T.C. GAZİANTEP VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUKLA İLETİŞİM VE ANNE BABA TUTUMLARI
AİLE İÇİ İLETİŞİM NEDİR? Aile üyelerinin birbirleriyle olan etkileşimleridir
ÇOCUKLA İLETİŞİM
Çocuklarımızla iletişim onların duygu ve düşüncelerini dile getirmelerine yardımcı olmaktadır. Çocuklar kendilerini tam olarak anlatamazlar ama bizden kendilerini anlamamızı beklerler. Onlarla konuşurken onları dinlediğimizi ve duygularını anladığımızı belli etmeliyiz.
ÇOCUKLARINIZI DİNLERKEN… Başka işlerle meşgul olmayın. Çocuğunuzun yüzüne bakın. Çocuğunuzla konuşurken aynı seviyede olun. Yüz hareketlerinizle onu dinlediğinizi gösterin. Duygularını duygusal bir ayna gibi ona yansıtın. ( ‘çok kızgın görünüyorsun’ veya ‘çok üşümüşsün’) Fiziksel temas kurun ona dokunun.
Onu dinlerken sanki bir yetişkin arkadaşınızı dinlermiş gibi özenle dinleyin. Savunmaya, eleştiriye, yargılamaya geçmeyin onu anlamaya çalışın ve anladığınızı ona hissettirin.
ÖVGÜ ve ELEŞTİRİ Övgü ve eleştiri çocuğun davranışına yönelik olmalıdır, karakterine, kişiliğine yönelik değil. Övgü, çocuğun gayretini, başarısını, davranışını beğendiğinizi açıkça ifade etmelidir. Örneğin yatağını düzelten bir çocuğa annesi ‘çok iyi bir çocuksun’ demesi yerine ‘yatağın çok güzel olmuş tebrik ederim’ demelidir.
Eleştirirken de yapıcı eleştirmeliyiz ve ifadelerimize dikkat etmeliyiz. Yapıcı eleştiri, çocuğun kişiliği hakkındaki olumsuzlukları değil yapılan davranışı işaret eder. Eleştiri yaparken onların kişiliği hakkında söylediğimiz olumsuz ifadeler onları tahmin edebileceğinizden daha çok etkiler. Çocuğa verilen ceza suçuna, ödül ise başarısına uygun olmalıdır.
MODEL OLMA Çocuklarımız söylediklerimize değil yaptıklarımıza bakarlar. Kitap okuyorsak kitap okur, tv seyrediyor ve başından kalkmıyorsak tv bağımlısı olurlar. Arkadaşımız aradığında bahane uyduruyor gelemeyeceğimizi söylüyor, bir başka arkadaşımızla program yapıyorsak yalan söylemeyi öğrenirler. Sinirleniyor, çabuk tepki veriyor ve üzülüyorsak, sinirlenen, çabuk tepki veren ama üzülmeyen çocuklarımız olacaktır. Arkadaşlarımız var, sosyal ortamlara giriyor ve insanlara zaman ayırıyorsak, çocuklarımızda sosyal varlıklar olacaktır
Çocukların doğuştan getirdikleri özellikler %5-10 u geçmez Çocukların doğuştan getirdikleri özellikler %5-10 u geçmez. Çok daha büyük oranda bizim yaşantımızdan, yaptıklarımızdan etkilenirler. Huysuz biriysek huysuz, iyi huylu sakin bir kişiysek iyi huylu ve sakin olurlar Anne evhamlı ve endişeli bir anne ise evhamlı ve endişeli olup sürekli kaygı içinde yaşarlar Kendisine çok düşkün olup yanımızdan ayırmıyorsak, bağımlı olup yanımızdan ayrılmayacak ve bizi bir an bile olsun bırakmak istemeyecektir.
Babanın alkol bağımlısı olduğu durumlarda alkole düşkünlük duyacak, ilerde kendiside bağımlı olmasa bile sıkıntılı durumlarda alkole sarılacaktır. Kavga dolu bir ortamda büyüdüğünde kendisi de evinde bunu yapmak istemediği halde evliliğine taşıyacak, hep ben bu sahneyi daha önce görmüştüm psikolojisi ile yaşayacaktır.
Bütün bunları göz önüne alarak; Çocuklarımıza laf etmek yerine ona iyi bir model olmaya çalışmalıyız. Sevmediğimiz huylarımızı törpülemeli, aslında model olma yolunda kendi kendimizi düzeltmeliyiz.
UNUTMAYINIZ… Çocuklar söylediklerimize değil; yaptıklarımıza bakarlar.
BEKLENTİLER Çocuğumuzdan beklentilerimiz yaşına ve seviyesine uygun olmalı. Çocuklarımıza kendilerine olan güvenlerinin artması için başarma duygusunu tattırmalıyız.
Kaldırmanı istiyorum ! AİLE BEKLENTİSİ Ayvayı yedim!
İLETİŞİMDE ENGELLER
KIYASLAMA Kıyaslama, çocuğun olumsuz davranışına odaklanarak, tercih edilen davranışı bir kişi üzerinden örneklendirmek suretiyle yapılır. Bu ise çocukta görülmesi arzu edilen davranışa ulaşmaktan ziyade, odaklanılan olumsuz davranışı pekiştirir. Ders masasını toplamasını istediğimiz bir çocuğa “Ayşe’nin masası ne kadar düzenli, bir de kendi masana bak.” demek, asla bizi istenilen noktaya götürmeyecek, aksine kıyaslandığını hisseden çocuk masasını dağınık bırakmaya devam edecektir.
Anne - baba çocuğunu neden kıyaslar? Anne - baba kıyaslama yaparken aslında tamamen iyi niyetlidirler. Amaçları çocuklarındaki aksayan yönleri düzeltip, zihinlerinde taşıdıkları ideal çocuğa kavuşmaktır. Özellikle ders çalışma hususunda anne - babanın kıyaslamaya daha sık başvurduğu gözlemlenmektedir. “Ahmet’in yazısı ne güzel, keşke sende onun gibi yazabilsen.” , “Ayşe seni yazılıda geçti mi?” gibi.
KIYASLANAN ÇOCUĞUN: Kendine güveni sarsılır, engellenir. Kişiliği incinir. Başarmak için çaba harcamaz. Saldırgan ya da içedönük davranışlar geliştirir. Kendisini olumsuz, değersiz hisseder.
EMRETME Çocukların davranışlarını sınırlarken kabul edilmeyen davranışın ne olduğu ve yerini ne alacağı açıkça belirtilmelidir. Sınır koyarken, kısa ve kişisel olmayan ifadeler kullanıldığında çocuk daha kolay kabul eder. Ör. ‘Artık ona bağırma’ yerine ‘birbirinize bağırmak yok’ diyebiliriz.
Ahlak Dersi Verme Çocuğa yapması gerekenleri söylemektir. "Böyle davranmamalısın. Büyüklerine karşı her zaman saygılı olmalısın.“ Bu iletiler çocuğa otoritenin, görevin ve zorunluluğun gücünü yükler. Çocuklar bu "-meli, -malı" ifadelerine karşı koyarak tepki verirler. Bu ifadeler çocuğa anne babasının çocuğun yargılarına güvenmediğini düşündürür. Çocukta suçluluk duygusu uyandırabilir. ("Böyle düşünmemelisin... Kardeşini kıskanmamalısın..."
Uyarma, Tehdit Etme (Gözdağı Verme) ‘Döverim’, ‘bırakırım annen olmam’, öldürürüm seni
Yargılama, Eleştirme, Suçlama “Olgunca düşünmüyorsun…” “Sen zaten tembelsin…”
Ad Takma, Gülünç Duruma Düşürme “Koca bebek…” “Hadi bakalım süpermen” “Geri zekalı” “Hadi sen de sulu göz!”
Tahlil Etme, Teşhis Koyma “Senin derdin nedir biliyor musun?” “Herhalde çok yorgunsun” “Aslında sen öyle demek istemiyorsun”
İncelemek, Araştırmak, Soruşturmak “Neden?...” “Kim?...” “Sen ne yaptın?...” “Nasıl…”
Konu Değiştirme, İşi Alaya Vurma
İLETİŞİMDE OLUMLU TUTUMLAR
SEVGİNİZİ BELLİ EDİN
VAKİT AYIRIN!!!
VERDİĞİNİZ SÖZÜ UNUTMAYIN.
Ama babam beni maça götüreceğine söz vermişti…
TUTARLI DAVRANIN
Kocaman adam oldun artık… Sen daha küçüksün yapamazsın!... ?...
SEVGİ DOLU BİR İLİŞKİ İÇİN: Açık ve net cümleler kullanın, Çocukla ilgili değil, durumla ilgili bir ifade kullanarak konuşun, Sorumlulukları yerine getirerek kazanmalarını sağlayın, Seçenekler sunun,
İLETİŞİMİN AMACI: ANLAŞILMAKTIR
ANNE BABA TUTUMLARI VE KİŞİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ OTORİTER TUTUM SERBEST AİLE TUTUMLARI İLGİSİZ VE KAYITSIZ AİLE TUTUMLARI DENGESİZ VE KARARSIZ AİLE TUTUMLARI AŞIRI KORUYUCU AİLE TUTUMLARI REDDEDİCİ AİLE TUTUMLARI MÜKEMMELLİYETÇİ AİLE TUTUMLARI GÜVEN VERİCİ VE DESTEKLEYİCİ AİLE TUTUMLARI
OTORİTER TUTUM Bütün kontrol anne babadadır. Katı kurallar vardır. Hata ve başarısızlık kabul edilemez. Anne baba hep haklıdır. Çocuğun seviyesine inmeye onu anlamaya çalışmazlar. Ceza iyi bir ders olsun bir daha yapmasın mantığı ile verir. Çocuktan kurallara sorgulamadan uyması beklenir. Çocuk anne babanın kurallarına uyma çabasında olduğu için kendini ifade edemez. Çocuğun tercihleri değil onun yerine daha iyi ve doğruyu düşündüklerini zanneden ailenin düşünceleri ve tercihleri önemlidir.
OTORİTER BİR AİLEDE YETİŞEN ÇOCUĞUN ÖZELLİKLERİ Stresli ve tedirgin çocuklardır. Kendilerine güvenmezler. Sessiz çekingen başkalarının etkisinde kalan çocuklardır. Sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusu geliştirirler. Kendi başlarına karar veremezler. Bu tarz ailelerde yetişmiş çocuklar isyankar da olabilir.
SERBEST AİLE TUTUMLARI Çocuk üzerinde baskı kurmak yerine başına buyruk yaşaması, dilediğince davranması ve aile denetiminin olmaması vardır. Aile hiçbir şeye müdahale etmez. Aile doğruyu ve yanlışı çocuğun deneyerek yaşayarak öğrenmesini bekler. Çocuğun kurallara uyması beklenmez zaten kuralları uygulama ve denetleme düzensizdir. Bu çocuklar okullarda kurallarla karşı karşıya kalınca hayal kırıklığına uğramaktadırlar. Anne baba sürekli çocuklarına hizmet eder her istediğini yerine getirmeye çalışırlar.
SERBEST TUTUMLA YETİŞEN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Devamlı birilerinden hizmet beklerler. Diğerlerinin dikkatini çekmeye çalışırlar. Bencil ve saygısız davranırlar. İstekleri buyruk niteliği taşımaktadır. Toplumun vermediği hakları kendilerine tanımaya çalışırlar. Okuldaki kurallarla karşı karşıya kalınca hayal kırıklığına uğrarlar.
MÜKEMMELLİYETÇİ AİLE TUTUMLARI Çocuklarından her zaman her şeyin en iyisini beklerler. Çocuklarında yüksek başarı beklerler. Ayrıca çok iyi resim yapmalı çok iyi şarkı söylemeli, aynı zamanda çok iyi futbolda oynamalı. Bu aileler çocuklarını oldukları gibi kabul etmezler. Çocukların kaldıramayacakları yükler yüklerler. Anne babanın kuralları vardır ve çocuk bu kurallara uymak zorundadır. Çocuklarının aşırı şekilde toplumsal kurallara uymasını beklerler. Senin için saçlarımı süpürge ettim’ ‘sana hakkımı helal etmeyeceğim’ gibi duygusal sömürü yaparlar etkili olmazsa şiddete başvururlar.
MÜKEMMELİYETÇİ AİLELERDE YETİŞEN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Aşırı titiz ya da tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri yoktur. Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığına uğrarlar. Yanlış yapmaktan korkarlar. Aşırı kaygılıdırlar. Okuldaki sıraları hep derli toplu, ders aralarında ödev yapan, bir işi tam yapmak için günler öncesinden çalışmaya başlayan çocuklardır.
AŞIRI KORUYUCU ANNE BABA TUTUMLARI Her türlü kararı çocuk yerine aile alır. Koruyucu tutum daha çok anne ile çocuk arasında gözlenir. Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya tek kız gibi çocukların ailelerinde bu tutum daha sık görülür. Genellikle bu tip çocuklar erken konuşup geç yürürler. Çocuğun kıyafetlerini bile anne baba seçer. Çocuklarını mutlu edemeyecekleri düşüncesi ile sürekli endişelidirler. Çocuklarına karşı boğucu şefkat gösterirler.
AŞIRI KORUYUCU TUTUMLA YETİŞEN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Aşırı bağımlı ve özgüvenleri gelişmemiştir. Sosyal gelişimi zedelenir. Toplum tarafından kabulü zorlaşır. Kendilerini gruba kabul ettirmek için isyankar olabilirler. Tek başlarına karar alamazlar.
GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ AİLE TUTUMLARI Çocuklarına karşı hoşgörü ve destekleme vardır. Anne baba çocuklarını olduğu gibi kabul edip desteklerler. Çocuğun ilgi ve yeteneklerini göz önünde tutarak yeteneklerini gerçekleştirebilecekleri ortamlar hazırlarlar. Aile içinde güven ve şeffaflık vardır. Problemlerle nasıl baş edebileceklerini birlikte araştıran huzurlu bir aile ortamı vardır. Aileyi ilgilendiren kararlar alınırken çocuğun fikri alınır. Çocuk neyi nerede nasıl yapacağını bilir. Çocuklarından görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar.
GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ AİLELERDE YETİŞEN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Sosyalleşmiş işbirliğine giren çocuklardır. Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar. Sosyal açıdan dengeli ve mutlu bireylerdir. Özgüvenleri yüksektir sorumluluk sahibidirler. Yaratıcı ve bağımsızdırlar. Kurallara ve otoriteye saygı duyarlar.
KATILIMINIZ VE İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…