SİVAS KONGRESİ SONRASI MİLLİ MÜCADELE
İSTANBUL HÜKÜMETİ’NİN MİLLİ MÜCADELEYE YAKLAŞIMI 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal,Milli Mücadele hareketini başlatmış oldu. Samsuna çıkışından itibaren,Mustafa Kemal’in girişimlerinden rahatsız olan itilaf devletlerinin baskısı sonucu İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal’i İstanbul’ çağırdı.
İSTANBUL HÜKÜMETİ’NİN MİLLİ MÜCADELEYE YAKLAŞIMI Mustafa Kemal bu çağrıyı dinlemeyerek Milli teşkilatları bir amaç etrafında birleştirme çalışmalarına devam etti. Bunun üzerine İstanbul Hükümeti onu görevinden,uzaklaştırıp tutuklanması için sivil askerî makamlara emir verdi.
İSTANBUL HÜKÜMETİ’NİN MİLLİ MÜCADELEYE YAKLAŞIMI İstanbul Hükümetinin bu olumsuz tutumu karşısında, Mustafa Kemal müfettişlik görevinden ve Askerlik görevinden istifa etti.
İSTANBUL HÜKÜMETİ’NİN MİLLİ MÜCADELEYE YAKLAŞIMI Erzurum Kongresi’nin başarıyla tamamlaması, Milli mücadelenin giderek güçlenmesi, Sivas Kongresi hazırlıkları, İstanbul Hükümetini Mustafa Kemal’e karşı daha sert mücadeleye yönelten nedenler oldu.
DAMAT FERİT PAŞA HÜKÜMETİNİN TUTUMU 4 Mart 1919’da sadrazamlığa getirilen Damat Ferit Paşa,çeşitli tarihlerde beş kez hükümeti kurmakla görevlendirilmiştir. Bu görevi yapabilmek için gerekli yetenek ve tecrübeye sahip olmayan Damat Ferit Paşa’nın kurduğu hükümetler, Milli Mücadele’ye bilerek ve isteyerek çok büyük kötülüklerde bulunmuştur.
DAMAT FERİT PAŞA Damat Ferit Paşa’ya göre Mondros Antlaşması’nın koşullarına uymaktan başka çare yoktur; işgallere karşı çıkmak, İtilaf Devletlerini daha çok kızdırır ve yeni İşgallere neden olabilirdi. Padişah Vahdettin’in görüşleri de bu doğrultaydı.
DAMAT FERİT PAŞA Milli Mücadele hareketini anlamaktan yoksun bir kişi olan Damat Ferit Paşa, “Anadolu hareketleri,Birinci Dünya Savaşı’nda terfi etmiş birkaç subayın işidir.” diyerek bu hareketi küçümsemiştir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ Sivas Kongresi sonrasında Damat Ferit istifa etmiş ve yerine Ali Rıza Paşa hükümeti kurulmuştu. Amasya Görüşmeleri Ali Rıza Paşa’nın teklifi ile gerçekleşti. Bahriye Nazırı Salih Paşa ile M.Kemal arasında bir protokol yapıldı.
AMASYA protokolü İstanbul hükümeti Sivas Kongresi kararlarını kabul edecek. Milletvekili seçimleri serbestçe yapılacak. Temsil Heyeti’nin görüşleri alınmadan barış yapılmayacak.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ’NİN ÖNEMİ İstanbul Hükümeti Amasya görüşmesine temsilci göndermekle, Temsil Heyetinin hukuki varlığını tanımış oluyordu. İstanbul Hükümeti yukarıda alınan kararlardan sadece Mebuslar Meclisi'nin toplanmasını kabul etti
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ (12 OCAK 1920) Temsil Heyeti Amasya Görüşmeleri’nden sonra 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmiştir. M.Kemal, İstanbul’a gidecek milletvekillerinden : Meclis toplandıktan sonra Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu oluşturarak kendi fikirlerinin Mebusan Meclisi’nde kabul edilmesini Meclise başkan seçilmeyi istemiştir .
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ (12 OCAK 1920) Son Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de açılmıştır.Meclis’te Müdafa-i Hukuk grubu baskılardan dolayı gerçekleşmemiş, Bunun yerine Felah-ı Vatan Grubu oluşturulmuştur. 28 Ocak 1920’de Misak-ı Milli ilan edilmiştir
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI(28 OCAK 1920) 1) Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz. 2) Arap topraklarının geleceği için halkın oyun başvurulacaktır. 3) Batı Trakya halkının geleceğini halk, kendi oyuyla belirleyecektir. 4) Elviye-i Selase’nin (Üç il; Kars, Ardahan ve Batum) geleceği için halk oyuna başvurulacaktır.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI (28 OCAK 1920) 5) İstanbul ve Marmara Denizi, güvenlik altına alınmalıdır. 6) Boğazlar konusunda diğer devletlerle yapılacak anlaşmalarla alınan kararlar uygulanacaktır. 7) Azınlıklara, komşu ülkelerdeki Müslüman azınlıklara verilen haklardan daha fazla hak verilemez.
MİSAK-I MİLLİ’NİN ÖNEMİ Misak-ı Milli ile milli ve bölünmez Türk vatanının sınırları çizilmiştir. Bağımsızlık yolunda önemli bir adım atılmıştır. Erzurum ve Sivas kongreleri kararları Mebusan Meclisi tarafından da kabul edilmiştir. Türk Ulusu bağımsızlık bilincine ulaşmıştır. Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlar Lozan Barış Antlaşması ve sonrasında bugünkü sınırlarımız oluşturulmuştur.
MİSAK-I MİLLİ’NİN ÖNEMİ Misak-ı Milli’nin kabul edilmesi ile İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmiş ve Mebusan Meclisi basılmıştır (16 Mart 1920). Mebusan Meclisi’nin kapatılması TBMM’nin açılmasının zeminini hazırlamıştır
İSTANBUL’UN İŞGALİNE M.KEMAL’İN TEPKİSİ 1) İstanbul ile telefon ve telgraf görüşmeleri kesilmiştir. 2) İstanbul’da yapılan tutuklamalara misilleme olarak Anadolu’daki İtilaf Devletleri’nin görevli subayları tutuklanmıştır. 3) İstanbul ve Adana’dan düşman askerinin ulaşımını önlemek için Niğde Ulukışla’da ve İzmit Geyve çevresindeki demiryolları tahrip edilmiştir.
İSTANBUL’UN İŞGALİNE M.KEMAL’İN TEPKİSİ 4) Eskişehir ve Afyon çevresindeki İngiliz kuvvetlerinin bölgeden çıkarılması ya da silahsızlandırılması kararlaştırılmıştır. 5) Anadolu’da bulunan resmi ya da özel bütün mali kuruluşların para ve değerli eşyaları belirlenerek İstanbul’a gönderilmesi yasaklanmıştır.
TBMM’NİN AÇILMASI (23 NİSAN 1920) Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'un işgali üzerine derhal bir Kurucular Meclisi toplamayı tasarlamış, bu konuda komutanlarla telgraf başında iki gün kadar süren görüşmeler yapmıştı.
TBMM’NİN AÇILMASI (23 NİSAN 1920) Meclisin basılıp dağıtılmasından sonra da bir gün bile kaybetmemiş, 19 Mart 1920 tarihli bir genelgeyle Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclisin toplanacağını duyurmuştu.
TBMM’NİN AÇILMASI Hükümet kurmak zorunludur. Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak veya padişah vekili ortaya çıkarmak caiz değildir. Mecliste belirlenen millî iradenin vatanın mukadderatını eline aldığını kabul etmek temel ilkedir. TBMM'nin üstünde bir kuvvet yoktur.
TBMM’NİN AÇILMASI 4. TBMM yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır. 5. Meclisten vekil olarak seçilecek bir heyet hükümet işlerine bakar. 6. Meclis başkanı bu heyetin de başkanıdır. 7. Padişah ve halife baskı ve zordan kurtulduğu zaman meclisin düzenleyeceği kanunî esaslara uygun durumunu alır.
TBMM hükümetİ TBMM 25 Nisanda Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında yedi kişilik geçici bir icra heyeti seçti. 3 Mayısta yine Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında on bir kişilik İcra Vekilleri Heyeti'ni oluşturdu. TBMM'nin açılmasıyla Türk tarihinde aydınlık bir dönem açılarak yeni bir Türk devletinin temelleri atıldı.
TBMM hükümetİ Kurulan hükümet millî egemenlik esasına dayanan bir halk hükümetiydi. Kabul edilen yönetim şekli özde bir cumhuriyet yönetimiydi. Ancak o günün şartları gereği henüz sırası ve zamanı gelmediği için bu deyimin kullanılmasından kaçınılmıştı.
HAZIRLAYAN: Maşuk YOĞURTÇUOĞLU