Ulu Cami - Bursa
Bursa Ulu Cami Üftade Hazretleri Türbesi ve Camii
Bursa'nın en çok cemaatle ibadet edilen camiidir Bursa'nın en çok cemaatle ibadet edilen camiidir. Cami-i Kebir adıyla anılan bu ulu mabet, Bursa’ya gidenlerin ziyaret ettiği ve içindeki hatları hayranlıkla izlediği bir mekândır.
Niğbolu seferine çıkmadan önce Sultan Yıldırım Bayezid'in, zaferin nasip olması için, yirmi cami yapımını adadığı rivâyet olunur. Savaş zaferle neticelenince, elde edilen ganimetle aynı zamanda Yıldırım Bayezid'in damadı olan Emir Sultan Hazretleri’nin işaretiyle, yirmi cami yerine, yirmi kubbeli bir cami inşasına karar verilir. İnşasına 1396 yılında başlanan cami, 1400 yılında ibadete açıldı.
Ulu Cami, mimâri unsurlarından ziyâde, cami içinde bulunan havuzlu şadırvanı ve devâsa boyuttaki yazıları ile insanları etkilemektedir. Nasıl ki, Bursa’nın karakteristik özelliği Uludağ, yeşil bir tabiat ve su ise, Ulu Caminin karakteristik özelliği, cami ortasında bulunan havuzlu şadırvan ve caminin tamamına hâkim olan devâsa boyuttaki yazılardır.
Ulu Caminin minberi ağaç işçiliğinin bir şaheseridir Ulu Caminin minberi ağaç işçiliğinin bir şaheseridir. Minberde güneş sistemi ve güneşin etrafındaki gezegenlerin tasvir edildiği günümüzde de tespit edilmiştir.
Bursa Ulu Camiye yolu düşenler, büyük bir manevi huzur duyarlar Bursa Ulu Camiye yolu düşenler, büyük bir manevi huzur duyarlar. Mânevi iklim insanı sarıverir. Şüphesiz bunda, Ulu Caminin karıldığı mânevi havanın, Emir Sultan Hazretleri, Üftade Hazretleri, Somuncu Baba Hazretleri ve Süleyman Çelebi’nin büyük rolü bulunmaktadır. Üftade Hazretleri “Ey Ulu Cami, ey uluların cem olduğu yer / Gece ve gündüz seni ziyaret edene ne mutlu” der. Gerçekten de asırlar boyunca Ulu Cami hep büyük şahsiyetlerin toplanma mekanı olmuş. Yapılmasını teklif eden Emir Sultan; ilk namazı kıldıran Somuncu Baba; ilk cemaati Emir Sultan, Molla Fenârî, Yıldırım Bayezid; ilk imamı Süleyman Çelebi; müezzinlerinden Üftade...
Ulu Caminin en önemli özelliklerinden biri tezyinatıdır Ulu Caminin en önemli özelliklerinden biri tezyinatıdır. Ulu Camideki her levhanın ayrı bir de hikâyesi var. Meselâ kıble duvarındaki büyük vav harfinin önünde bazı vakitlerde Hızır Aleyhisselâm’ın namaz kıldığı rivayet ediliyor. Aynı duvardaki Kâbe resmine hangi istikametten bakarsanız bakın, Kâbe, bakan kişiye dönük olarak görünüyor. Ulu Camide, ayakların dört tarafına ve duvarlara nakşedilmiş yazılardan başka birçok levha şeklinde yazı bulunmakta. Pâyeler ve duvarlarda boş yer bırakılmamacasına yazılar nakşedilmiş. Yazılardaki çeşitliliği ve siyah yanında bazen kırmızı rengin kullanılması, yazılara adeta levha özelliği kazındırmış.