöntem değildir. İstenmeyen davranışı çocukla empati kurarak, iletişime geçerek, ona örnekler göstererek o davranışın yanlışlığını kendisinin görmesini sağlayarak önlemek daha kalıcı davranış değişikliği yaratacaktır.

Çocukta Öfke Ve Saldırganlığı Önleme, Düzeltme Yolunda Dikkat edilmesi Gereken Koşullar; Anne, baba ve eğitimciler çocukta “Saldırgan” davranışlara model olmamalıdır. Çocuğun saldırgan davranışlarına duyarsız kalmak da bir çözüm değildir.

Çocuk saldırganlaşıyor diye her isteği yapılmamalıdır. Çocuklar saldırgan davranışlarından dolayı “dövülerek” asla cezalandırılmamalıdır. Dayak da o an için sizin bulduğunuz geçici bir çözümdür.

Çocuk saldırgan davranışlara başladığı zaman ona mantıklı bir şey anlatılmaya çalışılmamalıdır. Ancak çocuk sakinleştikten sonra, anlatılmak istenen her ne ise anlatılmalıdır. Evde çocukların saldırganlık davranışını destekleyici zeminler olmamalıdır.

Anne ve babalar çocuklarına saldırgan davranışların sonuçlarını onların anlayabileceği bir dille sohbet şeklinde anlatılmalıdır. Çocuk başıboş bırakılmamalıdır. Belirli sorumluluklar verilmelidir.

Saldırgan davranışları olan çocuklar mutlaka grup etkinliklerine sokulmalıdır. Bu çocuklara grup içinde “liderlik” rolünün verilmesi daima iyileştirici bir etken olmuştur. Çocuk başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır, yarışa sokulmamalıdır.

Anne, babalar çocukları kaç yaşında olursa olsun onun temel ihtiyaçlarını mutlaka zamanında ve duyarlılıkla karşılamalıdır. Anne, babalar ve eğitimciler çocukların istek, merak ve girişimciliklerine saygı duymalıdır.

Aslında insanda var olan “saldırganlık” yok olmaz ya da tümüyle bastırılmaz, ancak biçim değiştirir. Beden gücünün kavgada değil spor alanında yarışmaya araç olarak kullanılması bu yararlı dönüşüme bir örnektir.

Dinlediğiniz için teşekkür ederim…