Kişilik Gelişimi
Kişilik, bireyi diğer bireylerden ayırt eden, onun tutarlı olarak gösterdiği duygu, düşünce ve davranış örüntüleridir. Kişilik, psikolojide oldukça önemli bir kavramdır.
Kişilikle ilgili olarak kullanılan iki terimden karakter kişiliğin ahlaki yönünü ifade ederken, mizaç ise duygusal yönünü ifade etmektedir.
İnsanın kişilik gelişimini hem kalıtsal faktörler hem de çevresel faktörler etkilemektedir. Ayrı büyüyen tek yumurta ikizleri, biyolojik annesinden ayrı büyütülmüş olan çocuklar ya da bireylerin bebeklik ve çocukluk dönemlerinin karşılaştırılması üzerine yapılan çalışmalar kalıtsal faktörlerin kişilik gelişimi üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir.
Bazı bilim insanlarına göre kalıtsal faktörler kişilik özelliklerinin %40’ını açıklamaktadır. Ancak kalıtsal ve çevresel faktörlerin birbirinden ayrılarak incelenmesi çok güç olduğu için kişilik gelişiminde hangi faktörün ne kadar etkili olduğunun tam olarak belirlenmesi mümkün görünmemektedir.
Örneğin çalışmalar ayrı büyüyen tek yumurta ikizlerinin kişilik özelliklerinde belirgin benzerlikler bulunduğunu göstermektedir.
Bebekler üzerine yapılan çalışmalar ise bebekliklerinde utangaçlık belirtileri gösteren bebeklerin büyüdüklerinde çevreleri tarafından utangaç olarak tanımlanan bireyler haline geldiklerini göstermektedir.
Kişilik gelişiminde çevresel faktörlerin en önemlisi ailedir Kişilik gelişiminde çevresel faktörlerin en önemlisi ailedir. Çocuklar ilk sosyal deneyimlerini aile içinde edinirler. Ailede anne babanın tutumları, sosyoekonomik düzey, çocuk sayısı gibi birçok etmen çocukların kişilik gelişimini etkilemektedir.
Bireylerin kişilik oluşumlarında ailenin çocuk yetiştirme biçimi oldukça etkili görünmektedir. Aileler çocuklarını demokratik, baskıcı ya da izin verici biçimlerde yetiştirebilmektedir.
Demokratik ailelerde çocukların ihtiyaçları dikkate alınmakta, uyulması gereken kurallar çocuğa açıklanmakta, çocuk başarmaya teşvik edilmekte ve fiziksel güç kullanılmamaktadır. Bu tür bir aile ortamında yetişen çocukların daha girişken, öz güveni yüksek, yaratıcı ve araştırıcı oldukları belirlenmiştir.
Otoriter aileler ise çocuklarının ihtiyaçlarını dikkate almaksızın ve gerekçelerini açıklamaksızın katı kurallar koymaktadır. Çocuklar bu kurallar uydukları durumda sevgi ve takdir görmektedir. Bu tür aile ortamında yetişen çocukların çekingen, hoşnutsuz ve endişeli oldukları, kuralların olmadığı durumlarda nasıl davranacaklarını bilmedikleri belirlenmiştir.
İzin verici aileler ise çocuklarını çok az kontrol etmekte, koydukları kurallardan ise kolayca vazgeçebilmektedir. Bu tür aile ortamında büyüyen çocukların olgunlaşmamış, öz güven ve öz denetimleri düşük bireyler oldukları belirlenmiştir.
Kişilik gelişimini etkileyen diğer önemli bir faktör de anne baba yokluğudur. Annesini kaybeden bebekler önce uzun süreli ağlama davranışı göstermekte sonrasında ise bebeğin hareketleri ve talepleri azalma göstermektedir. Anne bana yokluğu ayrıca cinsiyet rollerini kazanmayı da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Diğer taraftan ailedeki çocuk sayısı ve çocukların doğuş sırası da kişiliği etkiler görünmektedir. Örneğin tek kardeş olarak büyüyen çocuklarda mücadeleyi sevmeme ve sosyal davranışlar geliştirememe eğilimi bulunmaktadır.
Ailede en büyük olan çocuğun başarıya ve rekabete daha çok yöneldiği, ortanca çocuğun hem kendinden büyük hem de küçüklerle rekabet etmek zorunda kaldığı, küçük çocuğun ise kendinden büyükleri gözlem yapma olanağı bulduğu için sosyalleşme açısından daha avantajlı olduğu belirlenmiştir.
Kişiliğimizi etkileyen diğer önemli bir faktör de kültürdür Kişiliğimizi etkileyen diğer önemli bir faktör de kültürdür. Kültürel olgular inançlarımızı, algımızı, düşünce kalıplarımızı önemli ölçüde etkilemektedir.
Kültürel kodlar toplum içinde nasıl davranacağımızı hatta nasıl hissedip nasıl düşüneceğimizi etkilemektedir. Bireyler yaşamları süresinde kültürlerinin belirlediği şekilde davranmayı öğrenmekte, cinsiyetlerine, statülerine ve rollerine uygun davranış kalıpları geliştirmektedir.
İnsanda kişiliğin gelişimini açıklamaya çalışan çeşitli kuramlar ortaya atılmıştır. Bunlara kişilik kuramları denmektedir. Sayıları çok olan kişilik kuramları genel olarak psikoanalitik kuramlar, öğrenme kuramları, insancıl kuramlar ve treyt kuramları başlıkları altına toplanmaktadır.
Psikoanalitik kuramlar, kişiliğin büyük ölçüde bilinç dışı etmenler tarafından oluşturulduğunu ileri süren kuramlardır. Bu etmenler daha çok çocukluk yaşantıları ile biçimlenmektedir. Bu kuramlar kişiliği açıklarken içsel çatışmaya önem verirler.
Öğrenme kuramları Öğrenme kuramları, kişiliğin gelişiminde öğrenme yaşantılarının önemine vurgu yapmaktadır.
Öğrenme kuramları davranışçı, bilişsel ve yapılandırmacı olabilmektedir. Kişilik gelişimiyle ilgili öğrenme kuramları içinde davranışçı öğrenme kuramlarının (edimsel koşullanma gibi) ve sosyal öğrenme kuramının öne çıktığı görülmektedir.
İnsalcıl kuramlar İnsalcıl kuramlar, bireyin kendi kişiliğini geliştirmede özgür ve yerli olduğunu savunmaktadır.
İnsancıl kuramlar bireyi dış koşulların kurbanı olarak gören davranışçı ve psikanalitik kuramlara tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu kuramlarda birey kendi davranışlarının sorumluluğunu alabilen bireyler olarak görülürler.
İnsalcıl kuramlar çok genel olarak bireyin “ben kimim İnsalcıl kuramlar çok genel olarak bireyin “ben kimim?”, “ben ne yapabilirim?” gibi sorular üzerinde düşünerek, temel fizyolojik ihtiyaçlarından başlayarak ihtiyaçlarını karşılayarak, kendini gerçekleştirmeye çalışarak sağlıklı kişilik özellikleri kazanabileceğini öne sürmektedir.
Treyt kuramları Treyt kuramları, kişiliğin gelişimini etkileyen faktörlerden çok insanların kişilik özelliklerinin sınıflandırılması üzerinde durmaktadır.
Treyt kuramlarına göre insanın 20000 civarında kişilik özellikleri bulunmaktadır. Kuramcılar bu özellikler gruplandırarak sayısını indirgemeye çalışmaktadır. Bazı kuramcılar 16 bazıları ise daha az sayılarda temel özellik belirleyerek bu özelliklerin tüm insanlarda bulunduğunu savunmaktadır.
Kaynaklar Selçuk, Z. (2014). Eğitim Psikolojisi. Nobel: Ankara. Türküm, A. S. (2013). Fiziksel Gelişim. G. Can, (Ed.), Eğitim Psikolojisi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını: Eskişehir.