DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ Doç. Dr. Ahmet UĞUR.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Enflasyon Hedeflemesi ve Kur Dinamikleri: Türkiye Örneği
Advertisements

Deflasyonist ve Enflasyonist Açık
POST KEYNESYEN İKTİSAT
İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
Rasyonel Beklentiler: Para Politikası
24 Mart 2006 TBB EKONOMİ ÇALIŞMA GRUBU. Rezerv Politikası Üzerine Türkiye’de kriz sonrası dönemde rezerv hareketleri ve kısa bir “güvence” değerlendirmesi.
ULUSLARASI FİNANSAL PİYASALAR VE ARAÇLAR
FAİZ ORANI DAVRANIŞI.
1) Otomatik Denkleşme Mekanizmaları A. Fiyat Denkleşme
Enflasyon Enflasyon, bir ekonomide para miktarının (nominal gelirin) yine o ekonomideki mal ve hizmet miktarına (reel gelire) göre daha fazla artması nedeniyle.
Döviz Piyasası ve Döviz Kurunun Belirlenmesi
Bölüm 34 Döviz Kuru Rejimleri
Toplam Talep ve Toplam Arz.
PARA TEORİSİ: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ
Makroekonomi.
Bu bölümde Sabit kur rejiminde fiyat ve çıktının dengeye nasıl geldiğini, Sabit kur rejiminde para ve maliye politikalarının etkisini, Dalgalı döviz kurunun.
Bölüm 29 Açık Ekonomi Makroiktisadı
VII. DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ A
Para Teorisi Yrd.Doç.Dr. Mert URAL Yrd.Doç.Dr. Mert URAL.
Günümüz UluslararasI Para Sistemleri
AÇIK EKONOMİDE MAKROİKTİSAT
BP EĞRİSİ.
İKT-102 İktisata Giriş II Makro İktisatın Temelleri
MALİYE POLİTİKASININ DOĞUŞU
Finansal Piyasalar Genel Bakış
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
Toplam Talep ve Toplam Arz.
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2008 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 3 Ocak 2008 – İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Ünite 9 ENFLASYON PROF. DR. TÜMAY ERTEK
KPSS SORULARI KLASİK MAKRO İKTİSAT TEORİSİ
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
REEL KONJONKTÜR TEORİSİ
Mal piyasalarında denge
Bu Bölümde Döviz kuru ve döviz piyasasını,
MAKRO EKONOMİ POLİTİKALARI VE TARIM SEKTÖRÜ İLİŞKİLERİ
Kamu Borç Stokun Yapısı ve Sorunları R. Hakan ÖZYILDIZ 2015.
Bankacılık sektörü Nisan-Haziran 2011 dönemindeki gelişmeler 27 Temmuz 2011.
MAKRO EKONOMİ POLİTİKALARI VE TARIM SEKTÖRÜ İLİŞKİLERİ
Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011
Faiz Oranlarının Davranışı
Doç. Dr. Ahmet UĞUR İnönü Üniversitesi İktisat Bölümü
Ders 8 Temel Analiz Hüseyin İlker Erçen
Copyright ©2004, South-Western College Publishing Uluslar arası İktisat By Robert J. Carbaugh 9th Edition 1. Bölüm: Uluslar arası İktisat.
PARA POLİTİKASI.
PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI
PİYASA DENGESİ DOÇ. DR. AHMET UĞUR.
 Bölüm 2: Piyasa Ekonomisi ve Fiyatların Oluşması Kaynak: Yönetim Ekonomisi – Prof. Dr. İ. Özer Ertuna.
Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman
DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ Doç. Dr. Ahmet UĞUR.
Para Politikası Yönetimi
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 10 – Uluslararası Para Sistemi
Alternatif Para Politikası Stratejileri
MAKRO İKTİSAT PARASAL SİSTEM
Milli Gelir ve Fiyatların Genel Düzeyi: Toplam Talep ve Toplam Arz
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-2 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
Blog: E-posta: BİLANÇO RİSKLERİ Web: Blog: E-posta:
Toplam Arz, Toplam Talep ve Ekonomik Denge*
İçerik PARA (PARANIN ÖZELLİKLERİ, FONKSİYONLARI, ÇEŞİTLERİ, PARANIN KIYMETİNİN ÖLÇÜLMESİ, ENFLASYON, DEFLASYON, DEVELÜASYON, REVALÜASYON, PARA POLİTİKASI)
DÖVİZ VE DÖVİZ PİYASASI
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
Alternatif Makro Modeller: Monetarist İktisat
DÖVİZ PİYASALARININ İŞLEYİŞİ
Esnek Döviz Kuru Sisteminde Para Politikası
S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir? A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Alternatif Makro Modeller: Keynesyen İktisat
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-2 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-1 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
Sunum transkripti:

DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ Doç. Dr. Ahmet UĞUR

Döviz Kuru Sistemleri Döviz kuru sistemleri geleneksel olarak sabit, dalgalı ve ara sistemler olarak üçe ayrılmaktadır. Döviz kuru sistemlerinin bir ucunda serbest değişken veya dalgalı kur sistemi (freely fluctuating exchange rate system), diğer ucunda ise sabit kur sistemi (fixed or pegged exchange rate system) yer almaktadır. Ancak bu iki sistemde aşırı uygulamalardır, uygulamada doğal olarak bu iki aşırı sistemin belirli özelliklerini barındıran karma modellere rastlanılmaktadır.

Sabit Döviz Kuru Sistemi Sabit döviz kuru sistemi, ulusal para biriminin uluslararası likidite olma özelliğine sahip bir ülke parasına veya bir hesap birimine (çeşitli para birimlerinden oluşan döviz sepeti) bağlandığı döviz kuru sistemidir. Sabit kur sistemlerinin temeli, döviz kurunun belli bir düzeyde belirlenmesi ve piyasada arz ve talep gelişmeleri ne olursa olsun bu kur düzeyinin sürdürülmek istenmesidir Sabit döviz kuru sisteminde ulusal para ile yabancı para arasındaki değişim oranı parite kuru olarak isimlendirilir. Parite kuru, döviz kurunun piyasada olması istenen düzeyidir. Parite kurunun izlenmesi ve korunması merkez bankasının sorumluluğundadır, dolayısıyla sistem merkez bankasının müdahalesine açıktır. Parite kuru değişmez bir kur değildir, fakat değişimine dar bir bantta müsaade edilen bir kurdur.

Sabit Döviz Kuru Sistemi Piyasada oluşacak kurun parite etrafında belirli sınırlar arasında değişebilmesine izin verildiği bu sisteme ayarlanabilir sabit kur sistemi de denmektedir. Örneğin, Dolar/TL parite kuru 1$=2,00 TL olarak belirlenirse ve parite kurunun ±%1 oranında dalgalanmasına müsaade edilirse, piyasa kuru 1,98 TL ile 2,02 TL arasında dalgalanabilir. Piyasa kurunun alt destekleme kurunun altına düşmesi veya üst destekleme kurunun üzerine çıkması, merkez bankasının piyasaya müdahale etmesini ve piyasa kurunun tekrar belirlenmiş bant içine döndürülmesini sağlar.

Bu durumda üst sınır 1$=2,02 TL ve alt sınır 1$=1,98 TL 1$=2,00 TL (Parite kuru) Dalgalanma Marjı=±%1 Bu durumda üst sınır 1$=2,02 TL ve alt sınır 1$=1,98 TL Dolar alımı Dolar satımı Alt Destekleme Noktası Üst Destekleme Noktası Dolar Miktarı M 1,98 1,99 2,00 2,02 A T A1 Doların TL Kuru T1 Parite Kuru

Piyasa kurlarının bu düzeylerin dışına çıkmasına izin verilmeyeceğinden, doların arz eğrisi (AA) üst destekleme, doların talep eğrisi (TT) ise alt destekleme kuru düzeyinde yatay eksene paralel olacaktır. Dolar alımı Dolar satımı Alt Destekleme Noktası Üst Destekleme Noktası Dolar Miktarı M 1,98 1,99 2,00 2,02 A T A1 Doların TL Kuru T1 Parite Kuru

TT ve AA’nın kesiştiği noktada piyasa denge kuru 1,99 TL/$, bu kurdan alınıp satılan döviz miktarı 0M kadardır. Eğer dolar talebi aniden artarsa dolar talep eğrisi T1T1 biçiminde sağa kayar ve kur 2,02 TL’nin üzerinde yükselme eğilimi gösterir. Dolar alımı Dolar satımı Alt Destekleme Noktası Üst Destekleme Noktası Dolar Miktarı M 1,98 1,99 2,00 2,02 A T A1 Doların TL Kuru T1 Parite Kuru

Kurun 2,02 TL’nin üzerine çıkmasını engellemek için merkez bankası ülkenin resmi döviz rezervlerini kullanarak piyasada AT1 miktarında dolar satacaktır. Eğer döviz kurları geçici değil, ciddi bir nedenden dolayı üst destekleme düzeyine çıkmışsa, ülkenin ulusal parasını devalüe etmesi (ayarlaması) gerekir. Çünkü merkez bankasının müdahalede kullanacağı döviz rezervlerinin bir sınırı vardır. Dolar alımı Dolar satımı Alt Destekleme Noktası Üst Destekleme Noktası Dolar Miktarı M 1,98 1,99 2,00 2,02 A T A1 Doların TL Kuru T1 Parite Kuru

Sabit Döviz Kuru Sistemi Sabit döviz kuru sisteminin etkinliği merkez bankasının gücüne bağlıdır. Merkez bankası uluslararası rezervler açısından kuvvetli ise piyasa kurunun parite kurundan uzaklaşmasına izin verilmeyecektir. Merkez bankasının piyasaya müdahale etkisinin sınırlı kalması yeni bir parite kuru belirlenmesini gerektirebilir. Piyasadan gelen aşırı döviz talebi piyasa kurunu üst destekleme kurunun üzerine taşır ve merkez bankası müdahalesi kuru aşağıya indirmekte yetersiz kalırsa ulusal paranın değeri yabancı para karşısında düşürülür, diğer bir ifadeyle devalüasyona gidilir. Örneğin, %10 devalüasyon yapılırsa yeni parite kuru 1$=2,20TL olur. Ulusal paranın yabancı para karşısında değer kazanması ise revalüasyon olarak tanımlanmaktadır.

Sabit Döviz Kuru Sisteminin Avantajları En önemli faydası enflasyonu düşürme ve ekonomiyi istikrara kavuşturmasıdır. Döviz kuru riskini azaltır.

Sabit Döviz Kuru Sisteminin Dezavantajları Sabit kur sisteminde paritenin devamlı olarak sabit tutulmasının zorluğudur. Merkez bankasının yeterli dış rezerve sahip olması gerekir. Sabit döviz kuru sisteminde bağımsız para politikası uygulamalarını ortadan kaldırmaktadır. Güven sorunu: Spekülatörler hükümetin sabit kuru sürdürmesinden şüphe duyarsa, hemen o paradan kaçıp sağlam paralara yönelirler. Bu ise, ulusal para üzerindeki baskıları daha da artırıp olası bir devalüasyonu kaçınılmaz kılar. Bir büyük yabancı ülke parasının uluslararası rezerv olarak tutulması, emisyon kazançları (seignorage) sorunu doğurur. ABD, baskı maliyeti sıfıra yakın olan dolarlarla ithalatını finanse etmekte, böylece ithalatının değeri kadar emisyon kazancı sağlamaktadır. Türkiye ise, dolar rezervlerini artırabilmek için mal ve hizmet ihraç etmek ya da başka bir reel kaynak maliyetine katlanmak zorundadır.

Dalgalı Döviz Kuru Sistemi Döviz kurları, rekabetçi piyasa koşulları altındaki bir mal gibi, döviz piyasasında arz ve talep güçlerinin işleyişine bırakılmıştır. Uygulamada Merkez Bankaları az ya da çok piyasalara müdahale etmekte ve kuru kendi politika hedeflerine uygun şekilde belirlemektedirler. Piyasada döviz arzının artması dövizin fiyatını düşürmekte, dövize olan talebin artması ise dövizin fiyatını artırmaktadır. Dövizin fiyatının artması, bir birim döviz satın almak için daha fazla ulusal para ödenmesidir.

Dalgalı Kurun Avantajları Ulusal paranın gerçek değerini yansıtır. Döviz piyasasına hükümetlerin karışmadığı bir sistemde, döviz kurları arz ve talep dengesine bağlı olarak oluşacak ve dolayısıyla para gerçek değerini bulmuş olacaktır. Serbest değişken kur sisteminin en önemli özelliği, bu sistemde dış açık ve dış ödeme fazlalarının kendiliğinden serbest değişmelerle dengeye gelebilmesidir. Para politikası bağımsızlığı sağlar. Dış rezervlere ihtiyacı azaltır. Bu sistemde sabit resmi bir kur olmadığı için, merkez bankası döviz piyasasına müdahale yapma gereksinimi duymayacaktır. Olabilecek rezerv ihtiyacı yalnızca döviz arz ve talebi arasında görülebilecek geçici dengesizliklere bağlı ortaya çıkabilecektir.

Dalgalı Kurun Dezavantajları Dalgalı kur sistemi, kurların gelecekteki değişmeleri konusunda belirsizliğe yol açtığı için uluslararası ekonomik işlemlerde riskleri arttırmaktadır. Bunun anlamı dış ticaret ve uluslararası sermaye hareketlerinin bir bakıma kısıtlanması demektir. Eğer işadamları yapacakları dış alım veya satım işlemlerinin bedelini, önceden sağlıklı biçimde tahmin edemezlerse, bu durum onların dış ticaret işlemlerini caydırıcı bir etkiye sebep olacaktır. Maliyet enflasyonu oluşturur. ulusal paranın değer kaybetmesi durumunda, dışarıdan ithal edilen temel gıda maddelerinin fiyatları yükselecektir. Bu işçileri reel gelirleri korumak maksadıyla ücret artışı talebinde bulunmaya itecektir. Diğer taraftan, paranın değer kaybı ile birlikte sanayide kullanılan yabancı hammadde ve yarı mamul fiyatları da aynı şekilde yükselecektir. Böylece bir yandan ücretlerin artışı, diğer yandan ithal mal girdileri fiyatlarındaki bu artışlar yurtiçi üretim maliyetlerini yükseltecektir. Sonuç olarak, tüm bunlara bağlı olarak ekonomi enflasyonist bir ortama sürüklenecektir. İstikrar bozucu spekülasyon. Ulusal paranın değerindeki bir düşmeyi, spekülatörler bunu ilerde daha büyük düşüşler olacağı şeklinde yorumlayarak, elindeki ulusal parayı satıp, daha sağlam paralara geçiş yapma yoluna gidebilirler. Bu durumda, ulusal para daha büyük değer kayıplarına uğramış olacaktır.

Yönetimli Dalgalanma (Managed Floating) Yönetimli kur sistemlerinde döviz kurları arz ve talep koşullarına bırakılmışlardır, ancak merkez bankasının kurlar üzerinde gözetimi ve müdahalesi söz konusudur. Önceden ilan edilmiş bir kur hedefinin olmadığı yönetimli dalgalanma rejiminde parasal yetki kurumu döviz kurundaki kısa dönemli dalgalanmaları azaltmak ve piyasadaki likiditeyi korumak amacıyla döviz kuruna müdahale etmektedir. Amaç, kısa süreli aşırı dalgalanmaları engellemektir. Döviz kurunu asıl belirleyen öğenin piyasa güçleri olması nedeniyle söz konusu müdahaleler döviz kurunun uzun dönemdeki eğilimini etkileyecek kadar büyük ölçekli değildir. Dünya genelinde en yaygın kullanım alanı bulan sistemlerden biri olan yönetimli dalgalanmanın iki çeşidi vardır. Bunlar gözetimin amacına göre temiz ve kirli dalgalanmadır. Temiz dalgalanma sisteminde, sadece kısa süreli ve düzensiz dalgalanmaların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak döviz kurlarına müdahale edilmektedir. Kirli dalgalanma sisteminde ise, döviz kurlarına müdahale ülkenin rekabet gücünün arttırılması amacıyla gerektiğinde yapılmaktadır. Yapılan müdahaleler sonucu elde edilmeye çalışılan ekonomik yararlar diğer ülkelerin bundan olumsuz etkilenmesi sonucu oluşuyorsa, bu sistem kirli dalgalanma olarak adlandırılır.

Aralık İçinde Dalgalanma (Floating within a Band) Bu sistemde kurların belirlenen bir aralık içinde serbestçe dalgalanmasına izin verilmektedir. Eğer kurlar belirlenen bandın dışına çıkarsa para otoritesi müdahale eder ve bandın genişliğini değiştirebilir. Merkez parite olarak belirlenen aralığın ortalama değeri kurlara bir belirlilik kazandırırken, kurların bu aralık içinde dalgalanabilmesi dışsal şokların etkisini azaltmaktadır. Aralığın genişliği daraldıkça sabit kur sistemine, genişledikçe dalgalı kur sistemine yakınsanır. Bu sistemde aralığın belirlenmesi bir problem niteliğini taşımaktadır. Çok dar belirlenen aralık istikrarsızlığı ve spekülasyonu beraberinde getirebilmektedir. Band aralığı daraldıkça sistemin kredibilitesi azalmaktadır. Bu sistem uygulamada sınırlarının genişliğine göre, dar aralık ve genişletilmiş aralık diye iki başlık altında incelenebilir.

Aralık İçinde Dalgalanma (Floating within a Band) Dar aralıkta döviz kuru, belirlenen oran etrafında örneğin (+/-) % l olarak değişir. Bu sistemde aralığın belirlenmesi çok önemlidir. Eğer aralık çok dar belirlenecek olursa spekülasyonlara ve istikrarsızlıklara neden olabilir. Eğer aralık yeterli oranda ise, sık sık kur değişikliklerine ihtiyaç kalmaz. Genişletilmiş aralık, milli paraların piyasa koşullarına göre potansiyel olarak kaydedebilecekleri değer kazanma ve kaybetme limitleri içinde dalgalanmasıdır. Genişletilmiş aralık sisteminin temel amacı, döviz kurunun kamu otoritesi tarafından başlangıç paritesi civarında tutulamayacağını varsayan spekülatörlerin istikrarı bozucu işlemlerini engellemektedir.

Kaygan Aralık (Sliding Band) Kaygan aralık sisteminde, aralık içinde dalgalanma sisteminden farklı olarak, aralığın ortalama değeri (merkez kur) sabitlenmemiştir. Bu ortalama değer belli olmayan sürelerle ayarlanmaktadır. Genelde yüksek enflasyon gözlenen ekonomilerde uygulama alanı bulan bir sistemdir. Kaygan kur sisteminde ayarlama süresinin ve sıklığının bilinmemesi piyasalarda belirsizliğe yol açabilmektedir.

Sürünen Bant (Crawling Band) Sürünen bant sisteminde, merkezi parite belli bir aralık içinde belirlenmekte ve zaman içinde paritede ayarlamalar yapılmaktadır. Fakat esas alınan sabit değer seçilmiş ekonomik göstergeler ve özellikle ödemeler dengesindeki gelişmelere bağlı olarak ayarlanabilmektedir. Sürünen bant ya da yönlendirilmiş sabit aralık, merkez bankasının döviz kurunun açıklanan geniş bir bant etrafında hareket etmesini sağlamakla yükümlü olduğu bir kur rejimidir. Parite, temel değişkenler ile uyumlu olacak şekilde küçük miktarlarda düzenli olarak ayarlanmaktadır. Bantın genişliği genellikle parite etrafında +/- %10 seklindedir. Sürünen bant sistemin alışılmış sabit kur sistemlerinden farkı, sabit kur üzerinde bir baskı oluştuğunda, gerekli ayarlamanın bir anda değil belirli aralıklarla ve sıklıkla yapılıyor olmasıdır. Ayrıca bu ayarlamalar arasında belirlenen limitler içinde dalgalanmasına da izin verilmektedir. Sürünen bant sisteminin en önemli avantajı belirsizliği ortadan kaldırmasıdır. Sabit kurun hangi düzeyde olacağı önceden belli olduğu için ekonomik birimler davranışlarını buna göre ayarlayacaklardır. Para politikasının kullanımını sınırlandırması bu sistemin dezavantajı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sürünen Pariteler (Crawling Peg) Döviz kurlarının önceden ilan edilmiş miktarda ya da yüzdede sık sık (günlük, haftalık, aylık) ve açıkça belirlenen aralıklarla denge döviz kuruna ulaşıncaya kadar değiştirildiği kur sistemidir. Döviz kurlarındaki artış oranı çoğunlukla fiyat endeksleri gibi objektif ölçülere bağlanmaktadır. Döviz kuru belirlenirken enflasyon farkı, ödemeler dengesi, büyüme hızı gibi temel makro değişkenler gösterge olarak kabul edilir. Bu nedenle bu döviz kuru rejimine göstergeye göre kur ayarlaması adı da verilir. Bu sistemde sabit kur üzerinde bir baskı oluştuğunda, yine gerekli ayarlamanın bir anda değil belirli aralıklarla ve sıklıkla yapılmaktadır. Ayrıca aralığın olmaması nedeniyle belirsizlikler daha aza indirgenmiştir. Bu sistemde merkez bankaları döviz kurunu önceden ilan edip sürekli küçük devalüasyonlar yapma yoluna giderek büyük devalüasyonlardan kaçınmayı amaçlarlar. Sürünen parite uygulamasının bir örneği “tablita sistemi”dir.

Ayarlanabilir Sabit Kur Sistemi (Fixed-but-Adjustable Exchange Rate) Ayarlanabilir sabit kur sistemi, ulusal paranın yabancı bir paraya veya kur sepetine belli bir düzeyde sabitlenmesidir. Kurun merkezi parite etrafında en fazla %1 oranında dalgalanmasına izin verilmektedir. Belli bir paritenin olması ve bu paritenin sürdürülmesinin gerekliliği, para politikasının kullanım imkanını daraltmaktadır. Ancak yine de tam sabit kur sisteminde olduğu gibi katı kurallar yoktur. Merkez bankası çok sıkı olmamakla birlikte döviz kuru seviyesini ayarlama yetkisine sabittir. Bu sistemde kur sabit olmakla birlikte parasal otorite süresiz bir şekilde bu kuru sürdürmek zorunda değildir. Belirlenen kur uygulanan ekonomik politikalarla tutarsızsa arzu edilen yönde değiştirilebilmektedir. Bretton Woods sistemi altında uygulanan sabit kur sistemidir.

Ayarlanabilir Sabit Kur Sistemi

Para Kurulu (Currency Board) Ülke parasının seçilecek olan yabancı bir para ile sabit kurdan değişimini öngören ve belirli yasal düzenlemeleri gerektiren bir sistemdir. Bu sistemde para otoritesi ülke parasını yalnız yabancı para girişi karşılığı basmaktadır. Para kurulu sisteminde bankalar daha duyarlı hale gelmekte, Merkez Bankası fonksiyonlarını kaybetmekte, mali politikalar üzerine sınırlama gelmekte ve nominal kurlar esnekliğini kaybetmektedir.

Tam Dolarizasyon Tam dolarizasyon, bir ülkenin diğer bir ülke parasını ulusal parası yerine kullanması ya da ülkelerin parasal birlik şeklinde tek para birimini kullanmaları olarak adlandırılmaktadır. Bu döviz kuru rejimini seçen ülke Merkez Bankası, başka ülkenin parasını basamayacağı için bağımsız para politikası uygulama imkanını tamamen yitirmektedir. Merkez Bankasının para yaratma fonksiyonunun sona ermesi senyoraj gelirini de ortadan kaldırmaktadır.