OKUL KORKUSU(FOBİSİ) İLKNUR NURKAN Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Şahinbey Rehberlik ve Araştırma Merkezi
İlköğretim 1. sınıf öğrencisi olan Umut B İlköğretim 1. sınıf öğrencisi olan Umut B., son iki aydır şiddetli karın ağrısı, kusma ve ateş öyküsüyle başvurdu. Fizik incelemesi normal olarak bulundu. Umut B.'nin yakınmalarının okula başlamasıyla birlikte ortaya çıkması ve tatil günlerinde olmaması psikolojik nedenli olduğunu düşündürdü…
Umut, üç çocuklu, orta sosyo- ekonomik düzeyde bir ailenin en küçük çocuğuydu. Küçüklüğünden beri ailesine özellikle de annesine çok düşkündü. Akranlarına göre narin yapısı dikkati çekiyordu. Sessiz, sakin ve korku dolu davranış örüntüsünün altında oldukça zeki bir çocuktu. Yapılan psikometrik incelemesi sonucunda zihinsel gelişiminin, görsel algılamasının ve ince motor eşgüdümünün yapısıyla uyumlu olduğu bulundu.
Ancak annesiyle olan bağlanma örüntüsünün kuruluş biçimi Umut'un sorunu hakkında önemli ipucu niteliğinde idi. Umut okuldan korkuyordu. Okuldayken ya çok sevdiği annesine bir şey olursa o ne yapardı! Okula gitmediği zamanlarda neşeli, uyumlu bir çocukken, okula gidip zamanı yaklaştıkça acıdan kıvranmaya başlıyordu. Umut küçüktü ve "Bu yıl okula gitmese de olur" diyordu annesi... Umut B'nin sorunu seneye geçer miydi?¹
OKUL FOBİSİ Çocuklarda okulda oluşan yoğun sıkıntı ve huzursuzluk hissi nedeniyle okula gitmek istememe ve okulda yalnız kalamama ile karakterize olmuş bu duruma okul korkusu (okul fobisi) adı verilmektedir.
Okul Fobisinin Ön Belirtileri: Baş ağrıları, Karın ağrıları, bulantı-kusma hissi, İştahsızlık, keyifsizlik, Uyku düzeninde bozukluklar, Okul sorumluluklarının yerine getirilmesinde aksamalar. Ortada bir neden yokken gözyaşlarına boğulmak, Alıngan ve sinirli olma Yukarıdaki belirtiler özellikle sabahları ve okul saatlerinde ortaya çıkar ve yoğunlaşır. Bu tabloyu iyi değerlendiremeyen anne-baba ve öğretmenler, hatalı tutumlarıyla çocuğun korkusunu pekiştirebilirler.
Bu nedenle çocuk okula gideceği gün, aile üyelerinin sıradan bir günmüş gibi davranmaları, korkuyu çağrıştıracak ya da tetikleyecek davranımlardan uzak durmaları gerekmektedir. Çocukla korkusunu ve nedenleri konuşmak onun duygu ve düşüncelerinin önemli olduğunu iletmek açısından önemlidir. Ancak, bu durum sürekli olarak bu korkuyu konuşmaya ve gündem oluşturmaya dönüşmemelidir.
Bu bozukluğun giderilmesinde çocuğun ailesi büyük önem taşır Bu bozukluğun giderilmesinde çocuğun ailesi büyük önem taşır. Okula gitmediği için çocuk suçlanmamalıdır. Bu sıkıntılı durumun geçici olduğunu, bazı başka çocuklarda da görüldüğünü ve kolaylıkla iyileştiğini çocuğa anlatmak iyi olur.
ÇOCUĞUNUZU AŞAĞILAMAYIN,CEZALANDIRMAYIN,ANLAMAYA ÇALIŞIN! AİLELERE ÖNERİLER ÇOCUĞUNUZU AŞAĞILAMAYIN,CEZALANDIRMAYIN,ANLAMAYA ÇALIŞIN!
SABIRLI ve TUTARLI OLUN,SORUNU GÖRMEZDEN GELMEYİN! ÇOCUĞUN FİZİKSEL YAKINMALARI VARSA KONTROL ETMEK İÇİN DOKTORA GÖTÜRÜN.
SINIF ÇALIŞMALARININ ZORLUĞUNDAN, SIKICILIĞINDAN VEYA OKUL ARKADAŞLARI VE ÖĞRETMENİ İLE İLGİLİ KONULARDAN ŞİKÂYET EDİYORSA OKULU ZİYARET EDİN.
OKULA DEVAM ETME KONUSUNDA KARALI DAVRANIN OKULA DEVAM ETME KONUSUNDA KARALI DAVRANIN. SABAHLARI YAKINMAYA VE YAVAŞ HAREKET ETMEYE DEVAM ETSELER BİLE GİYİNMESİNE, SERVİSE BİNMESİNE YARDIMCI OLUN.
ÇOCUĞUNUZUN SİZE GÜVENMESİ ÇOK ÖNEMLİDİR ÇOCUĞUNUZUN SİZE GÜVENMESİ ÇOK ÖNEMLİDİR. O DERSTE İKEN VEYA OYUNA DALMIŞKEN BIRAKIP AYRILMAYINIZ. BU İŞİNİZİ DAHA DA ZORLAŞTIRACAKTIR. ÇOCUĞUNUZ GİDECEĞİNİZ VAKTİ BİLMELİDİR.
Böyle bir sorun ile karşı karşıya iseniz okulunuzun “REHBERLİK SERVİSİ” nden yardım isteyiniz. REHBERLİK SERVİSİ ve öğretmenlerimiz size yardımcı olacaklardır.
KAYNAKÇA 1.Soysal, Ş., & Bodur, Ş. (2004). Bir büyüme masalı: Okul korkusu. Türk Tabipler Birliği. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 13(6), 234-236. 2. http://aliagaram.meb.k12.tr/ internet adresinden 18.12.2014 tarihinde alınmıştır.