TAŞIDIĞIMIZ YÜKLERİN HER ZAMAN BİR NEDENİ VARDIR
BU ÇOK AĞIR
LÜTFEN BİRAZ KESMEME İZİN VERİN
BİRAZ DAHA KESMEME İZİN VERİN
o halde zorluk ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyin, göğüslediğiniz bu zorluk için, ileride mutlak bir mutluluk sizindir...
BİLGİNİN ALABİLDİĞİNE SINIRSIZ VE BUNDAN YIL ÖNCE HAYAL BİLE EDEMEYECEĞİMİZ BİR HIZLA PAYLAŞILDIĞI, TÜKETİLDİĞİ VE ÜRETİLDİĞİ BİR ÇAĞI YAŞIYORUZ.
NEW YORKNEW YORK’UN YILLARI ARASINDA BELEDİYE BAŞKANLIĞINI YAPAN, ÖZELLİKLE SUÇLARI ÖNLEMESİYLE ÜNLENEN RUDY GİULİANİ BU BAŞARISINI ŞÖYLE ANLATIYOR:
“BİR SOKAĞIN SUÇ BÖLGESİNE DÖNÜŞME SÜRECİ ÖNCE TEK BİR PENCERE CAMININ KIRILMASIYLA BAŞLIYOR. ÇEVREDEN TEPKİ GELMEZ VE CAM HEMEN TAMİR EDİLMEZSE, ORADAN GEÇENLER O BÖLGEDE DÜZENİ SAĞLAYAN BİR OTORİTE OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR, DİĞER CAMLARI DA KIRIYOR. ARDINDAN DAHA BÜYÜK SUÇLAR GELİYOR...
BİR ELEKTRİK DİREĞİNİN DİBİNE BİRİ, BİRELEKTRİK TORBA ÇÖP BIRAKSIN. O ÇÖPÜ HEMEN ORADAN KALDIRMAZSANIZ, HER GEÇEN ÇÖPÜNÜ ORAYA BIRAKIR VE ÇOK KISA BİR SÜREDE DAĞLAR GİBİ ÇÖP BİRİKİR. BEN İLK KONAN ÇÖP TORBASINI KALDIRTTIM.”
‘KIRIK CAM TEORİSİ’ ABD’Lİ SUÇABD PSİKOLOGU PHİLİP ZİMBARDO’NUN 1969’DA YAPTIĞI BİR DENEYDEN GELİŞTİ. ZİMBARDO, SUÇ ORANININ YÜKSEK OLDUĞU, YOKSUL BRONX VE DAHA YÜKSEK YAŞAM STANDARDINA SAHİP PALO ALTO BÖLGELERİNE 1959 MODEL BİRER OLDSMOBİLE BIRAKTI. ARAÇLARIN PLAKASI YOKTU, KAPUTLARI ARALIKTI. BRONX’TAKİ OTOMOBİL ÜÇ GÜN İÇİNDE BAŞTAN AŞAĞIYA YAĞMALANDI. DİĞERİNE İSE BİR HAFTA BOYUNCA KİMSE DOKUNMADI.
ARDINDAN ZİMBARDO İLE İKİ ÖĞRENCİSİ ‘SAĞ KALAN’ OTOMOBİLİN YANINA GİDİP ÇEKİÇLE KELEBEK CAMINI KIRDI. DAHA İLK DARBE İNDİRİLMİŞTİ Kİ ÇEVREDEKİDARBE İNSANLAR (ZENGİN BEYAZLAR) DA OLAYA DAHİL OLDU.BİRKAÇ DAKİKA SONRA O OTOMOBİL DE KULLANILMAZ HALE GELMİŞTİ. “DEMEK Kİ” DİYORDU ZİMBARDO, “İLK CAMIN KIRILMASINA YA DA ÇEVREYİ KİRLETEN İLK DUVAR YAZISINA İZİN VERMEMEK GEREK...”
KİMSENİN FARK ETMEDİĞİ ÇÖZÜMLERİ GÖREBİLİYORMUSUNUZ? (YARATICI DÜŞÜNME)
H İ K A Y E N İ N C E V A B I
GEÇİMLERİNİ YETİŞTİRDİKLERİ KATIRLARLA TAŞIMACILIK YAPARAK SAĞLAYAN KÖYLÜLERDEN BİRİ VEFAT ETMİŞ. MİRAS OLARAK DA ÜÇ OĞLUNA ON YEDİ ADET KATIR BIRAKMIŞ.
KÖYLÜNÜN VASİYETNAMESİNDEN KATIRLARIN YARISINI BÜYÜK OĞLUNA, ÜÇTE BİRİNİ ORTANCA OĞLUNA VE DOKUZDA BİRİNİ DE KÜÇÜK OĞLUNA BIRAKTIĞI ANLAŞILMIŞ. MİRASI PAYLAŞTIRMAK İÇİN GELEN MUHTAR KATIRLARI YAN YANA DİZMİŞ. ANCAK ON YEDİNİN YARISINI, ÜÇTE BİRİNİ VE DOKUZDA BİRİNİ KATIRLARI KESMEDEN DAĞITAMAYACAĞINI ANLAMIŞ. ÖLÜ KATIRLARIN HİÇBİRİNİN İŞİNE YARAMAYACAĞINDAN DOLAYI OĞULLAR DA BU DURUMA İTİRAZ ETMİŞ. KÖYLÜLER BU İŞİN İMKÂNSIZ OLDUĞUNU VE MUHTARIN BU İŞİ ÇÖZEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜRLER…
MUHTAR GİDİP KENDİ KATIRLARINDAN BİRİNİ DE ON YEDİ KATIRA İLAVE EDEREK DAĞITILACAK KATIR SAYISINI ON SEKİZ YAPARAK MİRASI ŞU ŞEKİLDE BÖLMÜŞ:
KATIRLARIN YARISINI VEYA DOKUZ TANESİNİ EN BÜYÜK OĞULA, ÜÇTE BİRİNİ VEYA ALTI TANESİNİ ORTANCA OĞULA, DOKUZDA BİRİNİ VEYA İKİ TANESİNİ DE EN KÜÇÜK OĞULA VERMİŞ. DOKUZ, ALTI VE İKİYİ TOPLADIĞINDA ON YEDİ OLDUĞUNU GÖREN MUHTAR, HERKESİN ŞAŞKIN BAKIŞLARI ARASINDA, KENDİ KATIRINI ALARAK EVİNE GİTMİŞ.