Jung’un düşünce sistemi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
Advertisements

ÇOKLU ORTAM UYGULAMALARINDA GÖRSELTASARIM.
KUMDA AYAK İZLERİ
Şİddet Muhammet GÜLER.
DEĞERİN PSİKOLOJİK TEMELİ BÜLENT DİLMAÇ
BİLİMSEL BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ VE FEN - TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI
Yaşam Boyu Öğrenme Prof. Dr. Ali ŞEN.
COĞRAFYA İÇERİSİNDEKİ YERİ
SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI.
ÖĞRENME ALANLARI Bilgi kuramı olarak epistemoloji, bilginin nasıl kazanıldığı, nasıl kurulduğu ve üretildiği ile ilgili sorunları araştırır. Hepimiz biliyoruz.
İletişimde Süreç Yaklaşımı
İLETİŞİM Varlıkların kendi aralarında anlaşmak için oluşturdukları simgeler sistemine denir. Gergin ortamlarda, kişilerin sağlıklı ve olumlu düşünmesi.
ALGILAMA YÖNETİMİ BÖLÜM 7.
EMPİRİZM.
Kişilik Bozukluklarında Tedavi ve Sağaltım
MOTİVASYON.
Psikoanalitik Aile Terapisinin Hedefleri
YETİŞKİNLERİN PSİKOLOJİK DAVRANIŞ BİÇİMLERİ
PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI
FOTOĞRAF, GERÇEKLİK VE GERÇEĞİN TEMSİLİ
Öğretim Teknolojileri ve İletişim Süreci
4.Ünite Ruh Sağlığının Temelleri PSİKOLOJİK DESTEK TÜRLERİ
YÖNETİCİLİK VE MOTİVASYON
Bilimsel Araştırmanın Alternatifleri
ANLATIM BOZUKLUKLARI Duygu ve düşüncelerin dil aracılığıyla anlatılmasına ANLATIM denir. Dil ve düşünce arasında iyi bir bağın kurulamaması, anlatım gücünü.
BİLGİ EDİNME İHTİYACI:
Selçuklu Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Rehberlik Servisi
VARLIK FELSEFESİ ( ONTOLOJİ )
Hürriyet Özel Ödülü 2015 “Cinsiyetçi Söylemlere Son Projesi” Brief
Triyaj görevlisi hasta-hasta yakını iletişimi
İletişim Süreci ve Türleri
GENEL İŞLETME İŞLETME EKONOMİSİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE İLİŞKİLİ OLDUĞU BİLİM DALLARI.
Distortion; çarpıtma bölüm I. Tüm dışsal EM dalgalar değişik düzeylerde çarpıtılır, değiştirilir. Tüm dışsal EM dalgalar değişik düzeylerde çarpıtılır,
KENDİNİ TANIMA Ses tonumuzun ve davranışlarımızın, yani iletişimde mesajlarımızın % 90'ının kontrolünü elimizde tutabilmemiz ancak kendimizi tanımamızla.
STRUKTURCULAR Psikolojinin bir bilim olarak ortaya çıkışına eşlik eden ve doğa bilimlerinden esinlenen bir yaklaşımdır. 1879’da Alman psikolog WILHELM.
Hümanist (İnsancıl) Yaklaşım çağdaş bir psikoloji akımıdır
Karakter ve mit / öykü Öyküsüz karakter olur mu?
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE DİLİN KULLANIMI
TUTUM VE DAVRANIŞLAR.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ : Klinik Kararların Doğruluğunu Ne Etkiler? Hangi Bilişsel Süreçler Davranışsal Sorunlara Eşlik Eder? Tedaviyle.
DİĞER TUTUMLAR.
PSİKOLOJİDE EKOLLER.
 Sorun dışsal bir olaya verilen içsel bir tepki sonucunda ortaya çıkan fiziksel, ruhsal, davranışsal olumsuz semptomlardır.
Yapısal Kişilik Kuramı
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
DAVRANIŞ VE DAVRANIŞIN BİYOLOJİK TEMELLERİ
Gruptaki bireylerin motİvasyonu ve grubu harekete geçirmek
Psikanaliz D.Hakan Delibaş.
/ 501 İLETİŞİM Duygu, düşünce yada bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır.
SERVET AKAYDIN ORTAOKULU
KİŞİLERARASI İLETİŞİM
ÜSTÜNLÜK ARAMA KURAMI - Adler Doğum Sırası En büyük çocuk; tacını yitirmiş kraldır. Yaşamının ilk yıllarında çevresinin ilgi merkezindeyken ve her.
VE İŞTE DİĞER 6 BECERİ.
Dr. Aysel BADIR ERİŞKİN SAĞLIĞI II
NESNELLİK KONUSU.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
Risk faktörleri-koruyucu faktörler perspektifi
Bilimsel Araştırmanın Alternatifleri
İyi Olma Sanatı.
ALGILAMA İLETİŞİM.
PSİKOTERAPİLER Prof Dr Süheyla Ünal.
KİŞİLİK GELİŞİMİ PSİKOANALİTİK KURAM.
Eğitim; bireyin içinde yaşadığı toplumda yeteneğini, tutumlarını ve olumlu değerdeki diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçler toplamıdır. Bireyin.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Bilgi Okuryazarlığı Öğr. Gör. Seda AKIN GÜRDAL
MOTİVASYON Dr. Ege AKGÜN.
Sunum transkripti:

Jung’un düşünce sistemi teorik olarak sadece belli bir noktaya kadar tıbbi bir şekilde açıklanabilir;tam olarak anlaşılabilmesi için kişinin Bunu deney imlemesi ,daha doğrusu kendisinin bunun ıstırabını yaşamış olması gerekir.

Dünyanın bu karışık halinde içe bakmaya devam. Kendi içimizdeki şiddet ile yüzleşmeye devam. İçimizdeki şiddetten öğrenmeye, şefkate dönüşene kadar yanında oturmaya devam. Madem gidip silahların önünde duramıyoruz, içimizdeki şiddetin önünde duralım...

eden acı içindeki çeşitli insanlar için Jung kendilerini bu terapiye emanet eden acı içindeki çeşitli insanlar için genel bir reçete tasarlamıştır. Uygulanan yöntem ve yoğunluğu vakanın gereklerine göre değişir. Jung cinselliğin ve güç arzusunun önemini kabul eder.Bozukluğun izlerinin bu iki faktörden birisine kadar sürdürüldüğü vakalar vardır ve onlara Freud’cu veya Adler’ci açıdan bakmak gerekir.

Ancak Freud için cinsellik ,Adler için güç arzusu esas açıklayıcı prensipken , Jung diğer psişik motivasyonların da bunlara eşdeğer önemde olduklarını düşünmekte ve bu iki faktörden birisinin tüm psişik bozuklukların kaynağında bulunduğunu reddetmektedir.

BİLİNÇDIŞINA GİDEN YOLLAR

Jung’a göre bir hastanın içindeki bilinmeyeni araştırmanın 4 yöntemi vardır. Çağrışım yöntemi Hipnotik telkin Anamnestik analiz Bilinçdışının analizi

RÜYALAR

Malzemesi bilinç ve bilinçdışı , bilinen ve bilinmeyen öğelerin oluşturduğu RÜYALAR bilinçdışının içeriğinin ve mekanizmasının araştırılmasında en etkin ve en kolay yoldur.Bu öğeler çeşitli şekillerde karışabilirler ve ‘günün izleri’nden bilinçdışının en derin içeriklerine kadar her türlü kaynaktan türeyebilirler.

Jung’a göre bunların rüyalardaki düzeni ne nedenselliğe,ne zamana ne de mekana bağlıdır. Rüyalar yalnızca özel yorumlama yöntemleriyle ortaya çıkartılabilen imgelerin dilidir. Jung rüyalara büyük önem vermektedir.

Onları yalnızca bilinçdışına açılan bir yol oldukları için değil ,ayrıca bilinçdışının düzenleyici aktivitesinin büyük bir bölümünü sürdürme fonksiyonu oldukları için önemsemektedir. Çünkü rüyalar ‘öbür tarafı’ , bilinçli tavrın karşıt tarafını ifade eder.

‘Bu davranışı bir formülle ifade etmeye çalıştığımda’ diyor Jung , bunun için en uygun bana en uygun görülen telafi kavramı oldu,çünkü tek başına bir rüyanın çok çeşitli hareket yollarını özetleme yetisine

Telafi etme kesinlikle tamamlayıcılıktan ayrı tutulmalıdır Telafi etme kesinlikle tamamlayıcılıktan ayrı tutulmalıdır.’ Tamamlama kavramı çok dar ve çok kısıtlayıcıdır ; rüyaların fonksiyonlarını açıklayabilmek için yeterli değildir,çünkü az ya da çok mekanik bir şekilde birbirlerini tamamlayan iki şeyin ilişkisini belirtmektedir.

Rüyaların,yalnızca endişe ve istekleri ifade etmeyen ,ayrıca tüm psişik davranışları da etkileyen,bu çok önemli telafi edici fonksiyonu konusunda Jung ‘standart semboller’ oluşturmayı kesinlikle reddetmektedir. Bilinçdışı içerikleri her zaman çok değerlidir; anlamları içinde oluştukları bağlama ve rüya gören kişinin özel içsel ve dışsal sunumlarına bağlıdır.

Hatta bazı rüyalar rüyayı görenin kişisel konularının ötesine geçerler ve insanlık tarihi boyunca tekrar tekrar ortaya çıkan ve tüm insanlığı ilgilendiren sorunları ifade ederler.Bunlar genellikle kehanet özelliğine sahiptirler, bu nedenle ilkel insanlar buna tüm kabilenin işi olarak bakarlar ve bunu büyük bir törenle yorumlarlar.

FANTAZİLER VE VİZYONLAR da bilinçdışının kendini ifade etme yöntemidir FANTAZİLER VE VİZYONLAR da bilinçdışının kendini ifade etme yöntemidir.Rüyalarla bağlantılandırıldığında, bunlar bilinçliliğin azaldığı durumlarda ortaya çıkarlar.Kendilerini gösterdikleri anlamın dışında gizil bir anlam da taşıyabilirler ve hem kişisel hem de kolektif bilinçdışından kaynaklanabilirler.Bu yüzden psikolojik bir yorum söz konusu olduğunda, rüyalarla aynı sınıfta yer alırlar.

Bu nedenle Jung için RÜYA terapi yönteminin başlıca enstrümanını oluşturur. Bilinçdışının içeriklerine en kolay girişi sağlayan psişik olgudur, ve telafi edici fonksiyonu onu saklı ilişkilerin en açık göstergesi haline getirir.Çünkü rüya analizi hipotezin başarısına bağlıdır.

RÜYA YORUMU

Analitik yöntemin diyalektik sürecinin merkezinde; sadece halk tarafından değil aynı zamanda terapist tarafından da sağlanır. Genellikle terapistin kendi yorumuyla hastayı etkilediği tartışılmaktadır,ancak bunu sadece bilinçdışının işleyişine aşina olmayanlar yapabilir.

Bilinç tıpkı bir papağan gibi eğitilebilir,ancak bu bilinçdışı için söz konusu değildir. Eğer doktor ve hasta yanlış yorumlarlarsa, zaman içinde bilinçdışı tarafından sert bir şekilde düzeltileceklerdir, çünkü bilinçdışı diyalektik süreci kendi otonom hareketiyle ve yeni eklenen malzemelerle hiç durmadan ileriye taşımaktadır.

‘Rüya’ diyor Jung, ‘bilinçten çıkartılan bir psikolojiyle yorumlanamaz ‘Rüya’ diyor Jung, ‘bilinçten çıkartılan bir psikolojiyle yorumlanamaz.O egonun isteklerinden, arzularından, niyetlerinden ve bilinçli hedeflerinden bağımsız belirli bir işleyiştir.Doğada olan herşey gibi …irade dışıdır,gari ihtiyaridir…

Devamlı olarak rüya görmemiz çok olasıdır, ancak bilinç uyanıkken öyle gürültü yapar ki onu duyamayız…Eğer sürekli bir rapor tutabilseydik bütün sürecin kesin bir doğrultuda ilerlediğini görürdük.’Bir başka deyişle,rüya psişenin doğal ifade biçimidir, ancak otonom bir yapıya sahiptir ve bilinç tarafından bilinmeyen amaçların peşindedir.

RÜYALARIN KÖKENLERİ

Doğrusunu araştırabildiğimiz kadarıyla,rüyaların kökleri kısmen bilinçli içeriklerde – günden geri kalan bölük pörçük etkilenimler – kısmen de bilinçdışının biraraya toplanmış içeriklerindedir. .

Bazı rüyalar ise sanki hiç var olmamış,bağlantısız parçalardan oluşan rüyalar da vardır. Jung rüyadaki imgelerin düzeninin zaman, mekan ve nedenselliğinin dışındadır. Jung’a göre ‘Rüya psişenin gece aleminden gelen esrarengiz bir mesajdır.

‘Bir rüya diyor Jung, ‘her zaman kendi hedefine göre,kolay fark edilmeyen yollarla olsa bile,kaynaşmış veya başkalaşmıştır,fakat bunu bilincin ve nedenselliğin amaçlarına karşılık gelen yollardan farklı biçimlerde yapar.

Anlamlarına göre rüyalar aşağıdaki üç tipe indirgenebilir: 1.Belli bir bilinç durumundan sonra,bilinçdışının tepkisi olarak gelen rüya. 2.Belli bir bilinçli durum taafından kışkırtılmayan,bilinçdışından kendiliğinden çıkan rüya. 3.Eğer bilinçdışının zıt durumu daha güçlü ise,eğitim bilinçdışından bilince doğru olur.

DEĞİŞİK RÜYA TİPLERİ

Anlamlarına göre rüyalar aşağıdaki üç tipe indirgenebilir: 1.Belli bir bilinç durumundan sonra,bilinçdışının tepkisi olarak gelen rüya. 2.Belli bir bilinçli durum taafından kışkırtılmayan,bilinçdışından kendiliğinden çıkan rüya. 3.Eğer bilinçdışının zıt durumu daha güçlü ise,eğitim bilinçdışından bilince doğru olur.

Jung tüm rüya dizilerini araştıran ilk kişiydi Jung tüm rüya dizilerini araştıran ilk kişiydi.Bu araştırmaya,kronolojik sıraları her zaman anlamın içsel düzeniyle çakısmasa da, ‘rüyalar bilincin örtüsü altındaki bir monolog şeklinde devam eder.’ varsayımıyla başladı.B rüyası zorunlu olarak A rüyasını izlemek zorunda değildir veya C rüyası B rüyasından sonra gelir diye bir şey yoktur.Çünkü rüyaların gerçek sırası ışınsaldır;rüyalar bir ‘anlam merkezi’nden yayılırlar.’

RÜYALARIN YORUMU

Bir rüyanın yorumlanması için her zaman geçerli olan bir kural yoktur Bir rüyanın yorumlanması için her zaman geçerli olan bir kural yoktur.Kişinin belli özelliklerine ve o anki duygu yapısına göre rüyanın ne anlatmak istediği yorumlanmalıdır.

Etkin Bir Rüya Yorumunun 10 Aşaması 1- Bir Rüya Günlüğü Oluşturun 2- O Andaki İzlenimlerinizi Kaydedin 3- Açıkça Belli Olanı da Yorumlayın 4- İç ve Dış Etkileri Düşünün 5- Modelleri, Döngüleri ve Gelişmeleri Hatırlayın 6- Geleceği ve Geçmişi Görme Olasılıklarını Göz ardı Etmeyin 7- Anıları, Dilekleri, Fantezileri ve Hayalleri Değerlendirin. 8- Düş Simge Anahtarlarını Kullanın 9- Verilen Açıklamalarla Birlikte Simgelerin Sizin İçin Geçerli Olan Anlamlarını da Değerlendirin 10- Düşünün ve Size Özel Yoruma Varın

Psikanaliz alanındaki çalışmalarıyla bir asra damgasını vuran Freud terapinin amacının bilinçaltını bilinçli hale getirmek söylemişti. Ve bir teorisyen olarak bunu çalışmalarının baş hedefi yaptı. Fakat aynı zamanda bilinçaltını pek de hoş bir şey olarak algılamamamıza yol açtı; burası yanan arzuların , kötü huylar ve cinsel tutkuların derin çukuru, korkulu deneyimlerin gömüldüğü bir yerdi. Bu haliyle bilinç yüzeyine çıkarmak isteyeceğimiz bir şey değildi.