Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2009

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
YÜZEYLERARASI ÖZELLİKLER
Advertisements

SU, ÇÖZELTİLER, ASİT VE BAZLAR I
Katılar & Kristal Yapı.
Hazırlayanlar: Behsat ARIKBAŞLI Tankut MUTLU
GENEL KİMYA I HAFTA 4. ÇÖZELTİLER.
ÇÖZELTİLER.
Asitler, Bazlar Ve Tamponlar: pH Ölçülmesi Ve Önemi (1 saat)
ASİT VE BAZ TANIMLARI ARHENİUS ASİT BAZ TANIMI:
Nötralleşme Titrasyonları
Asitler ve Bazlar T47KQ8QX45 SP1RX7HNQE.
Tamponlar, Asit-Bazlar, ve Konsantrasyon türleri
ASİTLER VE BAZLAR Hazırlayanlar: Grup no:10 Kamile Kul
Asitler ve Bazlar.
Asitler, Bazlar ve Temel Özellikleri
Asitler, Bazlar ve Tuzların yapısı ve Temel özellikleri
Potansiyometri Çalışma ilkesi: Karşılaştırma elektrodu ile uygun bir ikinci elektrottan oluşan Elektrokimyasal hücreden akım geçmezken Potansiyel ölçümüne.
SU, ÇÖZELTİLER, ASİT VE BAZLAR III
ASİT_! BAZLAR_!.
ASİTLER, BAZLAR VE TUZLAR
Su ve elektrolitler.
Çözeltiler. Çözeltilerin derişimleri. Net iyonik denklem.
AMİNO ASİTLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ I
Asitler ve Bazlar.
ASİTLER VE BAZLAR.
Hafta 3: KİMYASAL DENGE.
DÖRDÜNCÜ HAFTA Asit ve bazların iyonlaşma sabitleri. Ortak iyon etkisi. Tampon çözeltiler. 1.
ASİT_! BAZLAR_!.
NÖTRALİZASYON TİTRASYONLARI
ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK
KARIŞIMLAR.
SU, ÇÖZELTİLER, ASİT VE BAZLAR II
BÖLÜM 18: Asit-Baz Dengeleri, Ek Konular
Deney No: 10 Tuz Çözeltilerinde Kimyasal Denge
Çözeltiler Ve Konsantrasyon Hesabı
ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK
ÜÇÜNCÜ HAFTA Asitler ve bazlar. Asit baz tanımları.
BEŞİNCİ HAFTA Gravimetrik ve volümetrik analiz. Eşdeğer kütle ve normalite. Denklem denkleştirme. 1.
Katılar & Kristal Yapı.
Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya AD
ÇöZELTİLER.
Çözeltiler.
Yrd. Doç. Dr. Aysel KÜÇÜK TUNCA
TUZLAR.
YÜZDE ÇÖZELTİLER VE HAZIRLANMALARI
ÇÖZELTİLER Kullanılacağı yere ve amaca göre çeşitli çözeltiler hazırlanır. Homojen karışımlar çözelti olarak ifade edilir. ÇÖZELTİ ÇÖZÜNEN ÇÖZÜCÜ.
ÇÖZELTİ İki veya daha çok maddenin birbiri içerisinde serbest moleküller veya iyonlar halinde dağılarak meydana getirdiği homojen bir karışıma çözelti.
ÇÖZELTİ HAZIRLAMA VE DERİŞİM TÜRLERİ
Çözünürlük ve Çözünürlük Çarpımı
ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK
Bölüm 10. Kimyasal Dengelere Elektrolitlerin Etkisi
Bölüm 14. Nötralleşme Titrasyonlarının İlkeleri
ÇÖZELTİLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Çözeltilerde Derişim Hesaplamaları
9-10 HAFTA Titrimetrik Yöntemler; Çöktürme Titrimetrisi
Analitik Kimyada Hesaplamalar
ÇÖZELTİLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Su Molekülünün Özellikleri
ASİTLER BAZLAR Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin ÖZTÜRK.
AMİNO ASİTLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ I
ÇÖZELTİLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
KARIŞIMLAR ÇÖZÜNME ÇÖZELTİ ÇÖZELTİLER.
GENEL KİMYA Çözeltiler.
Spektrofotometre.
1 ÇÖZELTİLER Kullanılacağı yere ve amaca göre çeşitli çözeltiler hazırlanır. Homojen karışımlar çözelti olarak ifade edilir. ÇÖZELTİ ÇÖZÜNEN ÇÖZÜCÜ.
Çözeltiler. Çözeltilerin derişimleri. Net iyonik denklem. ONUNCU HAFTA.
CANLI KİMYASI LABORATUVARI NO: 3 ÇÖZELTİ HAZIRLAMA VE KONSANTRASYON KAVRAMLARI Araş. Gör. Gökçe TANER.
ANALİTİK KİMYA DERS NOTLARI
Titrimetride Hesaplamalar
ANALİTİK KİMYA DERS NOTLARI
ÇÖZELTİLER Başlıca iki gruba ayrılmaktadır. Homojen Çözeltiler :
Sunum transkripti:

Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2009 SU VE ÇÖZELTİLER Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2009

SU Su, bir inorganik maddedir

Su, H2O molekül yapısındadır

Su molekülünün oksijen tarafı elektronlardan zengindir ve lokal bir negatif () yüklü bölge oluşturur; hidrojen tarafı da elektronlardan fakirdir ve lokal bir pozitif (+) yüklü bölge oluşturur

Su molekülleri, hem katı halde hem de sıvı halde iken, birbirlerine hidrojen köprüsü bağlarla bağlanma yeteneğindedirler. Su moleküllerinin buzda %100’ü, oda sıcaklığındaki suda %70’i, 100oC’deki suda %50’si hidrojen bağlarıyla art arda birbirlerine bağlanmışlardır

Su, polar bir çözücüdür (solvent) Su, polar bir çözücüdür (solvent). Su içindeki katyonlar su molekülünün negatif yük merkezini çekerler; anyonlar da su molekülünün pozitif yük merkezini çekerler

Polar biyomoleküller su içerisinde rahatça çözünürler (hidrofilik-suyu seven-). Nonpolar biyomoleküller su içerisinde zayıf çözünürler ki suda çözünmeyen ve suyla etkileşimden kaçınan maddeler hidrofobik-su sevmez- olarak tanımlanırlar

Hidrofobik etkileşimler canlıların oluşmasında önemli role sahiptirler

Polar ve nonpolar bölgeleri aynı zamanda bulunduran yapılara amfipatik yapılar denir. Amfipatik yapılar, suda misel, çift tabaka, vezikül oluştururlar

ÇÖZELTİLER Çözücü (solvent) denen dağıtıcı bir faz ile bir veya birçok dağıtılmış fazdan (çözünen, solüt) kurulan sıvı bir örnek durum çözelti (solüsyon) olarak tanımlanır

Partiküllerin yapısına göre çözeltiler 1) Monodispers çözeltide parçacıkların boyutu aynıdır. Polidispers çözeltide parçacıkların boyutu farklıdır ve analitik tekniklerle ayrılabilirler 2) Moleküler çözeltiler (gerçek çözeltiler) çözünenlerin mol kütlesi 10000’in altında iyon ve moleküllerden kurulmuş çözeltilerdir. Makromoleküler çözeltiler çözünenleri büyük moleküllü olanlardır 3) Misel çözeltiler çözünenleri hacimli parçacıklardan veya moleküllerin yığışmasından (agregasyon) kurulur

Makromoleküler çözeltiler ve misel çözeltilere kolloidal çözeltiler veya sol denir

Ortam sıcaklığında suyla çalkalamakla bazı yapılar bir çözelti oluşturmazlar; çabuk çöken, dayanıksız, heterojen ve süspansiyon denen bir durumu yaparlar

Peltemsi bir şekil alan ve katı maddelerin bir çok özelliklerine sahip olan kolloidal sisteme jel denir

Çözünen madde konsantrasyonuna göre çözeltiler 1) Dilüe çözeltiler (seyreltik çözeltiler) 2) Konsantre çözeltiler (derişik çözeltiler) 3) Doymuş çözeltiler (satüre çözeltiler)

Dilüe çözeltiler (seyreltik çözeltiler), çözünmüş madde miktarının az olduğu çözeltilerdir (konsantrasyonu düşük çözeltiler)

Konsantre çözeltiler (derişik çözeltiler), çözünmüş madde miktarının fazla olduğu çözeltilerdir (konsantrasyonu yüksek çözeltiler)

Doymuş çözeltiler (satüre çözeltiler), çözünmüş madde miktarının maksimum olduğu çözeltilerdir

Çözelti konsantrasyonları Bir çözeltinin konsantrasyonu, çözeltinin belirli bir volümü içinde çözünmüş olan madde (substrat) miktarıdır

-Yüzde (% ) -Molarite (M) -Molalite (m) -Normalite (N) çözelti konsantrasyonlarını anlatmak için kullanılan ifadelerdir

Yüzde (%) konsantrasyonlar

Çözeltinin konsantrasyonu %8w/w deyince, 8 g çözünenin 100 g çözeltide bulunduğu anlaşılır

Çözeltinin konsantrasyonu %70v/v deyince, 70 mL çözünenin 100 mL çözeltide bulunduğu anlaşılır Hem çözücünün hem çözünenin sıvı olduğu çözelti konsantrasyonunu ifade etmek için kullanılır

%15’lik 500 mL etanol çözeltisi hazırlamak için 0,15x500=75 mL etanol 500 mL’lik balon jojede total volüm 500 mL olacak şekilde distile su ile karıştırılır H2SO4 gibi asitlerin çözünmeleri sırasında açığa çıkan fazla miktarda ısı balonun aşırı ısınma ile çatlamasına neden olabilir. Bu durumda soğutmak amacıyla balonun dışı, akan çeşme suyu altında tutulmalı, fakat bu sırada balonun içine çeşme suyu kaçmamasına dikkat etmelidir Ayrıca asit üzerine su eklenmemelidir Asit sulandırmalarında daima su üzerine asit eklemelidir

%w/v, genellikle g/dL (g/100mL)’ye karşılık gelir Çözeltinin konsantrasyonu %8w/v deyince, 8 g çözünenin 100 mL çözeltide bulunduğu anlaşılır %8= 8g/100mL= 8g/dL=80g/L =8000mg/100mL=8000mg/dL=80000mg/L

%20’lik 250 mL üre çözeltisi hazırlamak için -0,20x250=50 g üre 250 mL’lik balon jojeye konur -önce bu miktar üre çözünecek kadar distile su eklenerek bilekten seri hareketlerle çalkalanarak çözünme sağlanır -sonra total hacim distile su ile 250 mL’ye tamamlanır KOH ve NaOH gibi bazların çözünmeleri sırasında açığa çıkan fazla miktarda ısı balonun aşırı ısınma ile çatlamasına neden olabilir. Bu durumda soğutmak amacıyla balonun dışı, akan çeşme suyu altında tutulmalı; fakat bu sırada balonun içine çeşme suyu kaçmamasına dikkat etmelidir

Molarite (M) Molarite, 1 L çözeltideki mol sayısıdır Molaritenin ölçüm birimi mol/litre ve sembolü M’dir 1 M çözelti deyince çözeltinin 1 litresinde 1 mol çözünen bulunduğu anlaşılır 1 M=1 mol/L=1000 mM=1000000 M 1 mM=1 mmol/L= 0,001 M 1M=1 µmol/L= 0,001 mM

1 mol glukoz=180 g glukoz 180 g glukoz=1 mol glukoz 1 mol NaCl=58,5 g NaCl 58,5 g NaCl=1 mol NaCl 1mol CaCl2=111 g CaCl2 111 g CaCl2=1 mol CaCl2

1 L 0,1 M’lık CuSO4 (molekül ağırlığı 160) çözeltisi için 1x0,1x250=25 gram CuSO4·5H2O gerekir 25 g CuSO4·5H2O= 16 g CuSO4= 0,1 mol CuSO4

Dansitesi 1,19 olan % 38’lik konsantre HCl’den (HCl’nin molekül ağırlığı 36,46) 500 mL 2M’lık HCl çözeltisinin, hazırlamak için gerekir

Molalite (m) Ağırlık/ağırlık ölçümüdür 1 molal çözelti deyince 1000 g (1 kg) çözücüde 1 mol çözünen çözündüğü anlaşılır 1 molal=1000 mmolal 1 mmolal=0,001 molal

Molalite, sıcaklık değişimine bağımlı değildir Konsantrasyon birimi olarak molariteye oranla daha duyarlıdır. Buna rağmen klinik laboratuvarlarda kullanımı yaygın değildir Klinik laboratuvarlarda kullanılan çözeltiler sulu çözeltiler olduklarından molalite ile molarite arasında pek büyük fark yoktur

Normalite (N) Normalite, 1 L çözeltideki ekivalan ağırlık sayısıdır Normalitenin ölçüm birimi Eq/litre ve sembolü N’dir 1 N çözelti deyince çözeltinin 1 litresinde 1 Eq (1000 mEq) çözünen bulunduğu anlaşılır 1 N=1 Eq/L=1000 mEq/L=1000000 Eq/L 1 mN=0,001 N=1000 N=1 mEq/L

500 mL 2,5 N’lik NaOH (molekül ağırlığı 40) çözeltisi hazırlamak için gerekir

Dansitesi 1,19 olan %38’lik konsantre HCl’den (HCl’nin molekül ağırlığı 36,46) 250 mL 0,1N’lik HCl çözeltisini hazırlamak için gerekir

Konsantrasyon birimlerinin birbirine çevrilmesi

Çözeltilerin seyreltilmesi Konsantre bir çözeltiden dilüe bir çözelti hazırlanmasına seyreltme (dilusyon) denir

Biyokimyada yapılan seyreltmeler, toplam çözeltinin bütün özelliklerini içerecek şekilde hazırlanır 1:100’luk seyreltme yapılırken konsantre çözeltiden 1 birim alınarak toplam hacim olan 100 birime tamamlanır

25 µL serum ile 25 µL tuz çözeltisi karıştırılırsa, serum 25:50= 1/2 oranında seyreltilmiş olur

Sabit konsantrasyondan bir alt düşük konsantrasyona ulaşmak için seri seyreltmeler yapılır

Çözeltilerde C molarite veya normalite olarak ifade edildiği zaman

Hidratlı maddeler Bir kimyasal molekül üretildiğinde, tuz moleküllerine bağlı, değişen miktarlarda su molekülleri (hidrat suyu) içerir CuSO4 molekül ağırlığı 160 CuSO4H2O molekül ağırlığı 178 CuSO45H2O molekül ağırlığı 250

Hidratlı maddelerdeki su molekülleri, çözelti hesaplamalarında dikkate alınır. Örneğin; 250 mL %10’luk CuSO4 çözeltisini hidrasyon suyu olmayan bakır sülfattan (CuSO4, molekül ağırlığı 160) değil de 1 molekül hidrasyon suyu olan bakır sülfattan (CuSO4H2O, molekül ağırlığı 178) ile hazırlayacaksak tartacağımız CuSO4H2O miktarı

pH, ASİTLER VE BAZLAR Bir su molekülü, çok az sayıda bile olsa komşu su molekülü lehine bir proton yitirebilir ve böylece bir hidronyum iyonu (H3O+) oluşturabilir. Su, az da olsa hidronyum ve hidroksil iyonlarına ayrışır

Sulu çözeltilerde, saf suda olduğu gibi H+ ile OH’nin konsantrasyonları eşit olduğunda, çözeltinin nötral pH’ da olduğu ifade edilir Bir çözeltideki H+ iyonları konsantrasyonunun eksi logaritması çözeltinin pH’ı olarak ifade edilir

Nötral pH’da H+ ile OH’nin konsantrasyonu birbirine eşit ve 10-7M’dır

25oC’de nötral bir çözeltinin pH’ı 7’dir Bir çözeltinin pH’ı 7’den küçükse (H+ iyonu konsantrasyonu daha yüksek), çözelti asidiktir Bir çözeltinin pH’ı 7’den büyükse (H+ iyonu konsantrasyonu daha düşük), çözelti alkali veya baziktir

Yüksek konsantrasyonda H+ iyonu (proton) içeren sulu çözeltiler asitlerdir Yüksek konsantrasyonda OH¯ iyonu içeren sulu çözeltiler bazlardır

Asitler proton vericisi (donör), bazlar proton alıcısıdırlar (akseptör) Hem proton vericisi (donör), hem proton alıcısı (akseptör) olan maddelere amfoter maddeler denir

Bir proton donörü ve ona uygun proton akseptörü, bir konjuge asit-baz çifti oluştururlar

Asit ve bazların suda çözündüklerinde iyonize oluşları faklıdır Asit ve bazların suda çözündüklerinde iyonize oluşları faklıdır. Buna göre zayıf asit – kuvvetli asit veya zayıf baz – kuvvetli baz tanımı yapılır

Biyokimyacılar için, suda çözündüklerinde tamamen iyonize olmayan zayıf asit ve bazların davranışı önemlidir Zayıf asit ve bazlar, biyolojik sistemlerde bulunurlar; metabolizmada ve metabolizmanın düzenlenmesinde önemli rol oynarlar

Suda çözündüklerinde büyük oranda iyonize olan asitler kuvvetli asitlerdir (Ka değerleri büyük, pKa değerleri küçük) Suda çözündüklerinde az miktarda iyonize olan asitler zayıf asitlerdir (Ka değerleri küçük, pKa değerleri büyük)

Zayıf asidin pKa değerine eşit pH’da, zayıf asit ve bunun konjuge bazı eşit konsantrasyonlarda bulunur Daha düşük pH’larda asit konsantrasyonu fazladır Daha yüksek pH’larda ise asidin konjuge bazının konsantrasyonu fazladır

Zayıf asitlerin pKa değerleri, titrasyon grafiği çizilerek bulunabilir Zayıf asitlerin pKa değerleri, titrasyon grafiği çizilerek bulunabilir. Bunun için, belirli volümdeki asit örneği, konsantrasyonu bilinen kuvvetli bir baz (genellikle NaOH) çözeltisi ile titre edilir NaOH, bir indikatör boya veya bir pH metre ile nötralizasyon sağlandığı anlaşılıncaya kadar, aside yavaş yavaş ilave edilir Asidin belirli bir volümüne belirli miktarlarda NaOH eklendikçe pH ölçümü yapılır

Eklenen NaOH miktarlarına karşılık pH değerlerinin grafiği çizilir Eklenen NaOH miktarlarına karşılık pH değerlerinin grafiği çizilir. Buradaki grafikte bulunan pH değeri, zayıf asidin pKa değeridir

Tamponlar Zayıf bir asit (proton donörü) ve onun konjuge bazını (proton akseptörü) eşit miktarlarda içeren karışımlar tampon sistemi olarak bilinirler

Tamponlar, küçük miktarlarda asit (H+) veya baz (OH) eklendiğinde pH değişikliklerine karşı koyma eğiliminde olan sulu sistemlerdir

Bir tampon sisteminin tamponlama özelliği, iki reverzibl reaksiyonun sonucudur

pH, zayıf asit ile onun konjuge bazının bir karışımının tamponlama etkisi ve zayıf asidin pKa’sı arasındaki kantitatif ilişki, Henderson-Hasselbalch denklemi ile ifade edilir

Henderson-Hasselbalch denklemi, her hangi bir pH’da proton donör ve proton akseptörün molar oranını hesaplamaya yarar Örneğin; asetik asidin pKa değeri 4,76 olduğuna göre asetat ve asetik asitten pH’ı 5,30 olan asetat tamponu hazırlamak için gerekli asetat ve asetik asidin molar konsantrasyon oranı

Henderson-Hasselbalch denklemi, verilen bir pKa ve molar orana göre bir asit-baz çifti için pH’ı hesaplamaya yarar. Örneğin; kanda önemli bir tampon sistemi olan bikarbonat/karbonik asit tampon sistemi için

Hem asitlerle hem bazlarla tuz oluşturabilen maddelere amfolitler veya amfoter elektrolitler denir

Amfolitler, amfolitin izoelektrik noktası denen bir pH ortamında, eşit sayıda negatif () ve pozitif (+) yük içerirler (H+A) izoelektrik noktadan düşük pH ortamında (asit ortam), katyon (pozitif yüklü iyon; H+2A) halinde bulunurlar izoelektrik noktadan yüksek pH ortamında (bazik ortam) ise anyon (negatif yüklü iyon; A) halinde bulunurlar

Sulu çözeltide ortamın H+ iyonu konsantrasyonuna (pH’ına) göre renk değiştiren maddeler indikatör olarak tanımlanırlar

İndikatörler, genellikle amfoter maddelerdir İndikatörler, titrasyonlarda sık kullanılırlar

Litmus, zayıf bir asittir; iyonlaşmamış halde kırmızı, iyonlanmış halde mavi renklidir

Methyl orange zayıf bir asittir; iyonlaşmamış halde kırmızı, iyonlanmış halde sarı renklidir

Phenolphthalein, zayıf bir asittir; iyonlaşmamış halde renksiz, iyonlanmış halde pembe renklidir

İndikatörün renk değiştirdiği noktaya dönüm noktası denir

Sulu çözeltilerin pH’ı, genellikle bir amfolit olan ve ortamın H+ iyonu konsantrasyonuna (pH’ına) göre renk değiştiren indikatör boyalar yardımıyla ölçülebilir

Sulu çözeltilerin pH’ını ortamın H+ iyonu konsantrasyonuna (pH’ına) göre renk değiştiren indikatör boyalar yardımıyla ölçme yöntemlerine kolorimetrik yöntemler denir

Sulu çözeltilerin pH’ı, elektrometrik yöntemler denen, iki elektrot arasındaki potansiyel farkının bir galvanometre ile ölçülmesi esasına dayanan yöntemlerle daha hassas olarak ölçülebilir

pH metre denen aletlerde elektrottan çıkan sinyal, şiddetlendirilir ve pH’ı bilinen bir çözelti tarafından oluşturulan sinyal ile karşılaştırılır