okul öncesİ dönemde temel alişkanliklarin kazandirilmasi Tuzla Aydınlı Anaokulu Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ
Anaokuluna başlama olayı çocuğun toplumsallaşma sürecinde çok önemli bir basamaktır. Okul öncesi eğitim, bir anlamda çocuğun aile dışına attığı ilk adım olarak düşünülmelidir. Çocuk, anaokuluna başladığı zaman tüm kurallarını bildiği aile ortamından henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir. Bu yeni durum, tabii ki çocuklarda uyum sorunu yaratabilir.
UYUM SÜRECİNDE AİLENİN YAPABİLECEKLERİ Ailenin göstereceği kararlılık, sabır, okul öncesi eğitime ve başladığı eğitim kurumuna gösterdiği inanç ve güven çocuğun uyumunu kolaylaştırır. Anaokulu hakkında çocuğa açıklama yapmak ve anaokulunu tanıtmak uyumu kolaylaştırır. Çocuğun okulu sevmesi ve istemesi uyumu için aile çocukla birlikte okula gitmeli, çocukla okulun her tarafını gezmeli, çocuğu öğretmen ve idarecilerle tanıştırmalı. Anaokulunun sadece çocukların bulunduğu bir yer olduğu söylenip anne ve babaların bulunmadığı, işe gittiği açıklanmalıdır. Aile çocukla okula geliş gidiş saatleri ile ilgili konuşmalı, sadece belli bir zaman dilimi içinde anaokulunda kalacağı söylemeli, onu alabileceği süreyi onun anlayacağı terimlerle anlatıp, o süreyi geçirmeden almaya dikkat etmelidir.
Anaokulun her gün gidilmesi gereken oyun, arkadaş ve eğitim yeri olduğu anlatılmalı ancak abartılmış ve yanlış bilgi verilmemelidir. Aksi durumda çocuk kendisine anlatılanlarla bulduklarını karşılaştığında aradığını bulamayacak ve okula güveni kalmayacaktır. Özellikle ilk günlerde çocuk kapıdan teslim edilip kapıdan teslim alınmalı, vedalaşma mümkün olduğunca kısa tutulmalı. Vedalaşmada çocuk ağlamaya başlasa bile ayrılma konusunda kararlı davranılmalı. Çocuk anaokuluna birlikte geldiği ebeveyni yanında ağlıyor, onun gitmesine izin vermiyorsa okula bağımlı olmadığı bir kişi tarafından getirilmeli ve okula düzenli devam etmesi konusunda ısrarlı olunmalıdır. Yakınmaya devam etse bile sakin ve kararlı davranılmalıdır.
İlk günlerde fazla soru sormak, ne yediği ile ilgilenmek çocuğun uyumunu bozabilir. Sadece ”Günün nasıl geçti?” diyerek kendisinin anlatması beklenilmeli Çocuğun anaokulu reddetmesi durumunda, büyükanne/büyükbaba gibi aileden birinin çocuktan yana tutum göstermesi, ona güç verir ve tepkisini büyütür. Okula gidiş tüm aile bireyleri tarafından desteklenmeli ve aile bireyleri uyum içinde olmalıdır. Aile çocuğa okulda mutlu olacağını, güvenlikte olacağını, orada onunla ilgilenecek bir öğretmeni olacağını, isteklerini öğretmeni ile paylaşabileceğini söyleyerek çocuğun öğretmenine karşı güven duymasını sağlamalıdır. Uyum sorunları hafta başından hafta sonuna doğru aşağı ivme gösterecektir. Ancak hafta sonundan sonra bu ivme tepe yapabilir. Bu normal bir süreçtir. SABIR-SAKİNLİK- KARARLILIK bu süreci kısaltıcı faktörlerdir.
TEMEL ALISKANLIKLARIN KAZANDIRILMASI
Alışkanlıkların kazanılmasına temel oluşturan davranışlar çocuğun doğumu ile başlar, okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde belirgin bir biçim alır.
Kararlılık Düzen Duyarlılık
Okul öncesi kurumlarda verilen eğitim ne denli kaliteli olursa olsun aile tarafından desteklenmedikçe çocuklarda kalıcı davranış değişiklikleri sağlamak ve okul öncesi eğitimin hedeflerine ulaşması mümkün olamayacaktır.
uyku
Çocuğu her akşam belirli bir saatte yatırmak için hazırlamalı, Bir süre yanında kalarak ona masal anlatmalı veya hikaye okumalı ve daha sonra çocuğu uyumaya bırakmalıdır. Ayrıca, uyku saatlerine yakın zamanlarda aşırı hareketli oyunlar oynamaktan,heyecanlanabileceği olaylardan uzak tutulmalıdır.
Uyku zamanı ,genelde tüm çocuklar,özellikle de sinirli,aşırı hassas ve duygusal çocuklar için oldukça güç bir zamandır. Sorunları ile tek başına kalmayı istemediği için uyumaya gitmekte direnç gösterebilir.
YEMEK YEME
Düzensiz yemek yeme alışkanlığı, çocuğun hayatının diğer dönemlerinde fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini etkilemektedir.
Beslenme konusunda önemli olan, çocuğun her yiyeceği yemeye zorlanmasından çok, ihtiyacı olan her tür besini yemesinin sağlanmasıdır. Bu sorun, annenin aynı besin değerine sahip olan yiyecekler arasından çocuğun sevdiklerini seçmesi ile çatışmalara neden olmadan kolayca çözümlenir.
Çocuğun Her İstediğini Yapmak Acele Ettirmek ya da Oyalamak Çocukları Beslenme Saatlerinde Sinirli ve Tepkili Yapan Durumlar Şunlardır: Zorlama ve Korkutma Çocuğun Her İstediğini Yapmak Acele Ettirmek ya da Oyalamak Kıyaslama ve Kıskandırma Ödüllendirme
Çocuğa yemek yeme alışkanlıklarını kazandırabilmek için: Yemek zamanı oyun haline getirilmemelidir. “Daha çok yemek yesin.” diye annenin kendisine masallar anlattığı, çeşitli oyunlar oynattığı çocuklar, bu eğlenceli saatlerin uzamasını isteyebilir. Çocuğa istemediği yiyecekler vermekte ısrar edilmemelidir. Yemek aralarında çocuğun iştahını kapatacak yiyecekler verilmemelidir. Çocuklar yemekte hizmet etmekten ve birbirine servis yapmaktan hoşlanırlar bu nedenle size serviste ya da sofra kurmada yardım etmesine izin vermelisiniz. Yemek sırasında çocuklar rahat ve sakin olmalıdır.
TUVALET VE TEMİZLİK
Temizlik alışkanlığının kazanılmasında en önemli unsur anne babanın çocuğa örnek olmasıdır.
BANYO Her banyodan sonra iç çamaşırları ve giysiler değiştirilmelidir. Çeşitli nedenlerle banyo yapılamadığı durumlarda da iç çamaşırlarının sık olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Çocukların hareketli geçirdikleri günün sonunda, terlediği durumlarda muhakkak banyo yaptırılmalı ve iç çamaşırları değiştirilmelidir. Çocukları, hastalanmamaları için banyo yaptıktan sonra ılık bir ortamda tutmak gereklidir. Bazı çocuklar banyo yapmaktan hoşlanmaz, çoğu zaman ağlayarak yıkanmamak için direniş gösterirler. Anneler banyo suyunun ısısını kontrol etmeli, kullandığı şampuanın göz yakmadığından emin olmalıdır. Suyu çocuklara sevdirmeye çalışmalı ,oyun oynamalarına fırsat tanımalıdırlar.
YÜZ YIKAMA Lavaboya Gidildiğinde; Uzun kollu giysilerin kollarının geriye doğru çekilmesi, Suyun az açılması, Ellerin önce sabunla yıkandıktan sonra yüzün yıkanması, Kullanılan lavabonun temiz bırakılması , Musluğun kapatılması, Yıkanma işi bittikten sonra yüzün iyice kurulanması gerektiği çocuklara öğretilmelidir.
El temizliği Günlük yaşamda en fazla kirlenen organ ellerdir. Kirli yüzeylere sürtünen ve dokunan eller yıkanmadıkları zaman mikrop yuvası haline dönüşür. Çocuklar ellerini ne zaman yıkamalıdır? Yemeklerden önce ve sonra, Diş, ağız, yüz, temizliği yapmadan önce, Tuvalet gereksiniminin giderilmesinden önce ve sonra , Kirli, tozlu bir ortamdan ayrıldıktan sonra , Dışarıdan eve geldikten sonra , Yukarıdakilere uyan hiçbir iş yapılmasa dahi gün içinde çeşitli saatlerde eller yıkanmalıdır.
DİŞ FIRÇALAMA Çocukların öz bakımlarıyla ilgili olarak diş sağlıklarını korumaları da çok önemlidir. Özellikle ebeveynler bu konuda çok duyarlı davranarak çocuklarının bu alışkanlığı kazanmasına özen göstermelidirler. Diş fırçalamanın ilk adımı doğru fırça seçimidir. Çocuklarda kullanılacak fırçalar yetişkinlerinkine oranla daha küçük ,renkli ve dikkat çekicidir. Ağız içinde kolay hareket ettirilmesi ve arka dişlere rahat ulaşabilmesi için fırçanın kafasının fazla büyük olmaması tercih edilir. Uygun fırça seçildikten sonra dişler en az günde iki kez düzenli olarak fırçalanır. 36- 72 ay çocuğunda kullanılacak diş macunları yutma ihtimali olduğu için mercimek tanesi kadar sürülmeli ve çocuklar için üretilen macunlar kullanılmalıdır. Fırçalar en geç altı ayda bir değiştirilmelidir.
Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırma yolları; Dişlerini fırçalarken ayrı bir diş fırçası ile siz de kendi dişlerinizi fırçalayın. Çocuklar sizi ne kadar sık diş fırçalarken görürse sizi örnek alarak bu alışkanlığı edinecektir. Çocuklara çeşitli renklerde sevdiği birkaç fırça alın. Hatta bulabiliyorsanız sevdiği bir karaktere ait diş fırçalarını da alın. Farklı renklerde diş macunları alın. Her fırça ile farklı macunlar kullanarak değişik kombinasyonlar yapın. Bu seçim onun diş fırçalama isteğini ve motivasyonunu artıracaktır.
Bir diş fırçalama panosu oluşturun ve her fırçalamadan sonra pano üzerinde işaretleme yapın. Bir ayın sonunda pano eksiksiz dolarsa onu ödüllendirin. Banyoya bir kum saati yerleştirin ve her fırçalamada kum saatini ters çevirerek zaman tutun yaklaşık 2 dakikalık diş fırçalama yeterli olacaktır. Dişlerini fırçaladıktan sonra mutlaka takdir edin ve onu ödüllendirin. Ona yapışkan özelliği olan şeker, çikolata, bisküvi yedirin ve aynada dişlerinin üzerine nasıl yapıştığını gösterin. Daha sonra dişlerini fırçalatın ve dişlerinin ne kadar güzel, temiz ve beyaz olduğunu ona aynada gösterin. Diş hekimiyle tanışması ne kadar erken olursa, bilinçlenme de o kadar kolay olur. Dişlerinde problem olmasa bile 6 ayda bir kontrole gitmesi hem diş hekimi korkusunu yenmesi hem de diş fırçalama ve bakımına özendirilmesine yardımcı olur.
Sorular???
TEŞEKKÜR EDERİM