Yunus Emre ve Tasavvuf
Yunus Emre kimdir? En son araştırmalara göre, 1240/41 yılında Karaman’da veya Sakarya yakınlarında Sivrihisar’da doğduğu ve 1321 yılında yine o civarlarda öldüğü varsayılmıştır. Çok sevilmesi ve herkesin ona sahip çıkmak istemesi sebebiyle Anadolu’nun birçok yerinde Yunus’a ait mezarlar gösterilir. Anadolu’nun Haçlı Seferleri ve Moğol istilaları yaşadığı, iç isyanlarla çalkalandığı, açlıktan kırıldığı bir dönemde doğmuş ve böyle maddi – manevi yokluk, karışıklık dönemlerinde yaşamıştır. Toplumun o düzensiz haline başkaldırmayı ve hem kendisini hem etrafını bunalımdan kurtarmayı Tasavvuf felsefesiyle ve şiirleriyle başarmıştır.
Yunus Emre Baştan ayağa değin, Haktır ki seni tutmuş Haktan ayrı ne vardır, kalma guman(şüphe) içinde *** Kâlû belâ söylenmeden, tertip-düzen eylenmeden Hakk’dan ayrı değil idim, ol ulu dîvândayıdım. Yaşadığı ve yaşattığı inanç sistemi; Kuran’ın özüne ulaşarak, tek olan gerçeğin (Allah) sırlarını keşfetme ilmi olan tasavvuf ve Vahdet-i Vücuttur.
Yunus Emre’nin Tasavvuf Anlayışı «Ey dostunu düşman tutan Gıybet yalan söz söyleme Bunda gammazlık eyleyen Onda yeri dar olur» *** «Gelin tanış olalım İş kolayın tutalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz» «Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil» Yunus'un düşünce dünyasında olay, kişisel bağlamda inanma ve ibadet etmeyle sınırlı değildir. O, ahlakî ilkelerin de davranışa dönüşmesi gerektiğini savunur.
Yunus Emre "Âşık mı derim ben ona, Tanrı'nın Uçmağın seve Uçmak(cennet) hod(aslında) bir tuzaktır, eblehler(akılsız) cânın tutmağa. Tutulmadı Yunus cânı, geçti Tamu'dan Uçmağı Yola düşüp Dost'a gider, ol aslına uyakmağa» Yunus’un din anlayışı, şeiratın din anlayışından farklıdır. Ona göre şeriat menfaate dayalıdır ve sadece öte dünyada cennete ulaştırmayı amaçlar.
«Bu tılsımı bağlayan. Türlü dilde söyleyen. Yere göğe sığmayan «Bu tılsımı bağlayan Türlü dilde söyleyen Yere göğe sığmayan Sığmış bu can içinde. Çok aradım özledim Yeri gökü aradım Çok aradım bulmadım Buldum insan içinde.» Yunus aradığı hakikati Allah’ın tecellisi olan insanda bulmuştur.
Yunus Emre «Gevher seven gönüller yüzbin yol eder ise Hakk’tan nasip olmasa, nasip olası değil.» İnsanın Tanrı yolundaki yolculuğu kendi kendine olmaz, önce Allah’ın ona bazı şeyleri nasip etmesi gerekir.
Yunus Emre «Dervişlik olaydı taç ile hırka, Biz dahi alırdık otuza kırka» Yunus; cübbe,sarık ve hırkayı dervişliğin şartı olarak görmez. Onun tasavvufunda asıl derviş kalbini derviş eyleyen kimsedir.
Yunus Emre hakkında rivayetler
Gel Gör Beni Gönlüm düştü bu sevdaya Gel gör beni aşk neyledi Başımı verdim kavgaya Gel gör beni aşk neyledi Ben yürürüm yana yana Aşk boyadı beni kana Ne âkilim ne dîvane Gel gör beni aşk neyledi Mecnun oluben yürürüm Dostu düşümde görürüm Uyanır melul(üzgün) olurum Gel gör beni aşk neyledi Aşkın beni mest eyledi Aldı gönlüm hasteyledi Öldürmeğe kast eyledi Gel gör beni aşk neyledi Gah eserim yeller gibi Gah tozarım yollar gibi Gah akarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Akan sulayın çağlarım Dertli yüreğim dağlarım Yarim için ben ağlarım Gel gör beni aşk neyledi Benzim sarı, gözlerim yaş Bağrım pare, ciğerim baş Halden bilen dertli kardaş Gel gör beni aşk neyledi Miskin Yunus bîçareyim Baştan ayağa yareyim Dost elinden avareyim Gel gör beni aşk neyledi Yunus Emre
Yunus Emre Gel gör beni aşk neyledi - Ethnic BAND https://www.youtube.com/watch?v=7jR1JWQwqNo
Yunus Emre’de Gurbet Teması Nice bu dert ile yanam, Ecel ere bir gün ölem. Meğer ki sinimde(mezar) bulam, Şöyle garip bencileyin. Bir garip ölmüş diyeler, Üç günden sonra duyalar, Soğuk su ile yuyalar(yıkamak), Şöyle garip bencileyin. Hey Emre'm, Yunus bîçare, Bulunmaz derdine çare. Var imdi gez şardan şara(şehir), Şöyle garip bencileyin. Yunus Emre Acep şu yerde var m'ola? Şöyle garip bencileyin. Bağrı başlı, gözü yaşlı, Şöyle garip bencileyin. Gezdim Rum ile Şam'ı, Yukarı illeri kamu. Çok istedim bulamadım, Şöyle garip bencileyin. Kimseler garip olmasın, Hasret oduna yanmasın. Hocam kimseler duymasın, Şöyle garip bencileyin. Söyler dilim, ağlar gözüm, Gariplere göynür özüm. Meğer ki gökte yıldızım, Şöyle garip bencileyin.
Yunus Emre’de Ölüm Teması «Ten fânidir can ölmez gidenler geri gelmez Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil» «Bir dost ile dost olayım Canımı feda kılayım Ölmezden evvel öleyim Dünya bâki kalmaz bana»
Yunus Emre’de Aşk Işksuz âdem dünyada belli bilin ki yoktur Her biri bir nesneye sevgisi var âşıkdur *** Kimi avret oğlan sever kimi mülk ü hânumân sever Kim sermaye dükkân sever bu dünya halden haledür
Yunus Emre’de Allah Sevgisi Ne yoksul-u baylardasın Ne köşk-ü saraylardasın Girdin miskinler gönlüne Edindin durak çalabım Kullar senin sen kulların Günahları çok bunların Uçmağına sal bunları Binsinler Burak çalabım Ne ilmim var ne taatim Ne gücüm var ne kuvvetim Meğer senin inayetin Kıla yüzüm ak çalabım Yunus Emre Hak çalabım hak çalabım Sencileyin yok çalabım Günahlıyım yarlığagıl Ey rahmeti çok çalabım Ben eydürem kim ey gani Nedir bu derdin dermanı Zinhar esirgeme beni Aşk oduna yak çalabım Gel kogil beni yanayım Baştan başa uşanayım O sevdiğin Muhammed'e Olayım çırak Çalabım
Hayatımızda Yunus Emre UNESCO, 1991 yılını Yunus Emre’nin doğumunun 750. senesi sebebiyle sevgi yılı ilan etmiştir.
Hayatımızda Yunus Emre
Kaynaklar: Gölpınarlı, A. (1992). Yunus Emre ve Tasavvuf. İstanbul: İnkılâp Kitabevi. Başgöz, İ. (1999). Yunus Emre. İstanbul: Çağdaş Yayıncılık. Araz, N. (1974). İstanbul: Oya Matbaası.