SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ VE ARTER KAN GAZLARI DOÇ. DR. ÖZNUR AKKOCA Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD.
SFT ENDİKASYONLARI-1 Semptomların, fizik muayene bulguları ve laboratuvar sonuçlarının değerlendirilmesi Hastalıkların solunum fonksiyonlarına etkisinin saptanması Obstrüktif ve restriktif tipte solunum fonksiyon bozukluğunun ayrımı Preoperatuvar değerlendirme Hastalığın seyrinin ve prognozunun değerlendirilmesi
SFT ENDİKASYONLARI - 2 Tedavi yaklaşımlarının belirlenmesi Tedaviye yanıtın değerlendirilmesi Mesleki ekspozisyonun monitorizasyonu Epidemiyolojik araştırmalar İş görememezlik derecesinin değerlendirilmesi
SPİROMETRELER Volüme duyarlı; sulu, kuru, körüklü, diyaframlı Akıma duyarlı; Pnömotakograf, termistor veya sıcak tel anemometresi, türbin cihazı ve vorteks cihazı
Volüm spirometreleri Avantajlar: Direkt olarak volümü ölçerler Ucuzdur Kolay uygulanırlar Dezavantajlar: Büyüktürler, taşınamazlar Hava kaçakları önemlidir Elle hesaplama gerektirirler Sulu tipinin suyunu sık değiştirmek gerekir
Akım spirometreleri Avantajlar: Dezavantajlar: Küçük ve taşınabilir Bilgisayarlı Referans değerleri hızlı hesaplanır Akım volüm eğrisi çizdirilebilir Dezavantajlar: Daha fazla deneyim gerektirir Sık ve dikkatli kalibrasyon gerektirir Nem birikmesi problemlere yol açar Gaz içeriği sonuçları etkileyebilir Çok düşük akımları gösteremeyebilir
AKCİĞER FONKSİYON TESTLERİ Havayolu fonksiyonlarını gösteren testler Akciğer volümleri ve ventilasyon Diffüzyon testi Kan gazları Kardiyopulmoner egzersiz testleri Metabolik ölçümler
Havayolu fonksiyonlarını gösteren testler Basit spirometri VC, ERV,IC Zorlu vital kapasite manevrası FVC, FEV1, FEV1/FVC, PEF, MEFV eğrisi Maksimal solunum kapasitesi (MVV) Maksiaml inspiratuvar/ekspiratuvar basınçlar (MİP, MEP) Havayolu rezistansı ve kompliansı (Raw, C)
Akciğer volümleri ve ventilasyon Fonksiyonel rezidüel kapasite (FRC) Total akciğer kapasitesi (TLC) Rezidüel volüm (RV), RV/TLC Dakika ventilasyonu, Alveolar ventilasyon, Ölü boşluk Ventilasyonun dağılımı
Basit spirometri Vital kapasite: Derin bir inspirasyondan sonra derin ekspirasyonla atılan hava volümü olarak tanımlanır, ml veya lt cinsinden ifade edilir. Yavaş vital kapasite veya manevra yukarıda tanımlanan şekilde yapıldığında ekspiratuar vital kapasite (EVC) de denir. Derin ekspirasyondan sonra derin inspirasyonla alınan havanın ölçümüne ise inspiratuar vital kapasite (IVC) denir.
Basit spirometri İnspiratuar Kapasite (IC): Normal ekspirasyondan sonra derin inspirasyonla alınan maksimum volümdür.(%75 VC) İnspiratuar Rezerv Volüm (IRV): Normal inspirasyondan sonra derin inspirasyonla alınan hava volümüdür. Ekspiratuar Rezerv Volüm (ERV): Normal ekspirasyondan sonra derin ekspirasyonla atılan hava volümüdür.(%25 VC)
VC’nin azaldığı durumlar Havayollarında obstrüksiyon varlığında (hava hapsi arttığında) Akciğerin elastik özelliklerinin değiştiği, genişleyebilme özelliğinin kaybı, doku kaybı, yer kaplayan lezyonları olduğunda Yaygıninfiltrasyonlarda,atelektazilerde,tümörlerde,fibrotik hastalıklarda, cerrahi girişim sonrası volüm kaybı olduğunda Akciğer ekspansiyonunu engelleyen plevral patolojilerde, göğüs kafesi genişlemesini sınırlayan patolojilerde , toraks boşluğunun azalması, diyafragma hareketlerinin sınırlanması durumunda Solunum merkezinin deprese olduğu durumlarda, nöromüsküler hastalıklarda
Zorlu vital kapasite manevrası Zorlu Vital Kapasite (FVC) Birinci saniye zorlu ekspirasyon volümü (FEV1) FEV1/FVC Tepe akım hızı (PEF) Akım-volüm eğrisi Maksimal ekspiratuvar akım-volüm eğrisi (MEFV eğrisi) Maksimal inspiratuvar akım-volüm eğrisi (MIFV eğrisi)
Zorlu vital kapasite manevrası Ventilatuar kapasitenin değerlendirilmesinde Ventilatuar kapasitede bozulma santral sinir sistemi, iskelet-kas sistemi, akciğere ilişkin patolojiler bağlı olabilir.Ancak en önemli nedeni havayolları obstrüksiyonudur. Büyük akciğer volümleri düzeyindeki maksimal akımlar büyük oranda trakea ve ana bronşların akım özelliklerini yansıtırken, düşük volümlerdeki akımlar periferik intratorasik havayollarını yansıtır. Büyük havayollarında akım kısmen de olsa türbülan özellik taşırken periferik havayollarında laminer akım vardır. Volüm-zaman, akım-volüm eğrileri
Zorlu Vital Kapasite (FVC): Derin inspirasyondan sonra zorlu, hızlı ve derin ekspirasyonla atılan hava volümüdür.
FEV1: Zorlu ekspirasyonun 1. saniyesinde atılan volümdür FEV1: Zorlu ekspirasyonun 1. saniyesinde atılan volümdür. Kooperasyona ve efora bağımlıdır (%75-80 FVC) FEV1/FVC (Tiffeneau oranı):Normalde > %75. Havayolları obstrüksiyonu < % 70. Hafif-orta dereceli obstrüksiyonun değerlendirilmesinde yararlıdır.
Zorlu vital kapasite manevrası Maksimal eforun gösterilmesi Test sırasında öksürük, glottik kapanmanın olmaması, kaçağın olmaması En az 6 sn veya plato oluşana kadar ekspirasyon yapılması ( 30 ml den az değişim) Test ani olarak birden başlatılmalı (back-extrapolation volüm %5 FVC veya 150 ml nin altında olmalı) En az 3 adet kabul edilebilir özelliklerde manevranın yapılması ve FVC ve FEV1 değerlerinin %5 lik veya 200 ml lik değişim sınırları içinde olması
Zorlu vital kapasite Havayollarında daralma veya tıkanma olduğunda azalır. Ekspirasyon zamanı uzar gnl 20 sn nin üstüne çıkar Restriktif hastalıklarda azalır Hem VC hemde FVC azalması nonspesifik bulgulardır Her ikisi arasında fark oluşması havayolu kollapsını gösterir.
Birinci saniye zorlu ekspirasyon volümü (FEV1) Sağlıklı bireylerde değişkenliği 60-270 ml (183ml) Genellikle büyük havayollarını yansıtır. Havayolu obstrüksiyonunda (mukus sekresyonu, bronkospasm, inflamasyon veya elastik doku kaybı) FEV1 azalır (FEV1 ve FEV1/FVC , standart parametreler) FEV1 obsrtüktif akc. hast. hem siddeti ile korele hem de prognozu gösteren iyi bir parametredir Restriktif patolojilerde ise FVC’deki azalmaya bağlı olarak azalır.
FEV1/FVC (Tiffeneau oranı): Havayolu obsrüksiyonu ve restriktif hastalıkları ayırdetmede oldukça kullanışlı Obstrüksiyonlarda < %70 iken, restriksiyonlarda normal kalır Obstrüksiyon FEV1/FVC (%) Normal > 70 Hafif 61 - 69 Orta 45 - 60 İleri < 45
Zorlu ekspiratuvar akım Maksimal Ekspirasyon Ortası Akım Hızı (MMFR, FEF25-75%): Zorlu ekspirasyon ile volümlerin % 25 ila %75’inin atıldığı perioddaki akım hızıdır. Orta ve küçük havayollarından gelen akımı yansıtır. FVC ye dolayısıyla hasta eforuna bağımlı bir parametredir. Obstrüktif hastalıkların erken dönemlerinde bu parametre azalır. Bazan restriktif hastalıklarda da azalma gösterebilir. FEV1/FVC eğer sınırda ise, havayolu hakkında bilgi verir.
Zorlu ekspiratuvar akım FEF200-1200: Zorlu ekspirasyonla ilk 200-1200 ml’nin atıldığı perioddaki akım hızıdır. Zorlu ekspirasyonunu erken bölümünü yansıtır, dolayısıyla büyük havayolları hakkında bilgi veren iyi bir indekstir.
Tepe akım hızı (PEF):Derin inspirasyondan sonra derin Ekspirasyon sırasında elde edilen maksimal akım hızıdır.
Tepe akım hızı (PEF): Maksimal inspirasyon sonrası hızlı yapılan ekspirasyonda (güç uygulanmaksızın) değerlendirilir 1-2 sn lik bir efor yeterlidir Maksiamal inspirasyonda iken bekleme PEF değerini azaltır Büyük havayolları fonksiyonunu gösterir Havayolları hastalıklarında zirve akım hızının periodik takibinde kullanılır
Tepe akım hızı (PEF): Özellikle astmalı olguların evde takibinde önemlidir Gri zon (PEF:%80-100) Sarı zon (PEF:%50-80), atak başlangıcı olabilir Kırmızı zon (PEF < %50), acil tedavi gerekebilir KOAH lı hasta takibinde primer olarak önerilmemektedir FEV1 ile PEF arasındaki korelasyon iyi değildir Şayet spirometri yoksa, manevra sırasındaki ekspirasyon zamanının 6 sn den daha uzun olması daha değerlidir (FEV1/FVC < %50)
Akım-volüm eğrisi
Akım-volüm eğrisi Maksimal ekspiratuvar akım-volüm eğrisi (MEFV eğrisi) Maksimal inspiratuvar akım-volüm eğrisi (MIFV eğrisi) MEFV eğrisi Ekspire edilen FVC nin %25, %50, %75 indeki maksimal hızlar kaydedilir (FEF25, FEF50, FEF75) Akciğerlerde kalan hava volümüne göre de isimlendirilebilir (Vmax75, Vmax50, Vmax25) MEFV eğrisinin son bölümü efordan bağımsızdır
Akım-volüm eğrisi Küçük havayolu obstrüksiyonu Özellikle küçük akciğer volümlerindeki akımhızı belirgin azalır (eğrinin son bölümü konkav hale gelir) FEF50, FEF75 Küçük havayolu obstrüksiyonunda FEF50 ile FEF25-75 oldukça koreledir. Büyük havayolu obstrüksiyonu Fiks obstrüksiyonlarda hem ekspiratuvar hem de inspiratuvar eğri basıklaşır Değişken intratorasik obstr, PEF azalır, FEF50/FIF50 <1 Değişken ekstratorasik obstr, FEF50/FIF50 > 1
NORMAL AKIM-VOLÜM EĞRİSİ VOLÜM-ZAMAN EĞRİSİ
HAFİF OBSTRÜKSİYON AKIM-VOLÜM EĞRİSİ VOLÜM-ZAMAN EĞRİSİ
ORTA OBSTRÜKSİYON AKIM-VOLÜM EĞRİSİ VOLÜM-ZAMAN EĞRİSİ
İLERİ OBSTRÜKSİYON AKIM-VOLÜM EĞRİSİ VOLÜM-ZAMAN EĞRİSİ
Maksimum solunum kapasitesi (MVV) Amplitüdü ve frekansı yüksek solunumla bir dakikada atılan volümdür. Sürekli , düzenli ve ritmik efor , en az 12 sn En az iki manevra, %10 luk değişim sınırları içinde Kooperasyon ve efor bağımlı testtir Havayolu rezistansı, solunum kasları, akciğer ve göğüs duvarı kompliansından etkilenir %30 dan daha fazla olan azalmalar önemlidir K: MVV= FEV1 x 40 E: MVV= FEV1 x 34
Akciğer volümleri ve ventilasyon Fonksiyonel rezidüel kapasite (FRC): Normal ekspirasyon bitiminde akciğerlerde kalan hava volümüdür. Rezidüel volüm (RV): Derin eksipirasyondan sonra akciğerlerde kalan hava volümüdür. (RV=FRC-ERV) Total akciğer kapasitesi (TLC): Derin inspirasyonda akciğerlerde bulunan hava volümüdür. (TLC=FRC+IC)
Akciğer volümleri Gazlı testler Nitrojen washout Tek nefes, TLC Multilb nefes- açık sistem, FRC He dilüsyon Multibl nefes- kapalı sistem, FRC Pletismografik olarak, Vtg, FRC X-Ray, TLC
Akciğer volümleri Normal kişilerde üç metod da benzer sonuç verir. Ölçümler arasındaki varyasyon % 10’dan azdır. Gazlı testler havayolu obstrüksiyonuyla giden hastalıklarda kötü ventile olan bölgeler nedeniyle gerçek volümleri gösteremez. Pletismografik yöntemler kompleks sistemler olması ve yetişmiş personele ihtiyacı olmasına rağmen havayolu obstrüksiyonundan etkilenmemesi bu yöntemin önemli bir avantajıdır.
Akciğer volümleri Havayolu obstrüksiyonunda genellikle RV ve FRC artar. VC kapasite azalıyor ve TLC korunuyorsa hava hapsinin varlığından söz edilir. RV ve FRC ile birlikte TLC ninde arttığı durum için hiperinflasyon tanımlaması yapılmaktadır. RV/TLC oranı heriki durum içinde farklı derecelerde olmakla beraber artar.
Hiperiflasyonun Derecelendirilmesi Hiperinflasyon TLC veya RV(%) Normal 120 Hafif 121 - 134 Orta 135 - 149 İleri 150
Resriksiyonun Derecelendirilmesi VC(%) TLC(%) Normal 81 81 Hafif 66-80 66-80 Orta 51-65 51-65 İleri 50 50
Akciğer volümlerindeki değişmeler
Obstrüktif ventilatuvar bozukluklarda FEV1 ve FEV1 /FVC % azalmıştır. Maksimal ekspiratuvar hava akım hızları azalmıştır (PEFR,MMF, FEF25, FEF50, FEF75) VC normal veya azalmıştır, FVC azalmıştır. Amfizemde; TLC normal yada artar, FRC, RV, FRC/TLC %,RV /TLC% artmıştır. MVV azalmıştır. DLCO amfizemde azalmıştır.
Restriktif ventilatuvar bozukluklarda Statik akciğer volumleri azalmıştır (RV,TLC,VC) RV /TLC% normal olabilir. FEV1 azalmıştır, FEV1 /FVC % normal yada artmış olabilir. MMF ve MVV artmış yada azalmış olabilir. DLCO azalmıştır.
RESTRİKSİYON MİKST NÖROMÜSK. HASTALIK OBSTRÜKSİYON İntratorasik OBSTRÜKSİYON RESTRİKSİYON MİKST NÖROMÜSK. HASTALIK İntratorasik Ekstratorasik TLC (amfizem) N RV/TLC FEV1 FEV1/FVC N veya FEF25-75 FEF50 N veya FIF50 MVV
ARTER KAN GAZLARI İNVAZİV Radiyal, brakial ve femoral arterler en çok kullanılan arterlerdir. Kan gazı analizörleri pH, PCO2 ve PO2 yi hassas elektrotlar kullanarak ölçerler. HCO3- hesaplanır.
ARTER KAN ÖRNEĞİNİN ALINMASI Pratikte radial arter bölgesine 0.2-0.3 ml, lokal aneztezik yeterlidir. Daha sonra radiyal ya da brakial artere uygulanacaksa horizontal hat ile 20-30 0 , femoral arter seçilmiş ise 700 açı olacak şekilde iğne ile girilir
KANÜLDEN KAN ÖRNEĞİ ALINMASI Kanül aracılığı ile arter kan örneği alınacaksa dominant olmayan kol radiyal arteri seçilir. Üç yollu kanül kullanılır. Önce 5 ml kan bir enjektörle çekilerek atılır. Sonra kan gazı enjektörü ile 1-2 ml kan örneği alınır.
KOMPLİKASYONLAR Arter ponksiyonu infekte ve yaralı deri üzerinden yapılmamalıdır. %25 inde ponksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet oluşur. %40 ında, uzun süreli steroid kullananların %90 ında 24 saat sonra deride ekimoz olabilir. Kanülün uzun süre kalması halinde ekimoz, hematom, arteriovenöz fistül, yalancı anevrizma hava embolizmi ve enfeksiyon gelişebilir. Tromboz ve oklüzyon nispeten sık olmakla beraber rekanalizasyon oluştuğundan iskemi gelişmesi nadirdir.
ARTER KAN GAZLARI NONİNVAZİV PULSE OKSİMETRE: Kulak memesi ya da parmak ucu gibi kanlanmanın fazla olduğu yerlerden ışığın absorbsiyonu yolu ile arteryel oksihemoglobin satürasyonunun ölçülmesi esasına dayanır.< %75, >%95 olduğunda fuyarlığı azalır TRANSKÜTANÖZ GAZ MONİTÖRLERİ: Epidermis üzerinde transkütanöz PO2 ve PCO2 yi ölçebilir.
AKG YORUMLANMASI Oksijenasyonu değerlendirmek için PaO2 incelenir Ventilasyonu değerlendirmek için PaCO2 incelenir. Gaz alışverişini değerlendirmek için P(A-a)O2 hesaplanır. Asit-baz dengesi incelenir.
KANDA OKSİJENİN TAŞINMASI Oksijen kanda 0.3 ml/ 100ml eriyik halde bulunur. Bu miktar 02 in parsiyel basıncı ile orantılıdır. HEMOGLOBİN: Oksijenin %98 i Hb ile taşınır. Hemoglobin 4 polipeptit zinciri(globin ) ve her bir zincire bağlı Fe içeren porfirin halkasından (hem) oluşur.
KANDA OKSİJENİN TAŞINMASI 100 ml kanda 15 gr. hemoglobin Her bir gram Hb 1.34 ml oksijen taşır Kanın Oksijen ihtivası: Kanda Hb tarafından taşınan O2 ile eriyik oksijenin toplamıdır. (15x 1.34x %97) + (0.003x 100)= 19.5+0.3= 19.8ml/100ml (O2/kan)
Oksihemoglobin dissosiasyon eğrisi Hb den oksijenin ayrılmasına dissosiasyon denir. Bu eğriye ‘Oksihemoglobin Dissosiasyon Eğrisi’ adı verilir. CO2 parsiyel basıncının Oksihemoglobin dissosiasyon eğrisi üzerine olan etkisine Bohr etkisi denir. Satürasyonun %90 üzerinde olması oksijenasyonun yeterli olduğunu gösterir. Bu düzey PO2>60mmHg iken geçerlidir. Ancak PaO2< 55mmHg olduğunda oksijenasyon yetersiz hale gelerek doku hipoksisi başlar.
HİPOKSEMİ Arter kanında oksijen parsiyel basıncının azalmasına hipoksemi denir (PaO2<80mmHg) 60-79 mmHg hafif derecede 40-59 mmHg orta derecede <40 mmHg ileri derecede Hipoksemi dört ana mekanizma ile oluşur. 1- Ventilasyon/Perfüzyon dengesizliği 2- Alveoler hipoventilasyon 3- Diffüzyon Defekti 4-Şant
CO2 kanda 3 farklı formda taşınmaktadır. KANDA CO2 İN TAŞINMASI CO2 kanda 3 farklı formda taşınmaktadır. 1-HCO3 halinde, ( %90 ) H2O + CO2 HCO3- + H+ 2- Karbamino bileşiği şeklinde, (%5) 3- Eriyik CO2 olarak
HİPERKAPNİ Arteriyel kanda karbondioksit basıncının artmasına hiperkapni denir (PaCO2>45 mmHg) Hiperkapni oluşum mekanizmaları: 1-Ventilasyon/perfüzyon dengesizliği 2-Alveolar hipoventilasyon
ALVEOLOARTERYEL OKSİJEN GRADİENTİ P(A-a)O2 Akciğerin gaz alış-veriş fonksiyonu hakkında genel bilgi verir. PAO2=( FIO2 x (Pbaro-P H2O))-PaCO2/R R= Respiratuvar değişim oranı=VCO2/VO2(0.7-1). P(A-a)O2=PAO2-PaO2= 5-15 mmHg (Normal genç). P(A-a)O2= 2.5 + (O.21 x yaş(yıl) ) Alveoler hipoventilasyonda hipoksemi ve hiperkapniye karşılık gradient normal sınırlardadır.
AKG YORUMLANMASINDA SİSTEMATİK YAKLAŞIM 1- Oksijenasyonu değerlendirmek için PaO2 incelenir. 2- Ventilasyonu değerlendirmek için PaCO2 incelenir. 3- Gaz alışverişini değerlendirmek için; P(A-a)O2 4- Asit-baz dengesi incelenir. Genel değerlendirme için pH ya bakılır. PaCO2 ve HCO3; respiratuvar ve metabolik durum Primer asit-baz bozukluğunun ayırıcı tanısı yapılır. Kompansasyon olup olmadığı değerlendirilir. Asit-baz bozukluğunun akut-kronik basit veya mikst özelliği belirlenir.
ASİT- BAZ DENGESİ pH: H+ iyonları konsantrasyonunun negatif logaritmik ifadesidir. pH= 7.35-7.45 (36-44 nmol/L H+ iyonu konsantrasyonu) Yaşam sınırları : ( 6.8-7.8 ) Henderson-Hasselbach denklemi HCO3- pH= pK + log H2CO3 pK=6.1, H2CO3 , CO2 e oranla 1000 kat az HCO3 pH=pK + log 0.03 PO2
ASİT- BAZ DENGESİ Asidemi; arteriyel kanda H+ iyonlarının artışı ile pH <7.35 durumudur Alkalemi; arteriyel kanda H+ iyon konsantrasyonun azalması ile pH>7.45 durumudur Asidozis ve alkalozis: asit-baz dengesinde doku düzeyindeki bozuklukları ifade eder Respiratuvar ; CO2 değişiklikleri Metabolik; bikarbonattaki değişiklikleri
ASİT- BAZ DENGESİ Standart bikarbonat : sdt koşullardaki (37 C ve PaCO2 :40 mmHg) HCO3- konsantrasyonu, metabolik değişiklikler Standart bikarbonat> 27 mmol/L , metabolik alkaloz Standart bikarbonat< 21 mmol/L , metabolik asidoz Aktüel bikarbonat: plazma örneğinde ölçülen HCO3- dir. Hem respiratuvar hem de metabolik komponenti ile ilgili:21-28mmol/L Base excess:metabolik sistemdeki defekt ile oluşan fazla asit yada bazı gösterir Base excess < -2.0 mmol/l metabolik asidoz Base excess > +2.0 mmol/l metabolik alkaloz
Akut respiratuvar asidozis · Üst solunum yolu obstruksiyonu (yabancı cisim, laringosapazm) · Alt solunum yolu obstruksiyonu (astma atağı) · Alveoler dolum: Bronkopnömoni, pulmoner ödem · Solunum merkezi depresyonu: İlaçlar (sedatif, analjezik), oksijen tedavisi, Pick-wick sendromu ; santral SS patolojileri, · Nöromüsküler hastalıklar (MS, poliomyelit, Guillain-Barre, , tetanus, Myastenia gravis, kürar, süksinil kolin, organik fosforlu bileşikler, hipokalemi, hipofosfatemi, müsküler distrofi)
Kronik respiratuvar asidozis · Alt solunum yolu obstruksiyonu: KOAH · Bozulmuş alveoler dolum: Kifokskolyoz, skleroderma, ankilozan spondilit, plevra kalınlaşması · Pulmoner restriktif hastalıklar: Fibrozis
Metabolik asidoz nedenleri 1- Artmış H+ iyonları yükü(Anyon gap metabolik asidozis) · H+ iyon oluşumunun arttığı durumlar Laktik asidoz, Diabetik ketoasidoz · H+ iyonu alımının arttığı durumlar Metanol, Alkol over dozu, Etilen glikol 2- HCO3- Kaybının arttığı durumlar (Hiperkloremik metabolik asidozis) · Gastrointestinal kayıp, Diyare, İntestinal fistül · Böbreklerden kaybın artması, Renal tübüler hastalık, İlaçlar(asetazolamid gibi) 3- Normal asit yükünün böbreklerden atılımının bozulduğu durumlar; Renal yetmezlik, Renal tubuler hastalık
Respiratuvar Alkalozis Oksijen azlığı: · Ağır anemi, pulmoner hastalık, septisemi, KKY, yüksek irtifa Akciğerdeki reseptörlerin uyarıldığı pulmoner patolojiler · Lober pnömoni, pulmoner ödem, p.emboli Santral Sinir Sistemi Patolojileri · Volünter hiperventilasyon · Gr(-) septisemi · Respiratuvar stimülanlar: Örneğin salisilat over dozu · Metabolik asidozun bikarbonatla hızlı düzeltilmesi · Serebral bozukluklar: Kafa içi basıncı artışı, travma, infeksiyon, pontin tümörleri, serebrovasküler hemorajiler Diğer · Mekanik hiperventilasyon
Metabolik alkalosiz Asit kaybı · Gastrointestinal kayıp: kusma(en sık neden), gastrik aspirasyon · H+ iyonlarının hücre içine geçmesi: Hipokalemi · Renal kayıp: Diüretik tedaviden sonra Baz artışı · İatrojenik: Örneğin asidozisin uygun olmayan tedavisi(aşırı HCO3 verilmesi) · Kronik alkali alımı: süt-alkali sendromu
Ph PaCO2 HCO3- Respiratuvar asidoz azalır artar normal Respiratuvar alkaloz Metabolik asidoz Metabolik alkaloz
Ph PaCO2 HCO3- normal artar azalır Kompanse respiratuvar asidoz veya metabolik alkaloz normal artar Kompanse metabolik asidoz veya respiratuvar alkaloz azalır
MİKST ASİT-BAZ BOZUKLUKLARI Özellikle hastalıkların ileri evresindeki birkaç asit-baz bozukluğu birlikte olabilir. Mikst asit-baz bozukluklarında pH düzeyi temel patolojiyi gösterir. PaCO2 artmışsa pH, 7.40 ın altında olduğu durumlarda respiratuvar asidozis, pH nın 7.40 ın üzerinde olduğu durumlarda ise metabolik alkalozistir. Tersine PaCO2 nin düşük olduğu durumlarda pH 7.40 ın üzerinde ise primer bozukluk repiratuvar alkalozis, 7.40 ın altında ise metabolik asidozistir.
Ph PaCO2 HCO3- azalır artar Kombine metabolik respiratuvar asidoz Kombine metabolik respiratuvar alkaloz