COĞRAFYADA AKIMLAR
DETERMİNİZM (ÇEVRECİ- ENVİRONMENTALİZM) Bu teoriye göre tabiat insanın davranışlarında en geniş anlamıyla sorumlu olan faktördür. İnsan tabii ortamdan onun sunduğu kadar yararlanır. O halde beşeri faktörler (insan ) fiziki faktörler tarafından kontrol edilir ve yönlendirilirler.
Ritter ve Humboldt’un kurucuları olduğu klasik devre olarak adlandırılan devrede Fiziki çevrenin toplumun fonksiyonlarına ve gelişmesine yaptığı etkinin araştırılmasına önem verilmiştir.
Bu dönemde tartışmalar 1. insanın doğanın bir parçası mı yoksa ondan ayrımı olduğu 2. insanın çevre tarafından etkilenmesinin nereye kadar uzandığı şeklinde iki yönde sürdürülmüştür.
Burada basit sebep ve etki kuralları uygulanmıştır. Eğer ortada A ve B durumları varsa sonuçta C durumu ortaya çıkacaktır.
Bu akıma iki ana nedenden ötürü eleştiri gelmektedir 1. Benzer fiziki çevrelerin benzer beşeri olaylara yol açmadıkları Roma ve Yunan Uygarlıklarının benzer iklim şartlarındaki Avustralya ve Güney Afrika’da, Şili’de gelişmemiş olması Aynı iklim koşullarının aynı sonuçları doğurmadığının bir örneğidir.
2. çevre insanı etkilemekle beraber insanda çevreyi etkilemektedir. Bugün insanın doğa tarafından kontrol edildiği fikrinin karşısında insanın seçme özgürlüğü olduğu gerçeğini vurgulamaktadırlar. Yani insanın doğanın gösterdiği imkanlar arasında bir seçim yapar demektedirler.
POSSİBİLİZM (OLASILCILIK-İNSANCI) Şartlar ne olursa olsun insan oğlunun bu şartlara karşı alabileceği bir takım tedbirler vardır. Bunlar tabiat şartlarını engelleyici tedbirler olabilir. Derler, Burada doğadan çok insan üzerinde durulur ve insanın pasif bir varlıktan çok aktif bir güç olarak görülür.
Bu görüş savunucuları insanın yüzyıllardan beri biriktirdiği ve geliştirdiği bilgilerle yeryüzünü büyük çapta değişime uğrattığını belirtirler. Sonuçta insan çevrenin denetimi ve egemenliği altında değil, çevre insanın denetim ve egemenliği altında bulunmaktadır.
PROBABİLİZM (OLABİLİRCİLİK) Determinizme tepki olarak çıkan possibilizmi besleyen ve her iki görüşü bir sentezde birleştirir. Bu akımın çıkış nedeni, 1.fiziki çevre insan türünün eylemlerinin çoğunu belirlemektedir. 2. belirli bazı kültürler teknoloji kullanımıyla çevrenin yarattığı baskıları yenebilirler.
3. Bir alanın hem fiziki çevresini hemde orada yaşayanların kültürel özelliklerini bilen birisi, bu alanın nasıl kullanılacağının analizini yapabilir ve kullanım şekillerinin coğrafi dağılışını açıklayabilir gelecekle ilgili tahminlerde yapabilir.
EKOLOJİK YAKLAŞIM İnsan oğlu ekolojik sistemin bir parçasıdır. Ve insanın doğal ortamı, Doğal ortamında insanı karşılıklı olarak nasıl etkilediğini incelemek gerekir.
POZİTİVİZM Coğrafyada insanların yeryüzünü nasıl organize ettikleri ve kullandıklarını tanımlamak için kurallar bulunmaya çalışılmıştır. Bu olayda kurallar ve düzenlilikler bulunabileceği felsefesine mantıksal pozitivizm adı verilir. Bu akımı destekleyenler
1. coğrafyada kantitatifleşme (matematik) 2. coğrafi kalıpları istatistiksel yoldan tasvir etmeye 3.İstatistiksel hesaplara ve hipotezlere dayanmaktaydılar. Aynı zamanda gerçek dünyayı tasvirde kullandıkları matematiksel yolların bir köprü gibi fiziki ve beşeri coğrafyayı birbirine bağlayacaklarını ve coğrafyayı içinde matematiğin kullanıldığı diğer bilim dallarına açacaklarını ileri sürmekteydiler.
MODERNİZM Coğrafyada hissedilen moda akım post modernizimde matematik kesinlikle yoktur. Geçmişteki görüşlerin büyük kısmını ret etmeyi içine alan bir akım olduğu için yeni ve farklı olan her şeyin kullanılması moda haline gelmiştir.
Burada çoğunlukla insanın mekanı nasıl kullandığını ve nasıl biçimlendirdiğini, düzenlediğini inceler. Bunu yanında mekanı düzenlerken hangi öğelere dikkat etmesi gerektiğini açıklar İnsanların ekonomik, siyasal, toplumsal ve sosyal ortamdan, olaylardan nasıl etkilendiklerini ve bu etkileşim sistemi içerisinde baskın olan faktörlerin neler olduğu ve bu faktörler nasıl daha yararlı hale getirilir diyerek bunları incelemeye çalışır.