EISENMENGER SENDROMLU BİR HASTADA SEZARYEN OPERASYONU İÇİN DÜŞÜK DOZ KOMBİNE SPİNAL EPİDURAL ANESTEZİ UYGULAMASI Araş. Gör. Dr. Selin Bayral Doç. Dr. Cavidan Arar (Int J Obstet Anesth-2009) Department of Anaesthesia D. Arnaud de Villeneuve Hospital, CHU Montpellier, France.

Eisenmenger sendromu; hastalarda soldan sağa şant oluşturan pulmoner vasküler obstrüktif bir hastalıktır. Pulmoner arter basıncı sistemik basınca yaklaşırsa şant iki yönlü ya da sağdan sola olur.

Eisenmenger sendromlu hamile kadınlarda anne ölüm oranı doğumdan sonra 1 hafta ile 1 ay arası yaklaşık %45 tir. Sezaryen ve normal doğumda ölüm oranı sırasıyla %47 ve%33 tür. Acil küretajlardan sonra ise sadece %6 dır.

Bu hastalara hamileliğin sonlandırılması önerilir. Eğer hamilelik devam ederse bunun sonucu olarak anestezi yönetimi, hipokseminin daha kötüye gitmesini önlemek için sağdan sola şantı en aza indirmeyi amaçlamalıdır.

Bu olgu sunumunda kombine spinal-epidural anestezi altında başarılı bir sezaryen operasyonu geçiren eısenmenger sendromu ve HIV(+) olan bir hasta tartışılmaktadır.

Takipli eisenmenger sendromlu ve HIV(+) olan 34 yaşında bir kadın, hamileliğinin 16. haftasındaymış. Sistolik pulmoner tansiyonu (80mmHg), 2 cm VSD si, egzersiz sırasında gelişen siyanozu ve semptomatik bir NYHA class 3’ü varmış.

Hamileliği sonlandırması önerilen hasta bunu kabul etmemiş. Hamileliğinin 20. haftasında pediatristler, kardiyologlar, anestezistler ve doğum uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından tedavi edilmeyi kabul etmiş.

Hastaya profilaktik 20 mg/g enoksaparin sc. başlanmış. Pulmoner hipertansiyonu sürekli arttığı için hamileliğinin 28. haftasında furosemid başlanmış. Fetal büyüme hamilelik dönemine göre normal sınırlardaymış. Hamileliğin 25. ve 31. haftalarında 12 mg/g. Bethametazone verilmiş.

33. haftada dispnesi iyice artan hastada sezaryen yoluyla fetüsün alınmasına karar verilmiş. Ameliyattan 24 sa. önce enoksaparin kesilmiş. Ameliyathanede dispnesi devam eden hastanın satürasyonu %98’imiş. Oda havasındaki arter kan gazında PH:7.41, PO2:50 mmHg, PCO2:37 mmHg olarak ölçülmüş.

Hastaya sırayla intratekal bupivakain 5 mg, 2,5 mg sufentanil ve koruyucu içermeyen 100 mg morfin ile KSE uygulanmış. Hastanın oksijenasyonu ve kan basıncında bir değişiklik gözlenmemiş. Anestezi etkinliği duyu ve ısı testleriyle bilateral değerlendirilmiş. Sezaryen aşaması epidural katater yoluyla hiçbir ek ilaç verilmeden ağrısız bir şekilde tamamlanmış.

Yavaş bir oksitosin infüzyonu yeterli miktarda uterus kasılması ve minimal bir kan kaybı oluşturmuş. Bebeğin APGAR skoru 1.dk, 5.dk. ve 10. dakikalarda 7-8-10 olarak değerlendirilmiş. Umblikal venin PH değeri 7.41’imiş. Postoperatif analjezik olarak parasetamol, ketoprofen ve ek nevofam i.v verilmiş.

2. gün hastanın Hb değerinin 9 gr/dl olması üzerine kan transfüzyonu yapılmış. 5. gün hastada ateş, titreme ve dispne gözlenmesi üzerine transözofagial EKO yapılmış. Pulmoner arter basıncında minimal artış saptanmış. Endokardit lehine bulgu saptanmamış. Tüm araştırmalara rağmen hiçbir enfeksiyon bulgusuna rastlanmasa da hastaya 3 gün boyunca antibioterapi uygulanmış.

Ameliyattan 2 hafta sonra hasta taburcu edilmiş Ameliyattan 2 hafta sonra hasta taburcu edilmiş. 6 ay sonra anne ve bebeğin iyi olduğu gözlenmiş. KSE hem spinal hem de epidural blok avantajlarını sunar ve birçok klinik durumda kullanılmasını sağlar.

Sonuç olarak, çalışmacılar KSE anestezi uygulamasının eisenmenger sendromu bulunan hastalarda kardiyovasküler stabilite sağlayan bir anestezi oluşumuna olanak sağladığını saptamışlar.

Teşekkürler….