Davranış Bilimleri Hafta III
İhtiyaç neydi?
İhtiyaç, İnsan hayatının yaşanması, dengeli olması, iyiliği ve rahatlığı için giderilmesi gereken eksikliklerdir.
İhtiyaçlar, motivasyonel süreçlerin başlangıç noktasıdır. İhtiyaçların kaynağı hem fizyolojik hem de psiko-sosyal olabilir.
Fizyolojik ihtiyaçlar, insanın genetik yapısına bağlı, doğduğu andan itibaren etkin, ve yaşamı boyunca göreli olarak sabit kalan ihtiyaçlardır. Psikososyal ihtiyaçlarsa insanın genetik yapısına bağlı olmaktan ziyade, kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen ihtiyaçlardır.
Fizyolojik ihtiyaçlar, organizmada belirgin değişimlere sebep olurlar Fizyolojik ihtiyaçlar, organizmada belirgin değişimlere sebep olurlar. Örneğin kandaki su-şeker-oksijen gibi maddelerin miktarı, vücut ısısı, hormonal seviyeler belirgin biçimde değişir. Bu tür ihtiyaçların tatmin edilmesi, insan yaşamının sürdürülebilmesi için zorunludur. Psiko-sosyal ihtiyaçlar için ise aynı şey söylenemez. Belirli bir psikososyal ihtiyacın eksikliği bir kişi üzerinde hiçbir etki yaratmazken, başka bir kişi için son derece önemli bir dürtüsel belirleyici haline gelebilir.
İhtiyaçlar, Her koşulda değil, belirli koşullarda, onu hedefe yönelik davranışta bulunmaya itecek bir dürtü hali yaratır.
Dürtü hali, Organizmayı hedefe yönelik davranışta bulunmak üzere harekete geçirir. Hedefe yönelik davranış, son derece basit bir yapıya sahip olabildiği gibi oldukça karmaşık da olabilir. Önemli olan, davranışın bireyi dürtüsel belirleyicinin etkisi ile açığa çıkmış olmasıdır.
Hedefe ulaşılması, motivasyonel sürecin başındaki ihtiyacın ortadan kalkması anlamına gelir.
Motivasyonel Döngü
Motivasyonel Döngü Bilişsel yapı ve beklentiler İhtiyaçlar (Dürtüsel Belirleyiciler) Bilişsel yapı ve beklentiler Tutumlar ve heyecanlar Dürtü Hedefe Yönelik Davranış Motivasyonel Döngü Hedefe Ulaşılması (Dürtü eksilmesi) Geri Bildirim (Dürtü eksilmesinin etkileri)
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi (1943)
Maslow’un güdülenme olgusunu açıklayan teorisi iki temel varsayıma dayanır İnsan davranışları belirli ihtiyaçları gidermeye yöneliktir. Hiçbir gereksinim hiçbir zaman tam anlamıyla tatmin edilemez. Bireylerin söz konusu ihtiyaçları hiyerarşik bir sıra izler ve alt basamaktaki ihtiyaçlar kısmen giderilmeden, üst düzeyde yer alan diğer bir ihtiyaç bireyi davranışa sevketmez. Dolayısıyla tatmin edilen bir ihtiyaç güdüleyici olma özelliğini kaybeder ve üst düzeydeki ihtiyaçlar güdüleyici olur.
Bir ihtiyacın ortaya çıkması daha alt seviyedeki başka bir ihtiyacın tatmin edilmesine bağlıdır. Bir alt seviyedeki ihtiyaç tatmin edilmediği sürece hiyerarşik sıralamada onun üzerindeki ihtiyaçlar kendisini hissettirmez ve dolayısıyla insanı güdülemezler, bir diğer ifadeyle dürtüsel bir belirleyici olmazlar.