Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Âhirete iman: 5 | Hesap - Kitap
Şahitlerin çağırıldığı gün Öyle bir günden sakının ki, o günde Allah’ın huzuruna dönersiniz ve kimseye bir haksızlık edilmeksizin, herkese kazandıkları tastamam verilir. BAKARA, 2:281
Şahitlerin çağırıldığı gün Her ümmetten kendileri hakkında bir şahit çıkardığımız gün, seni de bu ümmet için şahit tutarız. Çünkü Biz herşeyi açıklamak üzere, hakka teslim olanlar için bir hidayet, rahmet ve müjde olarak kitabı indirmiş bulunuyoruz. NAHL, 16:89
Şahitlerin çağırıldığı gün Biz her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve şunlardan da seni şahit tuttuğumuz zaman onların hali ne olacak? NİSÂ, 4:41
Şahitlerin çağırıldığı gün O gün her ümmetten bir şahit çıkarmış, onlara da “Haydi, getirin delilinizi” buyurmuşuzdur. Ve onlar da hak ve hakikatin tümüyle Allah’a ait olduğunu anlamışlar; uydurdukları şeyler ise onları bırakmış, yok olup gitmiştir. KASAS, 28:75
Hesap - Kitap O gün herbir ümmeti diz çökmüş halde görürsün. Herbir ümmet, hesap defterinin başına çağırılır. O gün, yaptıklarınızın karşılığını alırsınız. İşte bu size gerçeği söyleyen kitabınızdır; Biz sizin bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk. CÂSİYE, 45:28-29
Hesap - Kitap Kitap ortaya konmuştur. Mücrimleri onda yazılı olandan korkar halde görürsün. “Eyvah bize,” derler. “Bu kitabın hali ne? Küçük büyük hiçbir şeyi eksik bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” Böylece, yaptıkları herşeyi önlerinde bulurlar. Rabbin ise hiç kimseye haksızlık yapmaz. KEHF, 18:49
Hesap - Kitap Biz her insanın hesabını kendi boynuna dolamışızdır. Kıyamet gününde onun için açılıp önüne konacak bir defter çıkarırız. Oku kitabını! Bugün hesap görücü olarak sana kendi nefsin yeter. İSRÂ, 17:13-14
Hesap - Kitap Defterler açıldığında, Gök sıyrıldığında, Cehennem kızıştırıldığında, Cennet yaklaştırıldığında, Her nefis o gün için ne hazırladığını öğrenmiş olur. TEKVİR, 81:10-14
Sırlar ortaya dökülüyor Bütün gizliliklerin ortaya serildiği gün, İnsanın ne bir gücü olur, ne yardımcısı. TARIK, 86:9-10 Oğlum, yaptığın iş bir hardal tanesi kadar olup da bir kaya içinde yahut göklerde veya yerde gizlenecek olsa, Allah onu meydana çıkarır. Çünkü Allah’ın bilgisi herşeyin bütün inceliklerini kapsar ve O herşeyden haberdardır. LOKMAN, 31:16
Sırlar ortaya dökülüyor Yoksa onların gizlediklerini veya fısıldaşmalarını Bizim işitmediğimizi mi sanıyorlar? Elbette işitiyoruz; yanlarındaki elçilerimiz de yazıyorlar. ZUHRUF, 43:80
Sırlar ortaya dökülüyor Biz insanı yarattık; nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturmuş iki melek herşeyi kaydetmektedir. Ağzından ne söz çıkacak olsa, yanında onu gözetleyen ve kaydeden biri vardır. KAF, 50:16-18
Sırlar ortaya dökülüyor Üzerinizde sizi koruyup gözetenler var. Onlar Allah katında şeref ve itibarı yüksek olan Kirâmen Kâtibîn melekleridir. Her ne yaparsanız bilirler. İNFİTAR, 82:10-12
Din Günü O Din Gününün sahibidir. Din Gününün ne olduğunu bilir misin? FATİHA, 1:4 Din Gününün ne olduğunu bilir misin? Evet, Din Gününün ne olduğunu bilir misin? O kimsenin kimseye faydasının olmadığı gündür. Hüküm o gün Allah’ındır. İNFİTAR, 82:17-19 “Eyvah bize!” derler. “İşte bu Din Günü!” SÂFFÂT, 37:20
Din Günü Herkes kendi kazancına bağlıdır. TÛR, 52:21; MÜDDESSİR, 74:38 Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu görür. Kim zerre kadar bir kötülük yapmışsa o da onu görür. ZİLZÂL, 99:7-8
Din Günü Yüzler ezelî hayat sahibi olan ve varlıkları ayakta tutan Allah’ın önünde eğilmiştir. Zulüm yüklenen kimse, o gün gerçekten ziyana düşmüştür. İnanmış olarak güzel işler yapan kimse ise, ne bir haksızlığa uğramaktan korkar, ne de ödülünü eksik almaktan. TÂHÂ. 20:111-112
Din Günü Rabbine iman eden kimse ne ecrinin eksilmesinden korkar, ne zulme uğramaktan. CİN, 72:13 Erkek olsun, kadın olsun, sizden iyi bir iş yapanın emeğini Ben asla boşa çıkarmam. ÂL-İ İMRÂN, 3:195
Din Günü İman edenler ve imanlarına şirk zulmünü bulaştırmamış olanlar— korkudan emin olmak işte onların hakkıdır; doğru yolda olanlar da onlardır. EN’ÂM, 6:82
Din Günü Ey insan! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalar, sonunda Ona kavuşursun. Kimin defteri sağından verilirse, Hesabı kolayca görülecek, Ailesine sevinçle dönecektir. Defteri arkasından verilene gelince: O da helâkini isteyecek, Ve alevli ateşe girecektir. Halbuki o ahbabının arasındayken pek keyifliydi. Çünkü Rabbine hiç dönmeyecek sanıyordu. Aksine, Rabbi onu görüyordu. İNŞİKAK, 84:6-15
Din Günü O gün Rabbinize sunulursunuz; hiçbir şeyiniz gizli kalmaz. Defteri sağından verilen, “Alın,” der, “okuyun kitabımı. “Ben zaten hesaba çekileceğimi biliyordum.” Artık o hoşnut olacağı bir hayattadır. Yüksek bir Cennettedir. O Cennetin meyveleri hemen yakınındadır. Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık şimdi âfiyetle yiyin ve için. Defteri solundan verilen ise, “Keşke defterim verilmeseydi,” der. “Keşke hesabımı öğrenmeseydim. “Keşke ölmekle herşey bitseydi. “Malım da bir fayda vermedi. “İktidarım yok oldu.” Tutun, bağlayın onu! Sonra Cehenneme atın. Yetmiş arşın zincire vurun. Çünkü o Ulu Allah’a inanmazdı. Yoksulu doyurmaya önayak olmazdı. HÂKKA, 69:18-34
Din Günü Sizin herbirinizle, kıyamet gününde Rabbi tercümansız bir şekilde konuşacak. O zaman kişi sağına bakar, evvelce yapmış olduğu işlerden başka birşey görmez. Soluna bakar, evvelce yapmış olduğu işlerden başka birşey görmez. Sonra önüne bakar, karşısında ateşi görür. Bu sebepten, yüzünü ateşin sıcaklığından korumak için yarım hurma olsun bağışlamaya gücü yeten varsa bunu yapsın. MÜSLİM, Zekât: 66-69; TİRMİZÎ, Kıyamet: 1
İnkâr ehlinin hali Mücrim, o günün azabından kurtulmak için oğlunu bile feda etmek ister. Daha da eşini ve kardeşini, Kendisini barındıran sülâlesini, Yeryüzünde kim varsa hepsini feda edip kurtulmak ister. MEÂRİC, 70:11-14
İnkâr ehlinin hali İnkâr edenlere gelince: Eğer yeryüzündeki herşey, hattâ bir o kadarı daha onların olsa da bütün bunları kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar, bu onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır. MÂİDE, 5:36
İnkâr ehlinin hali Kıyamet gününde, kâfir, Allah’ın huzuruna getirilir ve kendisine sorulur: “Eğer dünya dolusu altının olsaydı, şimdi kurtulmak için hepsini feda eder miydin?” “Evet” der. O zaman ona denir ki: “Halbuki senden istenen bundan çok daha kolayı idi!” BUHARÎ, Rikak: 49; MÜSLİM, Münâfikîn: 52
Allah kimlerle konuşmaz? Allah’ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyen ve onu az bir para karşılığında satan kimselere gelince, onlar ancak karınlarına ateş dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır; onların hakkı acı bir azaptır. BAKARA, 2:174
Allah kimlerle konuşmaz? Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanların âhirette hiçbir nasipleri yoktur. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne yüzlerine bakar, ne de onları temize çıkarır. Onların hakkı acı bir azaptır. ÂL-İ İMRÂN, 3:77
Allah kimlerle konuşmaz? Üç sınıf insan vardır ki, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve onları temize çıkarmaz; onlar ziyan etmiş, hüsrana düşmüşlerdir. Onlar kibirle elbisesinin eteğini yerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve malını yalan yeminle satmaya çalışan kimsedir. MÜSLİM, İman: 171
Sınav soruları Kıyamet gününde Rabbinin huzuruna çıkarılan kul, şu beş soru kendisine sorulmadan ayrılamaz: - Ömrünü nerede tükettin? - Gençliğini nasıl geçirdin? - Malını nerede kazandın? - Kazandığını nerede harcadın? - Öğrendiğin şeyleri uyguladın mı? TİRMİZÎ, Kıyamet: 1
Sınav soruları Kişinin kıyamet gününde ilk olarak hesaba çekileceği işi, namaz olacaktır. Bu hesabı düzgün olursa kurtulmuş ve kazançlı çıkmış, kötü olursa kaybetmiş ve zarara uğramıştır. Eğer farz namazlarında eksiği çıkarsa, Allah “Bir bakın, kulumun nafile ibadetleri varsa, farz namazlarındaki eksikleri onunla tamamlayın” buyurur. Namazdan sonra, kul, diğer iş ve ibadetlerinden de aynı şekilde sorguya çekilir. TİRMİZÎ, Mevâkît: 188
Beklenmedik şahitler O gün onların ağızlarını mühürleriz de elleri konuşur, ayakları şahitlik eder işledikleri günahlara. YÂSİN, 36:65
Beklenmedik şahitler O gün, Allah’ın düşmanları gözetim altında ateşe sevk edilmek üzere bir araya getirilirler. Oraya vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, onların işledikleri şeyler hakkında kendileri aleyhinde şahitlik ederler. Onlar derilerine “Niçin aleyhimizde şahitlik ettiniz?” derler. Derileri der ki: “Bizi, herşeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk defasında yaratan da O idi; yine Ona dönüyorsunuz.” Oysa siz daha önce ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin şahitliğinden çekinmiyor, Allah’ı ise yaptıklarınızın birçoğunu bilmez sanıyordunuz. FUSSILET, 19-22
Beklenmedik şahitler O gün yeryüzü bütün haberlerini anlatır.” ZİLZÂL, 99:4 Yeryüzünün haberleri, üzerinde herbir adamın ve herbir kadının ne yapmış olduğuna şahitlik etmesidir. “O filân gün şunu, şunu yaptı” der; işte bu onun haberidir. TİRMİZÎ, Tefsir: 99
İyilik yapan fazlasını bulur Vaktiyle, insanlara borç veren bir adam vardı. Alacaklarını toplayan hizmetçisine derdi ki: “Darlık içinde olana rast geldiğin zaman alacağımızı bağışlayıver. Bakarsın, Allah da bizi bağışlar.” Derken o zat Allah’a kavuştu; Allah da onu bağışladı. BUHARÎ, Enbiyâ: 54; MÜSLİM, Müsakat: 31
İyilik yapan fazlasını bulur Allah’ın kendisine servet verdiği kullarından biri Allah’ın huzuruna getirildiğinde, Allah ona sordu: “Dünyada ne yaptın?” O kimse “Yâ Rabbi,” dedi. “Sen bana malından verdin; ben de o mal sayesinde insanlarla alışveriş yaptım. Bağışlayıcı olmayı âdet edindim. Zengine kolaylık gösterir, darda olana da mühlet verirdim.” Yüce Allah “Ben buna senden daha lâyıkım” diyerek, meleklere “Bu kulumu affedin” buyurdu. MÜSLİM, Müsakat: 29
İyilik yapan fazlasını bulur Size yasaklanmış olan şeylerin büyüklerinden kaçınırsanız, kalan günahlarınızı da Biz örter ve sizi çok şerefli bir yere yerleştiririz. NİSÂ, 4:31
İyilik yapan fazlasını bulur Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsi Allah’ındır. O, kötülük işleyenleri yaptıkları yüzünden cezalandıracak, iyilik yapanları ise daha da güzeliyle ödüllendirecektir. Onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyüklerinden ve fuhşiyattan kaçınırlar. Rabbinin bağışlaması ise pek geniştir. NECM, 53:31-32
İyilik yapan fazlasını bulur Âyetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, sen onlara de ki: Size selâm olsun. Rabbiniz kendi üzerine rahmetini yazdı. Sizden kim bir cahillik edip de kötülük işler, bunun ardından da tövbe eder ve durumunu düzeltirse, Onun çok bağışlayıcı ve merhametli olduğunu görecektir. EN’ÂM, 6:54
İyilik yapan fazlasını bulur Ey iman edenler! İçten ve kesin bir tövbe ile Allah’a dönün. Bakarsınız, Rabbiniz sizin günahlarınızı örter ve sizi, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar. O gün, Allah’ın Peygamberi ve beraberindeki iman edenleri utandırmayacağı gündür. O gün onların nuru önlerinde ve sağlarında koşarken, onlar da “Rabbimiz, nurumuzu tamamla ve bizi bağışla; Senin herşeye gücün yeter” diye dua etmektedirler. TAHRİM, 66:8
İyilik yapan fazlasını bulur Sizden biri, kıyamet gününde Rabbine o kadar yaklaştırılır ki, nihayet Rabbi onu örter ve “Şunu, şunu yaptın mı?” diye sorar. Kul “Evet” der. Allah yine sorar: “Şunu, şunu yaptın mı?” Kul yine “Evet” der ve günahını itiraf eder. Sonra Allah buyurur ki: “Dünyada iken Ben senin günahını örtmüştüm; bugün de bunları bağışlıyorum.” Sonra o kulun eline, iyiliklerinin yazılı olduğu defteri verilir. BUHARÎ, Edeb: 60; MÜSLİM, Tevbe: 52
İyilik yapan fazlasını bulur Kim huzurumuza iyilikle gelirse, onun için bundan daha hayırlısı vardır. Kim de huzurumuza kötülükle g elirse, kötülük işleyenler ancak yaptıklarının cezasını görürler. KASAS, 28:84 İman eden ve güzel işler yapanların kötülüklerini örtecek ve onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendireceğiz. ANKEBÛT, 29:7
İyilik yapan fazlasını bulur Allah’ın huzuruna bir iyilikle gelene, onun on katı sevap vardır. Kötülükle gelen ise, sadece onun misliyle ceza görür; hiç kimseye haksızlık edilmez. EN’ÂM, 6:160
İyilik yapan fazlasını bulur Allah iyilikleri de, kötülükleri de yazar. Kim bir iyiliğe niyet eder, ama onu yapamazsa, Allah ona tam bir iyilik yazar. Kim bir iyiliğe niyet eder ve onu yaparsa, Yüce Allah ona on katından yedi yüz katına, hattâ çok daha fazlasına kadar sevap yazar. Kim bir kötülüğe niyet eder, fakat onu yapmazsa, Allah ona da tam bir sevap yazar. Kim bir kötülüğe niyet eder ve onu yaparsa, Allah ona bir günah yazar. MÜSLİM, İman: 207; TİRMİZÎ, Tefsir 6:10
İyilik yapan fazlasını bulur Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak vermiş bir taneye benzer ki, herbir başakta da yüz tane vardır. Allah dilediğine böyle kat kat verir. Çünkü Allah’ın lütfu geniştir; ilmi ise herşeyi kuşatır. BAKARA, 2:261
Kul hakkı Ümmetimden müflis olan kişi o kimsedir ki, kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât sevabıyla Allah’ın huzuruna gelir. Fakat şuna sövmüş, buna iftira etmiş, onun malını yemiş, ötekinin kanına girmiş, berikini dövmüştür. Böylelikle, sevaplarından bir kısmı şuna, bir kısmı buna verile verile, daha hesabı görülmeden sevapları bitecek olursa, bu defa onların günahlarından bir kısmı alınır ve kendisine yüklenir. Sonra da o kişi Cehenneme atılır. TİRMİZÎ, Kıyamet: 2
Adalet terazileri Kıyamet gününde Biz adalet terazilerini kurarız. Hiç kimseye en küçük bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar birşey bile olsa, onu ortaya koyarız. ENBİYÂ, 21:47
Adalet terazileri Kimin tartısı ağır basarsa, Hoşnut olacağı bir hayattadır. Kimin tartısı hafif gelirse, Ana yurdu hâviye’dir. Hâviye’nin ne olduğunu biliyor musun? O kızgın ateştir. KARİA, 101:6-11
Hazırlanın! Ey iman edenler, Allah’tan korkun. Herkes yarın için ne yaptığına baksın. Allah’tan korkun; çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. HAŞİR, 59:18
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek