RELATIVE CLAUSES YASEMİN TURAN 1090620010 ( B ) ELT 1
INTRODUCTION Relative clause, bir isim tanımlayan cümledir. Ancak tek başına kullanılmaz. Bir temel cümleye bağlı olarak tanımladığı isimden sonra gelir. Bir isim tanımladığı için relative clause “ adjective clause “ biçiminde de isimlendirilebilir.
devam Sıfat tanımladığı isimden önce gelir. Relative Clause ise tanımladığı isimden sonra gelir. The student who is the best in the classroom is Ayşe. ( relative clause ) The best student in the classroom is Ayşe. ( adjective )
devam Relative clause, tanımlayan ( defining )ve tanımlamayan ( non-defining ) biçiminde ikiye ayrılır.
1- Definig Relative Clause: Bir ismi tanımlayarak diğerlerinden ayırt etmemizi sağlar. “ The man ” dediğimiz zaman karşımızdaki kişi hangi adamdan söz ettiğimizi anlayamaz. Ancak “ the man who is standing at the corner ” ifadesinde “ the man ” artık belirli bir kişi durumuna geçmiştir.
devam The man who will come to see you tomorrow wants to do business with you. ( Defining ) ( Yarın seni görmeye gelecek olan adam seninle iş yapmak istiyor. )
2- Non-Defining Relative Clause Tanımlanmış bir isimden sonra gelir. “ My father ” dediğimiz zaman, karşımızdaki kişi kimden söz ettiğimizi zaten anlamış durumdadır. Eğer biz bu ismi bir daha tanımlıyorsak bu non-defining clause’ dur.
devam Mr. Jones, who will come to see you tomorrow, wants to do business with you. ( Non-defining ) (Yarın seni görmeye gelecek olan Mr. Jones seninle iş yapmak istiyor. )
Relative pronouns as subject of the clause Who, which, that Who, sadece insanlar için, Which, bütün cansız varlıklar için ve hayvanlar için, That ise hepsi için kullanılabilir.
devam Examples, I congratulated the student. She got the highest mark. I congratulated who ( that ) got the highest mark. The chair is broken. It is in the room. The chair which ( that ) is in the room is broken.
devam Do you know the man whose car was stolen? The reason why ( that, for which ) we are holding this meeting is to seek solutions to our problems. Everbody whom, who, that I met said that he was dishonest. İstanbul, where, which (in), in which more than ten million people live, has many problems to solve.