ANLATIM BOZUKLUKLARI
GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI Cümlede gereksiz sözcüklerin kullanımı anlatım bozukluğuna yol açar. Cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamında herhangi bir daralma bozulmaya yol açmayan sözcük gereksizdir. Kulağına yavaşça bir şeyler fısıldadı. Kulağına bir şeyler fısıldadı. Asansörle üçüncü kattan aşağı iniyorduk. Asansörle üçüncü kattan iniyorduk.
Başkalarının arkasından konuşmak dedikodu yapmak hoş değildi. Başkalarının arkasından konuşmak hoş değildi. Arkadaşımla üç yıldır karşılıklı mektuplaşıyoruz. Arkadaşımla üç yıldır mektuplaşıyoruz. Sigaranın sağlığımıza ve sıhhatimize zarar verdiğini anlamalıyız. Sigaranın sağlığımıza zarar verdiğini anlamalıyız. Maçı kazanacağımızı önceden tahmin etmişti. Maçı kazanacağımızı tahmin etmişti.
(2005 – OKS) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlenin anlamında daralma olur? A) Bu konuda sen herkesten tecrübelisin. B) Onlar bizi engelledi, bari sen bize destek olsaydın. C) Güzün sıcak ülkelere göçen kuşlar, baharda geri dönerler. D) Çocuklar içinde Ahmet, diğerlerinden daha çalışkandı.
KELİMENİN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI İyi bir cümlede kelimenin, cümlenin akışına ve anlamına uygun bir yerde kullanılması gerekir. Yoksa ifademiz değişir, anlatmak istediğimizi tam olarak ifade edemeyiz. Emniyet kemersiz yola çıkmamalıyız. Yola emniyet kemersiz çıkmamalıyız. Yüzme, en iyi denizde öğrenilir. En iyi yüzme, denizde öğrenilir. Her yolda kalana yardım edemeyiz ki! Yolda her kalana yardım edemeyiz ki!
Bugünlerde nedense çok başım ağlıyor. Bugünlerde nedense başım çok ağlıyor. Hastanemizde ağrısız kulak delinir. Hastanemizde kulak ağrısız delinir. İzinsiz inşaata girmek yasaktır. İnşaata izinsiz girmek yasaktır.
(2004 – OKS) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Yorgun ve sinirli araba kullanmak tehlikelidir. B) Köy halkı konukları karşılamak için meydanda toplandı. C) Ülkemizin her alanda çalışkan insana ihtiyacı vardır. D) Kemal Tahir, Türk romanının ustalarındandır.
KELİMENİN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI Anlamları farklı olan bazı kelimeler anlamları karıştırıldığı için birbirinin yerine kullanılır. Bu da anlatım bozukluğuna yol açar. Bu davranışlar bize özgün davranışlardır. Bu davranışlar bize özgü davranışlardır. Öğretim hayatını tamamlayıp işe başladı. Öğrenim hayatını tamamlayıp işe başladı. Çocuğun saçı çok büyümüştü. Çocuğun saçı çok uzamıştı.
Ben öğrencilerim arasında bir ayrıcalık yapmıyorum. Ben öğrencilerim arasında bir ayrım yapmıyorum. Komşudan yansıyan sesler beni rahatsız etti. Komşudan yankılanan sesler beni rahatsız etti. Bu yağmur sayesinde her yer sular altında kaldı. Bu yağmur nedeniyle her yer sular altında kaldı.
A) Gereksiz sözcük kullanılması. (2003 – OKS) “Buzlu yollarda araçların kaza yapma şansı artar.” cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması. B) Özne – yüklem uyumsuzluğu. C) Öznenin iyelik eki alması. D) Yanlış sözcük kullanılması.
ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN KULLANILMASI Anlamca birbirine ters olan sözcüklerin cümlede kullanımı anlatım bozukluğuna yol açar. Sanırım bunca dert eminim en çok onu üzmüştür. Sanırım bunca dert en çok onu üzmüştür. Bunca dert eminim en çok onu üzmüştür. Bundan aşağı yukarı tam on beş yıl önceydi. Bundan tam on beş yıl önceydi.
Toplantıda yaklaşık elli üç kişi vardı. Toplantıda elli üç kişi vardı. Şüphesiz bu olayı, o yapmış olabilir. Şüphesiz bu olayı, o yapmış. Bu olayı, o yapmış olabilir. Sanırım Orhan, yarınki sınava mutlaka çalışmıştır. Orhan, yarınki sınava mutlaka çalışmıştır.
MANTIK YANLIŞLIKLARI Cümlede bildirilen olayların düşüncelerin mantıksal yönden tutarlı ve doğru olmaması anlatım bozukluğuna neden olur. Pırıl pırıl mehtaplı bir gecede çiseleyen yağmur bizi etkilemişti. Pırıl pırıl mehtaplı bir gece bizi etkilemişti. Yönetmen, çekilecek olan filmle “Altın Portakal” ödülünü kazandı. Yönetmen, çektiği filmle “Altın Portakal” ödülünü kazandı. Bırak yumurta pişirmeyi, yemek bile yapamaz. Bırak yemek yapmayı, yumurta bile pişiremez.
(1998 – Ö.O ) Aşağıdaki cümlelerin hangisi kendi içinde çelişkili anlam taşımaktadır? A) Bu yarışı sonuna kadar sürdüremezsin. B) Gece gündüz demeyip çalışarak işi bitirir. C) Çelik iradeli adam sigarayı bırakamaz. D) Tarih dersini sevdiği kadar kimyayı da sever.
ATASÖZÜ VE DEYİM YANLIŞLIKLARI Atasözü ve deyimlerde kelimelerin yerinde kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur. Alma garibin ahını çıkar aheste aheste. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Dağ dağa kavuşur, insan insana kavuşmaz. Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur Sınavda başarılı olduğu için öğretmenin gözüne battı. Sınavda başarılı olduğu için öğretmenin gözüne girdi.
Doktor, hastayı baştan tırnağa muayene etti. Doktor, hastayı tepeden tırnağa muayene etti. Karşısında alacaklıları görünce etekleri zil çaldı. Karşısında alacaklıları görünce etekleri tutuştu. Zora düşünce hep beni arardı. Dara düşünce hep beni arardı.
(1998 – Ö.O ) Aşağıda hangi cümledeki deyimin anlamı, birlikte verilen durum ya da davranışla çelişmektedir? A) O işten başı ağrımıştı, günlerce sıkıntı çekmişti. B) O kadar hastaydı ki yüzünden kan damlıyordu. C) Misafirlerini el üstünde tutar, ikramda kusur etmezdi. D) Pişkinliğe vurarak konuşmasına devam etti.
TAMLAMA YANLIŞLIKLARI Sıfat ve isim tamlamalarında dil bilgisi kurallarına aykırı kullanımlar, tamlayan ve tamlanan arasındaki uyumsuzluk ve yanlış anlamalara neden olacak tamlamalar anlatım bozukluğuna neden olur. Fırsat buldukça kültürel ve sanat etkinlikleri düzenleyecek. Fırsat buldukça kültürel etkinlikler ve sanat etkinlikleri düzenleyecek. Sel mağdurlarına her türlü tıbbi ve gıda yardımı yapıldı. Sel mağdurlarına her türlü tıbbi yardım ve gıda yardımı yapıldı. Yazar, bu kişileri gerçek ya da hayal dünyasından almış olabilir. Yazar, bu kişileri gerçek yaşamdan ya da hayal dünyasından almış olabilir.
Toplantıya yüz banka personelleri katıldı. Toplantıya yüz banka personeli katıldı. Birçok öğrenciler ders çalışmayı sevmez. Birçok öğrenci ders çalışmayı sevmez. Ahmet doğum gününde bize pasta ve portakal suyu ikram etti. Ahmet doğum gününde bize portakal suyu ve pasta ikram etti.
EKLERİN YANLIŞ KULLANILMASI Bazı eklerin birbirinin yerine veya uygun olmayan yerlerde kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Birçok şehirlerimizde hâlâ alt yapı sorunu var. Birçok şehrimizde hâlâ alt yapı sorunu var. Herkesi etkileyen yönü çok okuduğudur. Herkesi etkileyen yönü çok okumasıdır. O gece,yolculuğum en anlamlı gecesi oldu. O gece, yolculuğumun en anlamlı gecesi oldu.
(1998 –OKS ) Aşağıda cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Eski konaklar insanlara daha çekici geliyor. B) Uzun yıllardan bu yana bu köyde yaşardım. C) Yeşile özlem duyan herkes şehirden kaçıyor. D) Yağmurdan sonra ağaçlar bir başka güzel görünüyor.
ÖGE EKSİKLİĞİ ÖZNE EKSİKLİĞİ ÖZNE EKSİKLİĞİ Sıralı cümlelerde dolaylı tümleç, nesne, özne, yüklem gibi ögelerin kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur. Şapkanın ponponu çok güzel; fakat kafama küçük geldi. Şapkanın ponponu çok güzel; fakat şapka kafama küçük geldi. ÖZNE EKSİKLİĞİ Koyunun sütü çok bol; iyi besinler yiyor. Koyunun sütü çok bol; koyun iyi besinler yiyor. ÖZNE EKSİKLİĞİ
YÜKLEM EKSİKLİĞİ YÜKLEM EKSİKLİĞİ TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ Bütün gün bulaşık, temizlik, ütü ve yemek yapar. Bütün gün bulaşık yıkar; temizlik, ütü ve yemek yapar. YÜKLEM EKSİKLİĞİ Her sabah ceketini kravatını takıp işe giderdi. Her sabah ceketini giyer kravatını takıp işe giderdi. YÜKLEM EKSİKLİĞİ Efe, önce elini yıkadı, sonra krem sürdü. Efe, önce elini yıkadı, sonra eline krem sürdü. TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ
TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ NESNE EKSİKLİĞİ NESNE EKSİKLİĞİ Düşman kenti bombalamış; ama girememiş. Düşman kenti bombalamış; ama kente girememiş. TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ Aşkın insan yaşamına neşe kattığı, mutlu kıldığı bir gerçektir. Aşkın insan yaşamına neşe kattığı, insanı mutlu kıldığı bir gerçektir. NESNE EKSİKLİĞİ Küçük kardeşim oyuncaklarına gözü gibi iyi bakar, çok severdi. Küçük kardeşim oyuncaklarına gözü gibi iyi bakar, onları çok severdi. NESNE EKSİKLİĞİ
(1999 –ML ) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? 1. Ayakta yolculuk yapmak yürümekten zordur. 2. Çocuğun karnı acıkmış ve uykusuzdu. 3. Bu sinekleri öldürmekle tükenmez. 4. Trafo arızalanınca elektrikler kesildi. A) 1 – 2 B) 2 – 3 C) Yalnız 3 D) 1 – 4
EK FİİL EKSİKLİĞİ Ek fiillerin gerektiği yerde kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur. Konuşması düzgün; yalnız mimikleri anlamlı değildi. Konuşması düzgün idi ; yalnız mimikleri anlamlı değildi. Takımın motivasyonu yüksek; ama kondisyonu yeterli değilmiş. Takımın motivasyonu yüksek imiş; ama kondisyonu yeterli değilmiş. Yaşam mücadelesinde yalnız; fakat güçsüz değildi. Yaşam mücadelesinde yalnızdı ; fakat güçsüz değildi.
(1999 – OKS ) Aşağıda cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Geçirdiği kazada kolu sağlam, ayağı ise kırılmıştı. B) Bir kişinin azığı iki kişiyi aç koyarmış. C) Gecenin karanlığında yoluna devam etti. D) İnsanlara yardım edebilmek en büyük mutluluktur.
ÖZNE – YÜKLEM UYUMSUZLUĞU Cümlelerde özne ve yüklem arasında tekillik – çoğulluk , şahıs ve olumluluk – olumsuzluk bakımından uyum olmalıdır. Özne, insan ve tekilse yüklem tekil olmalıdır. Ayşe, bugün okula geldiler. Ayşe, bugün okula geldi. Özne, insan ve çoğulsa yüklem tekil veya çoğul olabilir. Arkadaşları okula geldiler . Arkadaşları okula geldi. İnsan dışındaki varlıkların, soyut kavramların, organ adlarının çoğul özne olduğu cümlelerde yüklem tekil olur. Seneler, aylar, günler hızla geçiyorlardı. Seneler, aylar, günler hızla geçiyordu.
Bülbüller ne güzel ötüşüyorlar. Topluluk isimleri özne olduğunda yüklem tekil olur. Halk bu olay üzerine sokaklara döküldüler. Halk bu olay üzerine sokaklara döküldü. Öznesi birinci ve üçüncü tekil ya da birinci ve üçüncü çoğul şahıs olan cümlenin yüklemi birinci çoğul şahıs olmalı. Ben ve o dün akşam sinemaya gittim. Ben ve o dün akşam sinemaya gittik.
Öznesi ikinci ve üçüncü tekil ya da ikinci ve üçüncü çoğul şahıs olan cümlenin yüklemi ikinci çoğul şahıs olmalı. Sen ve Ali çok başarılıydı. Sen ve Ali çok başarılıydınız. Öznesi birinci, ikinci ve üçüncü tekil ya da birinci, ikinci ve üçüncü çoğul şahıs olan cümlenin yüklemi birinci çoğul şahıs olmalı. Biz, siz, onlar bu soruyu çözecekler. Biz, siz, onlar bu soruyu çözeceğiz.
Türkçede bazı özneler olumlu, bazı özneler ise olumsuz anlamlar verdiği için bu cümlelerin yüklemleri de özneye göre olumlu ya da olumsuz olmalıdır. Hiçbiri onun başarılı olduğuna inanmıyor, hayret ediyordu. Hiçbiri onun başarılı olduğuna inanmıyor, herkes hayret ediyordu. Herkes onu seviyor, üzmüyordu. Herkes onu seviyor, kimse üzmüyordu. “Ne….ne” bağlacının kullanıldığı cümlelerde yüklem olumlu olmalıdır. Ne kitap okumayı ne de gazete okumayı sevmez. Ne kitap okumayı ne de gazete okumayı sever.
(1997 – DPY ) Aşağıda cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Ne verecek ne alacaksın. B) Ne engel ne sınır tanımaz. C) Senelerdir ne aradı ne sordu. D) Anlaşmazlığın sebebi ne o ne bu.
NOKTALAMA EKSİKLİĞİ Virgülün eksik ya da yerinde kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur. Gazeteci kadın kapıcıyla görüştü. Gazeteci, kadın kapıcıyla görüştü. Genç doktora ne zaman taburcu olacağını sordu. Genç, doktora ne zaman taburcu olacağını sordu. Yaşlı kadına adresi tarif etmeye çalışıyordu. Yaşlı, kadına adresi tarif etmeye çalışıyordu.
(2003 – Ö.O ) Aşağıdakilerin hangisinde virgül kaldırılırsa cümlenin anlamı değişmez? A) Kalabalık, meydana doğru ilerliyordu. B) İnsan, düşünme yeteneğine sahiptir. C) Çocuk, elbiselerini dolaba yerleştirmişti. D) Zavallı, insanlardan hiç iyilik görmemişti.
YANLIŞ
TEBRİKLER
SBS’DE BAŞARILAR ALAATTİN KAYNAR