PARAGRAF DÜZEYİNDE ANLAM
Paragraf belirli bir düşüncenin dile getirildiği cümleler kümesi olarak tanımlanabilir . Kimi zaman bir paragraf tek bir cümleden de oluşabilir .Paragraftaki cümle sayısı, anlatılmak istenen konunun önemine, yoğunluğuna göre değişir. Paragraf bir yazının anlatım birimi olduğu için, başka paragrafların anlamını tamamlayabilir .Kendi başına bir yargı birimi oluştursa da, anlatılan yazının bütünselliği içinde diğer paragraflardan bağımsız olamaz.
İyi ve sağlam kurulmuş, her paragraf , özelikleri taşımalıdır 1-Paragrafı oluşturan cümleler, dil , düşünce ve anlatım özelliği yönüyle birbirine bağlı olmalıdır. 2-Paragrafı oluşturan cümleler belli bir ana düşünceyi açıklamaya çalışmalıdır 3-Paragraftaki her cümle, anlatım bakımından doğru olmalıdır .
ÖSS’de Paragrafla ilgiIi Soru Tipleri Sınavlarda yer alan paragraf sorularını soru tiplerine göre şöyle sınıflandırabiliriz : -Paragrafın konusuyla ilgili sorular . -Paragrafın ana düşüncesiyle ilgili sorular . -Paragrafın yapısı ve kuruluşuyla ilgili sorular. -Paragrafın anlatım özellikleriyle ilgili soruIar. -Paragrafta tanıtılan kişilerle ilgili sorular . -Paragrafı geliştirip sürdürebilecek yazının başlığıyla ilgili sorular .
PARAGRAFTA KONU : Bir paragrafın konusunu, o paragrafta üzerinde söz söylenilen, durulan düşünce ya da olay meydana getirir. ''Yazar paragrafta neyi anlatmakta, neden söz etmektedir?'' sorusuna verilecek cevap paragrafın konusunu belirler.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Sınavlarda paragrafın konusuyla ilgili sorular şu soru kökleriyle yöneltilmektedir : Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmamıştır? Bu parçada aşağıdaki konulardan hangisi tartışılmaktadır?
Uyarı : Genellikle paragrafın ilk cümlesi bize konuyu verir . Yani konunun belirlenmesinde giriş cümlesi önem taşır.
Aşağıdaki paragrafı okuyarak, paragrafın konusunu belirlemeye çalışalım : ''Yazınsal ürünlerin can damarı, ona göre, biçimdi. Bir cümlede, ''de'' nin fazlalığı, eksikliği cümlenin başlangıcının şöyle ya da böyle olması son derece önemliydi. Bir bakıma ona göre biçim, içerikten de önce gelirdi. Salt bir içerik onun için fazla değer taşımazdı. Çünkü içeriği belirleyenin, biçim olduğunu savunurdu. Onun bu tutumu, birçok yazısında görülebilir.''
Yukarıdaki parçayı bir bütün olarak okuduktan sonra, ''Yazar, bu parçada neden söz ediyor?'' sorusunu yöneltiyor ve kısaca ''Yazınsal ürünlerde biçimin önemi'' cevabını alıyoruz. İşte, verdiğimiz bu cevap paragrafın konusunu oluşturuyor .Dikkat edilirse, daha paragrafın ilk cümlesinde de ''biçim'' üzerinde durulmuş, ''biçim''in yazınsal ürünlerin ''can damarı'' olduğu söylenmiştir .
A) Bilimsel konularda yapılan çalışmalar birbirini tamamlar . Her bilimsel araştırma öncekilerin bir eksiğini giderir .Bu nedenle hiçbir çalışma, belli bir konuda son sözü söylemiş sayılmaz. İşte bunun için benim dille ilgili bu çalışmama da bitmiş gözüyle bakılamaz. Elbette bunun da birçok eksiği var. Bu eksikleri gidermek de dilcilerin, bu alanda yetkili kimselerin işidir. Çünkü herkes bir dil konuşur; ama hiçbir zaman konuştuğu o dilin uzmanı değildir .Uzmanlık, bir dili konuşmak anlamına gelmez; o konuda eğitim görmüş olmayı gerektirir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bilimsel konularda yapılan çalışmalar birbirini tamamlar . B) Hiçbir araştırma, ele aldığı konuda son sözü söylemez. C) Bir dili konuşma, o dilde uzmanlaşmanın göstergesi değildir . D) Bir dilde uzmanlaşmak için bu amaca yönelik bir eğitimden geçmek gerekir . E) Dil üzerinde araştırmaların tamamlanması başka alanlardakinden daha uzun sürer (ÖSS 1993)
ÇÖZÜM: Verilen parçanın ilk cümlesinde bilimsel konularda yapılan çalışmaların birbirini tamamladığı A, ikinci cümlesinde de hiçbir çalışmanın ele aldığı konuda son sözü söylemiş olmayacağına B değinilmiştir . Paragrafta geçen ''...herkes bir dili konuşur ama hiçbir zaman konuştuğu o dilin uzmanı değildir.'' cümlesiyle bir dili konuşma ile o dilde uzmanlaşmanın farklı şeyler olduğu C anlatılmış Yine ''UzmanIık, blr diIi konuşmak anlamına gelmez; o konuda eğitim görmüş olmayı gerektirir.'' Cümlesinde de ''Bir dilde uzmanlaşmak için bu amaca yöneIik blr eğitlmden geçmek gerektiği'' D düşüncesine yer verilmiştir . Dil üzerindeki araştırmaların başka alanlarda yapılan araştırmalardan daha uzun sürdüğüne ise hiç değinilmemiştir. Doğru cevap (E) seçeneğidir .
Uyarı : Paragraf sorularını çözerken önce soru kökü, daha sonra sorunun metni okunmalıdır .
A) Düşüncelerine karşı çıkılmasından B) Kişiliğinin hedef alınmasından Söz konusu yazımdaki düşüncelerimi paylaşanlar olduğu gibi, onlara karşı çıkanlar da oldu. Bunu doğal karşıladım. Ancak, bu kişilerden kimileri düşüncelerimi bir yana bırakıp kişiliğime saldırdı. Kimileri de hiçbir kanıt göstermeden, okumadığımı, kendimi yenilemediğimi ileri sürdü. Dahası kırk yıl önce yazdığım, bugün için geçerliliğini yitirmiş olan bir delikanlılık denemesine sarılarak, bana edebiyat ve sanat dersi vermeye kalkanlar bile oldu. Bu saldırılar karşısında kendimi savunmak için tek satır yazmadım. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmamaktadır? A) Düşüncelerine karşı çıkılmasından B) Kişiliğinin hedef alınmasından C) Söylenenlerin kanıta dayandırılmamasından D) İlk ürünlerinin eleştiri konusu yapılmasından E) Eleştirilerde ders verilmeğe çalışılmasından (ÖSS .1993)
ÇÖZÜM: Verilen parçada, düşüncelerini dile getiren kişi, ''Söz konusu yazımdaki düşüncelerimi paylaşanlar olduğu gibi, onlara karşı çıkanlar da oldu. Bunu doğal karşıladım.'' sözüyle düşüncelerine karşı çıkılmasından şikayetçi olmadığını, bu durumdan yakınmadığını söylemektedir. Yani bu kişiye göre birisinin düşüncesine katılmamak ya da karşı çıkmak doğal bir davranıştır; bundan yakınmamak gerekir. B, C, D, E seçeneklerinde belirtilen hususlardan ise sözü edilen kişi yakınmaktadır . Doğru cevap (A) seçeneğidir .
C) O sanatçı hakkında niçin kendi düşüncelerinizi açıkladınız? Neden böyle bir şey yapayım? Onun sanatçılığını önemsemeseydim, yönettiğim kitap dizisinin ''Yaşayan Şairler ve Yazarlar'' bölümünü, onu konu alan bir kitapla başlatır mıydım? Ayrıca o kitabı, onu yakından tanıyan, seven, beğenen bir yazarın hazırlamasını ister miydim? Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir? A) Bu sanatçıyı tanıtırken niçin yakınlarının görüşlerine başvurmadınız? B) Niçin bu sanatçının bir değer taşımadığını, ciddiye alınamayacağını söylediniz? C) O sanatçı hakkında niçin kendi düşüncelerinizi açıkladınız? D) Değerli bulduğunuz sanatçıları niçin yaşayanlarla sınırladınız? E) Bu sanatçı hakkında niçin bir kitap yayımladınız?
ÇÖZÜM: Verilen parçada söz söyleyen kişi, bir suçlamaya karşı kendisini savunmaktadır .Sanatçı verdiği cevapta,bir kitap dizisini yönettiğini, bu kitap dizisinin ''Yaşayan Şairler ve Yazarlar'' bölümünü de sanatçılığını önemsediği (ciddiye aldığı) bir kişi ile başlattığını ifade ediyor. Bütün bunlar verilen cevabın, ''Niçin bu sanatçının bir değer taşımadığını, ciddiye alınamayacağını söylediniz?'' sorusuna karşılık olduğunu gösteriyor. Doğru cevap (B) seçeneğidir.
PARAGRAFTA ANAFİKİR (ANADÜŞÜNCE) Bir yazının oluşumuna yön veren; yazıda işlenip geliştiren temel fikre ana fikir (ana düşünce)denir . Ana fikir , yazarın okuyucuya vermek istediği mesaj, yazarın savunduğu asıl görüş olarak da belirtiIebilir . Ana düşünce paragrafta yer alan bütün cümlelerin anlamını sentezleyen, birleştiren düşüncedir; paragrafın odak düşüncesidir .
Anadüşünce cümlesinin diğer özellikleri şunlardır : -Paragraftaki her cümle ana düşünce cümlesine dil ve düşünce yönünden sıkı sıkıya bağlıdır. -Diğer cümleler ''ana düşünce cümlesinden geliştirildiği için'' bu cümleye kontrol cümlesi adı da verilir . -Ana düşünce cümlesi, genellikle paragrafın başında ya da sonundaki cümledir .Kimi zaman ortada da bulunabilir ya da paragrafın tümüne sindirilmiş olabilir. -Ana düşünce cümlesi, konu değil. düşünce bildirir; konudan hareketle yazarın savunduğu temel görüşü açıklar. -Ana düşünce cümlesi. kesinlikle genele ilişkin bir yargıdır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? . Sınavlarda paragrafın ana düşüncesiyle ilgili sorular şu soru kökleriyle yöneltilmektedir : Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? . Bu parçada yazarın okuyucuya iletmek istediği düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçadan çıkarılacak asıl sonuç aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada vurgulanmak istenen görüş aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
Uyarı : Paragraf sorularını cevaplarken, verilecek cevap metin içerisinden çıkarılmalı parçada anlatılanlar dikkate alınarak bir cevap elde edilmelidir . Paragrafta anlatılanlar hakkında kendi düşüncelerimiz olabilir; ancak bunlar cevabı etkilememelidir. Yani cevap daima ''parçaya göre'' düşünülmelidir .
Aşağıdaki paragrafı okuyarak, paragrafın anafikrini bulmaya çalışalım : ''Özelllkle genç sanatçılar dile gereken önemi vermiyorlar. Unutmamak gerekir ki yazarlar için dil her şeydir. Bir yazarın bu gerçeği anlamaması, anlatımının yanlışlarla dolu olması korkunç bir şey! Yazarların üslupları güzel ya da kötü olabilir ama dili kötü kullanan kişi, yazar olamaz, olmamalıdır. Çünkü her yazar öncelikle bir dil işçisi, her yapıt da bir dil ürünüdür.''
Bu paragrafın ana fikrini bulmak için, paragrafı okuduktan sonra, ''Yazar, bu parçada hangi temel görüşü savunuyor?'' sorusunu yöneltir ve bu soruya bir cevap almaya çalışırız. Buna göre yazar , yukarıdaki paragrafta özetle ''Yazarlığın ilk ve temel koşulu dili iyi kullanmaktır.'' görüşünü savunmaktadır. Bu görüş, paragrafın ana fikridir .
A) Antolojilerde her türlü şiire yer vermek gerekir . Bugün bakıyorum da. o şiirimden başka şiir yazmasam olurmuş, diyorum. Çünkü ondan, yaşamım boyunca kurtulamadım. Antolojilerde aynı şiir , şiirimi uzaktan tanıyanların dilinde aynı şiir. Yabancı dillere benden şiir mi çeviriyorlar , ille de o şiir olacak. Oysa ondan sonra nice güzel şiirler yazdım. Ne yazık ki ülkemizde çoğu kez belli bir dönemin şiiri okunur .Şiirimiz öncesi ve sonrasıyla, daha doğrusu bütünüyle ele alınmaz. Şairin bu sözleriyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Antolojilerde her türlü şiire yer vermek gerekir . B) Bir şairin yazdığı bütün şiirler değerlendirilmelidir. C) İyi şiirle niteliksiz şiir arasındaki fark belirtilmelidir. D) Okurlar , değişik şairlerin şiirlerini okumalıdır . E) Eleştirmenlerin beğendiği şiirler okunmalıdır .
ÇÖZÜM: Verilen parçada, düşüncelerini dile getiren şair, yaşamı boyunca birçok şiir yazdığı halde, bunlardan sadece birisinin ilgi odağı haline geldiğini belirtmekte ve bu durumdan yakınmaktadır. Şair, şiir yazan kişiIerin tek tek şiirleriyle değil, bütün şiirleriyle değerIendirilmesini istemektedir . Parçada asıl anlatılmak istenen düşünce (ana fikir) budur . Doğru cevap (B) seçeneğidir .
PARAGRAFIN YAPISI VE KURULUŞU: Paragraf , biçimsel yönden cümleler topluluğudur . Paragrafı oluşturan cümle)er anlam ve anlatım özellikleri bakımından giriş, gelişme, sonuç cümIesi olmak üzere üç bölümde incelenebilir . Paragrafı kavrayabilmek, anlamlandırabilmek için bu cümlelerin yapı ve anlam özelliklerini, birbirleriyle olan biçimsel ve anlamsal ilişkilerini iyi kavramak gerekir .
Paragraftaki bu düşünce düzenini aşağıdaki örnekte gösterelim : (giriş cümlesi) Büyük kentlerde yaşayan insanlar bir sözcükten değişik anlamlar çıkarmayı severler . (gelişme cümleleri) oysa yayla insanının böyle bir özelliği yoktur .O , sözcükleri yalnızca gerçek anlamıyla kullanır. Daha doğrusu, dolaylı düşünmeyi, doIaylı anlatmayı bilmez. İyiye iyi, kötüye kötü der . Onun dilinde iyilik, kötülük, güzellik gibi soyut kavramlar, nesnel bir nitelik taşır. (sonuç cümlesi) Bana öyle geliyor ki doğa, yaylada başka, büyük kentlerde başka davranış biçimleri oluşturuyor .
Giriş Cümlesinin Özellikleri : a) Konunun ortaya konduğu cümledir . b) Tümdengelim yöntemiyle oluşturulan paragrafIarda giriş cümlesi konuyla birlikte ana fikri de verir. Bu durumda genele ilişkin bir yargıyı içerir. c) Tümevarım yöntemiyle oluşturulan paragraflarda özele ilişkin bir yargıyı içerir .Bu tür paragraflarda giriş cümlesi sadece konuyu bildirir. d) Dil ve düşünce yönünden, kendinden sonra geIen cümleler giriş cümlesine bağlıdır .
A) Sanatta önemli olan, anlamın gizli kalmasıdır. ''Büyük sanatçı bu özellikleriyle belli olur. Mendelsohn'a bakınız. Müziği güzel olmasına güzel ama hiçbir özgün yanı yok. Oysa kişisel bir şeyler söylemek gerek. Işte bu yetenek Beethovan'da vardı. Onun ne diyeceği hiç bilinmezdi. Edebiyatta da böyIedir bu, öbür sanatların tümünde de.'' Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatta önemli olan, anlamın gizli kalmasıdır. B) Sanat eseri, özünde farklılık taşımalı, bir yenilik getirmelidir . C) Sanat eserinin sevilmesi güzel olmasına bağlıdır. D) Sanatın dili yalın ve anlaşılır olmalıdır . E) Sanat eseri benzerleri arasından hemen seçilebilmelidir.
ÇÖZÜM: Paragrafın gelişme bölümündeki cümlelerin ilkinde ''Büyük sanatçı bu özellikleriyle belli olur.'' deniIirken hangi özellikler kastediliyor olabilir? Bunu sonraki cümlelerden anlıyoruz. Yazar, düşüncesini örneklemek için Mendelsohn'u ve Beethovan'ı ele alıyor, bu iki sanatçıyı karşılaştırıyor ve birinin basmakalıp, diğerinin özgün bir sanatçı olduğunu ifade ediyor .Buradan anlaşılıyor ki, büyük sanatçının en önemli özelliği; çok farklı olmak, özgün olmaktır. Öyleyse giriş cümlesine bu anlamı içeren bir cümle getirilmelidir. Seçenekler incelendiğinde giriş cümlesi olabilecek en uygun cümlenin B'de verildiği görülüyor. Doğru cevap (B) seçeneğidir .
Uyarı : Bir paragrafın ilk cümlesinde genellikle bağlantı öğeIeri dediğimiz ''öyleyse,, bununla beraber, bundan ötürü, demek ki, kısaca...'' gibi ifadeler yer almaz. Bu sözlerle başlayan cümleler , paragrafın gelişme ya da sonuç cümleleri olabilir .
Gelişme Cümlelerinin Özellikleri : a) Her biri dil ve düşünce yönünden kendisinde" önceki ve sonraki cümleye bağlıdır . b) Gelişme cümleleri giriş cümlesinde belirtilen konuyu açıklayan, geliştiren cümlelerdir. Bunlar ana düşünceyi belirginleştiren yardımcı düşüncelerdir. c) Tümevarım yöntemiyle kurulan paragraflarda ana düşünce cümlesi, gelişme cümlelerinden biri olabilir. d) Düşünceyi geliştirme yollarına (karşılaştırma, örnekleme, tanık gösterme) daha çok bu cümlelerde yer verilir
Sonuç Cümlesinin Özellikleri : a) Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki cümleye bağlıdır . b) Özele ilişkin bir yargıyla başlayan paragraflarda ana düşünceyi verebilir . c) Genelde kendisinden önceki düşünceleri bir sonuca bağlayan, özetleyen bir cümle niteliği taşır .Bu yüzden, özet anlamlı bağlaçlarla başlayan cümleler sonuç cümlesi olmaya daha elverişlidir .
B) Halkın arasına katılır ve küçük ayrıntıları yakalamaya çalışır. Sait Faik bir yaşantıdır .Öyküsüyle yaşar , yaşantıyı anlatır .Anlatırken de çoğu zaman öykü türünün kurallarını aşar. Üslubunun düğmelerini iliklemez; Bu sözler .düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir? A) Tekdüze ilişkilerden uzak durmayı, değişik kişileri anlatmayı ilke edinir . B) Halkın arasına katılır ve küçük ayrıntıları yakalamaya çalışır. C) Cümleleri, yaşantısını yeline kapılmış gibi savruk ve dağınıktır . D) Dar bir sokakta, bir balıkçı kahvesinde ya da bir sandalda karşımıza çıkıverir . E) Gerilimsiz, sıradan durumlar , öykülerinin odak noktasını oluşturur. ( ÖSS -1990)
ÇÖZÜM: Verilen paragrafta Sait Faik'in öykülerinden söz ediliyor ve en sonda onun için ''Üslubunun düğmelerini iliklemez.''deniliyor. Paragrafta her cümle, diğerine bir zincirin halkası gibi bağlandığına göre paragrafın en sonunda yer alabilecek cümle, kendinden bir öncekiyle anlam ve dil yönünden ilişkili olmak zorundadır. Şu halde ''Üslubunun düğmelerini ilikIemez; '' ifadesi, verilen seçeneklerden hangisiyle anlamca bütünlük oluşturabiliyor? Üslubunun düğmelerini iliklememesi, anlatım biçiminin savruk olması, dağınık olması demek değil midir? Şu halde paragrafın sonuna getirilebilecek en uygun cümle C' de verilmiştir diyebiliriz. Doğru cevap (C) seçeneğidir .
A) I. B) . II C) III. D) IV . E) V . (ÖSS.1993) (I) Karadeniz Bölgesi'ndeki sıradağlar , Anadolu'nun kıraç düzlükleriyle, alabildiğine nemli Karadeniz iklimi arasında aşılmaz bir duvar gibi yükselir .(II) Bu bölge, müziğiyle, el sanatlarıyla, mutfağıyla ilginç bir kültüre sahiptir .(III) Dağların kuzeye bakan yamaçları çok gür bir bitki örtüsüyle kaplıdır .(IV) Bunların doruklarını saran sis bulutlarının oluşturduğu yoğun nem, bölgenin doğal bitki örtüsünü ve tarım ürünlerini sürekli besler . (V) Bu dağlar , aynı zamanda kıyı halkını iç kesimlerde yaşayanlardan ayıran bir sınır çizer sanki. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) . II C) III. D) IV . E) V . (ÖSS.1993)
ÇÖZÜM: Paragraftaki her cümlenin dil ve düşünce yönünden birbirine bağlı olması gerektiğini daha önce belirtmiştik. Buna göre verilen parça okunursa I., III., IV. ve V .cümlelerin anlamca bütünlük oluşturduğu - Hepsi de Karadeniz Bölgesi'ndeki sıradağların özelIiklerinden söz ediyor - görülür. II. cümle, düşüncenin akışını bozmaktadır . Doğru cevap (B) seçeneğidir .
PARAGRAFTA ANLATIM OZELLIKLERI : Yapısı sağlam kurulmuş bir paragrafta ''özlülük, yalınlık, akıcılık, doğallık, özgünlük, inandırıcılık, etkileyicilik..'' gibi temel özelliklerin bulunması gerekir. Bir paragrafta bu özelliklerin tümünün bulunması beklenemez, ancak paragraf bu özelliklerden ne kadar çoğunu içerirse, kuruluşu da o denli sağlam olur . Paragrafta yer alması beklenen temel anlatım özelliklerini kısaca açıklayalım:
Özlülük : Duygunun, düşüncenin ya da bir gerçeğin en kestirme yoldan anlatımına özlülük denir. Gereksiz sözcüklerden arınmış anlatımlara özlü anlatım denebilir; bu tür anlatımlarda ayrıntılara fazla girilmez.
Yalınlık : Duygunun, düşüncenin ya da bir gerçeğin sade, süssüz bir biçimde anlatımına yalınlık denir Daha çok bilimsel yazılarda bu anlatım özelliği vardır .
Ozgünlük : Duygunun, düşüncenin, kavramın ya da bir gerçeğin anlatımının, anlatana özgü nitelik taşımasına özgünlük denir. Özgün yapıtlar , başka yapıtlara benzemez; özgün söyleyişler de başkalarının taklidi olmaktan uzaktır .
Etkileyicilik : Etki; bir kimsenin ya da nesnenin başka bir kişi ya da nesne üzerindeki gücüdür . Önemli sanat eserlerinin hepsinde kişiyi etkileyen yanlar vardır .Bir sanat eseri etkileyici olduğu oranda yaygınlaşır , ün kazanır .