SİNDİRİM SİSTEMİ SIVILARI ve SAFRA

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
MİNERALLERİN VE VİTAMİNLERİN EMİLİMLERİ
Advertisements

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ
Prof. Dr. Sena ERDAL.
SİNDİRİM SİSTEMİNİN SALGI FONKSİYONU
GASTROİNTESTİNAL HORMONLAR
Mineral Biyokimyası Gürbüz POLAT.
Hormon Etki Mekanizması
SİNDİRİM SİSTEMLERİ: Büyük yapılı besinlerin daha küçük, hücre zarından geçebilecek yapılara dönüştürülmesi olayına SİNDİRİM denir. 1- Besinler hücre.
BESLENME, METABOLİZMA VE ENERJİ
MİNERALLERİN VÜCUTTAKİ YERİ VE FONKSİYONLARI I
Gastrointestinal Sistem Hormonları
Sindirim Sistemi.
ODDİ SFİNKTERİ DİSFONKSİYONU
Sindirim.
SİNDİRİM SİSTEMİ.
Vücudumuzda Su ve Elektrolitler
DEMİR METABOLİZMASI VE ANEMİLER I
LİPİDLER Emilim-Sindirim ve Transport
*HAZIRLAYANLAR *ECE MISIRLI *KÜBRA EREL
YAĞLARIN SİNDİRİMİ.
Hadi birlikte bir keşfe çıkalım…
CANLILIK Kullandığı enerji ve dışarıdan aldığı maddelerle kütle ve hacmi değişenler CANLI varlıklardır. Hücre veya hücrelerden oluşmak canlılığın birinci.
Vücudumuzdaki Sistemler Canlılar ve Hayat
Metabolik Asidoz.
ANALİZLERİ ETKİLEYEN PREANALİTİK FAKTÖRLER I
SİNDİRİM VE EMİLİM BOZUKLUKLARI
BÖBREKLER VE BOŞALTIM SİSTEMİ.
BÖLÜM-3 FOTOSENTEZ
1 LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ VII Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006.
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ ALİ DAĞDEVİREN
A. SİNDİRİME GİRİŞ Üretici Tüketici Sindirim; Mekanik sindirim
Proteinlerin Metabolizması Prof Dr.Tülay AKÇAY
KANIN BİLEŞİMİ VE İŞLEVLERİ
PROTEİNLERİN SİNDİRİM VE EMİLİMLERİ
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
SİNDİRİM SİSTEMİ VE SAĞLIĞI
LİPİDLER Emilim-Sindirim ve Transport
KARBOHİDRATLARIN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ III
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XIII
Prof.Dr.Şenol ERTÜRKOĞLU
SİNDİRİM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ I
SİNDİRİM SİSTEMİ.
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
PANKREASIN EKZOKRİN TESTLERİ
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI VI
ENZİMATİK TANI ALANLARI VE İLGİLİ ENZİMLER
Peptik hastalık, Helicobacter pylori ve karın ağrısı
ENZİMLERİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ I
Çakırhöyük ilköğretim okulu
Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya AD
Canlı Ve Enerji İlişkisi
YAĞLAR yağlar,gliserin ve yağ asitlerinin oluşturduğu polimerik yapılardır.yağ asitleri karbonlu uzun zincirli moleküllerdir.
Sindirim Sistemi Kimya.
Lipitlerin Sindirim ve Emilimi
PROTEİN KATABOLİZMASI
SİNDİRİM SİSTEMİ.
SİNDİRİM SİSTEMİ ETKİNLİKLER.
FEN VE TEKNOLOJİ İYİ DERSLERRR .
SİNDİRİM KANALI (HİSTOLOJİK YAPI) AĞIZDA SİNDİRİM Ağızda besinler mekanik olarak sindirilir, tükrük ile karıştırılır ve kısmende kimyasal sindirim.
SİNDİRİM sistemi
Karaciğerin görevleri nelerdir, pankreasın görevleri nelerdir, karaciğerin sindirimdeki görevleri nelerdir, pankreasın sindirimdeki görevleri nelerdir.
SİNDİRİM. SİNDİRİM Sindirim: Çeşitli makromoleküllerin enzimler yoluyla monomerlerine ayrılmasıdır. Polimer + Su Monomer.
BÖLÜM-3 FOTOSENTEZ.
LİPİD METABOLİZMASI Prof. Dr. Ayşe CAN 2015.
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
1/9. 2/10 Mekanik Sindirim Ağızda, dişler yardımı ile başlar. Dil de yardımcı rol oynar. 2/9.
SİNDİRİM BİYOKİMYASI.
Sunum transkripti:

SİNDİRİM SİSTEMİ SIVILARI ve SAFRA Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

SİNDİRİM SİSTEMİ SIVILARI tükürük mide sıvısı pankreasın ekzokrin salgısı ince bağırsak salgıları Safra

Tükürük memelilerde parotis, submandibuler ve sublingual olmak üzere üç çift büyük bez ile ağız mukozasının dil, dudak, yanak ve damak kısmında daha küçük bezlerin salgılarının karışımıdır. günde 1-2 litre salgılanır. görevi, besinlerin tümünü ıslatmak ve yutma için kaygan bir duruma getirmektir. Ayrıca tükürük içeriğindeki -amilaz enzimi nişastanın sindirimini başlatır.

Tükürük salgılanması otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir Tükürük salgılanması otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Parasempatik sinir uyarısı tükürük salgılanmasını aktifler. Ağızda besin bulunması ve çiğneme gibi mekanik etkenlere yanıt olarak gelişen kolinerjik refleksler veya besin görme, koku alma gibi koşullu refleksler tükürük salgısını artırır.

Tükürük bezlerinin plazma membranlarında bulunan muskarinik kolinerjik reseptörlere asetilkolin bağlanmasını engelleyen atropin ve diğer antikolinerjik ajanlar tükürük salgısını durdurur ve ağız kuruluğu oluştururlar. Stres ve dehidratasyon da tükürük miktarını azaltır. Aşırı kusma ve ishal, ateşli hastalık, diyabet durumlarında dehidratasyon nedeniyle tükürük miktarı azdır.

Tükürüğün dansitesi 1002-1020 arasında ve donma noktası 0,2oC ile 0,7oC arasında değişir. İstirahat halinde insanlarda tükürüğün pH’ı 5,8-7,1 (ortalama 6,7)’dir.

Tükürüğün bileşimi %99,5 su, %0,17 inorganik maddeler %0,33 organik maddelerden oluşmuştur. Tükürüğün bileşimi, adrenal kortikosteroidler tarafından kontrol edilir. Aldosteron, tükürük bezleri kanallarını doğrudan etkileyerek Na+ reabsorpsiyonunu, K+ sekresyonunu artırmaktadır.

Tükürükte bulunan inorganik maddeler 20-60 mEq/L Na+ 13-16 mEq/L K+ %6-20 mg Ca2+ 20-40 mEq/L Cl 10-20 mEq/L HCO3 tır. Tükürükte miktarı artan Ca2+, tükürük kanallarında taş oluşumuna neden olur ve organik maddelerle birlikte dişlerde tartar olarak birikir.

Tükürükte bulunan organik maddeler müsin enzimler immünoglobülinler glukoz üre laktat vitaminler, vb. maddelerdir. Tükürükte bulunan lizozimler ve diğer antibakteriyel maddeler, tükürüğün antibakteriyel etkisi için önemlidirler. Müsin, tükürüğün temel organik bileşenidir; ağırlığının %60-85 kadarı oligosakkarit olan bir glikoproteindir.

Tükürükte bulunan enzimler amilaz, karbonik anhidraz, lingual lipaz, fosfataz, kallikrein enzimleridir. Amilaz, nişasta ve glikojenin α (14) glikozidik bağlarını hidroliz eder.

Mide sıvısı gastrik mukozada meydana gelen salgıların bir karışımıdır. pH’ı 1,1-1,8 arasındadır. dansitesi insanlarda 1004-1010 kadardır.

Mide sıvısının bileşiminde %97-98 oranında su bulunur. Geri kalanı inorganik maddeler ve organik maddelerdir.

Mide sıvısında bulunan inorganik maddelerden anyonların başlıcaları klorür, bikarbonat, fosfat ve sülfattır. katyonlar da H+, K+, Na+, Ca2+ ve Mg2+ dur.

Midenin paryetal hücrelerinden HCl salgılanır Kusma yoluyla fazla miktarda mide sıvısı kaybedildiğinde alkaloz ve hipopotasemi oluşur.

Mide sıvısında bulunan organik maddelerden büyük moleküllü olanlar mukus, pepsin, intrinsik faktör, gastrik lipaz, nükleazlar, rennin (kimozin), az miktarda lizozim, LDH, üreaz ve karbonik anhidraz vb. maddelerdir. Mide sıvısında NPN-bileşikleri ve laktik asit gibi küçük moleküllü organik maddeler de bulunur.

Midenin kardiya ve fundus kısmında yer alan bezlerin esas hücrelerinden (nonparyetal hücreler), pepsinin zimojeni olan pepsinojen salgılanır. Pepsinojen, midenin asit ortamında H+ iyonları etkisiyle ve ortamda az miktarda bulunan pepsin etkisiyle otokatalitik olarak aktiflenir ve böylece midede en önemli proteolitik enzim olan pepsin oluşur.

Midenin sekresyonunu etkileyen faktörler: 1) Asetilkolin, Ca2+ üzerinden etkiyle H+ ve dolayısıyla HCl salgılanmasını artırır. 2) Gastrin de Ca2+ üzerinden etkiyle H+ ve dolayısıyla HCl salgılanmasını artırır. 3) Kalsiyum, H+ iyonuna karşı hücre permeabilitesini artırır. Hipokalsemide ve %18 mg’ın üzerindeki hiperkalsemide mide sekresyonu inhibe olur. 4) Histamin, cAMP üzerinden etkiyle H+ ve dolayısıyla HCl salgılanmasını artırır. 5) Sekretin, pepsinojen salgılanışını artırır, HCl salgılanışını azaltır.

Pankreasın ekzokrin salgısı Pankreastan sindirim kanalına günde 17-20 mL/kg miktarında ekzokrin salgı salgılanır. Pankreasın ekzokrin salgı yapması besinler, su, sabunlar, histamin, nitritler, asitler, asetilkolin, kolin, pilokarpin ve karbamoilkolin tarafından uyarılır.

Pankreasın ekzokrin salgısı normalde renksiz, kokusuz, NaHCO3 tadında ve düşük viskoziteli bir sıvıdır. dansitesi insanlarda 1007-1015 arasındadır. pH’ı insanlarda 7,0-8,5 arasındadır.

Pankreasın ekzokrin salgısında en çok bulunan inorganik iyonlar Na+, Cl ve HCO3 iyonlarıdır; ayrıca potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, fosfat, sülfat iyonları bulunur. Pankreasın ekzokrin salgısında Cl ve HCO3 iyonlarının molar konsantrasyonlarının toplamı sabittir. uyarı ile salgı hızının artması, HCO3 iyonlarının artmasına Cl iyonlarının ise azalmasına neden olur.

Mideden gelen kimus etkisiyle duodenum lümeninde pH 4,5’ in altına düşünce S hücrelerinden sekretin salgılanır. Sekretin de pankreastan elektrolitçe zengin sıvı salgılanmasını uyarır.

Pankreasın ekzokrin salgısındaki organik maddelerin büyük kısmını enzimler ve zimojenleri oluşturur; az kısmını da albümin ve globülinler oluşturur. Trofik uyaranlar yani pankreasın ekzokrin salgısında enzim salgısını artıran uyaranlar uygulandığında pankreasın ekzokrin salgısında protein konsantrasyonu artar.

Mideden gelen kimus içinde bulunan yağ asitleri, monoaçil gliseroller, peptonlar, peptitler ve kalsiyum iyonu, ince bağırsaktaki İ hücrelerini uyararak kolesistokinin salgılatırlar. Kolesistokinin de pankreastan enzimce zengin sıvı salgılanmasını uyarır.

Pankreasın ekzokrin salgısında en çok bulunan enzimler protein sindiriminde görevli tripsin, kimotripsin ve karboksipeptidazlardır ki bunlar taze salgıda zimojenleri halinde bulunurlar. Çeşitli hayvanların pankreas salgılarında kolinesteraz, psödokolinesteraz, elastaz, RNAz, DNAz, -glikozidaz, -galaktozidaz, lipaz, fosfolipaz A, kolesterol esteraz ve -amilaz da bulunmuştur.

pankreatik polipeptit Somatostadin, Enteroglukagon, pankreatik polipeptit pankreasın ekzokrin salgısını inhibe ederler.

İnce bağırsak salgısı bağırsak mukoza hücrelerinden salgılanan sıvıdır çeşitli sindirim enzimleri içerir. İnce bağırsaklarda sindirimden sorumlu enzimlerin bir kısmı intestinal hücrelerden bağırsak lümenine salgılandıkları halde bazı enzimler intestinal epitel hücre sitozolünde veya membranda bulunurlar.

İnce bağırsak mukoza hücrelerinden ince bağırsak lümenine salgılanan enzimler enteropeptidazlar (enterokinazlar) ve fosfatazlardır. İnce bağırsak mukoza hücresi membranlarında veya sitozolünde bulunan enzimler aminopeptidazlar, dipeptidazlar, izomaltaz, maltaz, sakkaraz, laktaz, lipaz, nükleaz, nükleotidaz, nükleozidaz, fosfatidil kolin esteraz gibi enzimlerdir.

Safra karaciğerden günde yaklaşık 1-2 litre kadar ve devamlı olarak salgılanan sıvıdır. Koleretik maddeler diye tanımlanan sekretin ve safra tuzları gibi maddeler safra salgılanmasını artırırlar. normalde berrak, altın sarısı veya kahverengimsi sarı renklidir, bazen zeytin yeşili de olabilir; lezzeti acı ve reaksiyonu alkalidir.

Karaciğerden salgılanan safra hepatik kanala boşalır ve safra kesesinde depo edilir. Safra kesesinin duvarı safranın suyunu absorbe ederek safrayı konsantre hale getirir. Safra kesesi aynı zamanda HCO3, Cl, Na+ ve diğer iyonları da absorbe eder; bu suretle safra ilk haline göre en az dört defa konsantre edilmiş olur.

Karaciğer safrası ile kese safrasının bileşimi farklıdır Karaciğer safrası %97-98 oranında, kese safrası ise %85 oranında su içerir. Katı maddeler karaciğer safrasında %2-3 oranında, kese safrasında ise %10-15 oranındadır. pH, karaciğer safrasında 8,0-8,6 arasında, kese safrasında ise 6-8 arasındadır. Karaciğer safrası sarı renkli, kese safrası ise yeşil renklidir.

Safrada bulunan inorganik maddeler Ca2+ Mg2+ Cl HCO3 fosfat ve sülfattır. sekretin, safradaki HCO3 miktarını artırır.

Safrada bulunan organik maddeler safra asitleri müsin bilirubin ester kolesterol lesitin esterleşmiş veya serbest yağ asitleri alkalen fosfataz gibi bazı enzimlerdir

Sindirim sırasında safra kesesi kasılır ve safra koledok kanalı yoluyla ince bağırsağa boşaltılır. Safra kesesi sinirsel, hormonal ve besinsel kontrol altında kasılmaktadır. Sinirsel kontrolle kesenin çok az kas iplikleri kontraksiyon yapar ve aynı zamanda oddi sfinkteri kendiliğinden açılır. Hormonal kontrolü sekretine çok benzeyen kolesistokinin sağlar; kolesistokinin, safra kesesi kasılmasını uyarır; somatostatin ise safra kesesi kasılmasını engeller. Yağlı besinler safra boşaltımı için hormondan daha güçlü uyarıcıdırlar.

Safra asitleri 24 karbonlu steroidlerdir, kolanik asidin oksi türevleridirler primer safra asitleri kolik asit (3,7,12-trihidroksikolanik asit) kenodezoksikolik asit (3,7-dihidroksikolanik asit) sekonder safra asitleri dezoksikolik asit (3,12-dihidroksikolanik asit) litokolik asit (3-didroksikolanik asit)

Safra asitleri insan safrasında serbest halde bulunmazlar, ya glisin konjugelerinin ya da bir sistein türevi olan taurin konjugelerinin sodyum tuzları şeklinde bulunurlar. Bu nedenle sıklıkla safra asitleri yerine safra tuzlarından sözedilir.

Safra asitlerinin özellikleri 1) moleküllerinin büyük kısmı apolar ve küçük bir kısmı polar olduğundan, apolar yapılara apolar moleküller arası kuvvetlerle bağlanırlar ve yüzey gerilimini azaltırlar. 2) Serbest dezoksikolik asit (3,12-Dihidroksikolanik asit), diğer safra asitlerinden farklı olarak yağ asitleriyle kompleks bileşikler yapabilir. 3) mukozaları tahriş ederler. Litokolik asit intramuskuler uygulandığında lokal iltihap oluşturur. 4) hemoliz yapıcı etkiye sahiptirler,

Safra asitlerinin biyofonksiyonları 1) yüzey gerilimini azaltıcı etkileriyle suda çözünmeyen lipidlerin emülsiyonlaşmasını, böylece enzimlerin bağırsak lümenindeki lipidlere daha iyi etki yapmalarını sağlarlar. 2) safra içindeki kolesterolün çökmesini önlerler. 3) intestinal motiliteyi artırırlar 3) kolesterol esterazı ve ince bağırsağın üst kısımlarında lipazı aktive ederler.

Safra müsini Safrada bulunan müsin, mukopolisakkarid yapısındadır. asetik asid etkisiyle denatüre olarak çöker.