SİYASİ AKIMLAR VE TEORİLERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hüsn-ü Zan Su-i Zan.
Advertisements

Ahmet YORDAM EVRENİN YARATILIŞI
HUKUK BİLGİSİNE GİRİŞ · Hak ve Hukuk tanımı
9. SINIF TARİH / 03 / 2014.
Hz.Ali Dönemi ( ).
Kur’an ı Kerim’in İç Düzeni
İSLAM SİYASETİNİN ORTAYA ÇIKMASI
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
Hazırlayan: Bekir Salih KORKMAZ
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ
TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ
SBU 409-TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ
ADALET.
İslâm Düşüncesinde Yorum Farklılıklarının Sebepleri
HZ. MUHAMMED (ASM); ANNESİ, YENİ DÜNYAYA GELDİĞİ ZAMAN ONDAN “ÜMMETİ, ÜMMETİ” SÖZÜNÜ İŞİTMİŞ. HZ. HASAN’IN BAŞINI ÖPMESİ (GAVS-I AZAM ŞAH-I GEYLANİ) HZ.
Salim SELVİ.
KAZA VE KADERE İMAN AHİRET GÜNÜNE İMAN RABİA DOĞAN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAK. DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİL. EĞİTİMİ ÖĞRT.
Abbasiler Dönemi.
HANBELİ MEZHEBİ İmam-ı Hanbel (Ahmed bin hanbel)'in kendi usulüne göre şer'i deliller çıkardığı hükümlere ve gösterdiği yola Hanbeli Mezhebi denir. Ehl-i.
2. Ünite: İslam’da İman Esasları
TÜPRAŞ 50.YIL ANADOLU LİSESİ
SOSYAL BİLGİLER 5. SINIF DERS KİTABI 7
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
MEZHEPLER.
Din Anlayışındaki Yorum Farklılıklarının Sebepleri
Sorumluluk Bilinci.
Hicret Olayı.
İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar sade bir hayat yaşıyorlardı
İTİKADÎ MEZHEPLER İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar arasında itikadi konularda herhangi bir şüphe ve farklı düşünce bulunmuyordu.
EMEVİLER DÖNEMİ ( ).
Hz. Muhammed (s.a.v.) Bilgiye Önem Verirdi
Hicri Dördüncü ve Beşinci Asırlar
Dersin Adı İslam Mezhepleri Tarihi II Dersin Amacı
Son Dönem -devam 10. Ders.
İnsan İradesi ve Kader İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel özellikler, -akıl -irade AKIL, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan ayırt.
Son Dönem -devam 11. Ders.
Mürcie/Tanımı Mürcie, R-C-A filinden türetilen ve
Alevilik.
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
ŞÎA’DA FIRKALAR ve İMAMLAR
FatImi Tarihi Berat Köse.
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
MÜSLÜMANLIKTA, DÜŞÜNCE VE İNANÇ FARKLILAŞMASI
BİLGİ YARIŞMASI A Grubu B Grubu C Grubu D Grubu.
KAMU HUKUKU DEVLETİN YAPISI VE İŞLEYİŞİ. ANAYASA DEVLETİN TEMEL YAPISINI-DİĞER KANUNLARIN UYMALARI GEREKEN ANA ESASLARI-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİ BELİRLEYEN.
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 7. SINIF 4. ÜNİTE
B- Ehl-i Bid’at 1. Mutezîle 2. Şia 3. Haricîyye 4. Mürcîe
Hz. Muhammed.
L İ DER E Ğİ T İ M KÜLTÜR VE SANAT GENÇLİK KULÜBÜ DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN B İ LG İ YARIŞMASINA HOŞ GELD İ N İ Z.
DEMOKRASİ NEDİR?. Gücünü halktan alan, yönetimde halk iradesinin etkin olduğu eşitlik, adalet, özgürlük, insan hakları prensibine dayanan anlayışa demokrasi.
Temel Hadis Kavramlarıyla İlgili Oryantalist İddialar ve Eleştirisi
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
İslam Medeniyetinde İdari mekanizma (Siyasal yapılanma)
3. ÜNİTE: VAHYE DAYALI DİNLER
Türklerin Müslüman Oluşu
Sosyal ve kültürel hayat. Peygamberlikten önce Hz. Peygamber’in Mekke şehir devletinde herhangi bir görevi yoktu. O, peygamberlikten önce olduğu gibi,
YUNUS EMRE MATÜRİDİ.
MEZHEPLER (5 MEZHEP) Hamza Solak. HANEFI MEZHEBI  Hanefi mezhebi, (Arapça: الحنفية veya المذهب الحنفي) İslam dininin sünni fıkıh mezheplerinden biri.
KÜLTÜRÜMÜZDE H.Z MUHHAMMED SEVGİSİ. Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi: Bir çocuğa bir ad, çocuğun o adin manasını yasaması veya o ada sahip bir şahsin.
Hukukta bir hüküm vermek için delil gereklidir. Yani hâkimin hükme nasıl ulaştığını gösteren meşru bir dayanağın olması gerekir. Bu delilin de bir kaynağı.
Hicret Olayı. Akabe biatları: Peygamberimiz şehir dışından Mekke'ye gelen yabancılara da İslam'ı tebliğ ediyordu.
Din ve devlet ilişkileri bağlamına kavramsal netlik açısından bakış
Din ve devlet ilişkileri bağlamına kavramsal netlik açısından bakış
6. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ BİLGİ YARIŞMASI
Erken Dönem Abbasi Halifelerinin Din Politikası
SÂMERRÂ DÖNEMİ ( / ).
Hz. Osman Dönemi.
Sunum transkripti:

SİYASİ AKIMLAR VE TEORİLERİ YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU 3. DERS YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

İSLAMDA SİYASİ FIRKALAR Bağdadi 73, Eş’ari ise on tane fırka saymaktadır. Ancak esas olarak beş fırkadan (mezhep) bahsedilebilir. Şia (Zeydilik, Keysaniyye, İmamiye) Haricilik Mutezile Mürcilik Ehl-i Sünnet Burada kelami-fıkhi yönleri değil siyasi görüşleri ele alınacaktır. Bütün fırkalar devlet başkanının olması gerektiğinde ittifak etmişlerse de belirlenmesi konusunda farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Ehl-i Sünnet «halife», Şia ise «İmam» ifadesini kullanmışlardır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Hz. Osman’ın son dönemindeki olaylarla ortaya çıkmaya başlamış, Hz. Hüseyin’in şehit edildiği Kerbela Olayı (680) siyasi ve dini bir yaklaşım olarak ayrılmıştır. Şia; taraftar, yardımcı ve fırka anlamlarına gelmektedir. Şia, Hz. Peygamber’den sonra Hz. Ali’yi ve Ehl-i beyti imamete (hilafete) en layık görmekte ve sonraki halifelerin Hz. Ali’nin soyundan gelmesini savunmaktadır. Hz. Ali bütün sahabeden daha faziletlidir ve «İmamet» dinin bir rüknüdür. Hz. Peygamber bile bunu iptal edemez. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Peygamberler gibi imamlar da masumdur, yani «ismet» sıfatına sahiptirler ve günah işlemezler. Peygamberle imam arasındaki tek fark imamın ilahi kitap getirmemesidir. İmama itaatsizlik küfürdür ve imamlara (ulu’l emr) itaat farzdır. Onlara itaat ve isyan, Allah’a itaat ve isyandır. Hz. Ali’den yüz çevirmek ve Hz. Ebu Bekir’i halife kabul etmek irtidattır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Şiiliğin felsefesi İran geleneğinden alınmıştır. Şiiliğin otuz kadar farklı kolu ortaya çıkmıştır. Şia, Hz. Ali’nin ilk halife olması gerektiği düşüncesiyle Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ali’yi «adil» görmezler. Hz. Ömer’in dini keyfi olarak yorumladığını, Hz. Osman’ın hilafetinin haksız olduğunu, Muaviye’nin asi olduğunu belirtirler. Şiaya göre İmamın yokluğunda tüm hükümetler zalimdir. İlhanlıların egemenliğine girmekle Selçukluların (Sünnilerin) egemenliğine girmek arasında fark yoktur. Şia Safevilerin ortaya çıkışıyla siyasi bir yapıya kavuşmuştur. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Şia’ya göre Allah insanları dünyada Hüccetullahsız bırakmaz. Bu lider ya zahir, ya gizli (gaib), ya da mechul (mağmur) olur. Dünyada beklenen hüccet (muntazar) Muhammed b. Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa b. Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin. b. Ali b. Ebu Talib’tir. İşte bu kişi mehdidir ve mehdi geldiği zaman Hz. İsa da gökten inecek ve arkasında namaz kılacaktır. Şii düşüncede imamın görevi adaleti sağlamaktır. Ancak üzerinde bir otorite olmaması iktidarın tek elde toplanmasına neden olmaktadır. Sünnilerde ise iktidar dağılmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Şiiliğe göre imam, insanlar tarafından belirlenemez ve insan sürekli olarak masum bir lidere ihtiyaç duyar. Şiiliğe «oniki imamcı-isna aşeriyye» de denilmiştir. Şiiliğin en güçlü kolları İsmaililik, İmamiye ve Zeydilik’tir. Zeydilik, Sünniliğe en yakın koldur ve adını kurucusu Zeyd’den almaktadır (ö. 740). İmama itaat vaciptir ve imam biate davet ettiğinde itaat gerekir. Zeydiye takıyyeyi ret etmektedir. İmam Kureyş’ten ve Haşimi soyundan olmalıdır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU ŞİA-ŞİİLİK Zeydilere göre imam dini hukuku bilmeli ve içtihat yapabilmelidir. İmam bizzat idarenin başında bulunmalıdır. İmam bu özelliklerden birini kaybederse iktidardan uzaklaştırılmalıdır. Zeydiler, belirli şartlarda meşru olmayan imama karşı ayaklanmayı savunurlar (huruç- ayaklanma). Bu durum iç savaşa bir davetiye niteliği taşımıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU HARİCİLİK Hz. Ali’nin Sıffin Savaşı’nda hakemleri kabul etmesi üzerine Hz. Ali’den ayrılan ve O’nu «tekfir» eden gruba denilmiştir. «Lâ hükme illallah» sözünden hareketle imamet ne Hz. Ebu Bekir’in, ne Hz. Ali’nin, ne Muaviye’nindir» , «sadece Allah’ındır» diyorlar ve tüm insanların hakkıdır tezini ileri sürüyorlardı. İmamet için Kureyş’e mensup olmak gerekmediği gibi, belli bir kabile veya aileden de gelmek gerekmez. O bir köle de olabilir. Olması gereken tek şart, zamanının en iyi özellikleri ile donanmış ve iyi bir yöneticisi olmasıdır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU HARİCİLİK «Daha az faziletli kişilerin imamlığı» uygun değildir. İmam seçimle gelmelidir. İmam Kur’an ve Sünnete uymalıdır. Dini kuralları değiştirme yetkisine de sahip değildir ve sadece uygulamadan sorumludur. Ümmetin başında mutlaka bir imama sahip olması şart değildir. İmam İslamiyet'e uygun davranmazsa görevinden alınmalıdır. Hariciler, büyük günahları işleyenlerin kâfir olduklarını savunmuşlar, pek çok kişiyi tekfir etmişlerdir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU MÜRCİ’E Hariciler ve Şia’nın aşırı görüşlerine karşı ortaya çıkmış ve Hz. Ali’nin torunu Hasan b. Muhammed el Hanefiyye tarafından formüle edilmiştir. 656-661 yılları arasındaki olayları tartışmak yerine değerlendirmeyi dondurmayı savunan irca (dönüş) anlamında mürci’e adını almıştır. Bu olaylar Allah’ın takdiriyle meydana gelmiştir ve rolleri ne olursa olsun bu olaylardaki herkes Müslümandır. Mürci’e büyük günahları işleyenlere «kâfir» denilemeyeceğini de savunmuştur. Çünkü amel, imandan bir parça değildir. Bu düşünce baştaki otoritenin Allah’ın iradesiyle geldiğini, dolayısıyla itaat etmek gerektiğini savunmaktadır. İmam günahkar bile olsa itaat edilmelidir. Bu düşünceleri dine az bağlılıklarından değil, ümmetin birliğini koruma endişesinden ileri gelmektedir. Bu düşünce Sünniliğe öncülük yapmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU MU’TEZİLE Ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Vâsıl b. Ata’nın Hasan-ı Basri’nin yanından ayrılmasıyla 718-728 yıllarında ortaya çıktığı düşünülmektedir. Mutezile bir tepki hareketidir ve hem Haricilere, hem de Mürcie’ye karşı ortaya çıkmıştır. «İnsan kendi fiilinin halıkıdır ve hür iradeye sahiptir» düşüncesine sahiptirler ve Kur’an’ın ezeliliğine karşı çıkarlar. Büyük günah işleyenler kâfir olmaz, sadece «fasık» olurlar. Mutezilede Yunan mantığı ve felsefesi ile akıl ön plandadır ve bu prensipler kullanılmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU MU’TEZİLE Mutezileye göre adil bir imam gereklidir ve zalim imam zorla değiştirilebilir. İmam adaletli, tam imanlı olmalı, özel ve siyasi hayatında İslamiyet'e uygun hareket etmelidir. Mutezile Hz. Osman, Hz. Ali taraftarlarını kâfir ilan etmemiştir. Genel görüşleri, bir anda bir tek imamın bulunacağıdır. İmam atanması için icma şarttır. Bir kere icma yapılınca daha sonra daha efdali çıksa bile ondan geri dönülmez. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU MU’TEZİLE Mutezile Abbasi halifelerinden Me’mun döneminde hakim olmuş, Şii isyanlarına engel olmak isteyen Me’mun Sünnilerle Şiileri uzlaştırmaya çalışmıştır. Me’mun Hz. Ali’nin diğer sahabeden üstünlüğünü ve Mutezile’nin «Kur’an mahluktur» yaklaşımını kabul etmiştir. Me’mun Mutezilenin görüşlerini zorla kabul ettirmeye çalışmıştır. Mu’tezilenin siyasi ve sosyal etkisi Hanbeliler tarafından kırılmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Sünnilik, Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat’in kısaltılmış şeklidir. Emevilerin sonu ve Abbasilerin kuruluşu esnasında ortaya çıkmıştır. Çıkış noktası Hz. Peygamber’in «Ümmetim yetmiş iki fırkaya ayrılır, onlardan sadece biri kurtuluş ehlidir.” hadisine dayandırılır. Hadisin devamında bunların kimler olduğu sorusuna, “Bunlar cemaatte olanlardır.” buyurdu.(Ahmed b. Hanbel, 3/145; Zevaid, 6/226). Diğer bir rivayette “Bunlar benim ve ashabımın üzerinde bulunduğu yolda olan kimselerdir.” manasındaki ifadeye yer verilmiştir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Sünnilik; haricilik ve Mutezilenin fikirlerine karşı bir orta yol olarak ortaya çıkmış ve en son ortaya çıkan mezhep olmuştur. Sünniliğe göre iman, necat (kurtuluş) için yeterlidir. Ancak bu ameli terke neden olmamalıdır. Hasan Basri (ö. 728) Sünniliğin ortaya çıkmasında temel rol oynamıştır. Hasan Basri Emevilere karşı olmakla beraber onların idaresine karşı ayaklanmayı doğru bulmamıştır. Yine de zalim bir idareciye karşı her şartta itaati savunmamıştır. Müslüman bir alimin vazifesi, idarecileri sürekli olarak doğru yola çağırmak ve onları cehennem ateşiyle korkutmaktır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Ehl-i Sünnet’in görüşlerinde Eş’ari’nin önemli bir yeri vardır. Eş’ari’ye göre ümmetin bir imam seçmesi vaciptir. İmam nassla veya tayinle değil seçimle belirlenir. İmamda aranan vasıflar; ilim, adalet ve siyasettir. İmamların «ismet» sıfatı yoktur. Sünni siyasi düşüncesinin oluşumunda Ahmet b. Hanbel’in önemli bir yeri vardır. Kur’an’ın mahluk olduğu görüşüne karşı çıktığından Halife Mütevekkil döneminde hapsedildi ise de halkın tepkisinden dolayı serbest bırakıldı ve 855’de vefat etti. Ahmet b. Hanbel’in düşünceleri Haricilik ve Şia’ya bir tepki şeklindedir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Ahmet b. Hanbel’e göre fazilet hiyerarşisinde Hz. Ebu Bekir birinci, sonra da Aşere-i Mübeşşere’nin diğer sahabeleri yer almakta, onları Bedir Savaşı’na katılanlar, Muhacirler ve Ensar takip etmektedir. İmamların Kureyş’ten olması onaylanmaktadır. Halkın yöneticisine isyan etmesi ve başka birini imam tanıması doğru değildir. Ahlaki durumlar bile buna gerekçe yapılamaz. Eğer imam Allah’ın yasakladığı bir şeyin yapılmasını isterse itiraz edilmeli, ancak silaha başvurulmamalıdır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Ümmet, cemaat ve icma Sünnilikle beraber değerlendirilmelidir. Ümmetin çoğunluğunu ve Sünnet’i esas alan Sünniler müminleri Hz. Peygamber’in (SAV) sünnetine uymaya davet ettiler. Sünnilik (orthodoxy) iktidarla halkın uzlaşmasını ifade eden bir sembol olmuştur. Bu uzlaşma Kureyş merkezli olmuştur. Şia ise ehl-i beyti öne çıkararak siyasi sistemini meşrulaştırmaya çalıştı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU EHL-İ SÜNNET Sünniler Hz. Peygamber (SAV) «imam tayin etmemiştir» diyerek «imam icma ile seçilmelidir» hükmünü öne çıkarmışlar ve böylece seçimde «popüler» bir yaklaşımı benimsemişlerdir. Sadece bu şekilde seçilen imam Hz. Peygamber adına yönetme yetkisine sahip olur düşüncesiyle «karşılıklılık- toplum- devlet sözleşmesi» gerçekleşmiş oluyordu. İmama düşen «kanun yapmak» değil, halkı adaletle yönetmektir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

Ehl-i Sünnet ve Şia’nın Ortak Yönleri Ümmetin bekası ve hukukun uygulanması için imam gereklidir. İmam Kureyş’ten olmalıdır. İmamın görevini yapabilmesi için belli niteliklere sahip olması gerekir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU