ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ ve ECZACININ ROLÜ Uzm.Ecz. Kağan Dağdeviren Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi
SAĞLIK BAKIMI SIRASINDA ENFEKSİYON FİKRİ Ignaz Philip Semmelweis (1847) halk arasında lohusa humması olarak bilinen, kadınların doğum esnasında mikrop kapmasından kaynaklanan, enfeksiyon kana ya da rahme dağılınca lohusanın ölmesine dahi sebep olan bir hastalık vardır. doğumun, temiz ortamda yapılması gerektiğini; hatta bu yüzden kazanla su kaynatıldığını, temiz çarşaflar kullanıldığını biz filmlerden biliriz, kaldı ki biraz mantık yürütsek tahmin ederdik, kadına iltihap kaptırmazdık. işte bu tuhaf hastalık, ortaçağdan 19.yy’ın sonuna dek hijyen konusunda nedense her zaman dünyanın gerisinde kalmış olan avrupa’da, bir tür lanet olarak görülürdü. özellikle hastanelerde doğrum yapan kadınlar lohusa hummasına, daha teknik adıyla “puerperal sepsis”e tutulmaktan korkar, hatta bugünün aksine evde doğum yapmak için ellerinden geleni yaparlarmış, hatta, kimi zaman doğum sancıları tutunca hastaneden kaçıp duvar dibinde doğuranlar, sonra bebek kucakta geri dönenler bile olmuş. görünüşe göre, öyle küçük bir oran da değil, her yıl binlerce kadın doğum sonrası komplikasyonlardan dolayı ölüp gitmekteymiş. 1800’lerin sonu. macar asıllı bir hekim olan ignaz semmelweis, viyana’da tıp eğitimi aldıktan sonra, bir doğum kliniğinde, obstetri koğuşunda çalışmaya başlamıştır, özellikle fakir kesime hizmet veren kalabalık hastanenin pratisyelerinden biridir. bu doğum uzmanı prof, evde doğum yapmamak için yalvaran, hastanede doğum yaptıktan sonra kıvrana kıvrana ölen yüzlerce kadını gördükçe, diğer hekimlerce “allahın hikmeti” olarak görülen bu hastalığa içerlemekte, kendi kendini yiyip bitirmektedir. dikkat eder; hekimlerin çalıştığı koğuşlarda lohusa humması yüzünden ölüm oranı çok yüksekken, ebelerin çalıştığı bir başka koğuşta oran çok düşüktür. hekimlerle ebelerin yerlerini değiştirdiğinde, hekimlerin doğum yaptırdığı kadınlarda ölüm oranın yine %30’lara kadar yükseldiğini görür. bir gün, yakın arkadaşı olan hekimlerden biri, lohusa hummasından ölmüş bir kadına yaptığı otopsi sonrasında kendi elini kesip kan zehirlenmesinden ölünce, kafasında bir ışık yanar. akabinde, hekimlerin otopsi yaptıktan sonra ellerini dezenfekte etmeden doğumlara girdiğini, otopside ellerine bulaşan mikropları hastalara taşıdığını fark eder ve bu basit açıklamaya sıkı sıkı sarılarak, tüm hastane çalışanlarına, her otopsiden sonra ve doğumdan önce, ellerini klorlu suda yıkama zorunluluğu getirir. lohusa hummasından ölüm oranı derhal %1’lere düşer, böylesine basit bir çözüm, bir anda binlerce kadının hayatını kurtarıvermiştir. ne güzel, değil mi? değil. semmelweis’in hijyen uygulaması, klinikteki hekimleri çok öfkelendirir. asli görevi hasta iyileştirmek olan hekimlerin hastalarına mikrop yayıyor olduğu düşüncesi, hekimlere küçültücü ve gurur kırıcı gelir, üstelik lohusa humması gibi önemli bir hastalığın sebebinin yıkanmamış eller olacağına kimse ihtimal vermek istemez. bundan sonrası biraz karışık; tıpta ulusalcılığın doruklarında olduğu o günlerde, semmelweis, çalışmalarını üstlerinden gelen baskılar nedeniyle yayınlayamaz, hatta hijyen uygulamaları yüzünden hastanedeki işine son verilir, ülkesine postalanıverir. terbiyesiz canım. semmelweis, en sonunda lohusa humması konusunda bilimsel bir makale yayınlar, fakat kendisi çalışmalarından emin olsa da, tıp çevreleri tarafından ciddiye alınmaz, bilimsel çalışmalar yapmak yerine şarlatanlık yapan biri olarak nitelendirilir, kanserli hastalarına karalahana yediren bir maymunmuşçasına çalıştığı her hastanede dışlanır, hatta astı olan hekimleri bile ellerini dezenfekte etmeye razı edemez. binlerce kadının gereksiz yere lohusa hummasından ölmeye devam etmesi ve akademik çevrelerce şaklaban yerine konmak, bilimsel çalışmalarını yayınlamaktan bile çekinen, sessiz sakin, efendi bir insan olması muhtemel semmelweis’e ağır gelir ve geçirdiği sinir krizi sonrasında, 47 yaşında bir akıl hastanesine kapatılır, aynı sene de ölür. tıp dünyasının dezenfeksiyonun önemine inanması, asepsinin yaygınlaşması, operatörlerin bırak klorlu suyu, ellerini asitli sularda fırçalamaya başlaması için aradan yıllar geçmesi gerekecektir. kıssadan hisse: koku alma duyunuzun kış ya da yaz aylarında hassaslaştığını veya köreldiğini hissediyor musunuz? kokuları, özellikle basit kokuları (atıyorum, portakalla kahve) ayırt etmekte zorluk çekiyor musunuz? dikkat edin; hiç aklınıza gelmeyecek psikolojik hastalıkların habercisi olabilir. Puerperal Sepsis
SAĞLIK BAKIMI SIRASINDA ENFEKSİYON FİKRİ
El yıkama ile anne ölumlerini %90 azaltmış Tıp çevreleri tarafından dışlanmış “Puerperal sepsisli kadınların olümüne yol açan, hasta kadından öldürücü mikrobu alarak sağlıklı olanlara taşıyan doktorların elleridir” (Louis Pasteur)
SAĞLIK BAKIMI SIRASINDA ENFEKSİYON FİKRİ annelerin kurtarıcısı DER RETTER DER MÜTTER
’li yıllarda enfeksiyon kontrol hemşiresi kavramı ortaya atılmıştır. ‘ların sonuna kadar Sağlık Hizmetlerine İlişkin Enfeksiyon kontrolü hekim ve hemşirelerin bireysel çabaları ile yürümüştür. ’den sonra ABD’de görülen Stafilokok salgını ve giderek artan antibiyotik direnci nedeniyle hastanelerde Enfeksiyon Kontrol Komiteleri kurulmaya başlamıştır. ’ların sonlarından itibaren az sayıda hastanede Enfeksiyon Kontrol Programları oluşturulmaya başlanmıştır. Kontrol programları; Sürveyans Enfeksiyon kontrol önlemlerinin geliştirilmesi Kontrol önlemlerinin sonuçlarının takibi konularını içermiştir. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) ’li yıllarda enfeksiyon kontrol hemşiresi kavramı ortaya atılmıştır. Sürveyans ve enfeksiyon kontrolu için 250 yatağa 1 tane tam gün çalışan enfeksiyon kontrol hemşiresi fikri kabul görmüştür. Bu amaçla hemşirelere yönelik Centers for Disease Control and Prevention (CDC) tarafından kurslar düzenlenmiştir.
yılında CDC Ulusal düzeyde SENIC (Study of the Efficacy of Nosocomial Infection Control) projesini başlatmıştır (1974 – 1983). Amaç; Sürveyans ve enfeksiyon kontrol programlarının hastanelerde yaygınlığını/uygulanırlığını saptamak Nozokomiyal enfeksiyon oranlarında azalma olup olmadığını, varsa ne oranda olduğunu ortaya koymak
Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy Atasoy virüs kurbanı oldu. 24 Ağustos 2004 Gazi Hastanesi'nde yapılan biyopsi sırasında 'hastane mikrobu' MRSA kapan eski ulaştırma bakanlarından Veysel Atasoy hayatını kaybetti. Atasoy, İbn-i Sina Hastanesi'nde 20 gündür makineye bağlı olarak yaşam mücadelesi veriyordu.
Hastane Enfeksiyonlarının bildirimi zorunlu hale geldi