Masal Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir. Tamamen düş gücünün ürünü, gerçekle ilgisi bulunmayan, sundu-ğu dünyayı inandırıcı kılma yolunda bir kaygı taşımayan kısa hikâye-lerdir. Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir. Masallar, özellikle çocuklara hitap eden eğitsel içerikli metinler ol- duğu için kolay anlaşılır ve akıcı bir anlatıma sahiptir. Masallar merak duygusunu en fazla uyaran yazı türlerinden biridir. Masalda olayların nasıl gelişeceği kahramanların neler yaşayacağı, masalın nasıl sonlanacağı gibi konularda okuyucu veya dinleyici aşırı derecede meraklanır. Bu bakımdan masallar çok sürükleyicidir. Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür.
Anlatımda iç uyaklara ( seci ) yer verilir. Tekerleler önemli yer tutar. Masallar genellikle “ bir varmış, bir yokmuş” ya da “ evvel za-man içinde, kalbur saman içinde” şeklinde başlar. Tekerlemeden sonra olay ve dilek bölümü vardır. Olay kişi mekân, zaman olağanüstüdür. Yer ve zaman belirsizdir. Masallarda yer kavramı sembolik bir biçimde yer alır. Genellikle uzak mekânlarda geçer. Bahsedilen yer isimlerinin çoğu hayalidir. Ne zaman, hangi yerde bulundukları asla bilinmez. Kişiler ya çok iyi ya da çok kötüdür. a. Anonim, b. genellikle nesir, ( nesir – nazım karışık da olabilir ) c. olaya ve anlatmaya dayalı, ç. edebî ( sanatsal ),
d. dilin şiirsel işlevde kullanıldığı, e. kahramanların tip olduğu, f- ilahi bakış açısının kullanıldığı, g. sözlü gelenek ürünü olan ğ. kurmaca metinlerdir. Halk düşüncesinin, halk kültürünün ortak ürünüdür. Masallar eğlendirici ve eğiticidir. Açık bir anlatımın tüm özellikleri bulunur. ( Duruluk, yalınlık, açıklık…) Döşeme, olay, dilek bölümlerinden oluşur. Öğrenilen geçmiş zaman veya geniş zaman kullanılır. Her masaldan bir öğüt, bir ders çıkarılabilir. Masallar hep bir dilek ve mutlu sonla biter. Her zaman iyiler kazanır. İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
Niteliği ne olursa olsun her şeyiyle hayal ürünüdürler. Kişileştirme, intak, mübalağa sanatları kullanılır. Kahramanları tiptir. İlahi bakış açısı vardır. Dini ve milli öğeler yoktur. 3, 7, 9, 40 vb rakamlar vardır (Genellikle Türk masallarında.) Yapı unsurları (Olay, kişi, zaman, yer) vardır. Masallarda olağanüstü varlıklar (cin, peri, melek) bulunabilir. Kişileri her kesimden olabilir. Kişiler olağanüstü özellikler taşır. İyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür.
MASALIN GENEL ÖZELLİKLERİ Masalın genel özelliklerinin “konu, olay, yer, zaman, kişi, amaç” yönlerinden değerlendirilmesi: a- Konu: Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve konular anlatılır. Özellikle çocuklara doğ-ruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, ahlâklı olmak, erdemli olmak, yardımseverlik gibi duygular verilmek istenir. Ayrıca çevredeki kişilerin, olayların ve yöneticilerin eleştirileri de yapılır. Haksızlıklara karşı halkın ve halk içinde bir önderin direnmesi ve sonuçta mutlaka üs-tün gelmesi işlenir. b- Olay: Masallar olay eksenli bir edebiyat türüdür. Ta-mamen hayal ürünü olan bu olaylar, olağanüstü nite-likler taşıyabilir. Masallarda “olamaz” diye bir şey yok-tur. Her şey olabilir ve bunlar konu olarak işlenir.
c - Yer: Masalda belirli bir yer, çevre yoktur c - Yer: Masalda belirli bir yer, çevre yoktur. Hayali bir yer, çevre söz konusudur. Bunlar da genellikle “Kaf-dağı’nın arkasında bir ülke, yedi kat yerin altı, peri-ler padişahının ülkesi” gibi hayalî yerlerdir. d - Zaman: Masalda zaman da belirsizdir. Geçmişte bir zamandan söz edilir; ama aslında bu hayalî bir za-mandır. Masallar geçmiş zaman kipi (-miş) kullanıla-rak anlatılır. Bu yönüyle de hikâyeden ayrılır. “Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur sa-man içinde, pireler berber iken, develer tellâl iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken gibi tekerlemeler aslında zamanın belirsizliğini ve olayın hayalî olduğunu da açıklar.
e - Kişi: Masal kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyabilir e - Kişi: Masal kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “peri, dev, cüce, cadı, gulyabani, şahmeran, Züm-rüdüanka kuşu” gibi hayalî kahramanlar karşımıza çıkabilir. Masalda, gerçek hayatta rastlanamayacak kişiler bulunabilir. Kişiler ya iyidir ya da kötüdür. İyiler hep iyilik yapar, kötüler de hep kötülük yapar. İyiler masalın sonunda mutlaka kazanır, kötüler de her zaman kaybeder. f - Amaç: Masalda eğiticilik esastır. Aslında yerin, kişilerin ve zamanın hayalî olması da bundandır. Kimse rencide edilme-den insanlara ders verilir. Herkes masalın sonunda verilen dersten kendisine düşen payı alır. Masallarda kötülükler eleş-tirilerek okurun ve dinleyenin bu kötüler gibi olmaması istenir. İyiler ve iyilikler de yüceltilir ki okur veya dinleyici iyi olsun ve iyilik yapsın. Bu yüzden özellikle eğitimde masallardan yarar-lanılır.
Masallar “serim, düğüm ve çözüm” olmak üzere üç bö-lümden oluşur. MASALIN BÖLÜMLERİ Masallar “serim, düğüm ve çözüm” olmak üzere üç bö-lümden oluşur. Serim: Tekerlemelerle giriş yapılır. Kahraman tanıtılır. Konu verilir. Düğüm: Kahramanın başından geçen türlü türlü olaylar anlatılır. Oku- yucunun merakı tahrik edilir. Olay bir çözüme kavuşturması gereken noktaya getirilir. Çözüm: Bu bölümde olay bir sonuca bağlanır. İyiler kazanır. Kötüler kaybeder. İyilere ödül, kötülere ceza verilir. İyi dileklerle ma-sal bitirilir.
MASAL TÜRLERİ Olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer veren öykü lerden oluşan “masal” bir terim olarak aslında “Sindirel- la”, “Çizmeli Kedi”, ”Keloğlan” gibi sözlü geleneğin ürün- leri olan halk hikâyelerini kapsar. Ama değişik sanatçılar tarafından kaleme alınan ve sözlü gelenekle ilişkisi ol- mayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır. Öyleyse masallar, “anonim masallar” ve “ edebî ma- sallar” olarak ikiye ayrılabilir.
A - Anonim masallar: Bu masallar toplumun değer yargılarını, anlayışını, kültürünü, dünya görüşünü yansıtan ürünlerdir. Söyleye- ni belli değildir bunların. Toplumun ortak ürünüdür bu masallar. Sözlü olarak nesillerden nesillere aktarılır. Bunlardan günümüze gelenler, derlenmiş ve kitap ola- rak yayımlanmıştır. Anonim masallar içinde “eğlence” amaçlı olanlar da vardır. Bunlar güzel vakit geçirtmeyi amaçlar. Anonim masallar “zincirleme masallar” şeklinde de olabilir. Zin- cirleme masallarda sıkı bir mantık bağıyla birbirine bağ- lanan, küçük ve önemsiz bir dizi olay art arda sıralanır. “Keloğlan” masalları anonim masallara örnek gösteri- lebilir.
B - Edebî masallar: Bu masallar sözlü kültürün ürünü olan anonim masal- lardan farklı olarak, toplumda görülen aksaklıkları yermek, bir düşünceyi ortaya koymak gibi belli bir amaca yönelik olarak sanatçılar tarafından yazılır. Yani bunlar anonim de- ğildir. Bu masallar yazanın toplumsal görüşlerini ve dünya- ya bakış açılarını yansıtır. Fransız “La Fontaine”in yazdığı hayvan masalları da bu türdendir. Şeyhi’nin “Harnâme” adlı eseri bu masal türüne örnek gösterilebilir.
Dünya edebiyatında masal türündeki ilk eser, Hint ede- DÜNYA EDEBİYATINDA MASAL Dünya edebiyatında masal türündeki ilk eser, Hint ede- biyatının ürünü olan ve Beydeba’nın yazdığı “ Kelile ve Dimne ” sayılabilir. Fabl şeklindeki bu eserin dışında, “ Bin- bir Gece Masalları ” da bu türün güzel örneklerindendir. Avrupa’da ise masalcılığın temellerini Fransız sanatçı La Fontaine (Lafonten) atmıştır. Dünya edebiyatındaki başlı- ca masal yazarları arasında Alman edebiyatında “ Grimm Kardeşler ” ve Danimarka edebiyatında “ Andersen ” öne çıkmıştır.
TÜRK EDEBİYATINDA MASAL Türk edebiyatında “Keloğlan” en tanınmış masal kahramnıdır. Türk edebiyatında La Fontaine masalları Şinasi tarafından “Tercüme-i Manzume (1859)” adıyla Türkçeye çevrilmiştir. Eflatun Cem Güney ise Türk edebi- yatının sözlü kültüründen gelen masalları derleyip kitap halinde yayımlamıştır.
Masal ile Efsanenin Farkı Efsane, halkın hayal gücüyle yarattığı “ ideal insan tipi” ni verir ve nesilden nesle anlatılır. Efsane ile masallar ara- sında uygunluk vardır. İki türde de olağanüstü olaylar işle- nir. Yalnız, efsane daha inandırıcıdır. Efsanelerde önceleri tabiatüstü olayları açıklama amacı vardır; sonraları ise ideal insan tipini betimleme söz konusudur. Ancak masallarda eğiticilik amacı vardır, ders vermek esastır, herhangi bir tabiat olayını yorumlamak gibi bir amaç güdülmez. Efsaneleri toplumların inançları, düşünce yapıları, yaşa- dıkları çevre, hayat şartları ortaya çıkarır. Masallarda ise bu ölçüde bir yerellik yoktur. Masallar evrensel mesajlar içerir.
Efsane anlatıcıları ve dinleyicileri tarafından çoğun-lukla gerçek olarak kabul edildiği halde masal başın-dan beri hayal ürünü olarak kabul edilir. Bu nedenle de masalların belirli bir yere tarihe şahsa dayandığı görülmez. Efsanelerde bir derinlik vardır masallar yalın ve so-yuttur. Efsanelerde geriye herhangi bir olayı hatırlatacak ya da düşündürecek bir iz kalır masalda geriye kalan bir iz bulunmaz. Efsane olayın nedenini irdeleyip açıklar masalda olayın nedeni hiç önemli değildir. Bazı efsanelerde dini yön belirgindir masalda ise be- lirsizdir.
Efsanelerin konusu bir yere ya da şahsa bağlanır Efsanelerin konusu bir yere ya da şahsa bağlanır. Ma-sallar belli bir yere bağlanmaz. Masalarda yerler genel-likle Çin, Bağdat gibi hayal edilen yerlerdir. Efsanede zaman kavaramı bazen gerçekçi bir biçimde ifade edilir masalda ise zaman karamı gerçekçi olmayıp zamanın birinde diye ifade edilen belirsiz soyut bir kav-ramdır. Efsanelerin başlangıç ile masalların başlangıcı arasında farklar vardır. Masalar gerçeküstü bir anlatımla başlar. Efsane inandırıcı bir özellik taşır, masalın inandırıcı bir özellik taşıması gerekmez. Efsaneler kısa metinlerdir daha özlü anlatıma sahiptir, masallar efsanelere göre uzun metinlerdir anlatımları süslü ve abartılıdır.
Bazı efsaneler yaşandığı varsayılan herhangi bir olay sonucu kalmış kalıntılar üzerine anlatılır, masallar için bu durum söz konusu değildir. Benzer Yanları Her iki tür de anonim olup anlatıcıları belli değildir. İkisi de sözlü gelenekte yaşar. Her iki türde de cin, peri, pir, ak sakallı ihtiyar, konu-şan hayvan ve şekil değiştirme gibi pek çok motif ortaktır. Her iki tür de nesir biçiminde olup bazılarında az sa-yıda manzum bölümlere rastlanılmaktadır.
Her iki tür de insanın hayal bile edemeyeceği her ko-nuyu işleyebilir. Her ikisinde de kahramanların alkış ve kargışları Tan-rı tarafından kabul edilir. İnsanlar taşa ya da kuşa dö-nüşebilir. Olağanüstülükler ortaktır.
Masal ile Destanın Farkı Masallar tamamen hayal ürünüdür Masal ile Destanın Farkı Masallar tamamen hayal ürünüdür. Destanlar ise toplumların geçmişte yaşadıkları çok önemli ve iz bı-rakan olaylardan beslenir. Masallar evrensel öğeler ve temalar içerir. Destanlar ise milli nitelikler taşır. Masallarda iyi insan-kötü insan gibi evrensel konular işlenirken, destanlarda bir toplumun tarihine ait ye-rel değerler aktarılır.
Masal - Fabl Karşılaştırması İkisinde de olağanüstülükler vardır. İkisinde de teşhis ve intak sanatları vardır. Masal tekerlemelerle başlar. Fablda böyle bir durum söz konusu değildir. İkisinin de öğretici niteliği vardır. İkisi de sanat metnidir. İkisi de kurmaca metinlerdir. İkisi de ilahi bakış açısının hâkim olduğu metinlerdir. İkisinin de kahramanları tiptir. İkisi de olaya ve anlatmaya dayalı metinlerdir. Fabllarda genellikle hayvanlar kahramandır. Masallarda ise devler, cinler, periler vardır.
Masal anonimdir, fabl ise anonim değildir. İkisinde de yer ve zaman belirsizdir. Masallar her zaman mutlu sonla biter. Fabllarda böyle bir kaygı yoktur. Yapı unsurları (Olay, kişi, zaman, yer) vardır.