HAVE TO “has to” MUST.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) GRAMER ANLATIMI
Advertisements

HAVE TO - MUST.
SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
Question TAGS Değil mi soruları.
SIMPLE PRESENT Geniş zaman.
UNIT 1 MY DAILY ROUTINES GÜNLÜK AKTİVİTELERİM.
THE PRESENT PERFECT TENSE
THE PRESENT PERFECT TENsE
Simple Present “Geniş zaman”.
SIMPLE PRESENT TENSE.
SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
CONDITIONALS (IF CLAUSES) Type -1
READING AND WRITING IN FOREIGN LANGUAGE
MUST.
Must, have to “has to”, can
SIMPLE PRESENT TENSE.
THE SİMPLE PRESENT TESNSE
SIMPLE PRESENT TENSE SPELLING RULES
UNIT FIFTEEN Health and Sports
= DON’T need TO “gerek yok”
SÜMEYYE KARABOYUN İÖP-1
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
ADJECTIVE WITH PREFIXES(dis,im,ir,un,il)
Yabancı Dil- II Bölüm - 3.
SIMPLE PRESENT TENSE.
EXPRESSING OPINIONS ( fikirleri belirtme)
Yaptıklarımız / yapmadıklarımız Pg
PRESENTED BY GÜLSÜN ÖZYURT
UNIT- 3 OUR NATURAL HERITAGE.
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
SIMPLE PRESENT TENSE ZAMAN İFADELERİ (Tıme Expressıons)
CONDITIONAL SENTENCES
HOW OFTEN (NE KADAR SIKLIKLA)
PRESENT CONTINUOUS PRESENT SIMPLE
PAST SIMPLE TENSE GEÇMİŞ ZAMAN.
ENGLİSH LESSON MY DAİLY ROUTİNE.
Expressing Daily Routines
Have to / has to ©2016 ingilizcebankasi.com.
Unit 5 my day English 4.
Must ©2016 ingilizcebankasi.com.
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
ADVERBS OF FREQUENCY (SIKLIK ZARFLARI).
Simple Present Tense Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman)
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Simple PAST Dili Geçmiş Zaman.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
MY DAİLY ROUTINE ÜNİTESİNDEKİ AKTİVİTELER
PRESENT PERFECT TENSE Yakın Geçmiş Zaman. WHERE DO WE USE PRESENT PERFECT TENSE ????
W O R D A M G E U FOR N I T 1.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
DAILY ROUTINES (günlük rutinler). DAİLY ROUTINES Wake up. Wash our hands and face. Have breakfast. School outfit wear. Go to school. Lessons start. Lessons.
HEALTH.
MUST.
SİMPLE PAST TENSE Grup Üyeleri
CONDITIONALS TYPE
DAILY ROUTINES.
UNIT 8: CHORES Günlük Ev İşleri.
Imagine that you are a teacher and you are taking your 20 students to England for the summer school.
Prepared by Erkan ERCOŞKUN
CONDITIONALS TYPE
HAVE TO - MUST.
İNGİLİZCE THE FUTURE TENSE ( BE GOING TO ). Be going to gelecek zamanda olan bazı olayları ifade etmek için kullandığımız bir yapıdır. İNGİLİZCE THE FUTURE.
Simple Present “Geniş zaman”.
Should / Shouldn’t Prepared by Salih Hoca.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
MY ACTİVİTİES ON TYPİCAL DAY BAŞAK MORAL 10-D 43.
MUST.
Sunum transkripti:

HAVE TO “has to” MUST

Have to - must Bir şeyi yapmak gerekliyse HAVE TO, HAS TO ‘yu, Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu SİZ düşünüyorsanız MUST ‘ı, Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu bir kanun, kural veya bir başkası söylüyorsa, emrediyorsa HAVE TO yu kullanırız.

It is necessary to practise a lot. We HAVE TO practise a lot. I think It is necessary to practise a lot. We MUST practice a lot. Our teacher says it is necessary to practise a lot.

It is necessary to go to our classes when the bell rings. We HAVE TO go to our classes when the bell rings. It is necessary to wear our school uniforms. We HAVE TO wear our school uniforms. It is necessary to drive on the right in Turkey. We HAVE TO drive on the right in Turkey.

Bir şeyi yapmamızın GEREKLİ olduğunu anlatmak için HAVE TO veya MUST ‘ı Kullanırız. It’s twelve o’clook. It’s too late. I HAVE TO go. I MUST go. To go abroad you HAVE TO have a passport. you MUST have a passport. “Genellikle hangisini (have to, must) kullandığımız önemli değildir.”

MUST ‘ı kullandığımızda KENDİ FİKRİMİZİ belirtiyor ve neyin GEREKLİ OLDUĞUNU söylüyoruz. I must call Ahmet. I haven’t seen him since Friday. “Ahmet’i araMALIyım. Cuma Gününden beri onu görmedim.” Our manager MUST do something about our school environment. “Bizim Müdür okulun çevresi ile ilgili bir şeyler yapMALI.”

HAVE TO da ise kişi kendi düşünce ve fikirlerini DEĞİL, gerçeği, hakikati, kuralı, kanunu söylüyor. Old People can’t see well. They HAVE TO wear glasses for reading. “Yaşlı insanlar iyi göremez. Onlar gözlük takmak ZORUNDA.” I can’t come to the airport at that time. I HAVE TO be at school. “O saatte havaalanına gelemem. Okulda olmak ZORUNDAyım.” “A law, rule or a person says that it is necessary.” “Bir kanun, kural veya kişi eylemin, fiilin gerekli olduğunu söylüyor.”

I live in a dormitory; “Yurtta kalıyorum;” I HAVE TO get up at seven o’clock. “Yedide kalmak ZORUNDAyım.” I HAVE TO leave the dormitory at eight. “Sekizde yurttan ayrılmak ZORUNDAyım.” I HAVE TO be at school at half past eight. “Sekiz buçukta okulda olmak ZORUNDA yım.”

Get up : kalkmak HAVE TO get up : kalkmak ZORUNDA Write : yaz HAVE TO write : yazmak ZORUNDA Study : ders çalış HAVE TO study : ders çalışmak ZORUNDA HAVE TO cümlenin öznesi 3.tekil şahıs olduğu zaman (he, she, it) HAS TO ya dönüşür.”

Get up : kalkmak HE HAS TO get up : O kalkmak ZORUNDA Write : yaz He HAS TO write : O yazmak ZORUNDA Study : ders çalış He HAS TO study : O ders çalışmak ZORUNDA HAVE TO cümlenin öznesi 3.tekil şahıs olduğu zaman (he, she, it) HAS TO ya dönüşür.”

THEY come to school at half past eight. He She HAS TO It YOU WE HAVE TO THEY come to school at half past eight. He She HAS TO It Bu cümleleri olumsuz ya da soru yapmak için DO / DOES yardımcı fiillerini kullanırız. + have to (–) don’t have to + HAS TO (–) DOESN’T have to (he, she, it)

The students HAVE TO come to school at half past eight. (+) The students DON’T have to come to school at half past eight. (-) DO the students have to come to school at half past eight? (?) Ayla HAS TO wear her glasses. “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDAdır.” Ayla DOESn’t HAVE TO wear her glasses. “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDA değil.” DOES Ayla HAVE TO wear her glasses? “Ayla gözlüklerini takmak ZORUNDA mı?” “Olumlu cümlelerde HAVE TO, HAS TO; olumsuz cümlelerde ise don’t have to, doesn’t have to kullanılır.”

MUST Must “zorunluluk” anlatır. Have to ya benzer. Kendi fikrimizi belirtirken MUST ı kullanırız. Must aynı zamanda KUVVETLİ, şiddetli tavsiye anlatır. YOU THINK THAT it is necessary. “Bir fiilin yapılmasının gerekli olduğunu SİZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ.”

Study : çalış Must study : çalışMALI Learn : öğren Must learn : öğrenMELİ Wash : yıka Must wash : yıkaMALI

Examples We MUST study our lessons. We MUST learn a foreign language. “Derslerimize çalışmalıyız.” We MUST learn a foreign language. “Bir yabancı dil öğrenmeliyiz.” We MUST wash our hands before the meal. “Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.”

Must We must study regularly. “Düzenli olarak ders çalışmalıyız.” We must go to bed early. “Erken yatmalıyız.” We must help old people. “Yaşlı insanlara yardım etmeliyiz.” We must keep our environmet clean. “Çevremizi temiz tutmalıyız.” We must listen to our teachers carefully. “Öğretmenleriimizi dikkatle dinlemeliyiz.” We must eat healthy food. “Sağlıklı yiyecekler yemeliyiz.” We must keep our desk tidy and clean. “Sıramızı düzenli ve temiz tutmalıyız.” We must brush our teeth every day. “Hergün dişlerimizi fırçalamalıyız.”

Olumsuz ŞEKİLLERİ Have to nun olumsuzu DON’T HAVE TO Has to nun olumsuzu DOESN’T HAVE TO

Wear HAVE TO wear Don’t HAVE TO wear Get up early HAS TO get up early Doesn’t HAVE TO get up : giy : giymek ZORUNDA : giymek ZORUNDA DEĞİL : erken kalk : erken kalkmak ZORUNDA : erken kalkmak ZORUNDA DEĞİL

Run HAVE TO run Don’t HAVE TO run Bring HAS TO bring: Doesn’t HAVE TO bring : koş : koşmak ZORUNDA : koşmak ZORUNDA DEĞİL : getir : getirmek ZORUNDA : getirmek ZORUNDA DEĞİL

I have to go to school. (+) I DON’T have to go to school. (-) She HAS TO go to school. (+) She DOESN’T have to go to school. (-)

I HAVE TO do my homework. (+),(-),(?) I don’t HAVE TO do my homework. DO you HAVE TO do your homework? He HAS TO do his homework. (+),(-),(?) He doesn’t HAVE TO do his homework. DOES he HAVE TO do his homework?

Must (olumsuz) Must yapısının olumsuz şekli DON’T have to ‘dur. I must do my homework. (+) “Ödevimi yapmalıyım.” I DON’T have to do my homework. (-) “Ödevimi yapmak zorunda değilim.”