BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI V Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006
Günlük su blançosu Denge için, blançonun her iki tarafına da ateşli hastalıklarda 500 mL, orta derecede terlemede 500 mL, bol terlemede 1000 mL eklenebilir
Su emilimi su ve elektrolitlerin büyük bölümü tek katlı epitel hücresi ile döşenmiş ince bağırsak mukozasından emilir. Su ve elektrolitler villuslardaki epitel hücrelerinden absorbe edilirken kriptlerden de sekrete edilmektedir
Suyun emilmesi, özellikle sodyumun kolumnar hücreler tarafından taşınması sonucu oluşan ozmotik farklılığa bağlıdır.
Hücreler arası boşlukta artan sodyumun yarattığı ozmolarite farkı nedeniyle lümenden bu boşluğa doğru pasif su akımı olur
Su ve elektrolitler villuslardan emilirken aynı anda hücreler arası boşluktaki sıvı ve elektrolitlerin bir kısmı yine ince bağırsak lümenine geçer Su ve elektrolitlerin villuslardan absorpsiyonu ile kriptlerden sekresyonu arasındaki denge, kolona ulaşan sıvı miktarını belirler
Vücut suyu
Vücut sıvı bölükleri 70 kg’lık erişkin bir insanda 45 litre kadar su vardır
İntrasellüler sıvı bölüğü
Ekstrasellüler sıvı bölüğü
Vücut sıvı bölükleri arasında su ve madde alışverişi büyük miktarlarda su alınmasına, türlü maddelerin girmesine ve türlü metabolizma olaylarına karşın plazma, interstisyel sıvı ve intrasellüler sıvı bölüklerinin bileşimleri, ozmotik basınçları ve hacimleri hep belirli dar sınırlar içinde kalır. Bu durum, homeostazis olarak tanımlanır
Bir taraftan plazma ve interstisyel sıvı bölüğü arasında diğer taraftan interstisyel ve intrasellüler sıvı bölükleri arasında devamlı bir su ve madde alış verişi vardır.
Plazma ile interstisyel sıvı arasında su ve madde alışverişi Starling hipotezine göre plazma ile intersisyel bölük arasında gerçekleşen su ve çözünmüş maddelerin değiş tokuşu, birbirine zıt etkili basınçların katkıları sonucunda gerçekleşir ozmotik basınç (onkotik basınç) hidrostatik basınç (kan basıncı)
Arteriol uçta 8 mm Hg’lık basınç farkı ile sıvı damar dışına çıkar
Venül uçta 8 mm Hg’lık basınç farkı ile sıvı damar içine döner
Plazma ile interstisyel sıvı bölükleri arasında su dağılımındaki dengenin bozulması, şok ve ödem olarak tanımlanan klinik tabloların ortaya çıkmasına neden olur
Şok vital organların kan ile yeterli perfüze olamayışlarına neden olan genel bir dolaşım yetmezliği veya dolaşımın akut iflasıdır Hemoraji nedeniyle damar içinden sıvı kaybı veya herhangi bir nedene bağlı kapiller geçirgenlik artışı şoka yol açabilir
Ödem interstisyel bölükte patolojik olarak sıvı artışıdır. Şok gibi, fakat yavaş yavaş gelişir
İnterstisyel sıvı ile intrasellüler sıvı arasında su ve madde alışverişi oldukça yavaştır İnterstisyel sıvı, plazma ve intrasellüler sıvı bölükleri arasında aracı ve tamponlayıcı olarak çalışır. bağırsaktan emilen maddelerin plazmada neden olabileceği ani değişikliklerin intrasellüler sıvıya direkt yansımasını önler. gerektiğinde genişleyip azalarak plazmanın ve intrasellüler sıvının pratik olarak sabit hacimlerde kalmasını sağlamaya çalışır
Ekstrasellüler sıvı ozmotik basıncının ve sıvı volümünün düzenlenmesi düzenlenmesi su alınmasının-atılmasının kontrolü ve böbreklerden sodyum (Na+) atılımının kontrolü ile olur.
Su alınmasının kontrolü susama mekanizmaları ile sağlanır Sellüler dehidrasyon ve ekstrasellüler volümde azalmaya yanıt olarak susama duygusu oluşur su içilerek artmış olan ozmotik basınç azaltılmaya çalışılır
Sellüler dehidrasyonda su kaybı ön plandadır Sellüler dehidrasyonda su kaybı ön plandadır. Bu nedenle, sağaltımda mutlaka su açığı kapatılmalıdır Ekstrasellüler dehidrasyonda elektrolit kaybı ön plandadır veya su ile elektrolit kaybı birliktedir. Bu durumda hastaya sadece su verilmesi, durumu daha da kötüleştirir
Su atılmasının kontrolü antidiüretik hormon (ADH, vazopressin) tarafından düzenlenir
Böbreklerden sodyum (Na+) atılımını kontrolü glomerüler filtrasyon hızının (GFR) kontrolü ve renin-anjiotensin-aldosteron sistemi ile olur.
Böbreklerde 1 dakikada oluşan glomerüler filtrat normalde 125 ml’dir Böbreklerde 1 dakikada oluşan glomerüler filtrat normalde 125 ml’dir. (GFR=125mL/dakika)
Renin-anjiotensin-aldosteron sistemi
Su ve sodyum dengesi
Su ve sodyum dengesi bozuklukları
Su ve sodyumun birlikte kaybı Gastrointestinal kayıplar Kusma, diyare, aspirasyon, fistüllerden drenaj Deriden kayıplar Terleme, yanıklar Renal kayıplar Akut tübüler nekrozun diüretik fazı Ozmotik diürez Tuz kaybettiren tübülointerstisyel hastalık Addison hastalığı nedeniyle…
Klinik belirtiler; halsizlik, konfüzyon ve letarjidir Klinik belirtiler; halsizlik, konfüzyon ve letarjidir. Fizik bulgular; deri turgoru azalması, taşikardi ve postural hipotansiyondur, ciddi olgularda kan basıncı azalabilir ve şok gelişebilir. Plazma sodyumu sıklıkla normaldir. Ancak aşırı terlemede hipernatremi, Addison hastalığında ve hipotonik sıvı verilmesinde hiponatremi saptanır.
Su kaybı Yetersiz su alımı Ciddi disfaji, çocukluk ve yaşlılık, koma Aşırı kayıplar Hiperventilasyonda akciğerler yoluyla, terlemede deri yoluyla, diabetes insipitus ve ozmotik diürezde böbrek yoluyla Ozmotik basınç düzenleyici merkezin bozukluğu Beyin travması nedeniyle…
Hücresel dehidrasyon, konfüzyon, nöbet, koma ve serebral fonksiyon bozukluğuna yol açar. Su eksikliği nedeniyle hipernatremi oluşur
Su fazlalığı Atılım kapasitesini aşan alım Psikojenik polidipsi, mesane yıkanması sırasında su emilimi Azalmış atılım Uygunsuz ADH salgılanması, tümörler, travma, enfeksiyonlar, akciğer hastalıkları, SSS hastalıkları Artmış alımla beraber azalmış atılım Ameliyat sonrası intravenöz sıvı verilmesi nedeniyle…
Hücre dışından hücre içine su akışıyla hücre şişmesi meydana gelir ve bu durumda beyin fonksiyonlarında bozukluk, konfüzyon, baş ağrısı, konvülsiyon ve koma görülebilir. Hiponatremi saptanır ve değerler 125mmol/L’nin altına düşünce klinik bulgular ortaya çıkar.