KEMİRGENLERDE ENTEGRE ZARARLI YÖNETİMİ (IPM)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KİMYASAL TEHLİKE İŞARETLERİ
Advertisements

Tarımsal İlaçların Çevreye ve İnsana Olan etkileri
ENTEGRE MÜCADELE.
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
doğal dengeyi bozmadan, çevreyi kirletmeden nesilden nesile sağlık
Yediği besinlerin yanında en az on katıkadarını kirletirler.
FÜMİGANTLARIN ZEHİRLİLİĞİ. M. BROMİDİN İNSANLARA VE SICAK KANLILARA ETKİSİ Bu ilacın insan ve memelilere etkisi gaza maruz kalma süresine göre değişir.
EKMEK İŞLETMELERİNDE HAŞERE MÜCADELESİ EĞİTİMİ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
CANLILARIN DÜNYASINI GEZELİM
NEDEN ATIK İLAÇ PROJESİ
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ.
İÇ RADYASYONDAN KORUNMA
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
EV, AMBAR VE DEPOLARDA ZARARLI KEMİRGENLER ve MÜCADELESİ Uzm
ZİRAİ İLAÇ TEHDİDİ.
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) 1.
Proteinler.
HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI
Hayvanlar Alemi.
HİPERTANSİYON VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
ETİKET BİLGİSİ
ADAPTASYON, EVRİM, VARYASYON, DOĞAL SEÇİLİM
İnsanda üreme,büyüme,gelişme
İnsanlar neden hayvanlar grubuna girer?
Durgun sularda yetiştiricilik Durgun sularda yetiştiriciliği etkileyen doğal faktörler; İklim kuşakları •Havuzlardaki yetiştiricilikte verimi etkileyen.
DİYABET.
BALIK ETİNİN İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON)
HAYVANLAR ALEMİ.
5.SINIF 1.ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM
SAĞLIKLI BESLENMENİN 10 ALTIN KURALI  Tek taraflı beslenme yemekte alınan hazzı ortadan kaldırdığı gibi ayrıca yemeğe karşı olumsuzluk geliştirir. Dengeli.
Organlarımız ve Görevleri
ÇEVRE KİRLİLİĞİ Hadi!Anlatıma geçelim.
VİTAMİNLER.
İnsektisit Seçiminde Dikkat Edilecek Konular
Fen Ve Teknoloji Üreme Sistemi Göker Kökten 6/A 817 Sağlık Slaytları
KEMİRİCİLER MERVE KALINTAŞ.
Kanser Nedir? Nasıl Önlenir?.
Yağlar (lipidler).
LİPİTLER (Yağlar).
WARFAİNE BAĞLI KANAMA Doç. Dr. Siret Ratip Hematoloji Departmanı, Acıbadem Hastanesi.
BESLENME BESLENME YAŞAMIMIZ İÇİN GEREKLİDİR Besinler Canlıların enerji üretmek ve vücut yapılarını oluşturmak üzere dış ortamdan besin alması veya sentezlemesine.
Sağlıklı Beslenme / 32.
CANLILAR ARASI ENERJİ AKIŞI
BEN KİMİM ? Karada yaşarım Havucu Çokkkk Severim. Otçulum TAVŞAN.
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER
BESLENME VE BESİN ÖĞELERİ
KEDİLER Kediler memeliler Kediler memeliler grubunda yer alır. grubunda yer alır. Doğurarak çoğalırlar. Doğurarak çoğalırlar. Yavru bakımı vardır. Yavru.
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
HAZIRLAYAN:Bedirhan YILMAZ
Vücudumuz.
Dr. İbrahim ÇETİN Veteriner Hekim GTHB Bursa İl Müdürlüğü
Dr. İbrahim ÇETİN Veteriner Hekim GTHB Bursa İl Müdürlüğü
Bitki Zararlıları ile Savaşım Yöntem ve İlaçları
L-KARNİTİN ELİF KELOĞLU
BESLENMEDE SÜTÜN ÖNEMİ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Vitaminler Suda eriyenler; B ve C vitamini Yağda eriyenler;
GEBELİĞİN OLUŞUMU ERKEN DÖNEM GEBELİK BELİRTİLERİ:
DOMUZ YETİŞTİRİCİLİĞİ
PERNİSİYOZ ANEMİ Vücudun yeteri kadar B12 vitaminine sahip olmamasından dolayı yeterli miktarda sağlıklı alyuvarın yapılamadığı bir durumdur.  intrensek.
EV, AMBAR VE DEPOLARDA ZARARLI KEMİRGENLER, MÜCADELESİ Uzm
Çiftliğim ne kadar uygun ? Faaliyet için yeterli ari alanım var mı ?
B VİTAMİNİ. SUNUM PLANI  Vitaminler hakkında genel bilgi  B Vitamini hakkında bilgi  Hangi Besinlerde Bulunur?  B Vitamini Çeşitleri  Önemi ve Faydaları.
GIDALARIN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİSİ
Bitki Zararlıları ile Savaşım Yöntem ve İlaçları
Konu: 2. Ünite: BESİNLERİMİZ Kaliteli Eğitim Ayrıcalık değil, Haktır.
HAZIRLAYAN MURAT KOÇAK NO :
Sunum transkripti:

KEMİRGENLERDE ENTEGRE ZARARLI YÖNETİMİ (IPM) Uzm.Abdullah YILMAZ yilmazabdullah@hotmail.com Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Yenimahalle-Ankara

Dünya üzerinde fare ve sıçanlar, Antartika kıtası dışındaki hemen her bölgede bulunur. Hastalık taşırlar Astım krizlerine neden olurlar. Kemiriciler gıda maddelerini kıl, dışkı ve idrarları ile kirleterek kullanılamaz hale getirirler. Kemiriciler ekili ve depolanmış ürünleri, kumaş ve inşaat malzemelerini, elektrik, telefon, bilgisayar kablolarını, tahrip ederler.

Rattus rattus (siyah sıçanı), Rattus norvegicus (Norveç sıçanı) Mus musculus (Ev faresii

Mus musculus musculus L. Yaşayışı ve Beslenmesi: Yılda 5-10 defa, 6-13 yavru doğururlar. Yavrular 30-40 günlük oldukları zaman çiftleşip yavru yapma yeteneğine kavuşurlar. Özellikle tahılları çok severler, yağlı tohumlar, et ve ürünleri, kağıt, çuval ve kitapları kemirirler. Geceleri işlektirler, evlerde yaşayanların yaşam alanları bazen birkaç metre kareyi geçmez. Besinleri depo etmezler. Eğer populasyon aşırı derecede artarsa bir çeşit doğum kontrolü ortaya çıkar.

Rattus rattus L. (Siyah sıçan veya Ev sıçanı) : Vücut 17-23 cm Rattus rattus L. (Siyah sıçan veya Ev sıçanı) : Vücut 17-23 cm., kuyruk 20-25 cm., ağırlıkları 300 gr kadar. Yaşayışı ve Beslenmesi: Tüm yıl boyunca yılda 3-6 defa, 6-13 yavru doğururlar, gebelik süreleri 21-26 gündür. Doğan yavrular 2-3 ay sonra erginliğe ulaşır ve 5 yıl kadar yaşayabilirler. Kahverenkli sıçan bodrum katlarda(çünkü nemli yerleri daha çok severler), siyah sıçan ise üst katlarda yaşar (kuru yerleri sever). Nocturnaldirler (Gece faaliyet gösterirler). Bitkisel besinleri tercih ederler. Hayvansal besinleri yalnız gerektiğinde yerler.

Rattus norvegicus B. (Göçmen sıçan) Vücut 20-26 cm. , kuyruk 22 cm Rattus norvegicus B. (Göçmen sıçan) Vücut 20-26 cm., kuyruk 22 cm., ağırlıkları 500 gr. kadardır. Yaşayışı ve Beslenmesi: . Tüm yıl boyunca, yılda 7 kez her seferinde 1-11 yavru doğururlar. Eşeysel kızgınlıkları 6 saat sürer, bu sırada değişik erkeklerle 200-500 kez çiftleşirler. Yavrular 22 gün sonra anneden ayrılarak bağımsız yaşamaya başlarlar. Besin az olunca aynı yuvada üç nesil bir arada bulunabilir. Kolonideki bireyler birbirlerini kokularından tanırlar. Bazen bir kolonide 60 tan fazla birey bulunur. Eğer anne herhangi bir nedenle ölürse, diğer bir anne yavruların bakımını üstlenir.

Çevre şartlarına üstün bir uyum yeteneği gösterir. İnsanlarla birlikte bulunur ve çok hızlı üreme kabiliyetine sahiptir. Fare ve sıçanlar genelde gececidir. Küçük gruplar halinde yaşar ve grup içerisinde belli kurallar hâkimdir. Yaşam kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır, şüpheli herhangi bir yiyeceği tüketmeme eğilimindedir, bilmedikleri, yabancı barınaklara girmede ve yerleşmede tereddüt ederler. Fare ve sıçanlar, en hızlı çoğalan canlı türlerindendir. İlkbahar ve sonbaharda üreme aktiviteleri artar. Fare ve sıçanların görme yeteneği azdır; buna karşılık koku alma tat ve denge duyuları gelişmiştir. Yeni bir yiyecek kaynağını hemen fark ederler, yiyeceklere ulaşabilmek için tırmanma, ip üzerinde yürüme gibi hareketleri kolayca yapabilirler. İnsanlarla birlikte yaşayan, yiyeceklerine ve kullandıkları malzemelere zarar veren üç tür fare ve sıçanlar mevcuttur.

Geceleri besin aramak için 3 km yol kat edebilirler. Eğer yedikleri besin, su bakımından fakirse sık sık su içerler. Rahatlıkla suya dalıp, yüzebilir ve balık avlaya bilirler. Bitkisel besinleri genellikle depo ederler, leş de yerler, Bu hayvanlarda görülen ilginç davranışlardan biriside tehlike karşısında kuyrukları ile bir birlerine düğümlenmeleridir. Daha çok yeni yavrularda görülen bu tip düğümlere” Yaşayan gordion düğümü” denir.

Kemiricilerle Mücadele Ayak ve kuyruk izleri : Ev sıçanı ve Göçmen sıçan yürürken vücutlarını yerden daha yüksekte tutarlar, sadece kuyruklarının ucu yere temas eder. Ev farelerinin vücudu genellikle yere sürünür. Ayrıca ambarlardaki yağlı kalıntılar, delikler, kemirilmiş ve zarar görmüş malzemelerden fare ve sıçan populasyonunu tahmin etmek mümkün olabilmektedir. Mevcut tür veya türlerin saptanması, Yaşama, beslenme ve gezinme yerlerinin belirlenmesi, Yoğunluk tahmini

Entegre Mücadele; Zararlı türlerin populasyon dinamikleri çevre ile ilişkilerini dikkate alarak, Uygun olan bütün mücadele metotlarını ve tekniklerini (kültürel tedbirler, biyolojik, mekanik, fiziksel, biyoteknik vs) uyumlu bir şekilde kullanarak, Zararlı popülâsyonunu zarar seviyesi altında tutan bir zararlı yönetim sistemidir. 

Habitat modifikasyonu, EZM bileşenleri Habitat modifikasyonu, Biyolojik Mücadele, Mekanik Mücadele, Sanitasyon, Kimyasal Mücadele.

Kültürel mücadele Ambar fare ve sıçanlarına ait deliklerin camlı ve kömür tozlu harç ile sıvanarak kapatılması Besin ve su kaynaklarının fare ve sıçanların yaralanamayacakları hale getirilmesi, Havalandırma boşlukları, yere yakın pencereler, lağım ve su borularının ağzı kafes tel ile kapatılması

Fiziksel mücadele a.Kapanla yakalama: Az miktarda zararlı yoğunluğu varsa, birkaç gün süre ile çok sayıda kapan kurularak mücadele yapılabilir. b.Yapıştırıcı kullanma : Yapıştırıcı, bir sunta üzerine çember şeklinde sürülmekte ve orta kısma cezbedici besin maddesi yerleştirilmektedir. Ancak bu yöntemde, yapıştırıcıya yakalanmış bireylerin kurtulmak için çektikleri acıdan dolayı çığlık şeklinde ses çıkarmaları, diğer bireylere tehlikeyi uyarmaktadır.

Ultrasonik ses dalgaları ile kaçırma: Son yıllarda ultrasonik dalga yayınlayan elektronik aletler, ev ve depolardaki kemirgenlere karşı kullanılmaktadır. Alet tarafından belirli periyotlarla üretilen ses üstü titreşimler, fare ve sıçanları o bölgeden kaçmasına neden olmaktadır. Ancak Türkiye de bu tip aletlerin ruhsatı bulunmamaktadır. Bu aletlerin hangilerinin etkili veya ne kadar etkili olduğuna dair denemeleri yapılmamıştır ve bu aletlerin bir çoğu ruhsatsız olarak satılmaktadır.

Bu bileşenlerden Kimyasal Mücadele uygulamada en çok tercih edilen yöntemlerdendir. Kimyasal Mücadelede çoğunlukla antikoagulan rodentisitler kullanılmaktadır. Antikoagulanların 1930 yılında ABD de sığırlarda görülen thrombosis hastalığının tedavisinde kullanılması amaçlanmıştır. Bu çalışmalar sırasında warfarinin tedavi edici özelliği bulunmuştur. Daha sonraki çalışmalarda rodentisit olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Antikoagulanların kullanılması kemirgen mücadelesinde dönüm noktası olmuştur. Antikoagulanlar kan pıhtılaşmasını vitamin K epoksid reduktaz enzimini (VKOR) inhibe ederek engeller. Bunun sonucu olarak K vitaminin yeterli sentezi (okside olmuş K vitamininin redukte forma geçmesini engellemesi) engellenir ve protrombin üretimi durdurulmuş olur. Sonuçta hemorrhage (kanama) meydana gelir. Bu başarıda; Antikoagulanların özel kokusunun olmaması, Etkilerinin sonradan ortaya çıkması, Düşük dozlarda kullanılması, Spesifik antidotlarının olması, onları avantajlı kılan noktalardır.

YAYGIN OLARAK KULLANILAN RODENTİSİTLER KEMİRGEN MÜCADELESİNDE YAYGIN OLARAK KULLANILAN RODENTİSİTLER AKTİF MADDELER LD 50 mg/kg/bw (Sıçan) LD 50 mg/kg/bw (Fare) Birinci nesil Warfarin 186 374 Coumachlor 900 1200 Coumatetralyl 16.1 İkinci nesil Bromadiolone 1.125 1.75 Difenacoum 1.8 0.8 Brodifacoum 0.4 Flocoumafen 0.25 0,8 Difethialone 0.56 1.29 Akut Çinko fosfit 27.0-45.7

Antikoagulant zehirlenmelerinde klinik zehirlenmeler yutulduktan birkaç hafta sonra ortaya çıkmaktadır. Belirtiler burun kanaması, diş etlerinde kanama, solgunluk, eklemler ve kalça çevresinde hematomlar, idrar ve dışkıda kan bulunması şeklindedir. Ayrıca sırt ağrısı, dudak kanaması, mukoz membranlarda kanama, ardındanda beyin kanamasına bağlı felç, şok ve ölüm meydana gelebilir. Bir ağız dolusu (%0.005-0.025) zehirli yem yiyen orta yaşta bir çocuk genellikle (kanamalı hastalığı mevcut değilse) risk altında değildir.

TEŞEKKÜRLER