Stj.Dr.Duygu Oğuz Dönem IV

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
OSTEOARTRİT Dünyada bilinen en yaygın eklem hastalığıdır.
Advertisements

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI
ANKİLOZAN SPONDİLİT VE BESLENME TEDAVİSİ
ÇOCUKLARDA LÖSEMİ HASTALIĞI
OSTEOARTRİT Dünyada bilinen en yaygın eklem hastalığıdır.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
KRUP-EPİGLOTİT-PULMONER ÖDEM
TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN 2012
ŞARBON HASTALIĞI.
İNT. DR.GİZEM KARATAŞ Kasım 2014
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ (AAA) FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER (FMF)
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof.Dr.Adnan Levent YALDIRAN
OLGU 3 Prof. Dr. Hidayet SARI.
Gebelik ve Kalp Hastalıkları
Kritik semptomlara yönelik triaj uygulamaları
Intestinal Obstruction
YÜKSEK DOZ WARFARİN KULLANIMI SONUCU GELİŞEN YAYGIN ALVEOLER HEMORAJİ
Toplum kökenli pnömoni
AKUT ATAK TEDAVİSİ Prof. Dr. Ayten P. Uyan İzzet Baysal Tıp Fakültesi
BAŞAĞRILI HASTADA DEĞERLENDİRME
KARIN AĞRISINA YAKLAŞIM
BEL veDİZ AĞRILI HASTA AYIRICI TANISI
DİZ AĞRISI VE SIRTTA TUTUKLUK OLAN HASTA AYIRICI TANISI
KALITSAL KAN HASTALIKLARI
OLGU 9 Prof. Dr. Hidayet SARI.
BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLK YARDIM
Gebe Hastada Triaj Senaryoları
DİZ AĞRISI OLAN HASTA AYIRICI TANISI
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
KRONİK KARIN AĞRISI Dr. Ersin TURAL.
Göğüste kuvvetli ağrıda (kalp krizi şüphesi) ilkyardım uygulama
Göğüs Ağrısı (+) Yaygın T Negatifliği
VAKA SUNUMU: AĞRISIZ KIRMIZI GÖZ
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1 Aralık 2015 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm.
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Sağlık Slaytları İndir
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
ARTRİTİN EŞLİK ETTİĞİ SİSTEMİK HASTALIKLAR
Dr Burcu AYKANAT KTU Aile Hekimliği A.D.
Bilinç Bozuklukları Bölüm 8.
ROMATOLOJİ OLGU SUNUMU
ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ.
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ Dr. Fatoş Yalçınkaya.
Rapidly Progressing Rash in an Adult
VAKA SUNUMU ARŞ. GÖR. DR. SELMAN DEMİRCİ-KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI
AKUT BAŞLAYAN POLİARTRALJİ VE DERİ DÖKÜNTÜSÜ
ÇOCUKLARDA SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
Orak Hücre Anemisi Vaka Sunumu
Araş. Gör. Dr. Çağatay Haşim YURTSEVEN KTÜ Aile Hekimliği Abd
YAYGIN AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM
Herediter Anjioödem Dr. Mehmet KILIÇ.
Radyoiyot tedavisinin yan etkileri
Böbrek Hastalıklarında Anamnez ve Fizik Muyene
Akut bronşit ve üst solunum yolu enfeksiyonları Dr.Diyar BADEMKIRAN Prof.Dr.Mehmet ÜSTÜNDAĞ.
AKUT BATIN Dr. Gülsün ATEŞ Hamburg Üniversitesi, Tıp Fakültesi ALMANYA
BOĞMACA (Pertusis) NEDİR ?. Her ülkede ve her mevsimde görülen bakteri enfeksiyonudur. Çocukluk dönemi hastalığıdır. Hastalık geçirildikten sonra oluşan.
ÇOCUKLARDA AKUT KARIN PROF. DR. SELAMİ SÖZÜBİR
Başağrısı olmaksızın paroksismal vücut ağrısı: Korpalji
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (FAMİLİAL MEDİTERRANEAN FEVER) İNT. DR. NİSANUR AKSU.
Sunum transkripti:

Stj.Dr.Duygu Oğuz Dönem IV AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ Stj.Dr.Duygu Oğuz Dönem IV

Hastalığın Tarihçesi İlk olarak Fransız hekimler,Marsilya’da yaşayan Ermeniler’de bu hastalığı görüp tarif etmiş ve “Ermeni Hastalığı” adını vermişler. Sonraları SefardikMuseviler,Rumlar,İtalyanlar,Türk ve diğer Akdeniz çevresi ırklarında da görülmesi üzerine bu isim terkedilmiştir.

Hastalığın periyodik karakteri göz önünde bulundurularak “Periyodik Hastalık”adı da verilmiştir.Ama periyodik karakteri olan diğer hastalıklarla karışabildiği için bu ad da artık kullanılmıyor. Yine de bizde “Periyodik Hastalık” denince bu hastalık anlaşılmaktadır.

Anglosakson literatüründe “Familial Mediterranean Fever”ismi kullanılmaktadır. Benign Paroksismal Peritonit Periyodik Peritonit Familial Paroksismal Poliserozit isimleri de kullanılan isimler arasındadır.

TANI Tekrarlayan ataklarla görülen ATEŞ PERİTONİT PLÖRİT ARTRİT veya ERİZİPİEL şeklinde cilt lezyonları ile karakterize OTOZOMAL RESESİF bir hastalıktır.

İNSİDANS ÜLKEMİZDE GÖRÜLME SIKLIĞI Hasta=1/1000 Taşıyıcı=1/6

TAŞIYICILIK Hasta Normal Taşıyıcı Taşıyıcı Taşıyıcı Anne Taşıyıcı baba Ovum Sperm Hasta Normal Taşıyıcı Taşıyıcı

KLİNİK ÖZELLİKLERİ Hastaların %90ı ilk ataklarını 20 yaşından önce geçirirler. Hastalık,tipik olarak ataklarla seyreder ve ataklar arası hastalar,rahattır. Genellikle atağı presipite eden bir faktör yoktur. Nadirentravma,egzersiz,stres,menstrüasyon,soğuk ve bazı yiyecekler atağı tetikleyebilmektedir.

FENOTİP (KLİNİK BULGULAR) Periton,sinovya,plevrada enflamasyon Tekrarlayan ateş(38-40oC) Karın ağrısı,eklem ağrısı,göğüs ağrısı Bulguların başlaması ve ortaya çıkışı 2-4saat içindedir ve hızlı seyreder.Ataklar,hastayı yatağa bağlıyacak şekilde çok şiddetli olabilmektedir.

Ataklar arasında hasta tamamiyle normaldir. Atakların süresi,ortalama 6-96 saat arasındadır. Atak sıklığı,çok değişken olabilir. Ataklar arasında hasta tamamiyle normaldir.

FENOTİP ABDOMİNAL ATAK=Hastaların %95inde bulunur,en sık görülen atak şeklidir.Karın ağrısı yaygın hissedilir ve karın muayenesinde kas rijiditesi ve rebound varlığı ile peritoniti taklit eder. Atak esnasında çekilen direkt karın grafilerinde hava-sıvı seviyeleri ve ince barsak distansiyonu görülmesi ile de ileusu düşündürtür.

İNKOMPLET ABDOMİNAL ATAK=Vücut sıcaklığının normal olabildiği,akut faz reaktanlarında minimal veya hiç değişiklik olmadığı ataklar olarak tanımlanmaktadır. Kesin tanı için diğer atakların gelişmesi veya bu tablonun benzerini oluşturan diğer nedenlerin ekarte edilmesi gerekir.

EKLEM ATAKLARI=Sıklıkla monoartrit şeklinde görülür EKLEM ATAKLARI=Sıklıkla monoartrit şeklinde görülür.En sık alt extremitelerdeki büyük eklemler tutulur. Kızarıklık,şişme,hassasiyet ve hareket kısıtlılığı gibi tipik eklem iltihabı bulgularını gösterir. Ağrı,çok şiddetli olabilir. Eklem grafisinde eklemde yalnız şişme bulguları vardır. GÖĞÜS ATAKLARI=Sıklıkla bir tarafta,şiddetli,hızlı başlayan ve nefes almayı zorlaştıran tarzda bir ağrı şeklindedir.Ağrının omuza doğru yayılması nedeniyle yanlışlıkla “Akut Omuz Artriti” şeklinde tanı konabilir. Perikardiyal atak,diğer perikarditlerden farklı bir özellik göstermez.Fizik muayenede nadiren perikardiyel sürtünme sesi duyulur.EKG’de geçici ST-T değişiklikleri,AC grafisinde kalp gölgesinin büyümesi görülür.

SKROTAL ATAKLAR=Sıklıkla 20 yaşından önce ilk atak ortaya çıkar SKROTAL ATAKLAR=Sıklıkla 20 yaşından önce ilk atak ortaya çıkar.Tek taraflı ödem,ağrı,hassasiyet ve kızaıklık şeklinde görülmektedir. CİLT ATAKLARI=FMF için tek tipik cilt döküntüsü,erizipiel benzeri eritemdir.(Eritema Nodosum)Sıklıkla diz altında yer alır ve burdan ayak dorsumuna uzanabilir.

YALNIZ ATEŞ ATAKLARI=Tek başına ateş ve sistemik semptomlar FMF’de görülebilmektedir.Ancak tanı için birçok hastalığın ayırıcı tanısının yapılması gerekir.

FMF ATAKLARININ KLİNİK TİP VE PREVELANSLARI ANA ÖZELLİK EN SIK ALAN PREVELANS(%) Abdominal Peritonit Yaygın 95 Eklem Mono-artrit Alt extremitelerde büyük eklem 75 Göğüs Plöritis Perikarditis Tek taraflı 40 <1 Skrotal Vaginalitis <5 Kas Myalji Tek veya birçok Cilt Erizipiel şekli Alt taraf ve baldır Sadece ateş 25

GENETİK ÖZELLİKLERİ Hastalık MEFVgenindeki missens mutasyon ve delesyon sonucu oluşmaktadır.Bu gen ilk olarak 1992yılında 16.kromozomun kısa kolunda(16p13.3)tespit edilmiştir. MEFV geni,10 eksondan oluşan ve nötrofil aktivitesinde önemli olan pirin/marenostrin proteinini sentezletir.

MEFV geninde toplam mutasyon sayısı=32dir ve bu mutasyonların %85’i 2 MEFV geninde toplam mutasyon sayısı=32dir ve bu mutasyonların %85’i 2. ve 10. eksona aittir.

TÜRK TOPLUMUNDA MEFV GENİ MUTASYON FREKANSLERI MUTASYONLAR FREKANS(%) M694V 33.8 E148Q 12.8 M608I 9.3 V726A 7.1 A761H 2.8 M694I 1.1 L695A 0.5 Bilinmeyen 32.8

GENOTİP-FENOTİP KORELASYONU Mutasyonların gen bölgesi üstünde bulundukları yer,mutasyon türü ve protein üzerine yansımaları,hastalığın fenotipini belirler.Şöyle ki M694V etnik gruplar arasında değişken olmakla beraber amiloidoz riskini artırır. E148Q,V726A amiloidoz oluşumunda daha az etkendir. A138G polimorfizmi,hhb mutasyonla beraber olduğunda amiloidoz riskini arttırır.

Klinikte tanı koymada büyük problemler yaşanan FMF hastalığında MEFV geni ile ilgili mutasyonların bulunmasının tanıda büyük önemi vardır. 4 major mutasyon,FMF hastalarının %85’inde bulunmaktadır. Gen testi:Hastadan alınan kanda MEFV geninde mutasyon aranır.Ülkemizde bazı merkezlerde yapılır.Testin sonucu 3-4 haftada alınır.

Hastalıkta rol oynayan diğer genler ve mutasyonlarla ilgili araştırmalar sürmektedir.Bu nedenledir ki gen testi + çıkarsa FMF’in varlığını ortaya koyması yönünden anlamlıdır fakat testin – çıkması FMF yok anlamına gelmez!

TEL HASHOMER TANI KRİTERLER MAJOR Kriterler 1-Peritonit,plörit veye sinovitin eşlik ettiği tekrarlayan ateşli epizodlar 2-Yatkınlaştırıcı bir hastalık olmaksızın AA-tip amiloidoz 3-Devamlı Kolşisin tedavisine anlamlı yanıt MİNÖR Kriterler 1-Tekrarlayan ateşli ataklar 2-Erizipiel benzeri eritem 3-Birinci derece akrabalarda AAA öyküsü

KESİN TANI=2 Major Kriter veya Tek Minor Kriter OLASI TANI=1 Major Kriter+1 Minor Kriter

Doktorun hastayı Tanı konmasındaki en önemli unsur; ATAK ANINDA İNCELEMESİDİR!

LABORATUAR İNCELEMELERİ Atak esnasında C reaktif protein Fibrinojen Eritrosit sedimentasyon hızı Kan beyaz küresi Serum amiloid A yükselir. Tüm bu testler,ataklar arasında normaldir.

FMF’İN KOMPLİKASYONLARI FMF’in en önemli komplikasyonu, AMİLOİDOZ’dur.

Amiloid;böbrek,barsak,deri,kalp gibi bazı doku ve organlarda patolojik olarak depolanan bir tür proteindir.Depolanmasına ise “Amiloidoz” denir ve bu durum,özellikle böbreklerde ilerleyici fonksiyon kaybına neden olur. Amiloidoz,genelde hiç tedavi görmemiş ve hastalığı erken yaşta başlamış olanlarda görülür.Yine, ailede amiloidoz öyküsü olanlar ve erkeklerde risk artmaktadır.Amiloidoz riski,farklı etnik gruplarda değişkendir.

Böbrek Yetmezliği’nioluşturur. Amiloid birikimi,sıklıkla amiloid nefropatisi şeklinde o.ç.Amiloid nefropatisi,genelde yavaş seyirlidir ve Asemptomatik proteinüri Nefrotik sendrom Azotemi Üremi devrelerinden geçerek Böbrek Yetmezliği’nioluşturur.

FMF hastasında günde 0.5gr’dan fazla proteinüri olması,büyük olasılıkla amiloid nafropatisi olasılığını düşündürmektedir. Tanıda böbrek biyopsisi veya yapılamıyorsa rektal biyopsi %70-80 oranda amiloid birikimini göstermektedir.

KOMPLİKASYONLAR… Tekrarlayan serozit ataklarına bağlı yapışıklıkların olması ile FMF ataklarını taklit eden,yapışıklıklara bağlı İleus tablosu oluşabilir.Erken tanı ve tedavi,bu tablonun oluşmasını önlemek açısından önemlidir. Nadiren kronik cilt döküntüleri de oluşabilir.

TEDAVİ AMİLOİD OLUŞUMUNU ENGELLEMEDE KOLŞİSİN,1974 yılından bu yana ATAKLARIN ÖNLENMESİNDE VE AMİLOİD OLUŞUMUNU ENGELLEMEDE tek ilaç olarak kullanıma girmiştir. Kolşisinin etki mekanizması tam bilinmemektedir.

İlacın dozu,1-2mg/gündür İlacın dozu,1-2mg/gündür.Kolşisin tedavisi alan hastalarda %60ataklar kesilirken %20sinde atakların sıklığında azalma görülür.Tedaviye yanıtsızlıkta en sık nedenler:İlacın tolere edilememesi / İlacın yeterli dozda alınmaması / Hastanın tedaviye uyumsuzluğu %5 hastada da tedaviye yanıtsızlık o.b.Ülkemizde yapılan çalışmaya göre İNTERFERON-alfa tedavisinin atakların sıklığını azaltığı gösterilmiştir.

Kolşisin tedavisine rağmen atak geçiren hastaların da amiloid oluşumunu engelleyen 2mg/gün dozu almaları gerekmektedir. Kolşisin in akut atakta ise atağı engelleyici yahut geriletici bir rolü yoktur.AKUT ATAK’ta çeşitli analjezikler ve antiinflamatuarlarla hasta rahatlatılmaya çalışılır.Bu amaçla Sodyum diclofenac 75mg i.m.uygulanabilir.

KOLŞİSİN DOZU 2 mg/gün ideal tedavidir= 1*2 tb/gün Sürekli kullanılması halinde KOLŞiSİN tartışmasız yararlıdır!!!

KOLŞİSİN YAN ETKİLERİ Nadirdir.En sık görüleni,ishaldir.Döküntü,saç dökülmesi,lökopeni,trombositopeni,nöropati,miyalji,kas toksisitesi ve sperm fonksiyonlarında bozulma da çok nadir olabilmektedir.Tüm bu etkiler,ilacın dozunun azaltılması ile ortadan kalkmaktadır.Doz azaltılan hastaların takibi gerekir ve atak oluşmasını engelleyebilmek için de tekrar etkin doza ulaşılmaya çalışılmalıdır. Gebe ve emziren kadınlarda ilacı bırakmalarını gerektirecek bir duruma rastlanmamıştır.İlacı güvenle kullanabilirler.

Ve bir olgu… Hastamızın adı,Mustafa Demircioğlu 35 yaşında Sivas doğumlu Erkek,Evli,2 çocuk babası Lise mezunu Çalışmıyor Soy geçmişi;baba,Kronik böbrek yetmezliğinden ex.Anne,DM ve HT hastası Sivas’ta ikamet ediyor.

Mustafa Bey,09-12-2005 tarihinde başlayan el ağrısı ve şişmesi, 10 gündür ara ara olan karın ağrıları,diyare,kusma(-yediğini) sebebiyle hastaneye başvurmuştur. Ateşi olmamış ama başvurduğu gün üşüme-titremesi olmuş. 1aydır idrarında yanma şikayeti olan hastanın yine 1 aydır iştahı da yoktur ve hasta,1 ayda 23 kg vermiştir.

HASTANIN LAB DEĞERLERİ B.K.=181000 %80’İ parçalı CRP=155 (N; 0-8) SEDİM=138 Hb=10.7 Plt=775000 PT=14.0 (N; 11.5-15.5) PTT=27.3 (N; 26.5-40) BUN=42 ALT=28 AST=27 Albumin=1.3 CrCl=8.1ml/dk GFR=7.1ml/dk

FİZİK MUAYENE

Tansiyon,170/120mmHg Nabız,100/dk Solunum sayısı,24/dk Bilateral orta ve alt zonlarda ronküs Üfürüm(2/6sistolik) Kostovertebral hassasiyet +/+ Dizlerde bilateral hassasiyet +

GİRİŞİMLER

ENDOSKOPİ,Antrumda 1*1cm genişlikte ülser alanı mevcut-----gastrik ülser ve özefajit mevcut EKOKARDİYOGRAFİ,Perikardiyal efüzyon,Sol atriyal dilatasyon,Minimum mitral ve triküspit yetmezliği BÖBREK BİYOPSİSİ,Amiloidoz Gaytada mikrorobiyolojik kültürde üreme görülmemiş İdrar kültüründe üreme yok,piyüri mevcut.İdrarın mm3’ünde 200 eritrosit,2800 lökosit mevcut

TEDAVİ

Termoflex krem 2*1----antiromatizmal Ecoprin 100mg 1*1-----asetilsalisilik asit Beloc zok 50mg 1*1-------metoprolol Norvasc 10mg 1*1-------amlodipin Lansazol tb 1*1-----Lansaprazol Rocephin 2*1 iv----ampirik tedavi için

Hastanın diyaliz tedavisine başlanmasına karar verildi Hastanın diyaliz tedavisine başlanmasına karar verildi.Periton diyalizi kateteri takıldı. Haftada 3 kez hemodiyaliz

PSİKİYATRİ KONSÜLTASYONU Diyalize girdikten 1 hafta sonra hastada diyalizden sonra yorgunluk,moral bozukluğu,iç sıkıntısı,isteksizlik,uykusuzluk şikayetleri başlamıştır.Hastanın psikiyatristle konuşması,isteksiz,duygulanımı sıkıntılı,kişisel yetileri kabaca doğal,dışa vuran davranışlarında bir özellik yoktur. ----Cipralan tb 1*1/2 ----Xanan 0.5mg LH(sıkıntı olursa)

REFERANSLAR Harrison’s Principles of Intenal Medicine(12th Edition) The Merck Manuel(16th Edition) Cecil Essentials of Medicine(2nd Edition) Robbins and Kumar Pathology Akar N.,Tekin M.,Taştan H.,Koçak H.,Özkaya N.,Elkan AH.Genotype-phenotype corelation in large group of Turkish patients with familial mediterranian fever:evidence for mutation-independent amyloidosis.Rheumatology 2000. Akar N.,Mısırlıoğlu M.,Yalçınkaya F.,Akar E.,Çakar N.,Tümer N.,Akçakuş M.,Taştan H.,Matzner Y.MEFV mutations in Turkish patients suffering from familial mediterranian fever.Hum.Mutat 2000 Livneh A.,Lngevitz P.,Zemer D et al.Criteria fort he diagnosis of familial mediterranian fever.Arthritis and Rheumatism 1997