MEHMET TUNGA EĞİTİM MÜFETTİŞİ NLP UZMANI
OKULÖNCESİ EĞİTİM NEDİR? OKULÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ NEDİR? OKULÖNCESİ EĞİTİMİN İLKELERİ VE AMAÇLARI NELERDİR?
OKULÖNCESİ EĞİTİM NEDİR? Okulöncesi eğitim;36-72 ay grubundaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun,zengin ve uyarıcı çevre olanakları sağlayan; onların bedensel, zihinsel, duygusal, psikomotor ve sosyal yönlerden gelişimlerini destekleyen;toplumun,kültürel,değerleri,doğrultu-sunda en iyi biçimde yönlendiren ve onları ilköğretime hazırlayan; temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan eğitimdir.Okul öncesi eğitim çocuğumuzun aileden sonraki ilk eğitim basamağıdır.
Ülkemizde okul öncesi eğitim çalışmalarında çeşitli uygulamalar mevcuttur. 1-SHÇEK ‘e bağlı faaliyet gösteren ve 0-6 yaş grubu çocuklara hitap eden kreş ve yuvalar.Bunlara kamu ve kuruluşlarının personel çocukları için oluşturduğu kreşlerde dahildir. 2-Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki ilköğretim ve diğer kurumlar bünyesinde faaliyet gösteren ana sınıfları.(36-72 ay) 3-Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren resmi ve özel bağımsız anaokulları.(36-72 ay)
Okul öncesi eğitim öğretmenliği ise yine okul öncesi öğretmenliği ya da çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği eğitimi almış kişilerce verilmelidir.Öğretmenliği insan mühendisliği olarak nitelendirdiğimizde; okul öncesi eğitim öğretmenliğinin insan mühendisliğinin giriş ve en zor basamağı olduğunu vurgulamak durumundayız. Ülkemizde yanlış bir kanaat mevcuttur. Öğretmenin değeri ve yüceliği okuttuğu çocuğun yaşı ile doğru orantılıdır zannedilir.
Yani;Okuttuğunuz öğrencinin yaşı ne kadar büyükse o kadar büyük ve bulunmaz bir öğretmensiniz gözü ile bakılır.Örneğin lise öğretmeni iseniz çok değerli ve öğretmenlik pramidinin en üst basamağında yer almışsınız demektir. Oysa ki;Bu kanaatin tam tersini düşünmemiz gerekir.Dünya üzerindeki en zor öğretmenlik annelikten sonra okul öncesi öğretmenliğidir. Ciddi bir pedagojik formasyon bilgisi gerektirir.Toplumun değer yargılarını öğretmenliğin önem ve değerini okuttuğu çocuğun yaşı ile ters orantılı olacak şekilde değiştirmek gerekir.
OKULÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ Günümüzde okul öncesi eğitim kurumlarının önemi hemen herkes tarafından kabul edilmektedir.Bu itibarla devletimiz ve müteşebbislerin bağımsız anaokulu açma çalışmaları son hızla devam etmektedir.Ancak, okul öncesi eğitim kurumlarının işlevini,çalışan annelerin çocuklarını bıraktıkları bir çeşit bakım kurumu gibi değerlendirerek açıklamak doğru değildir. Anneler çalışsın ya da çalışmasın, okul öncesi dönemdeki çocukların tümü, gelecekteki eğitim yaşantılarının ilk basamağında okul öncesi eğitim kurumlarından geçmelidirler.DİKKAT:Ne okul öncesi eğitim çocuk bakıcılığıdır ne de okul öncesi eğitim öğretmeni çocuk bakıcısıdır.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de okul öncesi eğitim kurumları, olumsuz çevresel koşullarda yaşayan dezavantajlı bölgelerdeki çocukların diğer çocuklara göre eksik yöndeki eğitim ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Böylelikle onların ilköğretime mümkün olduğunca eşit koşullarda başlamalarını sağlamak konusunda önemli rol oynamaktadır.Bu nedenle Bakanlığımız kapanmış köy okullarının tamamına yakınında anasınıfı açılması çalışmasına devam etmektedir.Amacımız ilköğretim 1.sınıfa başyalan tüm çocuklarımızın aynıhazır bulunuşluk seviyesinde başlamasını sağlamaktır.
Okul öncesi eğitim kurumları çocukların bedensel, psiko-motor, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil gelişimlerine yardımcı olan, onları ilköğretime ve gelecekteki toplumsal yaşama hazırlayan bunu da anne-babaların desteğiyle ve gerektiğinde onları da eğiterek yapan, eğitim kurumları olarak işlevlerini yerine getirmektedirler. Bilissel-Duyussal ve psikomotor davranışları açıklayalım.?
Okul öncesi dönem olarak kabul edilen 3-6 yaş çocuklarına olumlu ya da olumsuz anlamda verilenlerin, onları yetişkinlik yıllarında da etkileyeceği dikkate alındığında, bu dönemde verilen eğitimin gelecekteki toplum sağlığı açısından da ne kadar etkili olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemleri içerisinde okul öncesi eğitimin yerini ve oranını incelerseniz okul öncesi eğitim basamağının gerekliliğini kabullenmekte kolaylık yaşarsınız.
Ülkemizde çocukların okul öncesi eğitim kurumlarına devam etmeleri yasal düzenlemelerle zorunlu tutulmasa da çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi açısından bunun, mutlaka gerekli olduğu bilinmelidir. Bu açıdan tüm çocukların okul öncesi eğitim kurumlarından yararlanmaları konusunda daha duyarlı davranılması önemli görülmektedir. Örn:Japonya %94 Ülkemiz %43 okullaşma oranına sahiptir.?????
Okul öncesi eğitim kurumları; kişiliğin şekillendiği bu dönemi, çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimleri açısından en sağlıklı şekilde geçirmesini, onları hayata hazırlamayı ve aileyi okul öncesi eğitimi konusunda bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.Freud insan kişiliğinin 6 yaşa kadar oluştuğunu iddia eder.Bunu gözden kaçırmayalım.
Çocuk tüm gelişimlerine ilişkin temel bilgi beceri, tutum ve alışkanlıkları ailede kazanmaktadır. Bu açıdan aile, çocuğun bakımı, gelişimi ve eğitiminden sorumlu başlıca kurum olma özelliği taşımaktadır. Aileden sonra, okul öncesi eğitim kurumları çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi destekleyen kurumlar olarak sistem içinde yerlerini almaktadır.
Yapılan tüm uluslararası araştırmalar ve uygulanan testler göstermektedir ki 3-6 yaş grubunda, gelişim düzeyinde okul öncesi eğitimi almış çocukların, akademik programlarda eğitim almış olanlara göre 1. sınıf başarı düzeyleri daha yüksektir ve okuma yazmaya daha hızlı geçmektedirler.Bu hususla ilgili bir çok bilimsel araştırma mevcuttur.
Okul öncesi eğitim alan çocukların 12 yaşında IQ değerleri diğer öğrencilere göre 5 puan daha yüksektir, 15 yaşında yetenek sınavlarında % 90 -100 arası başarı sağlarlar. % 65’i liseyi, % 45’i üniversiteyi sorunsuz kazanır ve bitirir. Yetişkin olduklarında dış dünyayla kolay ve sağlıklı iletişim kuran, sosyal insanlar olurlar.
OKULÖNCESİ EĞİTİMİN AMAÇLARI Okul öncesi eğitimin amaçları, Türk Millî Eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;
a) Çocukların; Atatürk, vatan, millet, bayrak, aile ve insan sevgisini benimseyen, millî ve manevi değerlere bağlı, kendine güvenen, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, dürüst, ilkeli, çağdaş düşünceli, hak ve sorumluluklarını bilen, saygılı ve kültürel çeşitlilik içinde hoşgörülü bireyler olarak yetişmelerine temel hazırlamak amacıyla çaba göstermek,
b) Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, c) Çocukların Türkçe'yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak,
d) Çocuklara sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve Paylaşma gibi davranışları kazandırmak,
e) Çocuklara hayal güçlerini, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışlarını kazandırmak,(Hayal kurmayan insan asla yaratıcı olamaz.Ancak;Hayaller bizi gerçek dünyadan uzaklaştırmamalı Sadece üretkenliğe ve yaratıcılığımıza katkı Sağlamalıdır.1001 gece masallarını okuyunuz tavsiye edilir. f)Çocukları ilköğretime hazırlamaktır.(Okul öncesi eğitim gören ve görmeyen öğrenci arasındaki farkları bilelim.(Artı yönde korelasyon var)
BUNLARI BİLİYORMUYUZ? İlköğretim 1. sınıfına okul öncesi eğitimden yararlanmış olarak gelen çocuğun, bu eğitimi almadan gelen çocuktan daha başarılı olduğunu, okuma yazmaya diğer çocuklardan daha erken başladığını ve dil gelişimlerinin olumlu yönde ilerlediğini, problem çözme, iletişim kurma becerisinin geliştiğini,
Okul öncesi eğitimin çocuğunuzun anlama ve anlatma becerisini geliştirdiğini, Okul öncesi eğitimi alan çocuğun duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade ettiğini, sosyal yaşama daha rahat uyum sağladığını,
Çocuğunuzun yaratıcılığının geliştirilmesinde, okul öncesi eğitimin rolünün çok önemli olduğunu, Vücudu temiz tutma, diş sağlığı ve diğer tüm öz bakım becerilerinin okul öncesi eğitimle çocuklarınıza kazandırıldığını,
Sağlıklı beslenme bilincinin okul öncesi eğitimle daha kolay verilebildiğini, Çoklu zeka kuramını biliyor musunuz ve çocuğunuzun hangi zekaya/zekalara sahip olduğunu okul öncesi eğitim kurumlarında ortaya çıkarıldığını,(Bir çocuğun tek zeka çeşidine sahip olabileceği gibi birden çok zeka çeşidine de sahip olabileceğini unutmayın) Okul öncesi eğitim gören çocukların sınavlarda daha başarılı olduğunu,
Zeka gelişiminin %60’ının 0-6 yaş arasında tamamlandığını,bu hususta okul öncesi eğitimin payının en büyük pay olduğunu, Kişiliğin temelinin atıldığı kritik bir dönem olarak adlandırılan okul öncesi yıllarda verilen eğitimin, tüm eğitim kademelerini, hatta tüm yaşamı etkilediğini, kendine güveninin arttığını,
Okul öncesi eğitim kurumlarında verilen eğitimin çocuğunuzun ilköğretime geçişinde hazır bulunuşluğunu sağladığını, okul öncesi eğitimi almayan çocuklara göre %42 civarında bir oranda avantajlı olduklarını, .BİLİYORMUSUNUZ?
Elbette biliyorsunuz.Çocuklarınızı önemsediğiniz için dolayısıyla ülkemizi önemsediğiniz için buradasınız. Çünkü sizler dünyanın en iyi anne ve babalarısınız. Selam ve Muhabbetle kalın.