DOKUZ AY SONRA
Ahmet ve Mehmet birlikte kayak yapmak için kuzeydeki bir tatil beldesine gitmeye karar verdiler. Mehmet’in kamyonetine gerekli eşyaları yükleyip yola koyuldular.Bir süre sonra yolda şiddetli bir tipiye yakalandılar.Yakındaki bir çiftliğe sığınmak zorunda kaldılar ve zorla gelebildikleri evin kapısını çaldılar, kapıyı açan evin genç ve güzel hanımına geceyi evde geçirip geçiremeyeceklerini sordular.
“Havanın berbatlığını görüyorum ve ben bu koca konakta tek başıma oturuyorum”dedi kadın ve ekledi”ancak yeni dul kaldım ve komşularımın dedikodu yapmalarını istemiyorum, bu nedenle sizi evime alamam” dedi “Bizim için problem değil”dedi Mehmet,”biz şu ahırda geceyi geçirebiliriz ve sabah hava düzelirse erkenden gideriz” Kadın ahırda kalmalarına izin verdi ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte havanın düzelmesiyle, yoğun kayakla dolu güzel bir hafta sonu tatili için kayak merkezine doğru yola çıktılar...
Yaklaşık dokuz ay sonra Ahmet tanımadığı bir avukattan bir mektup aldı.Olayı kavraması biraz zaman aldı ama sonunda avukatın tipiye yakalandıkları gün ahırında gecelemeleri için izin veren o tatlı dulun avukatı olduğunu anladı.
Arkadaşı Mehmet i aradı ve sordu”Mehmet, hani tipiye yakalandığımız gün tanıştığımız o güzel dulu hatırladın mı?” “Evet, hatırladım” “Gece yarısı kadını ziyarete gidip onunla birlikte oldun mu?” “Evet” dedi Mehmet ve sıkılarak ekledi”Onunla birlikte olduğumu itiraf etmeliyim” “Ve kendi adın yerine benim adımı verdin değil mi?” Mehmet’in yüzü kızardı ve kekeleyerek”Şey, üzgünüm ama sanırım dediğin gibi oldu, peki ama bunu nereden öğrendin?” “Kadın ölmüş ve herşeyini bana bırakmış ta...” vyt